2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Mutluyuz Boşanıyoruz!!
MAKALE #20257 © Yazan Psk.Mehmet CAN | Yayın Ocak 2019 | 1,638 Okuyucu
Her bireyin hayalidir, doğru insanla hayatını birleştirip bir yuva kurmak. Bu uğurda doğru kişiyi bulana kadar birçok yanlış yapar. En nihayetinde mutlu olacağına inandığı kişiyi hayatına dahil eder. Şu anda evliyseniz aynı serüveni sizde yaşamışsınızdır. Eşinizin, yaptığınız yanlışlar içinde,muhtemelen en doğru kişi olduğunu düşündüğünüz için onunla evliliğe adım attınız. Farz-ı misal, mutlu bir beraberliğiniz var ve her şey yolunda giderken sırf fantezi olsun diye boşanmak istediniz. Eşinizi kendinizden uzaklaştırmak için ne yapardınız? Daha da önemlisi evliliğinizi boşanma eşiğine nasıl getirebilirdiniz?
İlgisiz kalarak mı, sürekli somurtarak mı,görmezden gelerek mi yoksa değersizleştirerek mi, kendinizden uzaklaştırırdınız? En bilindik klişelerdir fakat hepsi işinize yarayacak yöntemlerdir. Peki daha az bilindik, daha yaratıcı yöntemlerle amacınıza daha hızlı ulaşabileceğinizi söylesem.

Muhtemelen birçoğunuz '' Psikologa bak psikopata bağladı, boşanalım diye tavsiyeler veriyor'' düşüncesine kapıldı bile. Lütfen önyargılarınızı frenleyin. Yazımın başında belirttiğim gibi amaç sadece fantezi. Hem yuvasını dağıtıp, çocuklarını mutsuz bir geleceğe sürüklemek için her türlü sorumsuzluğu yapabilecek binlerce çift var etrafınızda. Sırf maceraperest, bencil kişiliklerinden dolayı onları görmezden mi gelmeliyim! Hayır, sizin kadar acımasız olmayacağım. Sağlıklı beraberliğini mahvetmek isteyen çiftlere kayıtsız kalmayacağım ve onlara tüm mesleki birikimimle yardımcı olacağım. Eğer hazırsanız ilk taktiği verebilirim..

İlişkinizi sıradanlaştırın!!

Evlilik ile birlikte çiftler amaçlarına ulaşmanın rehaveti ile özlerine dönerler. Flört döneminde birbirlerinin en şık, kibar,centilmen,romantik hallerine tanık olan çiftler, aynı evde yaşamaya başladıklarında gerçek kimliklerini sergilemeye başlarlar. Örneğin ilişki süresince modern ve cool bir duruşu olan erkek gider yerine atlet ve boxer don ile çekyatta uzanan erkek gelir. Parfüm deodorant kullanmasına gerek kalmamıştır. Kadınına kibar davranmasını, ruhunu okşamasını bir lütuf olarak sunmaya başlar.
Diğer tarafta ev işleri, çocuk bakımı, yemek telaşı derken kendine zaman ayıramayan bir kadın vardır. Üstlendiği misyon neticesinde, sadece özel bir davet ve ya dışarıda yapılacak bir program haricinde süslenemeyen bir kadındır artık o. Her iki tarafın evlilik amacını gerçekleştirmesiyle gelen rehavet, çiftlerin öncelikle kişisel bakımlarını ihmal etmesine sebep olur. Bu ayrıntılar ufak ve önemsiz olarak görülebilir lakin ilişkinin sıradanlaşmasını sağlayan en sinsi detaylardır. Bu detaylara, sorumluluk ve önceliklerin değişmesini de eklersek ilişkinin monotonlaşması kaçınılmaz olur.

Peki bir flört döneminde öncelik partnerin duyguları iken, evlilikte bu durum nasıl değişebiliyordu?

Aile olmanın getirdiği sorumluluk beraberinde çiftlerin önceliklerini yitirmesine sebep olur. His ve duygu önceliği, yerini aileyi geçindirebilme sorumluluğuna bırakır. Flört döneminde kurulan romantik hayaller rafa kaldırılır, yerine kredi ödeme, faturaları yatırma, daha lüks araba, daha konforlu ev sahibi olma isteği çiftlerin önceliği olur. Bu sorumlukların gerektirdiği yoğun iş temposu çiftlerin kaliteli vakit geçirememesine, daha az konuşmasına ve daha az paylaşımda bulunmasına zemin hazırlar. Bu zihinsel ve fiziksel yorgunluğun sonucunda çok basit görülen aktiviteler bile artık haftanın belirli günlerine sıkıştırılır. Misal, kahvaltının pazara sabitlenmesi, sinemaya nadiren gidilmesi, romantik bir yemeğin özel bir günle ilişkilendirilmesi, sürprizlerin anlamlı bir günde gerçekleşmesi.. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Fakat bu verdiğimiz örnekler dışında kalan en tehlikeli örneğimiz ise çiftlerin bir problem olmadan karşılıklı oturup konuşamamaları olacaktır. İlişkiyi ayakta tutan bu tutumların rutine bağlanması zamanla duyguları köreltecek ve her şeyi monotonlaştıracaktır.

Bir çok danışanımda duyduğum ve evlilikte heyecanın yitirilmesine, akabinde beraberliği boşanma eşiğine getiren monotonlaşma sürecini adım adım paylaştım. Etrafımda gözlemlediğim birçok çiftin evliliğinde aynı döngünün içinde olduğunu hatta bunun farkında bile olmadığını çok net söyleyebilirim. Şimdi kendi beraberliğinizi gözden geçirin. ilişkiniz monotonlaşmanın hangi evresinde karar verin. Hala ilişkinizi tüketmemişseniz şu adımları eksiksiz yerine getirmeye çalışın:
-Paspal paspal dolaşın
-Kişisel temizliğinize önem vermeyin
-Sürprizleri sadece özel günlere bırakın hatta yapmayın
-Partnerinizin sorunlarını görmezden gelin
-Olabildiğince az iletişim kurmaya çalışın
-Sorunlarınız dışında hayatınızla ilgili hiçbir şey paylaşmayın
-Evde olabildiğince tv karşısında uyuyun
-Elinizde sürekli telefonunuz olsun
-Sanal oyunlarla kafa dağıtmaya çalışın

Tüm bunları uyguladığınız halde eşiniz sizden vazgeçmediyse,muhtemelen güçlü ve sizi seven bir partnerle berabersiniz. Ama umudunuzu yitirmeyin sabırla vereceğim ikinci taktiği uygulamaya çalışın. Hazırsanız devam edebiliriz.

Eleştiriyorum O Halde Yokum..

Partnerinizi Sürekli Eleştirin

Dönemin ünlü ressamı yıllardır yanında eğitim gören öğrencisini mezun etmeden önce yaptığı en iyi resmini şehrin en kalabalık meydanında sergilemesini istemiş.
Resmin yanına kırmızı bir kalem ve resmin beğenmedikleri yerlerine çarpı koymalarını rica eden bir not bırakmasını istemiş. Öğrenci, ustasının tüm isteklerini harfiyen uygulamış. Birkaç gün sonra resmi olduğu yerden almaya gittiğinde tablosunun çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntü ve hayal kırıklığı içinde ustasına dönmüş. Ustalık eseri olduğunu düşündüğü tablosuna bu kadar eleştiri gelmesi özgüvenini darmadağın etmişti. Uzun bir süre eline fırça almak istememişti. Sonunda ustası olaya müdahale edip, şu ana kadar yapmış olduğu en kötü resmini aynı meydanda sergilemesini ister. Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça bırakmasını istemiş. Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir not bırakmasını istemiş. Öğrenci istenileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resme hiç dokunulmamış. Büyük bir mutluluk aynı zamanda şaşkınlıkla dönmüş. En iyi resminin bu kadar yoğun eleştirilirken en kötü resminin hiç eleştiri almamasına anlam verememişti. Ustası bu çelişik durumu şöyle özetlemiş;

“İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. Bunun sonucunda neredeyse resme küsüyordun.
İkincisinde, onlardan müspet,yapıcı,olumlu olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.”

Kıssadan hisse, eleştiri, bireyin potansiyelini ve motivasyonunu çökerten bir virüstür. 'Ben eleştirilmekten rahatsız olmam' sözü, 'ben hayatımda yalan söylemem' sözünden sonra ki en popüler yalandır. Her insan belli bir dozdan sonra eleştirilmekten rahatsız olur. Bu kişi hayatınızda ki kişi ise sonuç daha yıkıcı olabilir. Çünkü evliliklerde eleştiri sevginin en büyük düşmanıdır. Dolayısıyla sadece hatalara odaklanarak partnerinizi sürekli eleştirirseniz var olan o sevgiyi kısa sürede yok edebileceğinizi garanti edebilirim.
Bu nasıl mı yapacaksınız. Misal etrafta eşyalarını bıraktığını görünce, ''bu şekilde dağınık olman beni çok rahatsız ediyor bu konuda daha duyarlı olursan beni daha mutlu edebilirsin' gibi yapıcı diyaloglar kurmaktan kaçının. Çünkü siz bu kadar ince ve naif olmamalısınız. ''Hayatımda gördüğüm en dağınık insansın. Seninle binlerce kez konuştum yine anlamıyor yine anlamıyorsun'' şeklinde partnerinizin karakterine ve benliğine saldırıda bulunmalısınız. Sizin için saatlerce uğraşıp yemek hazırlamıştır. Siz masanın bütününü göz ardı edip sadece salata tuzunun eksik ya da fazla olmasını abartıp emeğini göz ardı etmelisiniz. Unuttuğu herhangi bir şey için ''sen zaten ne zaman beni ciddiye aldın ki, ne zaman bir şey istesem unutursun zaten'' şeklinde eleştirinizi genellemelisiniz. Kendi için yaptığı bir harcamadan sonra beğenip ne kadar yakıştığını dile getirmek yerine onu sorumsuzluk ve umursamazlıkla suçlamalısınız. Yaptığı ufak bir sorumsuzluk neticesinde olumlu tüm özelliklerini görmezden gelip onu kötü ve sorumsuz bir eş olduğunu söyleyerek ahlaki olarak zayıflatmalısınız. Bu kasıtlı yapılan ve kaşı tarafın sizden irrite olmasını sağlayacak eleştirileri yaparken bir kaç şeyi gözden kaçırmamalısınız. Öncelikle yapıcı eleştiriden uzak durmalısınız. Eleştiriyi karşı tarafın eksik yönlerini onarmak yerine detaylara takılıp olumlu yönlerini de törpüleme amacı gütmelisiniz. Sonra eleştiri yaparken ' sen hep böyleydin zaten' şeklinde genellemeler yapmalısınız. ''Sen biraz anlayışlı, duyarlı olsan hiç tartışmayız, beni birazcık dinlesen bu halde olmazdık, zaten hep senin yüzünden tartışıyoruz..'' şeklinde bir dil kullanarak kendinizi aklayıp onu acımasızca suçlamalısınız..
Verdiğim bir kaç eleştiri örneği ile size yardımcı olmaya çalıştım. Eleştirinin dozunu ve yöntemini sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Pes etmeden titizlikle bu taktikleri uygulamaya devam ederseniz en kısa sürede boşanacağınızı garanti edebilirim:)

Aile ve İlişki Terapisti
Psk. Mehmet CAN
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Mutluyuz Boşanıyoruz!!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Mehmet CAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Mehmet CAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Mehmet CAN'ın Yazıları
► Boşanıyoruz Ama ya Çocuklar? Psk.Gülsüm Dilara ŞAHİN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Mutluyuz Boşanıyoruz!!' başlığıyla benzeşen toplam 5 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Boşanma Röportaj Kasım 2020
► Erken Boşalma Temmuz 2019
► Zümrüd-Ü Anka Kasım 2018
► Aşk-I Cemre Kasım 2018
► Yaşam Sebebi Ekim 2015
► Engelsiz Yaşam Mayıs 2015
► İlk Yazışmada @şk Mart 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:01
Top