Kısa-Yoğun Psikoterapi
Kısa-Yoğun Psikoterapi
Kısa-Yoğun Psikoterapi Programı insanın iç dünyasını keşfe çıkması için hazırlanmıştır. İnsanın ruhsal yapısı anlaşılması çok zor, karmaşık ve soyut bir yapıya sahiptir. Bu ruhsal yapı döllenmeden başlayıp ölüme kadar sürekli değişim göstermektedir. Temelleri genellikle çocuklukta atılıp herhangi bir farkındalık ve değişim olmadığı sürece hayatının sonuna kadar devam eden bir örüntüye sahiptir. Kısa-Yoğun Psikoterapi programı, kişinin bir rehber eşliğinde bu bilmediği dünyayı, örüntüyü anlayıp keşfettikten sonra kendi dünyasına uygulaması için hazırlanmıştır.
İnsanın ruhsal yapısı oluşurken doğal akışı bozan birçok faktör vardır. Bu faktörler ruhsal sorunlarımızın oluşmasına neden olur. Bu ruhsal sorunlar kişinin içinden çıkılamaz bir durumda hissetmesine neden olur. Belki binlerce insan aynı sorunu yaşamasına rağmen ve bu sorunun çözümü olmasına rağmen kişi sorunun çözüm arayışını bırakıp kendi içinde ızdırap çekmektedir. Bu bakış açısı insanın kendi yaşam kalitesini düşürerek potansiyelinin altında bir hayat yaşamasına neden olur. Şöyle ifade edersek elinde bir lirası olan bir kişi geçmiş yaşantılarından ruhsal sorunlarından dolayı parasını bir lira yerine elli kuruş olarak algılayabilir. Böylece bu algı değerinin altında bir hayat sürmesine neden olabilir. Fakat kişi bunun farkına varıp bir arayışa girdiği andan itibaren kişinin iç dünyasının kesif süreci kısaca terapi süreci başlamıştır.
Araştırmadan, yardım alacağı kişinin seçimine kadar ki süreçte, kendisini anlayıp ruhsal sorununa çözüm bulacak psikoterapistin seçimi bile çok önemlidir. Seçimi sırasında kişi farkında olmadan psikoterapistin çok iyi eğitimler alması, yardım alan kişilerin yorumlarının çok iyi olması, adresinin çok yakınında olması, fotoğrafına baktığında bakışı, gülüşü, mimikleri çok samimi olması vb nedenlerle psikoterapistini seçerken daha o anda güvenmeye başlamıştır. Bu seçim sürecinin bile çok derin anlamları vardır. Bu süreçten sonra terapistin elinde birçok kuram ve teknik olması gerekir. Kişinin ruhsal sorununa yönelik en uygun yöntemi belirleyip uygulaması gerekir. Maalesef birçok terapistin elinde tornavida var ve her şeyi vida olarak görüp sıkmaya çalışır hâlbuki çivi olduğunda tornavida işe yaramaz. Terapist tornavida ile uğraşıp durur ve bu bir zaman kaybıdır. Ondan dolayı bütün terapi yöntemlerini bilip kişinin sorununa göre yaklaşması gerekir. Psikoterapi genellikle uzun bir süreç gerektirir. Bu program kişinin 15 gün civarında, günde 2-3 defa görüşmeyle kısa zamanda ruhsal sorunundan kurtularak yaşam kalitesini artırmayı hedefleniyor. Uzun süreçler kişinin hayatında daha çok şey kaybettirdiği için bu programı seçerek kişi hayatına verdiği zararı azaltıyor. Bu terapi yönteminde ilk görüşmelerde kişinin şikayetlerini, sorununun ne olduğunu, ne zamandan beri devam ettiği, bu durumun onun hayatında hangi işlevleri bozduğu öğrenilir. Daha sonra kişinin doğum öncesinde annesinin yaşadığı hayattan başlayıp, çocuğun doğumu, bebekliği, çocukluk dönemi, ergenlik dönemi, yetişkinlik dönemleri ayrıntılı ve derinlemesine dinlenerek ruhsal karmaşasına neden olan sebepler netleştirilir. Bunun dışında ruhsal karmaşaya neden olan soy ağacındaki kişilerinin danışanın hayatına etkileri ortaya çıkarılır. Bunun dışında sorununu devam ettirici güncel veya son yıllarda yaşadığı tetikleyiciler netleştirilir. Bu süreçte biz danışanın ilk görüşmelerinden itibaren ruhsal sorununu netleştirip ona yönelik formülasyon oluşturup onun için en uygun çözüm yolunu uygulamaya başlıyoruz. Danışanın bilgileri ile ilişkilendirilerek psikolojik eğitim veriyoruz. Psiko-eğitimle kişinin ruhsal dünyasının nasıl oluştuğu, hayatımızda kullandığımız mekanizmaları, doğumdan başlayarak insanın gelişimini, bilinç dışının nasıl işlediğini anlaması sağlanır. Daha sonra yüzleştirmeler, aynalamalar ve yorumlamalar kişinin farkındalığı arttırılmaya çalışılıyor. Kısaca bu programın en önemli avantajı kısa zamanda değişimlerin belirtileri görülerek danışanın yaşam kalitesi artması ve böylece değişim olacağına olan inancının artmasıdır. Bu program bittiğinde amacımız sorunlarına bir uzman gibi bakmasını ve çözüm üretmesini sağlamak. Bir başka deyişle danışanın ruhsal dünyasındaki karmaşa bittiği zaman danışanın [b]bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşcesine yaşamasını[/B sağlamaktır.
Sonuç olarak ;bu program sonucunda danışanın sorunları kısa sürede ortadan kalkar ve danışan psikolojk olarak rahatlar, yaşam kalitesi artar. Bu program sıkıştırılmış bir terapi yöntemi olarak birçok problemi ortadan kaldırmaktadır.
Kısa-Yoğun Psikoterapi Programı insanın iç dünyasını keşfe çıkması için hazırlanmıştır. İnsanın ruhsal yapısı anlaşılması çok zor, karmaşık ve soyut bir yapıya sahiptir. Bu ruhsal yapı döllenmeden başlayıp ölüme kadar sürekli değişim göstermektedir. Temelleri genellikle çocuklukta atılıp herhangi bir farkındalık ve değişim olmadığı sürece hayatının sonuna kadar devam eden bir örüntüye sahiptir. Kısa-Yoğun Psikoterapi programı, kişinin bir rehber eşliğinde bu bilmediği dünyayı, örüntüyü anlayıp keşfettikten sonra kendi dünyasına uygulaması için hazırlanmıştır.
İnsanın ruhsal yapısı oluşurken doğal akışı bozan birçok faktör vardır. Bu faktörler ruhsal sorunlarımızın oluşmasına neden olur. Bu ruhsal sorunlar kişinin içinden çıkılamaz bir durumda hissetmesine neden olur. Belki binlerce insan aynı sorunu yaşamasına rağmen ve bu sorunun çözümü olmasına rağmen kişi sorunun çözüm arayışını bırakıp kendi içinde ızdırap çekmektedir. Bu bakış açısı insanın kendi yaşam kalitesini düşürerek potansiyelinin altında bir hayat yaşamasına neden olur. Şöyle ifade edersek elinde bir lirası olan bir kişi geçmiş yaşantılarından ruhsal sorunlarından dolayı parasını bir lira yerine elli kuruş olarak algılayabilir. Böylece bu algı değerinin altında bir hayat sürmesine neden olabilir. Fakat kişi bunun farkına varıp bir arayışa girdiği andan itibaren kişinin iç dünyasının kesif süreci kısaca terapi süreci başlamıştır.
Araştırmadan, yardım alacağı kişinin seçimine kadar ki süreçte, kendisini anlayıp ruhsal sorununa çözüm bulacak psikoterapistin seçimi bile çok önemlidir. Seçimi sırasında kişi farkında olmadan psikoterapistin çok iyi eğitimler alması, yardım alan kişilerin yorumlarının çok iyi olması, adresinin çok yakınında olması, fotoğrafına baktığında bakışı, gülüşü, mimikleri çok samimi olması vb nedenlerle psikoterapistini seçerken daha o anda güvenmeye başlamıştır. Bu seçim sürecinin bile çok derin anlamları vardır. Bu süreçten sonra terapistin elinde birçok kuram ve teknik olması gerekir. Kişinin ruhsal sorununa yönelik en uygun yöntemi belirleyip uygulaması gerekir. Maalesef birçok terapistin elinde tornavida var ve her şeyi vida olarak görüp sıkmaya çalışır hâlbuki çivi olduğunda tornavida işe yaramaz. Terapist tornavida ile uğraşıp durur ve bu bir zaman kaybıdır. Ondan dolayı bütün terapi yöntemlerini bilip kişinin sorununa göre yaklaşması gerekir. Psikoterapi genellikle uzun bir süreç gerektirir. Bu program kişinin 15 gün civarında, günde 2-3 defa görüşmeyle kısa zamanda ruhsal sorunundan kurtularak yaşam kalitesini artırmayı hedefleniyor. Uzun süreçler kişinin hayatında daha çok şey kaybettirdiği için bu programı seçerek kişi hayatına verdiği zararı azaltıyor. Bu terapi yönteminde ilk görüşmelerde kişinin şikayetlerini, sorununun ne olduğunu, ne zamandan beri devam ettiği, bu durumun onun hayatında hangi işlevleri bozduğu öğrenilir. Daha sonra kişinin doğum öncesinde annesinin yaşadığı hayattan başlayıp, çocuğun doğumu, bebekliği, çocukluk dönemi, ergenlik dönemi, yetişkinlik dönemleri ayrıntılı ve derinlemesine dinlenerek ruhsal karmaşasına neden olan sebepler netleştirilir. Bunun dışında ruhsal karmaşaya neden olan soy ağacındaki kişilerinin danışanın hayatına etkileri ortaya çıkarılır. Bunun dışında sorununu devam ettirici güncel veya son yıllarda yaşadığı tetikleyiciler netleştirilir. Bu süreçte biz danışanın ilk görüşmelerinden itibaren ruhsal sorununu netleştirip ona yönelik formülasyon oluşturup onun için en uygun çözüm yolunu uygulamaya başlıyoruz. Danışanın bilgileri ile ilişkilendirilerek psikolojik eğitim veriyoruz. Psiko-eğitimle kişinin ruhsal dünyasının nasıl oluştuğu, hayatımızda kullandığımız mekanizmaları, doğumdan başlayarak insanın gelişimini, bilinç dışının nasıl işlediğini anlaması sağlanır. Daha sonra yüzleştirmeler, aynalamalar ve yorumlamalar kişinin farkındalığı arttırılmaya çalışılıyor. Kısaca bu programın en önemli avantajı kısa zamanda değişimlerin belirtileri görülerek danışanın yaşam kalitesi artması ve böylece değişim olacağına olan inancının artmasıdır. Bu program bittiğinde amacımız sorunlarına bir uzman gibi bakmasını ve çözüm üretmesini sağlamak. Bir başka deyişle danışanın ruhsal dünyasındaki karmaşa bittiği zaman danışanın [b]bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşcesine yaşamasını[/B sağlamaktır.
Sonuç olarak ;bu program sonucunda danışanın sorunları kısa sürede ortadan kalkar ve danışan psikolojk olarak rahatlar, yaşam kalitesi artar. Bu program sıkıştırılmış bir terapi yöntemi olarak birçok problemi ortadan kaldırmaktadır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Kısa-Yoğun Psikoterapi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İshak BÜYÜKYILDIRIM'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İshak BÜYÜKYILDIRIM'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
3 Beğeni
Yazan Uzman
|
kısa terapi, yoğun terapi, kısa-yoğun terapi, acil terapi, kısa sürede terapi, çözüm odaklı terapi, hücum terapi, yoğunlaştırılmış terapi, sınırlı terapi, zamanı olmayanlar için terapi, kısa zamanlı terapi, kısa zamanda terapi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.