2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sağlıklı Beslenmek Doyasıya Yaşamaktır
MAKALE #2071 © Yazan Dyt.Funda GÖÇER TUZGÖL | Yayın Aralık 2008 | 5,838 Okuyucu
SAĞLIKLI BESLENMEK DOYASIYA YAŞAMAKTIR
Sağlıklı kilo… Son yıllarda özellikle sanayinin besin ürünlerinin üretimine girmesi ile ve çağımızın kültürü olan fast food tipi beslenmenin gündelik yaşamımızda hakim olması ile sağlıklı kilo tanımı sıkça yapılır oldu. Neden kilo aralığımızı bazı hesaplarla tanımlamak zorunda kalıyoruz ya da neden kilo kontrolü gibi çoğumuza uygulaması zor gibi görünen doğru beslenme davranışına girmek gibi bir ihtiyaç hissediyoruz?
Tüm bu ve buna benzer soruların cevabı aslında kentsel yaşamın ve yaşadığımız medeniyetin insan psikolojisi ve fizyolojisine etkilerinden kaynaklanmaktadır.
Biz aslında kilolu olmayı tercih de etmiyoruz. Biz tüm ekonomik ve sosyolojik durumların ve yaşam alanımız içindeki, bizim dışımızda gelişen kurallar bütününe uygun yaşarken kendi davranışlarımıza olan bilincimizi çoğu kez de farkında bile olmadan kaybediyoruz. Kilo kontrolünde başarının sırrı da aslında burada gizli değil mi? Çoğu yerde artık sıkça duyulan ve önemli bir kısmı da bilimsellikten uzak olan sadece kalori hesabı yapılarak ve üç adet şundan iki kaşık bundan tınılarının çokça kulağımıza çalındığı listeler, söylemler, yazılar sağlıklı beslenmenin anahtarı değil. Aslında sağlıklı beslenmek demek; sağlıklı yaşamak demektir. Sağlıklı bedene sahip olmak, yaşamın bize sunduğu en önemli hediyedir. Yaşam boyu sağlıklı beden ağırlığına sahip olmak ve dengeli beslenmek, çeşitli hastalıklara yakalanma riskini de azaltır. Çağımızın getirdiği medeniyet cenderelerine, sosyolojik ve psikolojik tüm yaşam çıkmazlarına daha ilk çağlarda insanlık olarak edindiğimiz çözüm arayan ve her zaman da başarı ile çözüm bulan yeteneklerimizi yaşama karşı kullanabilmek demektir sağlıklı beslenmek.
Yaşamı da ele geçirerek biz insanlara yönelen baskılayıcı, düşünmekten ve çözüm bulmaktan alıkoyan medeniyet karmaşası içinde, ilk çağlardaki dünyanın insanlara sunduğu ve bu dönemdeki tüm kentsel yaşam karmaşasına rağmen hala tüm doğallığı ile kaybolmayan yaşam ritmine tekrar dönmektir sağlıklı beslenmek. Sağlıklı ve doğru beslenmek aslında tekrardan doyasıya yaşamaktır.
Sağlıklı beslenme düzeni içerisinde olmamız yaşamımızdaki sosyal aktivitelerden yoksun kalmamız anlamına gelmez. İş toplantıları ve kutlamalar gibi faaliyetlerde fazla yeme isteğimizle başa çıkabilmeyi öğrenmenin en iyi yolu bu toplantılara katılmaktır.
Herhangi bir yemek davetine katılmadan önce açlık sınırında olmamaya dikkat etmektir.
Bu davetlerden kaçmamaktır. Gidip eğlenmektir. Canınızın istediği besinleri aşırıya kaçmadan tüketerek yeme davranışı ile elde edilen doyumun yanında sağlıklı beslenirken yaşam içerisinde de bizi mutlu eden güzelliklerden mahrum kaldığımıza dair olumsuz düşüncelere kapılmamalıyız. Aslında yeme düzenimizin daha doğrusu düzensizliğimizin normalleşmeye başladığı sağlıklı beslenme programları eğer ehil kişilerin hazırladığı bilimin ışığındaki bilgilerle ve tıbbi takiple birlikte uygulanmaktaysa bizi mutsuz eden bir süreç değil bilakis mutlu eden bir süreç olacaktır. Vücudumuz sigara, alkol gibi alışkanlıklarda da olduğu gibi hatalı ve bağımlılık oluşturan yanlışları bağımlılığın sürdüğü dönemlerde doğru bir süreçmiş gibi algılar. Çünkü bu tarz bağımlılıklarda tekrarlara dönüşen hatalı davranışların devam etmemesi durumunda (örneğin sigara içmek gibi yada abur cubur alışkanlıklarının tekraralara dönüşmesinde olduğu gibi) tıpta yoksunluk sendromu olarak da ifade edilen ve bağımlılık yaratan bu tarz yanlış maddelerin alınmaması durumunda yada yeme yanlışlarının yapılmaması ve yerine konmaması durumunda, sinirlilik, anksiyete, huzursuzluk gibi doyumdan uzak ruhsal durumların oluşmasına neden olur. Ve aynı sigara bağımlılığında olduğu gibi yanlış davranışın tekrarlanması isteğini doğurur. Aslında bağımlılıklarda oluşan bu yoksunluk durumu yanlış alışkanlıkların eksikliği nedeni ile oluşmaktadır ve sağlığımıza zarar vermektedir.
Bu yanlışların oluşturduğu durumdan kurtulmak için uygulanan programlar uygulandığı dönemde bu sıkıntılarla bizi baş başa bırakır ve bizi mutsuz eder. Yanlış beslenmede bahsedilen bu durumlardaki bağımlılığa benzer bir süreçtir ve düzeltilmesi gerekir. Öncelikle yeme davranışındaki sapmanın organik bir nedeninin olup olmadığı araştırılmalıdır. Yani tıbbi olarak öncelikle yeme düzensizliğinin hormonal yada metabolik olarak bir nedeninin olup olmadığı bir doktor tarafından değerlendirilmelidir. Tiroid hastalıklarında (hipotiroidi de olduğu gibi) yada PCOS’da (polikistik over sendromu) olduğu gibi hormonal nedenli tıbbi bir neden varsa öncelikle tespit edilmeli ve diyetin yanında bu hastalıkların tedavisi yapılmalıdır. Obezitenin etyolojisini tıbbi olarak şu şekilde ifade edebiliriz.
Obezitenin etyolojik sınıflaması
I. Genetik obezite
a) Doğmalık macrosomia adipositas
b) Laurence-Moon Biedl sendromu
c) Hiperostosis frontalis interna ile birlikte olan obezite
d) Von Gierke hastalığı ile birlikte olan obezite
e) Prader-Willi sendromu
f) Ailevi hipoglisemi sendromu ( alfa hücresi yokluğu)
g) Rothmund sendromu
II. Hipotalamik obezite
a) Adiposo-genital distrofi (Fröhlich sendromu)
b) Kleine-Levin sendromu
III. Endokrin nedenli obezite
a) İnsülinoma
b) Cushing sendromu
c) Hipotiroidi
d) Stein-Leventhal sendromu
e) Erkek hipogonadizmi
f) Hipotalamo-hipofizer cücelik
g) Menapozdan sonra görülen obezite
IV. Mutad obezite
a) Toplumsal-ailevi-gelenekler nedeniyle
b) Psişik faktörler
c) Hareket azlığı
d) Besin bolluğu ve eğitim eksikliği
e) Gebelik ve doğumlar
Eğer organik bir neden yoksa sosyal, psikolojik ve aileden edinilen davranışların sonucunda oluşan aşırı yeme davranışının yeniden sağlıklı bir hale dönüştürülebilmesi için öncelikle obez kişinin bu durumdan rahatsız olması ve bu problemin çözümüne yönelik çabaları istemesi gerekmektedir. Uygulanacak olan program bir doktor eşliğinde ve bir diyet uzmanı ile yürütülmelidir.
Uygulanacak süreç başlarda yukarıda da bahsettiğimiz gibi uygulayan kişiyi korkutsa da metabolizmamızın sesini dinleyerek edinilen yeni beslenme alışkanlıklarının olumlu etkileri sanılanın aksine çok kısa bir sürede kendini gösterir. Çünkü hayatta her şeyin bir dengesinin olduğu gibi vücudumuzun da bir dengesi vardır ve bu denge hayatın içindeki ritmde gizlidir. Sağlıklı beslenme davranışının edinilmesi bu ritmin tekrardan yakalanması olarak da ifade edilebilir. Makalenin başında da belirttiğimiz gibi çağımız teknolojisi ve medeniyetinin getirdiği karmaşık yaşam ve şehir ortamında bile her ne kadar çok da fark edilmese bile her sabah kuşlar öterek uyanmakta mevsimlerle birlikte ufacık bir ağaç bile yeşerip yapraklarını dökebilmekte yada her gece güneş batarak her sabah yeniden doğmaktadır. Kaybolan hayat ritmini bulmak ve kaybetmeden sağlığımıza yeniden kavuşmak da bizim elimizdedir. Sağlıklı beslenmek tüm kentsel yaşam karmaşasına rağmen hala tüm doğallığı ile kaybolmayan yaşam ritmine tekrar dönmektir. Sağlıklı ve doğru beslenmek aslında tekrardan doyasıya yaşamaktır.
Sağlıkla beslendiğimiz sağlıklı günler dileğiyle…
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sağlıklı Beslenmek Doyasıya Yaşamaktır" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Funda GÖÇER TUZGÖL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Funda GÖÇER TUZGÖL'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Funda GÖÇER TUZGÖL Fotoğraf
Dyt.Funda GÖÇER TUZGÖL
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi562 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Funda GÖÇER TUZGÖL'ün Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Sağlıklı Beslenmek Doyasıya Yaşamaktır' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:03
Top