2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Diş Eti Çekilmeleri ve Tedavi Seçenekleri
MAKALE #2040 © Yazan Dt.Erkut AKÇALI | Yayın Aralık 2008 | 70,430 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
DİŞ ETİ ÇEKİLMELERİ KADERMİ? PERİODONTAL (DİŞ ETİ HASTALIKLARI)SORUNLARIN ÇÖZÜM YOLLARI


Muayenehanemize gelen hastaların çoğu dişeti çekilmelerinden ve soğuk hassasiyetinden şikâyet etmektedir. Dişlerini fırçalama sırasında kanamalar ve fırçalama sonunda ağrı ve sızılarla şikâyetlerinin arttığını söylemektedirler. Hatta birçok hasta dişlerini bu nedenlerden dolayı fırçalamadıklarını ve fırçaladıklarında bu şikâyetlerinin arttığından dolayı diş fırçalamadan yaşamayı seçtiklerini söylemektedirler. Fakat bu durum son derece tehlikeleri olan diş eti kanamalarını daha da artırmakta ve diş eti hastalığının hızla ilerlemesine sebep olmaktadır. Sonuç olarak dramatik diş kayıpları meydana gelmekte ve hareketli protezlere mahkûm kalınma aşamasına gelinebilmektedir. Bu durum maalesef hayat kalitesini inanılmaz boyutlarda düşürmekte ve genel sağlık problemlerine sebep olmaktadır.

Dişeti hastalıkları dişlerin temizlenmemesinden kaynaklanan problemler olarak bilinmesine rağmen sadece temizliklide alakalı olmayabilirler. Bu nedenlerle diş eti hastalıklarının sebeplerini bilmemizde fayda vardır öncelikle dişeti hastalığının tanımını yapalım;

Diş eti hastalığı diş, dişeti ve çevre kemik dokularının hastalıkları olarak tanımlanır. Sadece diş etinde değil kemik dokuda da defektler bırakırlar.

Dişeti ve çevre doku hastalıkları şu ana başlıklarda incelenir.

1 Gingivitis
2 Kronik periodontitis
3 Agresif periodontitis
4 Sistemik hastalıklarla periodontitis
5 Nekrotizan periodontal hastalıklar
6 Apsler
7 Endodontik lezyonlarla görülen periodontitisler
8 Gelişimsel ve ya kazanılmış deformiteler

Bu başlıklardan sonra çokça alt başlıklar vardır. Ama biz bu makalede basitleştirilmiş halde anlatacağız. Bu şekilde problemimiz varsa daha iyi anlayıp tedavisi için hekimimize başvurmamız kolaylaşacaktır.


Dişeti hastalığı nasıl başlar;

Günlük hayatımızda diş hekimleri ve hatta reklamlarda bile dişlerin fırçalanması gerektiği aslında aklımıza kazınmıştır fakat ne var ki fırçalama eylemini yapmak bize biraz zor gelir. İşte iki ya da üç gün içerisinde dişler fırçalanmasa dişeti hastalıklarının yolu açılmış olur ve bu şekilde ağzımızda mikroorganizmalar bir giriş yolu bularak ağzımızı konak yeri olarak kullanmaya başlarlar. İşte bu dakikadan sonra ağzımızda bazen geri dönülemeyecek hastalıkların başladığını görürüz.

Diş eti hastalıklarının başlangıcı olan GİNGİVİTİS de durum sadece diş eti boyutunda hastalık başlamıştır. Dişetlerinde kanamalar kızarık alanlar ve şişkin bir görüntü vardır. Tedavisi çok kolaydır ve tedavi sırasında hasta ağrı ya da sıkıntı duyulmaz. Dişi mekanik olarak yani el aletleri ile temizlenerek diş taşları ya da plaklardan arındırırız. Çoğu zaman hastalarımızı iki ya da üç seans halinde çağırıp kontrol seansları da yaparak tedavinin bittiğinden emin oluruz. oral hijyen eğitimi denen diş ve çevre dokuların anlatıldığı fırçalama tekniklerinin gösterildiği seans sonunda hastamızı 6 ay sonra görmek üzere göndeririz. Eğer ki hastamız gingivitis durumunda fazlaca beklediyse yani kanamalı ve rahatsız edici durumu uzun bir süredir devam ediyorsa o zaman diş ve diş eti arasında ufak bir ayrılma ya da gevşeme olacaktır ki artık burada ilerlemiş gingivitisten söz edilir. Bu durumun tedavisinde daha ileri yöntemler kullanılır kök yüzeylerinde bir takım işlemler yapılır ve tedavi tamamlanır. Artık ufak çapta da olsa ilaç kullanılıp gargara verilebilir.


Periodontitis dediğimiz ilerlemiş diş eti hastalıklarında ise ciddi oranda kemik kaybına hatta diş kaybına yol açacak hastalık başlamıştır. Dişeti çekilmelerini hasta fark eder kanamalar artmıştır ve hastalar dişetlerinde kaşınma, yanma gibi değişik ve huzursuz edici durumu fark etmişlerdir. Bu dişeti hastalığı geri dönülemeyecek noktalara gelmeden bir an evvel tedavi edilmelidir. hastadaki kanamalı ve ağrılı durum bir an evvel çözüme kavuşturulmalı ve oral hijyen ivedi bir şekilde sağlanmalıdır.

Periodontitisler çeşitli adlarla adlandırılabilirler fakat dereceleri farklı olsa da yıkımdan dolayı meydana gelecek olan sonuç diş, diş eti ve kemik kaybıdır. Bu durumun önüne geçmek tabi ki mümkündür. O nedenledir ki eğer hastalarımızda bu derecede ciddi defektler varsa mutlaka vakit geçirmeden doktorlarına başvurup gerekli tedavileri almalıdırlar.

Bazı Periodontitisler ciddi yıkımları olsa da tedavileri oldukça zordur ve hatta bazen imkânsıza yakındır. Bu durumdaki Periodontitisler de yıkımın önüne geçmek için hızlı bir şekilde tedavi arayışına girip kaybedilen dişleri feda edip kalan dişlerle yola devam etmek gerekmektedir.

PEKİ, NEDİR BU TEDAVİ YOLLARI?

Periodontitislerin tedavilerinde en etkili yol diş hekimlerinin lokal olarak uyguladıkları ve cerrahi olarak yaptıkları yoldur. Dişetleri tedavi edilirken sadece dişetine yönelik defektler olmadığı için çevre dokularda tedavi edilmelidir. Yani kemik dokuda işin içine girmelidir.

Destekleyici olarak dişeti ve kemik dokuda etkili olabilecek antibiyotikler verilir.

Diş hekimleri detertraj, küretaj ve derin küretaj vs vs gibi cerrahi işlemleri yaptıktan sonra hasta takibini yaparlar ve sorunlu bölgelere noktasal ya da genel tedaviler yaparak çözüm bulurlar.


LAZER bu tedavilerde önemli rol oynayan bir ekipmandır. Lazerin destekleyici tedavisi inanılmaz derecede iyidir. Lazer kullanımı periodontal dokularda son derce kuvvetli bir etkiye sahiptir. Lazerin mikroorganizmalara etkisi o kadar etkilidir ki diş ve çevre dokularda ciddi bir iyileşme görüleceği kesindir.

LAZER basit gingivitis vakalarından ilerlemiş periodontitis vakalarında çok etkili bir şekilde tedavi sağlamaktadır. Bu tedavi çoğu zaman iğnesiz ve ağrısız olmaktadır. bu nedenle günümüz koşullarında LAZERİN dişeti hastalıklarında ki en iyi yardımcı ekipman olduğu şüphesizdir.

DİŞETİ çekilmeleri olan hastaların şuan itibariyle yapmaları gereken şeyler nelerdir?

Şu an itibariyle dişeti çekilmeleri mevcut hastaların bu durumun tersine çevrilebileceğini bilmeleri gerekir. Diş eti çekilmeleri ve diş eti hastalıkları birtakım tedavilerle çok rahat bir şekilde yapılabilmektedir. Hatta yaygın dişeti çekilmeleri olan hastalar ya da dişeti kanamaları olan hastalar en kısa sürede bir diş hekimine müracaat edip dişetleri ile ilgili şikâyetlerini gidermeleri gerekmektedir.

Özellikle LAZER dişeti tedavilerinde uygun bir seçenek olması açısından çok önemlidir.

SON OLARAK

Dişeti kanamaları ve dişeti çekilmeleri birçok hastalığa sebep olmaktadırlar. Fakat gelişmiş yöntemlerle yaptığımız tedavilerle ağrısız bir şekilde tedaviler yapılabilmektedir.

Gülümsemenizi yeniden kazanmak için mutlaka diş hekiminize başvurun.

DİŞ HEKİMİ
ERKUT AKÇALI
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Diş Eti Çekilmeleri ve Tedavi Seçenekleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dt.Erkut AKÇALI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dt.Erkut AKÇALI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dt.Erkut AKÇALI'nın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Diş Eti Çekilmeleri ve Tedavi Seçenekleri' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:03
Top