2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aşkın Nörobiyolojisi
MAKALE #19760 © Yazan Uzm.Psk.Ezgi TANIL | Yayın Ağustos 2018 | 2,589 Okuyucu
Aşk çeşitli duygu, davranış ve durumları kapsayan kişilerarası yoğun sevgidir. Güçlü bir kişisel bağlanma duygusu olarak da değerlendirilebilir. Bir yandan da aşk karmaşık nörobiyolojik olaylar silsilesidir.

“ Aşık olmak, vücudumuzun spesifik fiziksel reaksiyonlarını tetikleyen kimyasallar salgılamamıza sebep olur. Bu kimyasallar, yanaklarımızın kızarmasından, ellerimizin terlemesinden ve kalbimizin hızla çarpmasından sorumludurlar.”
- Pat Mumby, PhD, Science Daily

Peki aşk hangi hormonlarla ilişkilidir? Aşık olduğumuzda beyin kimyasallarımızda ne gibi değişimler gerçekleşir?

Oksitosin: ‘Aşk hormonu’ olarak da isimlendirilmektedir. Oksitosin ilk olarak hipotalamusta salgılanıp daha sonra sinir lifleri aracılığıyla nörohipofize getirilir. Buradan da kana verilir. Özellikle biriyle yakınlaşıp sarılınca vücudumuzda yoğun bir şekilde oksitosin salınımı gerçekleşmektedir. Araştırmalara göre, oksitosin hormonunun kişiler arası bağlanma süreçlerine pekiştirici bir etki yaptığı düşünülmektedir. Oksitosin hormonunun fizyolojik açıdan da yararları bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar bir doz oksitosinin baş ağrısını 4 saat içinde tamamen geçirebildiğini göstermektedir. Bu nedenle bilim insanları, ağrılarımız için ağrı kesicilere başvurmadan önce sevdiğimiz birine sarılmamızı önermektedirler.

Vazopressin: Uzun süreli bağlanma ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Vazopressin, cinsel aktiviteden sonra artış göstermektedir. Özellikle erkeklerde sorumluluk duygusunu arttırdığı düşünülmektedir.

Dopamin: Beyinde dopamin artışının iki önemli etkisi vardır. Bunlardan birincisi ilginin belirli bir alanda odaklanması, ikincisi de belirli bir amaca yönelik davranışların artmasıdır. Aşık olunca da ilgi, aşık olunan kişi üzerinde odaklanmaktadır. Buna paralel olarak kişinin davranışları da aşık olunan kişiyi etkileme doğrultusunda gerçekleşir. Burada aşk ve dopamin artışı arasındaki işleyiş süreci açıkça anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra, dopain artışı kişide aşırı mutluluk duygusu yarattığı gibi uykusuzluk ve iştah kaybı gibi etkilere de neden olabilmektedir. Aşık olan kişilerin hem kendilerini çok mutlu hissetmeleri hem de çeşitli fizyolojik sorunlar yaşamaları dopamin hormon artışı ile ilişkilendirilmektedir.

Serotonin: Aşık olunca sürekli aşık olunan kişiyi düşünme hali, seratonin hormonu ile ilgilidir. İstem dışı tekrarlayıcı düşüncelerin vücutta seratonin miktarının azalmasından kaynaklandığı bilinmektedir. Aşık olan kişilerin seratonin düzeylerindeki düşüş, aşık oldukları kişiyle ilgili obsesif bir düşünce yapısına sahip olmalarına neden olmaktadır.

Nöropinefrin: Nöropinefrin, post-ganglionik adrenerjik sinirlerin ileticisidir. Kişinin kendisini enerji dolu hissetmesi, uzun süre uyanık kalması, iştahsızlık yaşaması gibi etkileri vardır. Bunların hemen hepsi aşıklarda görülebilmektedir. Ayrıca, nöropinefrin’in bir diğer etkisi de anıların hafızaya daha kuvvetli bir biçimde aktarılmasıdır. Burada da aşıkların paylaştıkları anıları üzerinden uzun bir zaman dilimi geçmiş olsa da detaylarıyla birlikte hatırlayabilmelerinin açıklaması olabilir. Nöropinefrin’in vücutta adrenalin üretimi için de tetikleyici bir etkisi bulunmaktadır.

Aşık olan kişilerin beyin kimyasalları ve hormonlarının işlevlerindeki değişimler üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, aşkın nörobiyolojik mekanizması hakkında pek çok bilgi sağlamaktadır. Dünya genelinde aşk ile ilgili araştırmalar sürmekte ve bu gizemli duyguyu anlayabilme yolunda bizlere ışık tutmaktadır. Bu konudaki araştırmalar sürmektedir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aşkın Nörobiyolojisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Ezgi TANIL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Ezgi TANIL'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ezgi TANIL Fotoğraf
Uzm.Psk.Ezgi TANIL
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi12 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Ezgi TANIL'ın Yazıları
► Bağımlılığın Nörobiyolojisi Psk.Atakan ŞAHİN
► Aşkın Psikolojisi Psk.Ali BIÇAK
► Aşkın "O" Hali Psk.Ebru DEMİR KARA
► Aşkın Yitik Hali Psk.Funda DOĞAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Aşkın Nörobiyolojisi' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Oyun Terapisi ve Etkileri Şubat 2021
► Çocuk Sanat Terapisi Mayıs 2019
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:38
Top