Panik Bozukluğu Tanımak
Bu yazımda Panik bozukluğu alt etmeyi öğreneceksiniz. Bu yazı dizisi size neler vadediyor? Panik bozukluğu 3 adımda alt edeceksiniz ; İlk önce
1- Panik bozukluğu tanıyacaksınız. 2- Karşı çıkmaya başlayacaksınız. 3- Uzlaşmayı başaracaksınız.
Ancak bu tamamiyle tedavi olacaksınız demek anlamına gelmeyebilir, bu yazı iyi bir terapi sürecinin yerine geçemez, her hastalık kişiye özgüdür dolayısıyla bir psikoterapist eşliğinde çalışmak daha faydalıdır. Ancak yine de bu yazı sizi rahatlatacaktır. Şimdi elimizdekilere bakarsak, Panik bozukluk nedir, bir önceki yazımda etraflıca incelemiştim. Bu bilgiler ışığında, bu rahatsızlıkla nasıl mücadele edersiniz bunu öğrenelim.
Panik bozuklukla mücadele yazı dizisinin ilk bölümünde Panik bozukluğu tanıyacaksınız, buyurun yazıma…
Panik Bozukluk
Kişi tekrarlayan panik ataklar yaşamakta ve bu ataklar sırasında kalp krizi geçirmekten, kontrolünü kaybetmekten veya aklını kaçırmaktan korkuyorsa ve bu durum iki haftayı geçen süredir devam etmekteyse buna Panik bozukluk diyoruz. Panik ataklar aniden gelişir ve başkalarının korkmayacağı durumlarda da ortaya çıkan bir çok fiziksel belirtinin arka arkaya uyanması şeklindedir. Bu ataklar epey stresli geçer, bir kaç dakika sürer. Ve bittiğinde yaşattığı sıkıntıdan ötürü tekrar gelir mi korkusu hissedilebilir.
Panik ataklar dünya genelinde sıkça yaşanan bir durumdur. Bir çok farklı sebepten dolayı yaşanabilir. Bir önceki yazımda ayrıntılı şekilde anlatmıştım. Panik ataklardan korkma şeklinde gelişen Panik bozukluk tedavi edilmediğinde atakların sıklığı her gün yaşanacak kadar artar, hatta bazen günde birkaç atak birden yaşanabilir.
Panik Ataktaki belirtiler şu şekildedir;
Kalp çarpıntıları (yarışırcasına atan bir kalp)
Göğüs kafesinde baskı hissi
Nefes alıp vermekte hızlanma
Terleme
Uzuvlarda titreme( özellikle el ve ayak bölgelerinde)
Kaslarda gerginlik ve yorgunluk hissi
Baş dönmesi
Aklını kaybetmek korkusu
Ölüm korkusu
Son iki belirti aslında fiziksel belirtiler değil bunları deneyimleme sonrasında kişinin olmasından korktuğu sonuçlardır.
!İnteraktif bölüm!
Sizden istediğim, bir kağıda kendi panik atak nöbetlerinizde ne tür belirtiler yaşadığınızı maddeler halinde yazmanızdır. Yazımın ilerleyen kısımlarında o kağıdı kullanacağız, kendi deneyimlediğiniz panik ataklardaki belirtileri maddeler halinde yazın ve bir kenara kapalı bir şekilde kağıdı bırakın…
Panik atakların neden yaşandığını bilmeyen bir kişi için, panik atak çok korkutucudur o yüzden artık panik atağı tanımaya geldi sıra. Evet mücadelenizde 3 adımdan ilkine geldik
ADIM 1
Panik Atağı Tanıyın
Şimdi sizden gözünüzde şu sahneyi canlandırmanızı istiyorum. Yol kenarında karşıdan karşıya geçmek üzeresiniz. Sağa baktınız, yolun aşağısından bir kamyon aheste aheste geliyor. Ohoo dediniz bu gelene kadar ben 10 kere geçerim. Çıktınız yola. Meğerse kamyonun yanından hızla gelen bir araba daha varmış ve siz görmemişsiniz. Bu arabayla burun buruna geldiniz. Kendinizi son anda karşı kaldırıma attınız, ama araba sıyırdı geçti…
Şimdi karşı kaldırımda yerde uzanıyorsunuz. Ayağa kalktınız kurtuldunuz ezilmeye ramak kalmıştı. Haliyle çok korktunuz. Şimdi söyleyin bakalım, böyle bir anda vücudunuzda ne gibi belirtiler olacaktır?
Kalbiniz hızla atar mı? Atar değil mi peki (korkudan yüreği ağzına gelmek deyişi buradan gelir)
Başka bir deyim ise korkudan nefesi kesilmek, işte tam da bu durumu anlatıyor. Nefes alıp vermeniz sakin mi olur yoksa hızlı hızlı mı? Tabii hızlı hızlı olacaktır.
Peki bir sıcak basması olur değil mi? Tabii olur. Ufak Ufak terleme dahi olacaktır bir süre sonra Korkudan dizlerin bağı çözülmek desem? Evet, bu el ve ayakların titremesini anlatan deyimdir. Yani eller ve ayaklarda hafiften titreyecektir muhtemelen.
Baş dönmesi belki yaşarsınız
Peki, bir şeyi farkettiniz mi? Tüm bu belirtiler bir yerden tanıdık geliyor mu? Evet bunlar Panik ataktaki aynı belirtiler. Şaşırmayın, bu belirtiler size zaten asla yabancı olmadı. Bir merdiven çıkarken de benzer belirtileri yaşıyordunuz veya kız istemeye gittiğinizde, önemli bir toplantıdayken vb… Yani endişenlendiğinizde veya bir yere koşuştururken vücudunuz zaten bu belirtileri sergiliyordu. O halde mesela merdiven çıkarken, bir toplantıda endişe halindeyken ölüyorum diye düşünür müsünüz? Muhtemelen hayır. O zaman burada bu belirtilere karşı bir çifte standart uyguluyorsunuz değil mi? aynı belirtiler bir anda sizi öldürecek bir tehlikeyken diğer durumda gayet normal görünüyor gözünüze. Artık bu belirtilerin GERÇEKTE ne olduğunu öğrenme zamanı. Gelin inceleyelim.
Savaş veya kaç tepkisi
Savaş ve kaç tepkisini anlatmadan önce size bir sorum var. İçimizden hangimiz yemek yedikten sonra midemize “haydi mide bu yemeği güzelce öğüt bakalım” diye bir emir verebiliyoruz? Veya yine içimizden hangimiz hava biraz sıcak lütfen biraz terlemeye ne dersin diye koltuk altı bezlerimize hitap edebiliyoruz? Tabii kimse yapamıyor, aksine vücudumuzdaki tüm sistemler kendiliğinden çalışıyor değil mi? Aslında kendiliğinden çalışmıyor, biz bilinçli olarak emir veremesekte, bu çalışmayı düzenleyen ve takip eden bir sistem var ve buna otonom sinir sistemi diyoruz. Ayrıntılara boğulmadan gidersek, bu sistem bir şefin orkestrasını yönetmesi gibi vücudunuzdaki tüm organların sürekli organize bir şekilde çalışmasını sağlar.
AMACI basittir, hayatta kalmamızı sağlamak. Peki otonom sistemin bu psikolojik rahatsızlıkla ne ilgisi var diyorsanız şöyle anlatayım;
Otonom sinir sistemi etraftaki ortama hızla uyum sağlamamızı sağlayan vücudu ortama uygun bir çalışmaya yönlendiren bir sinir ağı sistemidir. Mesela hamama giren terler demişler, bu terleme kendiliğinden olmuyor otonom sinir sistemi ter bezlerimize emir vererek terlememize vesile oluyor. Panik Atak sırasında kişi bir çok belirti yaşamaya başlayınca yoğun bir korku yaşamaya başlıyor. Ve bu Yoğun Korku hali de otonom sinir sistemini devreye sokar. Ve Savaş veya kaç tepkisi başlayınca vücüdumuz daha hızlı çalışmaya başlar. Savaş veya kaç tepkisi dediğimiz şey otonom sinir sisteminin vücudu hızlandırması ve daha hızlı hareket etmemizi sağlamaktır. Basitçe düşünülürse bu bir arabanın daha hızlı gitmesi için gaza basmamız gibi bir şeydir. Bu hızlı çalışma ilk önce kalbimizde başlar ve daha hızlı atmaya başlar, kalp daha hızlı attıkça kan daha hızlı damarlarımıza pompalanır ve vücut ısınmaya başlar. Bu ısı vücut için tehlikelidir çünkü ısı yükseldikçe hücreler zarar görür onun için soğutma sistemi çalışır ve terlemeye başlarız. SubhanAllah ne kadar güzel bir yaratılış değil mi? Terleme ve hızlı soluk alıp verme ile vücut soğumaya ve aynı zamanda da hızlanıp güçlenmeye başlar. Bütün bunlar ne içindir? Hızlı olursak tehlikeden daha hızlı kaçarız veya daha iyi dövüşürüz. Yani otonom sinir sistemi bizim bir Tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu düşündüğünde bize ekstradan güç sağlıyor ki hayatta kalalım.
Beni kovalayan köpek ya benim köpeğimse??
Düşünün size bir ev hediye edildi. Bahçeyede bir bekçi köpeği dikildi. Siz o köpekten bihaber şekilde eve gittiniz. O köpekcikte sizin evin sahibi olduğunuzu bilmiyor. O sizi kovalar sizde kaçarsınız değil mi? Komik bir durum olurdu. İşte vücudunuz bu tepkileri aslında sizi korumak için verirken siz o tepkilerden korkmaya başladınız!!! O tepkiler sizi öldürecek sanmaya başladınız. Siz daha da çok korktukça otonom sinir sistemi daha da çok tehlike var sanarak vücudu daha da hızlandırdı ve kısır bir korku döngüsü başladı. Panik atak ve korkusu işte budur.
Bu süreci videomda da ayrıntılı bir şekilde açıkladım.
Bu korku döngüsünü iyice öğrenin bundan sonraki aşamada nasıl yeneceğinizi konuşacağız. Sağlıcakla kalın
1- Panik bozukluğu tanıyacaksınız. 2- Karşı çıkmaya başlayacaksınız. 3- Uzlaşmayı başaracaksınız.
Ancak bu tamamiyle tedavi olacaksınız demek anlamına gelmeyebilir, bu yazı iyi bir terapi sürecinin yerine geçemez, her hastalık kişiye özgüdür dolayısıyla bir psikoterapist eşliğinde çalışmak daha faydalıdır. Ancak yine de bu yazı sizi rahatlatacaktır. Şimdi elimizdekilere bakarsak, Panik bozukluk nedir, bir önceki yazımda etraflıca incelemiştim. Bu bilgiler ışığında, bu rahatsızlıkla nasıl mücadele edersiniz bunu öğrenelim.
Panik bozuklukla mücadele yazı dizisinin ilk bölümünde Panik bozukluğu tanıyacaksınız, buyurun yazıma…
Panik Bozukluk
Kişi tekrarlayan panik ataklar yaşamakta ve bu ataklar sırasında kalp krizi geçirmekten, kontrolünü kaybetmekten veya aklını kaçırmaktan korkuyorsa ve bu durum iki haftayı geçen süredir devam etmekteyse buna Panik bozukluk diyoruz. Panik ataklar aniden gelişir ve başkalarının korkmayacağı durumlarda da ortaya çıkan bir çok fiziksel belirtinin arka arkaya uyanması şeklindedir. Bu ataklar epey stresli geçer, bir kaç dakika sürer. Ve bittiğinde yaşattığı sıkıntıdan ötürü tekrar gelir mi korkusu hissedilebilir.
Panik ataklar dünya genelinde sıkça yaşanan bir durumdur. Bir çok farklı sebepten dolayı yaşanabilir. Bir önceki yazımda ayrıntılı şekilde anlatmıştım. Panik ataklardan korkma şeklinde gelişen Panik bozukluk tedavi edilmediğinde atakların sıklığı her gün yaşanacak kadar artar, hatta bazen günde birkaç atak birden yaşanabilir.
Panik Ataktaki belirtiler şu şekildedir;
Kalp çarpıntıları (yarışırcasına atan bir kalp)
Göğüs kafesinde baskı hissi
Nefes alıp vermekte hızlanma
Terleme
Uzuvlarda titreme( özellikle el ve ayak bölgelerinde)
Kaslarda gerginlik ve yorgunluk hissi
Baş dönmesi
Aklını kaybetmek korkusu
Ölüm korkusu
Son iki belirti aslında fiziksel belirtiler değil bunları deneyimleme sonrasında kişinin olmasından korktuğu sonuçlardır.
!İnteraktif bölüm!
Sizden istediğim, bir kağıda kendi panik atak nöbetlerinizde ne tür belirtiler yaşadığınızı maddeler halinde yazmanızdır. Yazımın ilerleyen kısımlarında o kağıdı kullanacağız, kendi deneyimlediğiniz panik ataklardaki belirtileri maddeler halinde yazın ve bir kenara kapalı bir şekilde kağıdı bırakın…
Panik atakların neden yaşandığını bilmeyen bir kişi için, panik atak çok korkutucudur o yüzden artık panik atağı tanımaya geldi sıra. Evet mücadelenizde 3 adımdan ilkine geldik
ADIM 1
Panik Atağı Tanıyın
Şimdi sizden gözünüzde şu sahneyi canlandırmanızı istiyorum. Yol kenarında karşıdan karşıya geçmek üzeresiniz. Sağa baktınız, yolun aşağısından bir kamyon aheste aheste geliyor. Ohoo dediniz bu gelene kadar ben 10 kere geçerim. Çıktınız yola. Meğerse kamyonun yanından hızla gelen bir araba daha varmış ve siz görmemişsiniz. Bu arabayla burun buruna geldiniz. Kendinizi son anda karşı kaldırıma attınız, ama araba sıyırdı geçti…
Şimdi karşı kaldırımda yerde uzanıyorsunuz. Ayağa kalktınız kurtuldunuz ezilmeye ramak kalmıştı. Haliyle çok korktunuz. Şimdi söyleyin bakalım, böyle bir anda vücudunuzda ne gibi belirtiler olacaktır?
Kalbiniz hızla atar mı? Atar değil mi peki (korkudan yüreği ağzına gelmek deyişi buradan gelir)
Başka bir deyim ise korkudan nefesi kesilmek, işte tam da bu durumu anlatıyor. Nefes alıp vermeniz sakin mi olur yoksa hızlı hızlı mı? Tabii hızlı hızlı olacaktır.
Peki bir sıcak basması olur değil mi? Tabii olur. Ufak Ufak terleme dahi olacaktır bir süre sonra Korkudan dizlerin bağı çözülmek desem? Evet, bu el ve ayakların titremesini anlatan deyimdir. Yani eller ve ayaklarda hafiften titreyecektir muhtemelen.
Baş dönmesi belki yaşarsınız
Peki, bir şeyi farkettiniz mi? Tüm bu belirtiler bir yerden tanıdık geliyor mu? Evet bunlar Panik ataktaki aynı belirtiler. Şaşırmayın, bu belirtiler size zaten asla yabancı olmadı. Bir merdiven çıkarken de benzer belirtileri yaşıyordunuz veya kız istemeye gittiğinizde, önemli bir toplantıdayken vb… Yani endişenlendiğinizde veya bir yere koşuştururken vücudunuz zaten bu belirtileri sergiliyordu. O halde mesela merdiven çıkarken, bir toplantıda endişe halindeyken ölüyorum diye düşünür müsünüz? Muhtemelen hayır. O zaman burada bu belirtilere karşı bir çifte standart uyguluyorsunuz değil mi? aynı belirtiler bir anda sizi öldürecek bir tehlikeyken diğer durumda gayet normal görünüyor gözünüze. Artık bu belirtilerin GERÇEKTE ne olduğunu öğrenme zamanı. Gelin inceleyelim.
Savaş veya kaç tepkisi
Savaş ve kaç tepkisini anlatmadan önce size bir sorum var. İçimizden hangimiz yemek yedikten sonra midemize “haydi mide bu yemeği güzelce öğüt bakalım” diye bir emir verebiliyoruz? Veya yine içimizden hangimiz hava biraz sıcak lütfen biraz terlemeye ne dersin diye koltuk altı bezlerimize hitap edebiliyoruz? Tabii kimse yapamıyor, aksine vücudumuzdaki tüm sistemler kendiliğinden çalışıyor değil mi? Aslında kendiliğinden çalışmıyor, biz bilinçli olarak emir veremesekte, bu çalışmayı düzenleyen ve takip eden bir sistem var ve buna otonom sinir sistemi diyoruz. Ayrıntılara boğulmadan gidersek, bu sistem bir şefin orkestrasını yönetmesi gibi vücudunuzdaki tüm organların sürekli organize bir şekilde çalışmasını sağlar.
AMACI basittir, hayatta kalmamızı sağlamak. Peki otonom sistemin bu psikolojik rahatsızlıkla ne ilgisi var diyorsanız şöyle anlatayım;
Otonom sinir sistemi etraftaki ortama hızla uyum sağlamamızı sağlayan vücudu ortama uygun bir çalışmaya yönlendiren bir sinir ağı sistemidir. Mesela hamama giren terler demişler, bu terleme kendiliğinden olmuyor otonom sinir sistemi ter bezlerimize emir vererek terlememize vesile oluyor. Panik Atak sırasında kişi bir çok belirti yaşamaya başlayınca yoğun bir korku yaşamaya başlıyor. Ve bu Yoğun Korku hali de otonom sinir sistemini devreye sokar. Ve Savaş veya kaç tepkisi başlayınca vücüdumuz daha hızlı çalışmaya başlar. Savaş veya kaç tepkisi dediğimiz şey otonom sinir sisteminin vücudu hızlandırması ve daha hızlı hareket etmemizi sağlamaktır. Basitçe düşünülürse bu bir arabanın daha hızlı gitmesi için gaza basmamız gibi bir şeydir. Bu hızlı çalışma ilk önce kalbimizde başlar ve daha hızlı atmaya başlar, kalp daha hızlı attıkça kan daha hızlı damarlarımıza pompalanır ve vücut ısınmaya başlar. Bu ısı vücut için tehlikelidir çünkü ısı yükseldikçe hücreler zarar görür onun için soğutma sistemi çalışır ve terlemeye başlarız. SubhanAllah ne kadar güzel bir yaratılış değil mi? Terleme ve hızlı soluk alıp verme ile vücut soğumaya ve aynı zamanda da hızlanıp güçlenmeye başlar. Bütün bunlar ne içindir? Hızlı olursak tehlikeden daha hızlı kaçarız veya daha iyi dövüşürüz. Yani otonom sinir sistemi bizim bir Tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu düşündüğünde bize ekstradan güç sağlıyor ki hayatta kalalım.
Beni kovalayan köpek ya benim köpeğimse??
Düşünün size bir ev hediye edildi. Bahçeyede bir bekçi köpeği dikildi. Siz o köpekten bihaber şekilde eve gittiniz. O köpekcikte sizin evin sahibi olduğunuzu bilmiyor. O sizi kovalar sizde kaçarsınız değil mi? Komik bir durum olurdu. İşte vücudunuz bu tepkileri aslında sizi korumak için verirken siz o tepkilerden korkmaya başladınız!!! O tepkiler sizi öldürecek sanmaya başladınız. Siz daha da çok korktukça otonom sinir sistemi daha da çok tehlike var sanarak vücudu daha da hızlandırdı ve kısır bir korku döngüsü başladı. Panik atak ve korkusu işte budur.
Bu süreci videomda da ayrıntılı bir şekilde açıkladım.
Bu korku döngüsünü iyice öğrenin bundan sonraki aşamada nasıl yeneceğinizi konuşacağız. Sağlıcakla kalın
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Panik Bozukluğu Tanımak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Serhat ÖNCÜLER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Serhat ÖNCÜLER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
3 Beğeni 
Yazan Uzman
|
panik atak, panik bozukluk, kaygı bozukluğu, vesvese, panik, kaygı, anksiyete, ölüm korkusu, kalp krizi, panik bozukluğu anlamak, panik bozukluğu tanımak
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
