2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gençler ve Cinsellik : ya Çocuğum Seks Yapıyorsa?
MAKALE #2024 © Yazan Dr.Psk.Başak DEMİRİZ | Yayın Aralık 2008 | 21,791 Okuyucu
Gençler ve Seks - Gençlikte Seks/Cinsellik

Evlilik öncesi seks bir çok kültürde tabu olmaya devam ederken, günümüzün gençlerinin seks konusundaki tutumları bir çok anne-babanın uykularını kaçırmaya neden olabilir.


Belma’nın anne ve babası, bir tanecik kızları 18 yaşina geldiğinde böyle bir haberle karşilaşmayı beklemiyordu . Ailesi ve arkadaşları tarafından sevilen, çaliskan ve sorumluluklarını bilen bir genç olan Belma, “ilk deneyimini” 16 yaşinda yaşadığını annesine ve babasına söylemeye cesaret edememişti. Geçen hafta 18. Yaşinı kutladığında “sizinle artık dürüst olmak istiyorum” diyerek, bu yaşina kadar yaşadığı tüm ilişkilerini onlara anlattı. Anne-babası, o gece sabaha kadar uyuyamadı.

Ülkemizde, cinsellik, aileler içinde çok fazla konuşulan bir konu değil. Cinsel tecrübeleri paylaşmak bir yana, çogu aile çocuguna cinsel eğitim bile vermiyor. Bunun bir çok nedeni var; nasıl, ne ölçüde veya ne zaman bilgilendirmenin doğru olacağının bilinmemesi, konuşulursa çocugun aklına seks ile ilgili düşüncelerin sokulacağının sanılması, “yüz-göz olmak” istenmemesi ya da anne veya babanın bu konuyla ilgili tabularının olması.

Ülkemizde cinsellik, aileler içinde konuşulmadığı gibi, bilimsel araştırmalara da pek konu olmuyor. Bu nedenle, gençler ve seks konusunda edinilen istatistiki bilgiler, çogunlukla Avrupa veya Amerika kaynaklı. Bununla beraber, insan biyolojisi ve psikolojisi, evrensel metotlarla incelenerek evrensel sonuçlar doğurabiliyor. Bu nedenle yukarıdaki ülkelerde yapılan araştırmalardan edinilen bilgileri, kendi kültürümüzle de yoğurarak kullanabiliriz. Bir çok ülkede gençlerin cinsel davranışlarını inceleyen araştırmalara göre, çevre, sevgilinin yaşı ve aile desteği, gençlerin sekse yaklaşımında önemli rol oynuyor.

Amerikan Halk Sağlığı Kurumu’nun (American Public Health Assocation) 17 lisede, 950 genç ile yaptığı bir araştırma sonunda, seks yapan ögrencilerin “arkadaşlarım da mutlaka seks yapmıştır” diye inanlar olduğu ortaya çikti. Aslında sadece yüzde 30 ögrenci seks ile tanısmışken , bu ögrencilerin, hemen hemen herkesin “lise 2. Sınıfa gelene kadar mutlaka seks ile tanışmıs” olduğuna inandığı ortaya çikti. Araştırmacılara göre, bu yanlış inanç ve abartma, onların seksuel davranışları üzerinde önemli bir rol oynuyor.

Genç kızlar ve erkeklerin seks ile ilgili tutumlarında değişiklikler gözleniyor. Kızlar için, beraber oldukları kişinin yaşi, önemli bir risk faktörü. Diğer yandan, kızların yaşi küçüldükçe partnerinin yaşi büyüyor. 4200 kız üzerinde yapılmış bir araştırma, 12 yaş civarı seks yapan kızların çogunlukla kendinden 5-6 yaş büyükler ile beraber olduklarını gösteriyor. Erken yaşta yapılan seks, alkol, uyuşturucu, intihar girişimleri, hamilelik, okul bırakma gibi başka davranış problemlerini de beraberinde getiriyor.

Genç erkekler için ise farklı riskler var. Bir çok genç erkek, henüz hazır olmasa da, kendilerini seks yapmak için baskı altında hissediyorlar. Araştırmalara göre, üç oğlandan biri seks konusunda, özellikle erkek arkadaşları tarafından, baskı altında hissettiklerini bildiriyor. Aynı baskıyı, alkol, sigara ve uyuşturucular ile ilgili de hissediyorlar.

Araştırmaların bulduğu iyi haber ise, çocuklarin aileleri ile iletişimleri arttıkça, cinsel konulardaki problemlerin ortaya çikisi azalıyor. Aile içinde, seks konusunda yapılan konuşmalar, tehlikelerin, sağlık açısından ortaya çikacak zararların tartışılması, gençlerin, en azından riskli davranışlar göstermesini engelliyor.

Seks eğitimi önemli:

Anne-babalar, çocuklarini eğitmek ve uyarmak istiyorlar ama çogunlukla nasıl yapacaklarını bilemiyorlar. TV’den, dergilerden, gazetelerden, internetten yoğun bir şekilde akan bilgilerle nasıl başedeceklerini kestiremeyip vazgeçiyor veya “daha erken” diyerek öteliyorlar. Gençler de, anne-babalar ne zaman bu konuyu açacak olursa, onların bu “ürkek” ve “utangaç” tavırlarını hissedip, “ben hepsini zaten biliyorum” seklinde bir cevapla, zaten zor açılmış diyaloğu bitiriveriyorlar. Kimisi kulaktan dolma, kimisi de okuyarak belli bir bilgi ediniyorlar elbette. Ama bu bilgiler, gerçek duygular ve tecrübeler işin içine girince, sığ ve yetersiz kalıyor.

Bir yandan güzel, yakışıklı olmanın, seksi giyinmenin, sosyal olmanın, güçlü olmanın, karşi cinsin ilgisini çekmenin kabul edilebilir olduğuna dair mesajlar alırken, diğer yandan, seks yapmanın kabul edilemez olduğunu duyuyorlar. Bir yandan, hormonların en yoğun çalistigi bu yaşlarda seksle tanışmak istiyorlar, bir yandan ailelerin gelenekleri ve kuralları onları engelliyor. İçten gelen dürtüler ve dıştan gelen yasaklar arasında akılları karışıyor. Ama maalesef, bu karmaşiklığı çözebilmek, yorumlayabilmek için ailelerine danışamıyorlar.

Anne-babalar, seks konusu gündeme gelince çocuklarindan kaçmamalı. Çocugumla konuşursam onun aklına “kötü” seyler sokarım, zamanı gelince kendiliğinden ögrenir gibi düşüncelerden kurtulmalı. Bu konuda yapılan araştırmalar gösteriyor ki, evlilik öncesi hamilelikler, cinsel hastalıklar, eğitim sayesinde azalma gösteriyor. Anne-babalar, her çocugun risk altında olduğunu düşünerek, çocuklarin seks eğitimi konusunda daha aktif bir rol almalıdır. “Benim çocugum akıllı, benim çocugum kesinlikle yapmaz, benim çocugum babasından çok korkar, ben çocuguma güveniyorum” vs. gibi düşüncelerin çocuklari korumakta hiç bir geçerliliği olmadığını unutmamak gerek.

Ülkemizde son yıllarda, gençlerin üreme sağlığı ve cinsel sağlık konularında bilgi, tutum ve davranışlarını değerlendirmek üzere yapılan bir araştırmada, gençlerin büyük çoğunluğunun üniversitelerde üreme ve cinsel eğitim verilmesini istediği bulunmuş. Aynı araştırma, gençlerin yüzde 26 sının cinsel yönden aktif olduğunu ancak çok küçük bir oranının doğum kontrol yöntemi kullandığını açığa çıkarmış.

Çocuklarla neler konuşmalı?

Anne-baba, ergenliğe girmiş çocuklarina seks konusunda ne planladıklarını sormaktan çekinmemelidir. Neyi, niye istediğini bilmeyen çogu genç ilk tecrübelerinI “istemeden oldu” veya “arkadaşim zorladı” şeklinde açıklamaktadır. Bu da onların, aslında tercih yapabilecek kadar bir bilinç oluşturmadıklarının önemli bir işaretidir. “Birden oluverdi” seklinde açıklamalar yapan çogu gencin, bilinçli ve planlı olmadıkları için, çogu zaman korunma fırsatları da olmamıştır.

“Bebekleri leylekler getirir” in ötesine gittiğiniz için kendinizle gurur duyuyor olabilirsiniz. Diğer yandan, seks eğitimi sadece insan vücudunu ve biyolojisini anlatmakla sınırlı kalmamalıdır. Çocuklar bu bilgilere artık çok da kolay ulaşabiliyorlar. Onlar, meraklarını, ihtiyaçlarını,aşklarını veya hayal kırıklıklarını anne-babalarıyla paylaşabilmelidir. Fikirlerini ve duygularını açıkça ifade edebilmeli, seks konusundakı tutumlarını anne-babalarıyla açık açık konuşarak şekillendirmelidir.

Daha Değil!

Yasaklamalar koymak yerine “daha değil” seklinde bir yaklaşim, gençlerle aileler arasındaki diyaloğun açık kalmasına yardımcı olacaktır. Seksin, arzuların gelişmenin ve büyümenin doğal bir parçası olduğu, diğer yandan bilinçsiz ve yanlış zamanda yapılan seksin, güçlü duygusal ve fiziksel komplikasyonlara neden olabileceği açıklanmalıdır.

“Daha değil” derken, 16-17 yaşinda bir gencin ortaya çikabilecek bu komplikasyonlarla başetmesinin güç olabileceği, ama yaş ilerledikçe kişinin kendini koruyabilmek için daha donanımlı olacağı ögretilmelidir. Ayrıca, seksin doğru zamanda, doğru kişiyle, doğru ortamda yapıldığında güzel olduğu, başkalarının baskısıyla hazır olmadan yapıldığında ise, pişmanlık, utanç, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygulara neden olabileceği ögretilmelidir. Seks ile ilgili duygular, düşünceler bu yaşlarda sağlıklı olarak şekillenmez, taşlar yerine doğru oturmaz ise, kişilerin yetişkin yaşlarında problemler, mutsuz beraberlikler yaşaması kaçınılmazdır.

Psikolog Dr. Basak Demiriz
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Gençler ve Cinsellik : ya Çocuğum Seks Yapıyorsa?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Başak DEMİRİZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Başak DEMİRİZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Başak DEMİRİZ Fotoğraf
Dr.Psk.Başak DEMİRİZ
İstanbul
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Başak DEMİRİZ'in Yazıları
► Altın Seks, Gümüş Seks ve Bronz Seks Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Çocuk ve Gençler ile Psikoterapi Psk.A.Kaan YILMAZ
► Gençler ve Eski Kuşak.. Psk.Dnş.Kemal TUNCER
► Doğaçlama Seks Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Evlenecek Gençler, Evliliğe Hazır Mısınız? Psk.Dnş.Mustafa Kemal ÇELİK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Gençler ve Cinsellik : ya Çocuğum Seks Yapıyorsa?' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Obsesif Aşklar (Takıntılı Aşk) ÇOK OKUNUYOR Kasım 2009
► Tatil Psikolojisi Temmuz 2009
► Kişisel Sınırlar Ekim 2008
► Kırkından Sonra Aşk Eylül 2008
◊ Panik Atak İyileşir Eylül 2014
◊ Psikolojik Saglık Şubat 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:09
Top