2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evlilikte Mutluluk
MAKALE #19956 © Yazan Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI | Yayın Ekim 2018 | 2,255 Okuyucu
EVLİLİKTE MUTLULUĞU BOZAN ŞEYLER

Değerli okuyucularım, Dışa dönük, hareketli, sempatik ve konuşkan kişilikler olduğu gibi, içe dönük, duygusal, alıngan, utangaç, kırılgan kişilikler de vardır. Dışa dönük eş ister ki; eşimle oturup her şeyi konuşabileyim; gezmeye, eş dost ziyaretine gidebileyim.
İçe dönük eş ise evden uzaklaşmak istemez, orada vakit geçirmeyi sever. Bu durum da evlilikte sorunlara yol açar, huzursuzluk yaratır.
- Fazla yaş farkı ve fiziksel uyumsuzluk. Genç insan coşkuludur, çocuksu davranışlarda bulunmak ister; yaşlı insan ise ondan olgun tavırlar bekler. İstekler karşılanmayınca sorunlar çıkar. Her iki taraf da birbirini suçlar.
Eşlerden birinin diğerine göre güzel olması veya eşinin kafasındaki güzel eş modeline oturmaması da zamanla sorun olabilir.
- Ailesine aşırı düşkün, her dediği yapılmış, özellikle babaya düşkün kızların kendi yuvalarına alışması hayli zaman alır.. Sürekli babasıyla eşini kafasında karşılaştırır. “Benim babam bana böyle davranmazdı. Eşim hiç babam gibi değil” diye düşünür durur. Bunları da farkında olmadan eşine yansıtır; hem kendini hem eşini huzursuz eder.
- Erkeklerde sinirlilik, alkol bağımlılığı, kadınlarda ise titizlik, kronik yorgunluk ve hastalık hastalığı olarak kendini gösteren gizli depresyon, tedavi edilmezse aile dağılır. Erkeklerde sinirlilik, öfke patlamaları, tahammülsüzlük şeklinde kendini gösteren örtülü depresyon, kimi zaman yıllarca anlaşılamıyor.
Erkeklerin gizli bir depresyonda olup olmadıkları içkiye veya sigaraya olan aşırı bağımlılıkları ve unutkanlıklarıyla da anlaşılıyor. Yetiştirilişi nedeniyle gizli depresyonu bağırma çağırma, öfke patlamaları nedeniyle gösteremeyen kadın ise kendini temizliğe adıyor. Böylece kendini rahatlattığını sanıyor.
- Çiftlerden biri depresyonda ise ,çift arasındaki duygusal katılımda azalma söz konusudur. Bu ailelerde, azalmış sevgi ifadesi, artmış eleştiricilik, suçluluk doğuracak biçimde diğer eşi kontrol etme eğilimi sıklıkla rastlanan bulgulardır. Bir eş depresyonda iken, iletişim tarzı da bozulmaktadır. Olumsuz rol dağılımı ve aşırı koruyuculuk söz konusudur. Çiftlerde, sıklıkla ebeveynlikte zorlanma, boş zaman faaliyetleri ile ilişkili sorunlar, ev içinde ve dışında görev yapma kapasitesinde azalma ve cinsel sorunlar göze çarpar.
- Evlilikte uyumlu beraberliği bozan nedenlerden bir başkası da hiperaktiflik ve hastalık boyutundaki kıskançlıktır. Aceleci, beklemeye tahammül edemeyen, mükemmeliyetçi hiperaktif erkekler de olmadık nedenlerden kavga çıkarıp huzursuzluğa sebep oluyor.
İletişimde birbirini dinlemeye, anlamaya çalışmamak ve ön yargılarla hareket etme; kendini yeterince ifade edememe veya edememe devreye girdiğinde sorun karmaşık hale gelir. Eşler arasında evliliği bitirmeye kadar varabilen iletişim ve davranış hataları oluşur. İletişim hatalarını şöyle sıralayabiliriz;
1) Eşinin, kişiliğine karşı yıkıcı eleştiride bulunma: “Sen hep böylesin, zaten bir gün de olsun beni dinlemedin, hep bağırıyorsun, beceriksizsin. Komşunun eşinden ibret al. Beni üzmekten zevk alıyorsun” şeklindeki ifadeler eşi suçlayıcı, yargılayıcı, kırıcı eleştirilerdir. Oysa iletişimde; Ben Dilini kullandığımızda eşimize şöyle diyebiliriz: “Ben bu sözünden veya davranışından dolayı çok üzüldüm, hayal kırıklığı yaşadım.” Bu ifade daha ince, yumuşaktır ve olayın kişide oluşturduğu duyguyu yansıttığından eşini olumlu etkileyebilir.
2) Genellemede bulunma: “Hep böylesin, böyle yaparsan, zaten senden başkası da beklenemez ki, bencilsin, hiç değişmiyorsun, bu huyunu annenden, babandan kapmışsın” tarzındaki sözler eşi bir kalıba sokan ve damgalayan ifadelerdir. Mantıksak olarak düşündüğümüzde mademki eşiniz söylediğiniz gibi hep öyle, yıllardır değişmiyor, peki siz ne oranda değiştiniz? Örneğin siz de yıllardır eşinize aynı cümleleri ve yargılamaları tekrarlayıp duruyorsunuz. O halde, siz de hep öylesiniz, kendinize dönün ve işe kendinizi değiştirmekle başlayın.
3) Eşinin aklını okuma: Evlilikte ilişki bozulmaya ve mutsuzluk ortaya çıkmaya başlayınca araya mesafeler girer. Sürekli kavga, üzüntü, bir noktada çiftleri kendi dünyasına itebilir. Fakat burada sözlü iletişim yerine, sözsüz yani davranışlardan anlamlar çıkarıp eşini yargılama süreci başlar. “Hah yine kızdın, bakışlarından anladım, sen öyle demek istemedin. ” tarzındaki yaklaşımlar eşin jestlerinden davranışlarından anlamlar çıkarmaya yöneliktir. Böylece bunlardan yola çıkarak onun düşüncelerini okuma gibi bir yanlışlığın içine girilmiş olunuyor.
4) İşi yokuşa sürme: Günün birinde eşlerden birinde olumlu bir değişiklik olmuştur veya kişi olumsuz bir davranışından vazgeçmiştir. Diğer eş “yirmi yıldır sana söyledim ama beni dinlemedin, sonunda dediğime geldin başkası deyince daha mı kıymetli oluyor?” biçimindeki konuşmalar eşi üzen tarzdadır, oysa “bu değişiklikten dolayı çok mutluyum, sevinçliyim gel beraber plan yapalım. Başka nelerimizi değiştirebiliriz konuşalım, birbirimize yardımcı olalım” tarzında bir diyalog kurulursa olumlu değişiklik pekişmiş ve devamı için de teşvik edilmiş olur.
5) Sürekli geçmişi gündeme getirme: Herkesin evliliğinde geçmişte yaşadığı olumsuz bir anısı vardır. Geçmişte yaşanan kötü anıyı sürekli gündeme getirmek sıkıntı doğurur ve sorunların pekişmesine neden olur. “Evliliğin ilk yıllarında bana yaptıklarını hiç unutmuyorum, seni affedemiyorum, annen, baban şöyle yapmıştı ve sen beni yalnız bırakmıştın…” biçimindeki iletişimsizlik yerine varsa olumlu bir davranış şöyle söylenebilir: “Evliliğin ilk dönemlerine göre daha farklısın ben de hatalarımı düzelttim ve daha iyi bir noktadayız.” Bu yaklaşımda olumlu olana dikkat çekiliyor, pozitif ortam oluşuyor ve motivasyon artıyor.
6) Hep kendini haklı görme: Hatalar, yanlışlıklar iki taraftan da kaynaklandığı halde kim daha haklı adeta, “mahkeme” kuruluyor: “Evliliğimiz boyunca kavgaları hiç ben başlatmadım. Sen hep bana kötü davrandın, bütün sorunlar senden kaynaklanıyor…” Bu tarz kalıp sözler tıkanan evliliklerin klasik sözleridir. Oysa önce kendimize bakmamız ve ben nerede hata yapıyorum diye düşünmek gerekir.
7) Eşin sorumluluk almaması: Aile yükünün tek tarafa yüklenmesi kişiyi aşırı strese sokar ve öfkeli yapabilir. Bu yüzden hiçbir cinsiyet ayırımı gözetmeksizin yapılacak işleri ortak yapmaya gayret etmek gerekir. Diğer yandan ilişkideki bozulmadan dolayı “sen beni zorluyorsun, çıldırtıyorsun, bu yüzden öfkemi kontrol edemiyorum,” tarzında konuşulsa kişi kendisini de ortaya koyuyor ve sorumluluğu paylaşmış oluyor. Böylece eşini suçlamıyor var olan soruna dikkat çekip, üzerinde düşünülmesi gerektiği mesajı veriliyor.
8) Mantıksal yaklaşmak onu silah olarak kullanmak: “Bana iyi bir neden göster, söylediklerimi çürüt yoksa beni kabul et. ” yaklaşımı evlilikle iş ilişkisini karıştırma yaklaşımıdır. Kendimizde kusur aramıyorsak biz değişime kapalı bir insanızdır. Veya kendimize güvenimiz eksiktir. Kendimizle yüzleşmekten korkuyor olabiliriz.
9) Konuşurken sözlerin kesilmesi ve ses tonunun yükseltilmesi: İletişimde en önemli husus konuşan insanı sonuna kadar dinlemek çok gerekliyse aralara girmektir. Dinlemek, anlamak ve kendimizi anlatmamız gerekiyor. Bunun yolu da saygıyla dinlemek, ses tonunu yükseltmemek, kişiyi baskı altına almamaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evlilikte Mutluluk" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kıvanç TIĞLI Fotoğraf
Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi15 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI'nın Yazıları
► Evlilikte Mutluluk Yazıları Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
► Mutluluk Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
► Mutluluk Psk.Özlem SANAN ŞENBAY
► Mutluluk Arayışı Psk.Beria Bilge ŞENER
► Mutluluk Kuramları Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
► Mutluluk Nerededir? Psk.Serap DUYGULU
► Mutluluk Nerededir? Psk.Serap DUYGULU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Evlilikte Mutluluk' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Özşefkat Ocak 2021
► Korona Kaygısı Ocak 2021
► Kendin Olma Cesareti Ocak 2021
► Çocuklarda Çalma Ekim 2018
◊ Sosyal Fobi Vaka Örnekleri ÇOK OKUNUYOR Aralık 2013
◊ Depresyon Vaka Örneği ve Emdr ÇOK OKUNUYOR Aralık 2013
◊ Sosyal Fobi ÇOK OKUNUYOR Kasım 2013
◊ Vitiligo Kasım 2013
◊ Yetişkinde Fibromiyalji Kasım 2013
◊ Baş Ağrıları Ekim 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:39
Top