2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Özgüven Gelişimi
MAKALE #21157 © Yazan Psk.Yeşim KURUÇAY | Yayın Şubat 2020 | 1,773 Okuyucu
Özgüven Nedir?
Çocuğun kendi becerilerine, benliğine güvenmesidir. Neyi ne kadar yapabildiğini bilmesi gereğinde yardım almaktan çekinmemesidir.
Özgüven de, "Yapabileceğime güveniyorum" anlamı yatmaktadır.
(Sen Eşsiz Harika Bir Ruhsun)
Seni yargılamaya veya başkaları ile kıyaslamaya son derece hazır bir dünyada kendini gizlememek veya bastırmamak zor olabilir.(Özgüven kazandırma yöntemleri)

Güvenmek insanın en önemli duygusudur. Çocuk ilk olarak güveni aile de hisseder. Güven veren aile çocuğun ihtiyaçlarını (sevgi, beslenme, şefkat) karşılar ve ihtiyaçları karşılanan çocuk aileye güvenir.
Gelişimsel olarak bebeğin 0-12 ay sonuna kadar olan dönemi için temel güvene karşı güvensizlik olarak adlandırılır. Bu dönemde çocuğun yetiştirilme şekli, verilen eğitimler ve onunla kurulan duygusal iletişim çocukta güven ya da güvensizlik duygularının oluşumuna neden olur.
Erikson, sosyal gelişim kuramında çocuğu yaşamın ilk yıllarında temel güven kazanımından bahseder. Temel güven çocuğun yeme, uyku, tuvalet ve ilgi ihtiyaçlarının gereğince karşılanması ile oluşur. Bu dönemde çocuğun ihtiyaçları karşılanırsa temel güven, karşılanmazsa güvensizlik oluşur. Güven duygusunun edinilmesi için annenin bebeğe ihtiyaç duyduğu iç huzuru hissettirmesi ve davranışlarındaki tutarlılığı ile de çocuğun inancını güçlendirmesi önemlidir.

1-3 yaş arası çocuğun özerklik dönemidir. Bu dönemde çocuk kendi başına hareket etmek bireyselleşmek ister. Bu aşamada ailenin, çocuğun keşfetmesini engellemesi baskın bir tutum ile cezalandırıcı bir tavırda olması çocuğun utanç hissetmesine ve içe dönük bir kişiliğe yakınlaşmasına sebep olur. Bu süreçte çocuğun bireyselleşme isteğine destekleyici, kendini kontrol etmesine izin verici bir tutum sergilenirse çocuk özerklik hisseder ve güven duygusunu içselleştirir.

5 Yaş sonuna kadar çocuk çevresindeki her şeyi bilmek ister, çok fazla soru sorar ve incelerler. Bu dönem de çocuğun sorduğu sorulara yaşına göre cevap vermek ve merak ihtiyacını karşılamak önemlidir. Anne- babanın izin verici destekleyici tutumu çocuğu olumlu etkiler. Baskıcı bir tutum ile çocuğun sorduklarına kızan, cezalandırıcı bir tutum izlenen çocuklarda ise özgüven oluşumu olumsuz etkilenebilmektedir. Merakı giderilmeyen çocuk vazgeçmeyi bilemez. Duygusal anlamda doyumsuz, kendi kendine bir şeylerden vazgeçmekte zorlanan çocuklar meydana gelebilir.
Bir sorun olduğunda nasıl hissettiğimiz önemlidir. Bu basit bir paketi açmak da olabilir Kaos çıkmış bir ülkede başkan olup düzeni sağlamak kadar karmaşıkta olabilir. Bu nokta da kişinin nasıl hissettiği önemlidir. Kişi de “ben bu sorunu halledebilirim, çözebilirim, ”inancı var ise özgüveni vardır.
Özgüven ‘sevilebilir olma duygusu’ ve ‘yeterli olma duygusu’ gibi iki boyuta sahiptir. Çocuğunuzun çekingen, sessiz, utangaç ve yahut çok yakın, saldırgan tutumların tümü sevilebilir olup olmadığından şüphe duyduğunu gösterebilir. Çocuklarınız yeni ortama gireceği zaman ürküyor ve istemiyor ise, oyunlarda yenilmeye tahammülü olmuyorsa, hata yaptığında duygu durumu değişiyorsa bunlarda çocuğun yeterliliği hakkında şüphe duymasının ifadeleridir.

Özgüven inşa etmek
Özgüven kişi tarafından küçüklüğünden itibaren inşa edilmeye başlar. Özgüven bir başka kimse tarafından diğeri için geliştirilemez, inşa edilemez. Fakat başkası onun için özgüveni oluşturabileceği ortamı ona sunabilir. Bunu bir bahçıvanın meyve yetiştirmesine benzetebiliriz. Bahçıvan onların büyümesi için ortam hazırlar bununla birlikte meyve içindeki güç ile kendisi yetişmekte ve gelişmektedir.
Ebeveynler çocuklarının, Müdürler çalışanların özgüvenini geliştiremez fakat onların yapabileceği şey kişiye özgüvenini oluşturabileceği bir fırsatlar ortamı sunmaktır.
Bu durumla birlikte akılda şu sorular oluşabiliyor?
Özgüven her insanda gelişmekte midir, yoksa içinde belirli özelliklere sahip biri mi olmak gerekiyor? Özgüvenin oluşmasına olanak sağlayan ortamın özelikleri nelerdir?
Bazı çocuklar başkasına hesap vererek yaşamını sürerler ve kendisine söyleneni ve bekleneni yaparak yaşarlar. Kendilerinin ne düşündüğünü, ne yapmak istediği o kadar önemli değildir.
Bazıları ise kendine hesap vererek yaşar. Bu kişi başkalarının ne diyeceğini umursar, merak eder ama kendi doğrularını yapmak, kendine hesap vermek ona göre daha önemlidir.
Başkasına hesap vererek yaşayan bir çocuk “benim hayatım, benim sorumluluğum" dediği bir yoldan gitmemiş olacaktır.
Kişiliğin bu şekilde gelişmesi ile birey kendi yaşamını başkalarının düşünceleri, bakışları ile anlamlandırır. Diğerinin beğenisi ve takdiri olmadan kendi yaşamı onun için anlamsızdır. “ Beni severler mi beni beğenirler mi?” kaygısı yaşar, bu kaygı onları yanlış yapmaya, heyecana, başkaları için bir şeyler yapma davranışı ve onay arayıcılık durumunu ortaya çıkarmaktadır.

Onay Arayıcılık
Bireyin saygı hissi, kendi doğal duygu ve davranışlarından çok başkalarının tepkilerine ve kararlarına bağımlıdır. Her yaptığı şey de başkası tarafından onaylanmak isteyebilir. “ Bu böyle yapılıyor değil mi? Sence böyle mi yapmalıyım ?” Hep onay ve kabul bekleyebilirler. Karşılarındaki insanların ne duymak istediklerini anlamaya çalışıp yanlış bir şey söylemekten ve hayal kırıklığı yaşamaktan korkarlar.

Neden korkar?
Yaşamında varoluş nedeni dış kaynaklıdır; başkalarının takdiri ve beğenisi ile var olmaktadır. Kendi gözünde bir bene sahip değildir.
Kişinin mutlu olabilmesi için dostlarının, arkadaşlarının olması gerekir. Bu arkadaşların olması iyi ilişkiler kurması ile gerçekleşebilir fakat insanın kendisi ile olan ilişkisi onun yaşamına anlam katar. Kişi kendi ile iyi bir ilişki kurmadan başka kişilerle anlamlı ve doyum sağlayacağı bir ilişki kurması olanaksız olacaktır.





Özgüven oluşumuna fırsat veren ortamlar
Kişinin hedefleri vardır ve bu hedeflere ulaşması kişinin niyetine ve niyetsiz olmasına göre değişir. Bu hedefler için kişi “yaparım buna değer, yaparım ama değmez ya da yapamam ama değerdi ya da yapamam değmezdi zaten” diye değerlendirebilir.
Hedefin iki temel boyutu kişinin Motivasyon yapısını belirler: ilk boyutu "ben yapabilirim" duygusudur. Özgüvene sahip olan kişi daha çok konuda, "ben yapabilirim" duygusuna sahiptir. Diğer boyut, "değer" boyutudur. Yani, "ulaşmak istediğim amaç çabalarıma, uğraşıma değer" duygusudur. Böylece hedefe yönelik yargılar ortaya çıkar.
Kişiye bir şeyi yapmaya istediği yoksa bu dışarıdan dayatılmışsa içine sinmemiş ise kişinin “değer”, “değmez” kısmındaki görüşü “değmez” olacaktır. Bu yüzden eyleme geçmeyebilir. Ya da istemeyerek bir şeyleri yapacak, istemeyerek hayatına istemediği birçok şeyi sokacaktır. Olmak istediği yaşamak istediği bir kişi olarak değil başkasının olmasını istediği kişinin hayatını yaşayacaktır.


Baskılayıcı bir ortamda yetişen çocukta bu durum niyetin (istediğini yapma konusundaki istek) kendine başkası tarafından dayatılmasıdır. Böyle bir şekilde büyüyen çocuk araba da yan koltukta oturup direksiyondaki kişiye hayat yolunu seçme hakkı vererek bu yolun onu nereye götürdüğünü izlemeyi tercih eden kişi olur.
Bireyin özgüvenini kazanabilmesi için şoför koltuğunda kendi yoluna yön vermesine izin verilmelidir. Bu yollarda ne ile karşılaşırsa karşılaşsın seçimlerinin sorumluluğunu alarak, sonuçlarını yaşayarak özgüvenini inşa edilebilir.




Çocukta Özgüven Eksikliği Neden Olur?
Anne-baba tutumları
Çocukların sayı, cinsiyet ve kişilik özelliklerinden memnun olmama (istenmeyen çocuk)
Çocuk yetiştirmede yetersizlik ve güvensizlik hissi
Doğumdan önce ailenin zihinde oluşan hayali çocuk kavramı
Kendi çocukluk deneyimleri
Beklentilerin yüksek olması(Gerçekçi olmaması)
Çocukların hayatı zorlaştırdığına dair konuşmalar

o “Ev alacaktık ama maalesef çocukların masraflarından hiçbir şey alamıyoruz”.
o “Ahmet’ten fırsat mı bulabiliyorum ki geleyim”.
Anne-baba arasında sık çatışmalar
Fiziksel şiddet ve sözel şiddet ( aşağılayıcı sözler)
Sevgiyi kazanmak/kaybetmek ile sonuçlanan beklentiler
Olumsuz akran ilişkileri ve okula olan aidiyet duygusunun gelişmemesi
Başka çocuklarla kıyaslamak: Her çocuğun kendine has özellikleri, iyi ve kötü olduğu yönler vardır. Çocuğun zayıf yönünü başka bir çocuğun güçlü yönü ile kıyaslamak yerine, çocuğun güçlü yönlerini vurgulamak daha doğrudur.
“O olursam sevilebilirim, ama eğer olamazsam sevilmeye değer değilim”.
Anne baba arasındaki sık olan çatışmalar: Sık çatışma yaşanan ilişki, ilişki deki özgüven eksiklerinin dışavurumudur. Ebeveyndeki değersizlik hissi çocuğa yansır.
İtiraz ve mücadelenin desteklenmemesi: Çocuğun yapmak istemediği şeyler hakkında zorlanması istememesi üzerine kabul etmesine yönelik baskı çocukta her şeye uymalıyım kimseye karşı gelmemeliyim inancı ile oluşan yoğun süper egonun oluşmasına sebep olur.


Neler yapılabilir?
o Küçük başarılar yakalaması için ona fırsat verin. Bir şeyi yapamadığını söylediğinde “ Bir kere dene yapabilirsin ben yapacağına inanıyorum” diyebilirsiniz.
o Kendi kararlarını vermesi için cesaretlendirin. “ Seçim şansı verin”.
o Fikirlerine saygı duyun. Çocuğunuz konuşurken onu dinleyin.
o Yaratıcılıklarını destekleyin ve cesaretlendirin.
o Bağımsızlaşmalarına yardımcı olmak
o Çocukların kendilerini ifade etmelerine yardımcı olmak, onları yüreklendirmek
o Risk almalarını sağlayın.
o Çocukların kendilerine ait önceki başarılı durumları kullanarak karşılaştırma yapılabilir. ”Her geçtiğimiz gün daha iyisin.” Ya da “Her gün bir öncekine göre daha iyi boyuyorsun.”
o Hata yapmalarına ve hatalarından ders almalarına izin verin. “Hata yapabilirsin ben de yapabiliyorum herkes hata yapar. Hata yaparak öğreniriz. Bu yaptığından ne öğrendin?”
o Çocuğunuz ile davranışı arasındaki farkı ayıt edin. Davranışının hatalı olduğunu söyleyin, kendinin değil.
o Çocuk yetenekli olduğu konulara yönlendirilmeli ve başarısı daha az olduğu konular da kabul edildiğini bilmeli, bazı şeyleri yapamamasının normal olduğu herkesin yapabileceği yapamadığı şeyler olduğunu bilmeli, kendi özelliklerinin farkında olmalı, gerçekçi beklentileri olmalıdır.
o Özellikle öğretmen, ebeveyn ya da arkadaşları tarafından yargılanan, eleştirilen ve etiketlenen çocuklar da özgüvensiz çocuklardır. Bu çocuklar genelde toplum içinde iletişim kurmakta zorlanırlar.
o Olumsuz cümleler yerine olumlu şeyleri vurgulayın. Her zaman çocuğa yapmaması gerekenleri değil, yapması gerekeni söyleyin. Bu alışkanlık pratik sonrası konuşmamızda daha çok yer alacaktır. ”Gürültü yapma” yerine, ”Biraz daha alçak sesle konuş”, diyerek olumlu ifade kullanmış olursunuz. Böylece sadece olumsuz eleştirileri azaltmış olmazsınız, aynı zamanda çocuğunuzu kabul edilir bir davranışa yöneltmiş olursunuz.
o Koşulsuz sevgi: Çocuğunuza sadece yaptıkları yüzünden ya da sizin istediğiniz gibi davranıyor diye değil var olduğu için sevdiğinizi hissettirin. Çocukların sürekli duymaya ihtiyaç duydukları mesaj: ”İyi ki varsın. Seni olduğun gibi seviyorum ”dur. Onu yargısız, koşulsuz her şeye rağmen sevmektir.
o Çocuğun özgüveni ailenin eğitim şekline, tutumuna ve disiplinine bağlıdır. Çocuğun yapacağı şeyler için cesaretlendirici ve destekleyici bir tutum sergilenmelidir.
o Ailelerin beklentileri çocuğun becerisi ve yetenekleri ile uyuşmalı, gerçekçi olmalıdır.
o Çocuklar arasında bireysel özelliklerin ve kendi çocuğunun bireysel özelliklerini bilmesi gerekir. Çocuğunu kendi özelliklerine göre takdir etmelidir.
o Çocukları sosyal gruplara katılmaları için cesaretlendirilmeli.( müzik, resim, spor)
o Çocuğa yaşına uygun sorumluluklar verilmeli, kendi işini kendisi yapması için fırsat tanınmalı. (Üstünü kendinin giyinmesi, yemeğini yemesi gibi).
o Çocuğun hatalarına ve başarısızlığına verilen tepkiler, çocuğu olumsuz etkiler(eleştirel, sert cümleler) Yargılanacağı düşüncesi ile bir şeyleri yapmaktan vazgeçer.
o Başarısız olduğunda neden olabileceğini birlikte düşünüp, sonraki denemeleri için cesaretlendirilmeli.
o Çocuğun problem çözme becerisini geliştirmesi için sorunları onun için çözmemeli, çözümü bulması için desteklenmeli, alternatif başka şeyler düşünmesini sağlanmalıyız.
Öz-güven eksikliği olan çocuklar
● Duygularını ve kendilerini açıklamakta çekinirler.
● Utangaç ve içine kapanık (Mizaç olarak değil)
● Yeni aktivitelere girmekte isteksiz
● Annesine, babasına veya her ikisine fazla bağlı olan
● Kendisinden bir şey istendiği zaman işbirliği yapmayan
● Başka çocuklarla kaynaşmakta bir adım geride duran
● Sık sık onay bekleyen ve yardım almak isteyen
● Yeni bir durum ile karşılaştığında ürkek ve çekingen davranan
● Sürekli sevilip sevilmediğini, istenip istenmediğini soran
● Kendini aşağı görme alışkanlığı edinmiş
● Yanlış yapmaktan ve başarısızlıktan korkan ve bu yüzden yapmaktan çekinen
Tüm bu anlatılanlar ile çocuğunuza özgüveninin inşası için fırsatlar ortamını sunup kendi kararlarını verebilme, problemlerini çözebilmesine destek olarak onların yanında olmamız önem arz eder. Özgüven oluşturmak bir süreçtir tek bir sözle ya da davranışla oluşamayacağı gibi tek bir yanlışla da yok olmayacaktır. Bizim yapmamız gereken çocuğumuzun bireyselleşmesine izin verirken onu izlediğimizi, yanında olduğumuzu ona hissettirmemizdir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Özgüven Gelişimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Yeşim KURUÇAY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Yeşim KURUÇAY'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Yeşim KURUÇAY Fotoğraf
Psk.Yeşim KURUÇAY
Bursa (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Yeşim KURUÇAY'ın Yazıları
► Çocuklarda Özgüven Gelişimi Psk.Dnş.Nuray BAŞTAN AYDIN
► Ergenlerde Özgüven Gelişimi Psk.Özlem DEMİRCİ
► Çocukta Özgüven Gelişimi Psk.Bengü TOROSLUOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Özgüven Gelişimi' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Oyun Terapisi Ocak 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:43
Top