Dental Detox
Herkesin belirli aralıklarla vücudunu dinlendirmeye ve vücudunu temizlemeye ihtiyacı vardır. Detox işlemi vücudumuzu toksinlerden arındırma, temizleme işlemidir. Sağlıksız alışkanlıklar, bu duruma sağlıksız beslenme de dahil vücutta çeşitli toksinlerin birikmesine sebep olur ve tabii ki bu toksinleri tüketmek isteyen mikroorganizmalara bu zararlı mikroorganizmaların ürettiği toksinlerin sebep olduğu yıkımların artıklarının da vücutta biriktiğini düşünün. Tıpkı diş taşları gibi. Diş taşları da bir çeşit toksin içerir. Hem de dişlerin etrafında kemiği eriten toksinler. Ağız kokusu yapan, dişetlerini kanatan diğer bir yandan dişlerin çürümesine neden olan zararlı mikroorganizmaların toksinleri de her an ağızda mevcudiyetini korur. Üstelik sıkı durun bu mikroorganizmalar bağırsaklarda yer alan ve probiyotik ve prebiyotik kullandığımızda sakinleşen mikroorganizmalardır. Hiç düşündünüz mü? Sindirim sistemimiz için detox uygulamaları var. Peki sindirimin başladığı ağız için detox gerekli mi? Üstelik birbirinin bu kadar yakınında olan organlardan birisi için içilen sebze sularının faydası, ağızda birikmiş diş taşlarında rahat rahat duran, yaşayan, beslenen mikroorganizmanın yenilen yiyecekle hep aşağı inmesiyle ne oluyor? Bu nedenle detox kavramı, sindirimin başladığı organ olan ağızla başlarsa DENTAL DETOX ne anlama geliyor bir bakalım.
Dental detox, aslında her gün yaptığımız diş fırçalamayla başlıyor. Çünkü diş fırçalama da bir çeşit temizlik, yani dişlerin etrafında olan gıda artıklarının temizliği ve mikroorganizma ve mikroorganizma artıklarının uzaklaştırılması işlemidir. Peki, kullandığımız macun ve fırça bu konuda önemli mi, elbette önemli; sonuçta kullandığımız macun, her gün ağzımızla ideal olarak 2 kere temas eden bir kimyasal. Bu nedenle içerisinde natürel mineraller ve doğal antibakteriyeller içermelidir. Diş fırçası ise dişin yüzeyini temizleme fonksiyonunu görecek yapıda olmalıdır. Açısı, kılların sertliği, yumuşaklığı sizin ağız yapınıza göre olmalı ve diş hekiminiz tarafından seçilmelidir. Diş fırçalamada dikkat edilmesi gereken bir kural da yemek sonrası 15 dakika beklemektir. Neden? Çünkü yiyecekleri öğütürken tükürüğümüzün ph değeri asidik olur. Yani ideal ortam 7,7-7,5 iken bu ph 5,5’lere düşer ki yiyecekler parçalanabilsin. Tükürüğün asidi, yemeklerden 15 dakika sonra normale döner. Yemek yedikten hemen sonra diş fırçalamak, bu asidik tükürüğü tüm diş aralarına yaymaya yardımcı olur. Bu da diş çürümesini kolaylaştırır. Bu nedenle diş fırçalamak için, yemek yenildikten sonra en az 15 dakika beklemek gerekir.
Hep yeni kurallar geliyor sağlık sektöründe değil mi? Ama tükürüğün asidik olması ve bu asidin diş taşına ve diş çürümelerine neden olmasının bildiğimiz bir şey olmasına rağmen yediğimiz yiyeceklerin vücudumuzu asidik yapmasını engellemek için ALKALİ BESLENME ise şimdilerde öğrendiğimiz ve uyguladığımız beslenme kuralları. Bu nedenle ALKALİ BESLENMEYİ DENTAL DETOX içinde yapmalıyız.
Sadece beslenmek mi peki? İçeceklerden YEŞİL ÇAY ve ADAÇAYI da anti bakteriyel ve antioksidan özellikleri ile dental detoxa birebirdir.
Ağır metallerin vücuda verdiği zararlar inanılmaz. Bu nedenle gelişen teknolojide diş hekimliği ürünlerinde metal içeren dolgu ve kaplamalar da yerini NON-TOXİC materyallere bıraktı.
Oral probiyotikler oral kullanım için elbette faydalıdır. Ama bir oral probiyotik, eğer ağızda mikroorganizmaların konaklayabileceği kötü yapılmış bir kaplama, kırık bir dolgu ya da eksik yapılmış bir kanal tedavisi varsa ne kadar işe yarayabilir?
Mikroorganizmaların ağızda oturacağı dişlerin arasında çapraşıklık varsa bu da önemli bir sorundur. Bu durumda yaşınız kaç olursa olsun ortodontik tedavi düşünmelisiniz.
Dünya da detoxa çok önem veriliyor. Bu nedenle birçok kişinin amalgam dolguları değiştiriliyor. Hatta bu değiştirme esnasında MERCURY DETOXIFICATION denilen metot kullanıyor. Bu metotta hastaya özel kılıflarla amalgamlı dolgunun sökümünde çıkacak metal parçacıkları ağızdan uzaklaştırılıyor. Kişiye C vitamini kürü veriliyor ve oksijen tüpüyle solunum yapması sağlanıyor. Bu konuda inanılmaz bir bilinç var. Tabi ki bu bilinç ve bilgiden oluşan bu tür yaklaşımları bizim ülkemizde ki bireyler de hak ediyor. Umarım ağzımızın içi de dışı da ve vücudumuz da zararlı mikroorganizmaların toksin ve artıklarından izole, sağlıklı bir bütünlüğe kavuşsun ki bu yazı da amacına ulaşsın. Sevgiler
Güzin KIRSAÇLIOĞLU
Dental detox, aslında her gün yaptığımız diş fırçalamayla başlıyor. Çünkü diş fırçalama da bir çeşit temizlik, yani dişlerin etrafında olan gıda artıklarının temizliği ve mikroorganizma ve mikroorganizma artıklarının uzaklaştırılması işlemidir. Peki, kullandığımız macun ve fırça bu konuda önemli mi, elbette önemli; sonuçta kullandığımız macun, her gün ağzımızla ideal olarak 2 kere temas eden bir kimyasal. Bu nedenle içerisinde natürel mineraller ve doğal antibakteriyeller içermelidir. Diş fırçası ise dişin yüzeyini temizleme fonksiyonunu görecek yapıda olmalıdır. Açısı, kılların sertliği, yumuşaklığı sizin ağız yapınıza göre olmalı ve diş hekiminiz tarafından seçilmelidir. Diş fırçalamada dikkat edilmesi gereken bir kural da yemek sonrası 15 dakika beklemektir. Neden? Çünkü yiyecekleri öğütürken tükürüğümüzün ph değeri asidik olur. Yani ideal ortam 7,7-7,5 iken bu ph 5,5’lere düşer ki yiyecekler parçalanabilsin. Tükürüğün asidi, yemeklerden 15 dakika sonra normale döner. Yemek yedikten hemen sonra diş fırçalamak, bu asidik tükürüğü tüm diş aralarına yaymaya yardımcı olur. Bu da diş çürümesini kolaylaştırır. Bu nedenle diş fırçalamak için, yemek yenildikten sonra en az 15 dakika beklemek gerekir.
Hep yeni kurallar geliyor sağlık sektöründe değil mi? Ama tükürüğün asidik olması ve bu asidin diş taşına ve diş çürümelerine neden olmasının bildiğimiz bir şey olmasına rağmen yediğimiz yiyeceklerin vücudumuzu asidik yapmasını engellemek için ALKALİ BESLENME ise şimdilerde öğrendiğimiz ve uyguladığımız beslenme kuralları. Bu nedenle ALKALİ BESLENMEYİ DENTAL DETOX içinde yapmalıyız.
Sadece beslenmek mi peki? İçeceklerden YEŞİL ÇAY ve ADAÇAYI da anti bakteriyel ve antioksidan özellikleri ile dental detoxa birebirdir.
Ağır metallerin vücuda verdiği zararlar inanılmaz. Bu nedenle gelişen teknolojide diş hekimliği ürünlerinde metal içeren dolgu ve kaplamalar da yerini NON-TOXİC materyallere bıraktı.
Oral probiyotikler oral kullanım için elbette faydalıdır. Ama bir oral probiyotik, eğer ağızda mikroorganizmaların konaklayabileceği kötü yapılmış bir kaplama, kırık bir dolgu ya da eksik yapılmış bir kanal tedavisi varsa ne kadar işe yarayabilir?
Mikroorganizmaların ağızda oturacağı dişlerin arasında çapraşıklık varsa bu da önemli bir sorundur. Bu durumda yaşınız kaç olursa olsun ortodontik tedavi düşünmelisiniz.
Dünya da detoxa çok önem veriliyor. Bu nedenle birçok kişinin amalgam dolguları değiştiriliyor. Hatta bu değiştirme esnasında MERCURY DETOXIFICATION denilen metot kullanıyor. Bu metotta hastaya özel kılıflarla amalgamlı dolgunun sökümünde çıkacak metal parçacıkları ağızdan uzaklaştırılıyor. Kişiye C vitamini kürü veriliyor ve oksijen tüpüyle solunum yapması sağlanıyor. Bu konuda inanılmaz bir bilinç var. Tabi ki bu bilinç ve bilgiden oluşan bu tür yaklaşımları bizim ülkemizde ki bireyler de hak ediyor. Umarım ağzımızın içi de dışı da ve vücudumuz da zararlı mikroorganizmaların toksin ve artıklarından izole, sağlıklı bir bütünlüğe kavuşsun ki bu yazı da amacına ulaşsın. Sevgiler
Güzin KIRSAÇLIOĞLU
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Dental Detox" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dt.Güzin KIRSAÇLIOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dt.Güzin KIRSAÇLIOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
