2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Allerjik Hastalıklarda İmmünoterapinin Etkinliği
MAKALE #2019 © Yazan Prof.Dr.Nerin Nadir BAHÇECİLER ÖNDER | Yayın Aralık 2008 | 7,453 Okuyucu
VENOM DUYARLILIĞINDA İMMÜNOTERAPİNİN ETKİNLİĞİ

Venom immunoterapisi (VIT) venom duyarlılığı olan hastaların %95’inden daha fazlasında provakasyon sonrası sistemik reaksiyonları önlediğinden allerjen immünoterapisinin etkinliğini kanıtlayan bir model olarak kabul edilmektedir (1). Ross ve arkadaşlarının yaptığı bir meta-analiz çalışmasında venom duyarlılığı olan kişilerde VIT etkinliği irdelenmiştir. Bu meta-analizde toplam 30 çalışmaya ulaşılmış, bunların sekizi meta-analize alınma kriterlerini karşılamıştır (Tablo 1). Bu sekiz çalışmanın beşi plasebo kontrolü değildir ve yedisi de açık çalışmadır. Bu çalışmalardan birinde sadece erişkinlerde, ikisinde sadece çocuklarda VIT etkinliği değerlendirilmiştir. Diğer beş çalışmada ise yaş ayrımı yapılmamıştır. Tüm bu çalışmalarda araştırıcılar, venom hipersensivitesinin tedavisinde VIT’in etkin olduğunu (Tablo 2) ve hayatı tehdit edici major sistemik reaksiyonlara karşı koruyucu olduğunu bildirmişlerdir (Tablo 3). Duyarlılığı olup VIT alan hastaların %79’unda yeniden sokulma sonrasında herhangi bir reaksiyon görülmemiş olup %21’inde ise aşılamaya rağmen semptomlar oluşmuştur (2).
Son yıllarda EAACI tarafından hazırlanan kılavuzda VIT etkinliği de değerlendirilmiş ve tedavi alan hastaların büyük çoğunluğunda sistemik reaksiyonların önlendiği bulunmuştur (3). Buradaki çalışmalardan üç tanesi tek kör, plasebo kontrolü çalışmalar olup (Tablo 4) diğerleri açık çalışmalardır. Kontrollü çalışmaların tümünde VIT’in etkin olduğu ve sistemik reaksiyonları önemli oranda azalttığı, spesifik IgE’yi ise önemli oranda azaltıp IgG’yi arttırdığı bulunmuştur (4, 5, 6). Prospektif kontrolsüz çalışmalar irdelendiğinde, Vespula allerjisi olan hastaların sadece %0-9’unda, bal arısı venomuna alerjisi olanların ise %20’sinde provakasyonla reaksiyon görülmüştür. Fakat bu hastaların hepsinde de reaksiyonlar immunoterapi öncesine göre daha hafiftir. Bu durum immünoterapinin en azından kısmen başarılı olduğunu göstermektedir (3).
VIT’in uzun dönem etkinliğinin araştırıldığı bir çalışmada, Golden ve arkadaşları VIT kesildikten 5 yıl sonra hastaların %7’sinde 270 ısırılmanın sadece %3’ünde sistemik reaksiyon geliştiğini ve hastaların %28’inde Hymenoptera spesifik IgE’nin negatifleştiğini tespit etmiştir (7). Tavsiye edilen dozlarda ve uygun şekilde uygulandığında VIT’in venom hipersensivitesine karşı koruyuculuğu %97 olarak bulunmuştur (2).
VIT’in hayat kalitesi üzerine etkisinin değerlendirildiği çapraz karşılaştırmalı yapılan bir çalışmada, venom alerjisi olan hastaların yaklaşık üçte biri bu durumun hayat kalitelerini düşürdüğüne inandıklarını ifade etmişlerdir (8). Randomize, prospektif bir diğer çalışma da, VIT ile acil girişim için Epipen bulundurmanın hayat kalitesi üzerindeki etkisini değerlendirmiş ve bir yıl sonra VIT alan grupta hayat kalite skorlarında düzelme görülürken Epipen grubunda herhangi bir düzelme görülmemiş, hatta bu grubun hayat kalite skorunda kötüleşme tespit edilmiştir. Hastaların VIT’nin onları gelecekte ısırmalara karşı koruyacağını bilmesi onların hayat kalitesi skorlarında düzelmeye yol açmaktadır (9). Bu durum venom alerjisi olan hastalara VIT önermek için önemli bir sebeptir.
Sonuç olarak VIT ile ilgili çalışma, derleme, ve meta-analizler bu tedavi yönteminin klinik olarak etkin olduğunu kanıtlamaktadır.


ASTIMDA İMMÜNOTERAPİNİN ETKİNLİĞİ

Allerjene spesifik immünoterapi (SIT) allerjik rinit/konjuktivit’de klinik olarak etkin bir tedavi yöntemi olarak kabul görmesine rağmen, allerjik astımın tedavisinde SIT’in etkinliği uzun yıllardan beridir tartışma konusu olmuştur. 1990’lı yılların başından itibaren yürütülen plasebo kontrollu çalışmalar ve bunu takiben konuyu irdeleyen metaanalizler, ayrıca Dünya Sağlık Örgütü durum değerlendirme raporu iyi seçilmiş allerjik astımlı olgularda özellikle polen ve ev tozu akarı ekstreleri ile subkutan yoldan uygulanan SITin klinik olarak etkin olduğunu bildirmektedir (1-4). Öte yandan, günümüzde astım tedavisinin düzenlenmesinde tüm dünyada yaygın olarak kullanılan Global Initiative for Asthma (GINA) kılavuzuna göre immünoterapi (IT) astım tedavisinde çevre önlemleri ve farmakolojik yanıtın yeterli olmadığı durumlarda ikinci tedavi seçeneği olarak kabul edilmektedir (5). Ancak, farmakolojik tedavi hava yolu inflamasyonu ve bronkospazmı çözmekte etkin olmasına rağmen küratif etkisi bulunmamakta ve tedavinin sonlandırılmasından kısa bir süre sonra astım semptomları yeniden ortaya çıkmaktadır. Farmakolojik tedaviye ek olarak çevre önlemlerinin de tedavideki etkinliği kısıtlıdır. Bu nedenlerden dolayı günümüzde astım tedavisinde allerjene özgü immünomodulasyon gelecek vadeden bir tedavi stratejisi olarak kabul edilmektedir. Allerjen SIT immün sistemi allerjik immün yanıttan uzaklaştırarak koruyucu ve/veya daha az zararlı bir immün yanıta çevirme potansiyeline sahiptir. Öte yandan SIT’de olası yan etkiler bu tedavinin tartışmalı olmasına neden olmaktadır (6).

Son elli yılda pek çok klinik çalışmada SIT’in astımda etkinliği araştırılmıştır. Ancak, bu çalışmaların bir kısmında kullanılan allerjen ekstrelerinin kalitesinin düşük olması, veya çalışma düzeneninin iyi olmaması gibi nedenlerle konu ile ilgili bir sonuca varmak mümkün olmamıştır. Bu konuda Abramson ve arkadaşlarının ilk kez yayınladıkları meta-analizde (1) astım tedavisinde SIT kullanılan 1954-1990 arasında yayınlanmış 20 tane randomize kontrollu çalışma ele alınmıştır. Bunu takiben yine aynı grup Cochrane Collaboration için 1957-1997 arasında yayınlanan 34 çalışmayı içeren sistematik bir derleme yayınlamıştır (7). Her iki meta-analizde IT almak üzere randomize edilmiş hastaların astım semptom ve astım ilaç kullanım skorlarının, ayrıca non-spesifik ve spesifik bronşial hipperreaktivitelerinin (BHR) plasebo almak üzere randomize edilmiş hastalara kıyasla anlamlı olarak düşük olduğu sonucuna varılmıştır.
Bunu takiben Cochrane kollaborasyon sistematik meta-analizler için daha gelişmiş standardize protokoller ve istatistiksel programlar geliştirmiş ve konu ile ilgili sistematik meta-analiz yine Abramson ve arkadaşları tarafından güncellenmiştir. Bu güncelleme sonrasında Abramson ve arkadaşlarının astımda IT kullanımını irdeleyen meta-analizlerinde (3,8) amaçlar şunlardır 1) allerjik astımda SIT kullanılan randomize kontrollu çalışmaları belirlemek, 2) bu çalışmaların metodolojik kalitesini değerlendirmek, 3) Allerjen SIT’in astım semptomları, ilaç kullanımı , solunum fonksiyonları, non-spesifik ve spesifik bronşial hiperreaktivite (BHR) üzerine etkinliğini belirlemek, 4) ev tozu akarı, polen, hayvan artığı ve diğer allerjen ekstreleri ile uygulanan IT’nin etkinliğini belirlemek.

Medline taraması ile 1954-1998 yıllarının tarandığı Abramson meta-analizinde (8) kriterlere uygun 62 çalışma değerlendirilmiştir. Subcutan (SC) IT’nin astım semptom skorları üzerine etkisinin değerlendirildiği 22 çalışmanın sonuçlarına göre, ev tozu akarı IT’si alanların semptom skoru için birleşik SMD değeri -0.71 (%95 confidence interval (CI) -1.37 den -0.05) olup, IT’nin astım semptomlarında anlamlı azalma sağladığına işaret etmektedir. Birleşik SMD değeri Polen IT için -0.72(%95 CI -1.14 den -0.31) olup yine istatistiksel anlamlı düzelmeye işaret etmektedir. Öte yandan, kedi, köpek veya çoklu allerjen ekstreleri ile yapılan IT’nin astım semptom skoru için SMD değeri istatistiksel anlamlı bulunmamıştır. Farklı allerjenler ile yapılan IT toplu olarak değerlendirildiğinde SMD değeri -0.73 (%95 CI -1.07 den -0.39) olup yine semptomlarda istatistiksel olarak anlamlı düzelmeye işaret etmektedir.
Yine bu meta-analizde IT’nin astımda ilaç kullanımı üzerine etkisi değerlendirilmiş ve birleşik SMD değeri -0.71 (%95 CI -1.09 dan -0.32) bulunarak, astım ilaç kullanımının IT ile anlamlı azaldığı sonucuna varılmıştır. Ev akarı ve polen IT si için ayrı ayrı incelendiğinde yine istatistiksel anlamlı azalma olduğu belirlenmiştir. Aynı meta-analizde IT’nin solunum fonksiyon testi (SFT) parametreleri üzerine etkili olmadığı gösterilmiştir. Öte yandan, nonspesifik BHRnin ölçüldüğü 12 çalışmanın değerlendirilmesi sonucunda IT sonrasında nonspesifik BHRnin anlamlı olarak düzeldiği gözlenmiştir (SMD(%95 CI) -0.48(-0.81 den -0.14). Allerjen-spesifik BHR meta-analize alınan 14 çalışmada değerlendirilmiş ve sonuçta IT sonrasında allerjene özgü BHRnin anlamlı azaldığı gözlemlenmiştir (SMD(%95 CI) –0.70(-1.62 den –0.65)). Bu düzelme özellikle ev akarı IT sinde belirgin olup (SMD(%95 CI) –1.14(-1.62 den –0.65)), benzer bir şekilde polen ITsinde (SMD(%95 CI) –0.69(-1.09 den –0.30)) ve hayvan artığı ITsinde (SMD(%95 CI) –0.71(-1.08 den –0.34)) de gözlenmiştir. Sonuç olarak bu meta-analiz astımda uygulanan ITnin astım semptomlarının, ilaç kullanma ihtiyacını, nonspesifik ve spesifik BHRyi azalttığını göstermektedir. Öte yandan SFT üzerine bir etkisi gösterilememiştir (8).

Ross ve arkadaşlarının yayınladığı diğer bir meta-analizde (9) 1966 ile 1998 yılları arasında yayınlanmış, prospektif, randomize, çift-kör plasebo kontrollu çalışmalar ele alınmış ve sonuçta 24 çalışma (962 hasta) uygun bulunarak SITin astımda etkinliği belirlenmeye çalışılmıştır. Meta-analize alınan çalışmaların 17 tanesinde (%71) SCIT etkin bulunmuştur. Astım semptomlarının IT alan grupta , plasebo alan gruba kıyasla anlamlı azaldığı (OR(%95 CI), 2.26(2.22-3.42)), ayrıca ilaç kullanım skoru (OR(%95CI) 2(1.46-2.77)), spesifik ve nonspesifik BHR (OR(%95 CI), 1.81(1,32-2.49)) ve yine SFT parametrelerinin (OR(%95 CI), 2.87(1.82-4.52)) de IT grubunda plasebo alan gruba kıyasla anlamlı düzeldiği sonucuna varılmıştır. Bu meta-analizin sonuçları da benzer bir şekilde IT’nin astımda klinik olarak etkin bir tedavi yöntemi olduğuna işaret etmektedir.
Son olarak yine Abramson ve arkadaşlarının 2003 yılında yayınladığı Cochrane meta-analizinde kriterlere uygun 75 çalışma değerlendirilmiştir (3). Meta-analize toplam 3506 hasta dahil edilmiş olup, bunların 36’sında ev akarı, 20’sinde polen, 10’unda hayvan artığı, 2’sinde Cladosporium, 1 tanesinde lateks ve 1 tanesinde allerjen karışımı ekstreleri ile IT uygulanmıştır. Toplu olarak değerlendirildiğinde bu en son meta-analizde öncekine benzer bir şekilde astım semptom skorlarında (SMD(%95 CI) –0.72(-0.99 den –0.33)), ilaç kullanımında, ayrıca non-spesifik ve spesififk BHR’de istatistiksel anlamlı düzelme saptanmıştır. Öte yandan SFT parametrelerinde herhangi bir düzelme saptanmamıştır.

Abramson ve arkadaşlarının yapmış oldukları bu detaylı meta-analizlerde SIT’in astımda kullanımının inhale kortikosteroid gibi ilaçların kullanımını azaltmarak iyi astım kontrolunu sağlayabileceği şeklinde görüş bildirilmektedir.
American Academy of Allergy, Asthma and Immunology (AAAAI) ve American College of Allergy, Asthma and Immunology (ACAAI)’nin allerjen ITsi için birlikte hazırladıkları kılavuzda da (10), iyi seçilmiş hastada allerjen SIT’in allerjik astımda hem çocuk hem erişkinde etkin bir tedavi yöntemi olduğu bildirilmektedir.

ALLERJİK RİNİT/KONJUKTİVİTTE İMMÜNOTERAPİNİN ETKİNLİĞİ

Allerjik rinitte SCIT’in klinik etkinliği, çim (1, 2, 3, 4) parietaria (5, 6) ve yabanı ot polenlere (7, 8, 9, 10) bağlı gelişen allerjik rinit tedavisi üzerine yapılan çift kör plasebo kontrollü çalışmalarla bilimsel olarak kaydedilmiştir. Ayrıca polene karşı allerjik riniti gelişen çocuklarda yapılan kontrolü çalışmalarda, çocuklarda IT’nin etkinliği teyit edilmiştir (11, 12).
Yine allerjik konjuktivitlerde de, çim ve yabanı ot polen ekstreleri ile uygulanan, IT’nin klinik olarak etkin olduğu bildirilmiştir (1, 13).
Ev tozu akarına duyarlı perennial allerjik rinitli hastalarla yapılan çift kör plasebo kontrollü çalışmalarda, IT uygulanan hastaların rinit semptomlarının plaseboya kıyasla azaldığı gösterilmiştir (14, 15).
Ross ve arkadaşları, IT’nin allerjik rinitte etkinliğinin irdelendiği bir meta-analizde, 1966-1996 yılları arasında yayınlanmış prospektif, tek veya çift kör plasebo kontrollü çalışmaları incelemeye almış ve sonuçta 759 hastanın temsil edildiği 16 çalışma dahil edilmiştir (16). Dahil edilen çalışmalarda, en çok kullanılan allerjen ekstresi, çim ve yabanı ot polenleri olarak bulunmuştur. Sonuçta, IT alan grubun % 51 ’i ve almayan grubun %27’sinde allerjik rinit semptomlarının klinik olarak iyileştiği belirtilmiş. Ayrıca spesifik allerjen IT alanlarda diğer ilaç tedavisi kullanma ihtiyacının azaldığı görülmüştür. Sonuçta bu meta-analizine alınan 16 çalışmadan 15’inde allerjik rinit tedavisinde IT yönteminin klinik olarak etkin olduğu sonucuna varılmıştr.
Spesifik İT’nin uzun dönem etkinliğinin araştırıldığı çalışmalarda polene bağlı allerjik rinit IT’sinin tedavi sonlandırıldıktan bir süre sonra etkisinin devam ettiği ve yeni sensitizasyonları da engellediği bildirilmiştir (17, 18). Yine, bazı çalışmalarda IT’nin astım gelişme riskini de azalttığı gösterilmiştir (4, 19).
Sonuç olarak konu ile ilgili kontrollu çalışmalar ve meta-analizler, SIT’in allerjik rinit/konjuktivitte klinik olarak etkin bir tedavi yöntemi olduğuna işaret etmektedir.

İMMÜNOTERAPİNİN ALLERJİNİN DOĞAL SEYRİ ÜZERİNE ETKİSİ

Allerjik hastalıkların doğal seyri incelendiğinde, allerjik rinitli hastaların bir kısmının ileri yıllarda astım geliştirdiği bilinmektedir. Uzun yıllardan beridir atopik olan ancak henüz astım geliştirmeyen çocuklarda SIT’in astımın doğal seyrini değiştirdiği ileri sürülmektedir (1). SIT’in allerjik hastalıkların doğal öyküsü yanında, yeni sensitizasyonları da önlediği varsayılmaktadır. Bu konuda yürütülen ilk çalışmalardan birinde Des Roches ve arkadaşları 6 yaşından küçük olup sadece ev tozu akarına duyarlı astımlı çocuklarda 3 yıl süre ile SIT uygulamış ve tedavi süresi sonunda SIT grubundaki 22 hastanın 10 tanesinde yeni sensitizasyon gelişmemiştir. Öte yandan, kontrol grubundaki tüm çocuklarda yeni allerjenlere sensitizasyon gelişmiştir (2). IT’nin uzun dönem etkilerinin araştırıldığı diğer bir çalışmada ise Durham ve arkadaşları, ot polenine duyarlı saman nezleli hastalarda 3-4 yıl süre ile SIT uygulayıp sonlandırıldıktan 3 yıl sonra IT alan grupta kontrollere kıyasla semptom skorlarının anlamlı olarak az olduğunu gözlemlemişlerdir. İlk kez bu çalışmada SIT sonlandırıldıktan uzun süre sonra etkinliğinin devam ettiği kanıtlanmıştır (3).
Bunu takiben 7-13 yaş çocuklarda uygulanan SIT’in astım gelişimi ve BHR üzerine uzun dönem etkinliğinin araştırıldığı çok merkezli bir çalışma yürütümüştür (4). Bu çalışmaya 6 merkezden 6-14 yaş arası ot polenine duyarlı rinokonjuktivitli 205 çocuk dahil edilerek SCIT veya kontrol grubu olarak randomize edilmiş 3 yıl süre ile izlenmiştir. Üç yılın sonunda IT grubundaki çocukların kontrollere kıyasla anlamlı olarak daha az astım semptomları olduğu (OR 2.52) ve yine SIT grubunda nonspesifik BHRnin anlamlı olarak daha az olduğu gösterilmiştir. Sonuç olarak bu çalışmada mevsimsel rinokonjiktiviti olan çocuklarda uygulanan SIT’in 3 yılın sonunda astım gelişimini önleyebildiği ve dolayısıyla allerjik hastalıkların doğal seyri üzerine etkili olduğu gösterilmiştir (4). Öte yandan, IT’nin kesilmesini takip eden yıllarda astım gelişimi üzerine olan bu koruyucu etkinin devam edip etmediği bilinmemektedir. PAT çalışma grubunun yakın zamanda yayınlanan son çalışması bu konuya ışık tutmaktadır. Bu çalışmada, bir önceki araştırmada 3 yıl SIT veya kontrol grubu olarak izlenen hastalardan 183 tanesi 2 yıl süre ile öne doğru izlenmiştir. Toplam 5 yıllık süre sonunda SIT alan gruptaki hastaların rinokonjuktivit semptom skorları, konjuktival duyarlılıkları ve klinik olarak astım gelişimi kontrol grubuna kıyasla anlamlı olarak az (OR %95 CI, 2.68(1.3-5.7)) bulunmuştur. Bu çalışma polene duyarlı rinokonjiktivitli çocuklarda uygulanan SIT’in rinit ve astım semptomları üzerine uzun dönem modifiye edici etkisi olduğunu kanıtlamaktadır (5).
Son olarak, yakın zamanda yayınlanan bir çalışmada ot polen IT’si alan rinokonjuktivitli çocukların, IT kesildikten 12 yıl sonraki durumu değerlendirilmiştir. Rinokonjuktivit semptom ve ilaç skorları SIT grubunda kontrollere kıyasla anlamlı olarak düşük olmaya devam etmiştir. Yine SIT alan grupta yeni allerjenlere sensitizasyon oranı %58 iken kontrollerde %100 olarak bulunmuştur. Astım semptomlarının varlığı yönünden değerlendirildiğinde ise, IT kesildikten 6yıl sonra SIT grubundaki hastalarda kontrollere kıyasla anlamlı olarak daha az oranda astım gelişmiştir ve bu fark 12. yılda devam etme eğiliminde olmuştur(6).
Tüm bu çalışmalar spesifik IT’nin atopik kişide öngörülen doğal seyri değiştirme potansiyeline sahip olduğuna işaret etmektedir. Ancak, konu ile ilgili uzun dönem, prospektif, kontrollu çalışmalara ihtiyaç vardır.

Kaynaklar:
Venom Duyarlılığında İmmünoterapinin Etkinliği
1.Golden DB. Insect sting allergy and venom immunotherapy: a model and a mystery. J Allergy Clin Immunol. 2005 Mar;115(3):439-47; quiz 448. Erratum in: J Allergy Clin Immunol. 2005 Jun;115(6):1128.
2. Ross RN, Nelson HS, Finegold I. Effectiveness of specific immunotherapy in the treatment of hymenoptera venom hypersensitivity: a meta-analysis. Clin Ther. 2000 Mar;22(3):351-8.
3. Bonifazi F, Jutel M, Bilo BM, Birnbaum J, Muller U; EAACI Interest Group on Insect Venom Hypersensitivity. Prevention and treatment of hymenoptera venom allergy: guidelines for clinical practice. Allergy. 2005 Dec;60(12):1459-70.
4. Hunt KJ, Valentine MD, Sobotka AK, Benton AW, Amodio FJ, Lichtenstein LM. A controlled trial of immunotherapy in insect hypersensitivity. N Engl J Med. 1978 Jul 27;299(4):157-61.
5. Muller U, Thurnheer U, Patrizzi R, Spiess J, Hoigne R. Immunotherapy in bee sting hypersensitivity. Bee venom versus wholebody extract. Allergy. 1979 Dec;34(6):369-78.
6. Brown SG, Wiese MD, Blackman KE, Heddle RJ. Ant venom immunotherapy: a double-blind, placebo-controlled, crossover trial. Lancet. 2003 Mar 22;361(9362):1001-6.
7. Golden DB, Kwiterovich KA, Kagey-Sobotka A, Lichtenstein LM. Discontinuing venom immunotherapy: extended observations. J Allergy Clin Immunol. 1998 Mar;101(3):298-305.
8. Confino-Cohen R, Melamed S, Goldberg A. Debilitating beliefs, emotional distress and quality of life in patients given immunotherapy for insect sting allergy. Clin Exp Allergy. 1999 Dec;29(12):1626-31.
9. Oude Elberink JN, De Monchy JG, Van Der Heide S, Guyatt GH, Dubois AE. Venom immunotherapy improves health-related quality of life in patients allergic to yellow jacket venom. J Allergy Clin Immunol. 2002 Jul;110(1):174-82.


Astımda İmmünoterapinin Etkinliği

1.Abramson MJ, Puy RM, Weiner JM. Is allergen immunotherapy effective in asthma? A meta-analysis of randomized controlled trials. Am J Respir Crit Care Med 1995;151:969-974.
2. Bousquet j, Lockey RF, Malling HJ, eds. WHO position paper, Allergen immunotherapy, Allergy 1998;53(Suppl.44:1-42.
3. Abramson MJ, Puy RM, Weiner JM. Allergen immunotherapy for asthma. Allergy 1999;54:1022-1041., Update in: Cochrane Database Syst Rev.2003;(4):CD001186.
4. Bousquet J, Van Cauwenberge P, Khaltaev N. Allergic rinitis and its impact on asthma. J Allergy Clin Immunol 2000;108(Suppl.5):S147-S334.
5. GINA Workshop nReport. Global strategy for asthma management and prevention. 2005.
6. Frew JA. Immunotherapy of allergic disease.J Allergy Clin Immunol 2003;111:S712-719.
7. Abramson MJ, Puy RM, Weiner JM. Allergen specific immunotherapy for asthma (Cochrane Review). Cochrane Library, Issue 3 1998. oxford: Update Software.
8. Abramson MJ, Puy RM, Weiner JM. Immunotherapy for asthma: an updated systematic review. Allergy 1999:54:1022-1041.
9. Ross RN, Nelson HS, Finegold I. Effectiveness of specific immunotherapy in the treatment of asthma: A meta-analysis of prospective, randomized, double-blind, placebo-controlled studies. Clin Ther 2000;22:329-341.
10. Li JT, Lockey RF, bernstein L, Portnoy JM, Nicklas RA. Allergen immunotherapy: a practice parameter. Annals of Allergy, Asthma & ımmunology 2003;90:1-40.

Allerjik Rinit/Konjunktivitte İmmünoterapinin Etkinliği
1. Bousquet J, Maasch HJ, Hejjaoui A, at al. Double-blind, placebo-controlled immunotherapy with mixed grass-pollen allergoids. Ill. Efficacy and safety of unfractionated and high-molecular-weight preparations in rhinoconjunctivitis and asthma. J Allergy Clin Immonol 1989;84:546-56.
2. Bousquet I, Hejjaoui A, Soussana lvi, Michel PB. Double-blind, placebo-controlled immunotherapy with mixed grass-pollen allergoids. IV Comparison of the safety and efficacy of two dosages of a high-molecular-weight allergoid. J Allergy Clin Immunol 1990:85:490-7.
3. Walker SM, Varney VA, Gaga M, Jacobson MR, Durham SR. Grass pollen immunotherapy: efficacy and safety during a 4-year follow-up study. Allergy. 1995 May;50(5):405-13.
4. Eng PA, Reinhold M, Gnehm HP. Long-term efficacy of preseasonal grass pollen immunotherapy in children. Allergy. 2002 Apr;57(4):306-12.
5. D’Amato C, IKordash TR, Liccardi C, Lobefalo C, Cazzola M, Freshwater LL. Immunotherapy with Alpare in patients with respiratory allergy to Parietaria pollen: a two year double-blind placebo-controlled study Clin Exp Allergy 1995:25:149-58.
6. Ortolani C, Pastorello EA, lneorvaia C, et at. A double-blind, placebo-controlled study of immunotherapy with analginate-conjugated extract, of Parietarria judaica in patients with Parietaria hay fever. Allergy 1994;49:13-21.
7. Arbesman CE, Reisman RE. Hyposensitization therapy including repository: a double-blind study. J Allergy 1964;35:12-17.
8. Crammer LC, Zeiss CR, Suszko IM, Shaughnessy MA, Patterson R. A double-blind, placebo-controlled trial of polymerized whole ragweed for immunotherapy of ragweed allergy I Allergy Clin Immunol 1982:69:494-9.
9. Lichtenstein L, Norman P, Winkenwerder W. Clinical and In vitro studies on the role of immunotherapy in ragweed hay fever. Am I Med 1968:44:514-24.
10. Lowell F, Franklin W. A double-blind study of the effectiveness and specificity of injection therapy in ragweed hay fever. N Engl J Med 1965:273:675-9.
11. Hedlin 0, Silber 0, Naclerio R, at al. Comparison of the In vivo and in vitro response to ragweed immunotherapy in children and adults with ragweed-induced rhinitis. Clin Exp Allergy 1990:20:491-500.
12. Cantani A. Businco E, Benincori N, de Angelis M, di Fazio A, Businco L. A three year controlled study in children with pollinosis treated with immunotherapy Ann Allergy 1984:53:79-84.
13. Juniper EF, Roberls RS, Kennedy LK, ci al. Polyethylene glycol-modified ragweed pollen extract in rhinoconjunctivitis. I Allergy Clin Immunol 1985:75:578-85.
14. Pastorello EA, Ortolani C, Incorvaia C, et al. A double-blind study of hyposensitization with an alginate conjugated extract of Dermatophagoides pteronyssinus (Conjuvac) in patients with perennial rhinitis. II. Immunological aspects. Allergy. 1990 Oct;45(7):505-14.
15. Lofkvist T, Agrell B, Dreborg S, Svensson U. Effects of immunotherapy with a purified standardized allergen preparation of Derrnatophagoides farinae in adults with perennial allergic rhinoconjunctivitis. Allergy 1994;49:100-7.
16. Ross RN, Nelson HS, Finegold I. Effectiveness of specific immunotherapy in the treatment of allergic rhinitis: an analysis of randomized, prospective, single- or double-blind, placebo-controlled studies. Clin Ther. 2000 Mar;22(3):342-50.
17. Eng PA, Borer-Reinhold M, Heijnen IA, Gnehm HP. Twelve-year follow-up after discontinuation of preseasonal grass pollen immunotherapy in childhood. Allergy. 2006 Feb;61(2):198-201.
18. Durham SR, Walker SM, Varga EM, Jacobson MR, O'Brien F, Noble W, Till SJ, Hamid QA, Nouri-Aria KT. Long-term clinical efficacy of grass-pollen immunotherapy. N Engl J Med. 1999 Aug 12;341(7):468-75.
19. Moller C, Dreborg S, Ferdousi HA, Halken S, Host A, Jacobsen L, Koivikko A, Koller DY, Niggemann B, Norberg LA, Urbanek R, Valovirta E, Wahn U. Pollen immunotherapy reduces the development of asthma in children with seasonal rhinoconjunctivitis (the PAT-study). J Allergy Clin Immunol. 2002 Feb;109(2):251-6.

İmmünoterapinin Allerjinin Doğal Seyri Üzerine Etkisi
1.Frew JA. Immunotherapy of allergic disease.J Allergy Clin Immunol 2003;111:S712-719.
2. Des Roches A, Paradis L, menardo JL, Bouges S, Daures JP, Bousquet J. Immunotherapy with a standardized Dermatophagoides pteronyssinus extract. Specific immunotherapy prevents the onset of new sensitizations in children. J Allergy Clin Immunol 1997;99(4):450-453.
3. Durham SR, Walker SM, Varga EM, Jacobson MR, O’Brien F, Noble W, Till SJ, Hamid QA, Nouri-Aria K. N Eng J Med 1999;341:468-475.
4. Möller c, Dreborg S, Ferdousi HA, Halken S, Host A, Jacobsen L, Koivikko A, Koller DY, Niggemann B, Norberg LA, Urbanek R, Valovirta E, Wahn U. Pollen immunotherapy reduces the development of asthma in children with seasonal rhinokonjuctivitis (the PAT-study). J Allergy Clin Immunol 2002;109:251-256.
5. Niggemann B, Jacobsen L, Dreborg S, Ferdousi HA, Halken S, Host A, Koivikko A, Koller D, Norberg LA, Urbanek E, valovirta E, Wahn U, Möller C & The PAT Investigator Group. Five year follow-up on the PAT study: specific immunotherapy and long-term prevention of asthma in children. Allergy 2006;61(7):855-859.
6. Eng PA, Reinhold-Borer M, heijnen IAFM, Gnehm HPE. Twelve-year follow-up after discontinuation of preseasonal grass pollen immunotherapy in childhood. Allergy 2006;61:198-201.



Tablo 1: Meta-analize alınan kontrolü çalışmalar



Yaş Çalışmaların Tedavi Kontrol Toplam
grupları No (%) grubu (n) grubu (n) No (%)



Erişkin 1(12) 10 10 20 (4)
Çocuk 2(25) 79 109 188 (42)
Tüm yaşlar 5 (62) 120 125 245 (54)
Toplam 8 (100) 209 244 453 (100)



Tablo 2: Spesifik immünoterapi ile ilgili çalışmaların sonuçları



Yaş Etkili Etkisiz Belirsiz Toplam
grupları No (%)



Erişkin 1(12) 0 0 1(12)
Çocuk 2(25) 0 0 2(25)
Tüm yaşlar 5 (62) 0 0 5 (62)
Toplam 8 (100) 0 0 8 (100)



Tablo 3: Çalışmalarda yeniden ısırılma sonrası sistemik reaksiyonlara karşı koruma


(n=101) (n=136)

Koruyucu Koruyucu Koruyucu Koruyucu Odds %95 Cl
değil değil ratio

17 1 9 14 2.41* 1.43-4.07

16 1 39 8 1.13 0.95-1.35
10 1 1 10 10.00 1.53-65.40
11 8 0 19 11.60* 1.65-81.30
17 7 0 24 4.43* 2.31-8.50
9 3 0 12 9.75* 1.44-65.90
Toplam 80 21 49 87 2.20 1.72-2.81

*P<0.05


Tablo 4: VIT ile ilgili kontrollü çalışmalar

Kaynaklar
Immunoterapi
Hasta sayısı

Yeniden sokulma sonrası sistemik reaksiyon oranı (%)
P
(4)
Venom
18
1 (5.3)

Tüm vücüt ekstrakt
11
7 (63.6)
<0.01
Plasebo
12
7 (58.3)
<0.01
(5)
Venom
12
3 (25)

Tüm vücüt ekstrakt
12
9 (25)
<0.03
(6)
Venom
23
0 (0)

Plasebo
29
21 (72)
<0.001




Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Allerjik Hastalıklarda İmmünoterapinin Etkinliği" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Nerin Nadir BAHÇECİLER ÖNDER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Nerin Nadir BAHÇECİLER ÖNDER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Prof.Dr.Nerin Nadir BAHÇECİLER ÖNDER
İstanbul
Doktor "İmmunoloji - Alerji ve Bağışıklık Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Nerin Nadir BAHÇECİLER ÖNDER'in Makaleleri
► Allerjik Rinit Prof.Dr.Selçuk ONART
► Saman Nezlesi (Allerjik Rinit) Op.Dr.Mehmet Ali TUNÇBİLEK
► Allerjik Rinit Guatr Habercisi Olabilir Prof.Dr.Metin ÖZATA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Allerjik Hastalıklarda İmmünoterapinin Etkinliği' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:24
Top