2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Korona Virüsle Ortaya Çıkan Travma ve Travmayla Başa Çıkma
MAKALE #21257 © Yazan Uzm.Psk.Nurgül YILMAZ | Yayın Nisan 2020 | 1,792 Okuyucu
Korona Virüsle Ortaya Çıkan Travma ve Travmayla Başa Çıkma

Dünyanın bir ucunda ortaya çıkan küçücük bir virüs, bütün dünyadaki insanların, hepimizin yaşantısını bir anda değiştirdi. Diğer ülkelerde ve ülkemizde bulunan bilim adamları virüsten korunmamız, virüsün yayılmaması ve sağlıklı kalabilmemiz için evlerimizde kalmamızı ısrarla önerdiler. Dolayısıyla hayatta kalmak ve sağlıklı olabilmek için, çalışma zorunluluğu olmayan, genci, yaşlısı, küçüğü, büyüğü bütün insanlar, evlerimizde kalmaya, evlerimizde yaşamaya başladık.
Bu süreçte evlerimiz ve ailelerimiz daha da bir anlamlı hale geldi. İsteyip de birlikte zaman geçiremeyen aile üyeleri için zorunluluktan doğan bir fırsat, birlikte zaman geçirme zorluğu olan aileler içinse, yeniden birlikte yaşamayı öğrenme sürecini oluşturdu.

Hangi koşullar olursa olsun ortak bir zorluğa karşı aynı evlerde yaşamak durumundayız. Bu zorluğu aşmak için her bir bireyin, ayrıca aile kurumunun da desteğine ihtiyacı bulunmaktadır. Aile kurumunu devletlere benzetebiliriz. Her devletin kendi kültürüne has özellikleri vardır, kuralları vardır. Bu kurallar sağlıklı ve herkesi kapsıyorsa, herkesin kurallara uyma zorunluluğu varsa ve bu kurallar aile üyelerinin ihtiyaçlarını sağlayacak şekilde düzenlenmişse, ailenin her bir bireyi benim ailem güçlü ve ben bu zorluğu ailemle dayanışarak atlatacağım düşüncesini sağlayacaktır. Bu düşünce özellikle belirsizliğin etkin olduğu durumlarda güven oluşturmaktadır.

Evlerimizde ne kadar süre kalmamız gerektiği henüz belli olmadığı için, yaşadığımız evleri zorluklar karşısında daha da güçlendirmeye, güvenli limanlar haline dönüştürmeye çalışabiliriz, ne dersiniz?

Yaşadığımız olay; hayatın akışında ve olağan seyrinde ortaya çıkan, beklenmedik, olağan dışı ve baş edilmesi güç bir olaydır. Bu olağan dışı olay; sağlığımızı, fiziksel bütünlüğümüzü, sevdiklerimizi kaybetme riski taşıyan bir olaydır. Böyle olaylara, durumlara psikolojide kriz, travma adını vermekteyiz. Dolayısıyla dünyayı ve ülkemizi tehdit eden virüs salgını ortak bir travmadır.
Genel olarak kriz ve travmatik olayları üç grupta ele almak mümkündür.
1. Ergenlik, okuldan mezun olma, iş değiştirme, evlenme, çocuk sahibi olma ve emekli olma gibi yaşam olaylarını içeren “Gelişimsel (doğal) Krizler”,
2. Ayrılma, boşanma, eş kaybı, işsiz kalma, iflas, trafik kazası, ciddi bir hastalığın ortaya çıkması, sakat kalma, bulaşıcı hastalıklar gibi “Durumsal Krizler”,
3. Aile içi şiddet, tecavüze, tacize uğrama, işkenceye maruz kalma, doğal afetler, terör ve savaş gibi “Kompleks Krizler, Travmalar”.

Özellikle gelişimsel krizleri çoğu zaman bireyler, yakınları, aile ve arkadaşlarından aldıkları desteklerle kısa zamanda atlatabilmekte, değişen yaşam olayına uyum sağlayabilmektedirler.

İnsan hayatını, fiziksel bütünlüğünü tehdit eden travmatik olaylarda ise bireyler, travma sırasında ya da travma sonrasında birbirinden farklı tepkiler gösterebilmektedir. Travma sürecinde kaygı, korku, güvensizlik, öfke, suçluluk, üzüntü, keder, şaşkınlık gibi yoğun duygular yaşanabilir. Bazı bireylerin tepkileri kısa zaman içerisinde ve kendiliğinden geçebilmektedir. Tıbbi yardım ve psikolojik destek alarak kriz ve travmanın yol açtığı sıkıntılarla baş edebilen bireyler de bulunmaktadır. Bu durum bireyden bireye farklılık göstermektedir ve bu durumu açıklayacak pek çok neden de sıralamak mümkündür.
Travma sürecinde ortaya çıkan stres tepkilerini fiziksel, davranışsal, duygusal ve bilişsel olarak gözlemlemek mümkündür.

Fiziksel Tepkiler;
Hızlı nefes alma, çarpıntı, terleme, titreme, baş dönmesi, baş ağrısı, sindirim zorlukları, yorgunluk, halsizlik, heyecanlı, gerginlik, iştahsızlık ve uyku isteğinde ortaya çıkan değişiklikler, var olan fiziksel sağlık sorunlarında artış, sıklıkla ortaya çıkan fiziksel tepkilere örnek olabilir.
Davranışsal Tepkiler;
Ağlama, dalıp gitme, öz bakımında özensizlik, küslük, tetikte olma hali, aile ve iş ortamında iletişim zorlukları, duygu ve düşüncelerini ifade edememe, içe kapanma, alkol, sigara ve ilaç kullanımında artış, tiklerin ortaya çıkması ya da artış, yerinde duramama, yeme sorunları, kaçma ve kaçınma tepkilerini de davranışsal tepkiler örnek olarak verebiliriz.
Duygusal Tepkiler;
Üzüntü,alınma, çaresizlik, hissizlik, hırçınlık, öfke, korku, kaygı, endişe hali, toleransın azalması, gibi tepkileri örnek verebiliriz.
Bilişsel Tepkiler;
Dikkat toplama güçlüğü ve dikkat dağınıklığı, zihninde sürekli travma ya da krize yönelik düşüncelerin varlığı ve bu düşüncelerle baş edememe, akılcı olmayan ve tekrarlanan olumsuz senaryolar oluşturma, unutkanlık, sorun çözememe, kararsızlık örneklerini verebiliriz.

İnsan, hayatında bir ya da birden fazla kriz ve travmayla karşı karşıya kalmış olabilir. Biliyoruz ki her birey, travmatik olaylara farklı tepkiler verebilmektedir. Bazı bireyler kendiliğinden kolaylıkla baş edebilirken bazı bireyler için süreç zor olabilmektedir. Baş edebilen bireylerde özellikle aile desteğinin varlığı çok önemli bir etkendir. Ailenin travmadan etkilenen üyesine gösterdiği yaklaşım, iletişim biçimi, destek, sabır bireyin tekrar hayata dönmesine katkı sağlamaktadır.

Travmayla karşılaşan bireylerin ihtiyaçları altı grupta ele alınabilir.
1.Okul öncesi dönemdeki çocuklar
2.Okul çağı çocukları
3.Ergenler
4.Yetişkinler
5.Yaşlılar
Her bireyin çocuk, genç, yaşlı, engelli fark etmeden ortak ihtiyaçları da bulunmaktadır. Bunlar;
Güvende olma, hayatını sürdürecek ihtiyaçlarını karşılayabilme, değerli hissetme, sevdiklerinin ailesinin, arkadaşlarının güvende olduklarını bilme, yaşadığı süreçle ilgili belirsizlik oluşturmayacak bilgiye, haklarına, tıbbi gelişmelerle ilgili bilgilenmeye ihtiyaçları bulunmaktadır.
1.Okul öncesi dönemdeki çocuklarda travma
Bu dönemdeki çocuklar dünyada olup bitenleri kendi davranışlarıyla ilişkilendirmekte ve ebeveynlerin gösterdiği duygusal tepkilerle yorumlama eğilimindedirler. Yapmaması gereken bir davranış nedeniyle başına bunların geldiğini düşünerek, suçluluk hissedebilirler dolayısıyla bu durum dikkate alınmalıdır. Yaşadıklarımızın onunla ilgisi olmadığı net bir şekilde vurgulanmalıdır.
Bu dönemdeki çocuklar duygularını oyunlar yoluyla daha kolay ifade edebilmektedir. Daha sıklıkla oyun oynayarak, resim yaparak yaşadığı duyguları anlamaya çalışabiliriz, ayrıca, öfkeli tepkileri, ağlama isteği, uyku düzeninde bozulma, ağlayarak uyanma, iştahındaki değişiklikler, tikler, konuşma güçlüğü, bebeksi davranışlar yaşamaya başlaması yaşadığımız olayların çocuğu etkilediğini gösteren ipuçlarıdır.
Okul Öncesi Çocuklar İçin Neler Yapabilir?
Bu dönemdeki çocuğa güvende olduğunuzu, ona ve birbirinize yönelik sevginizi, bilim adamlarının sorunları çözmek için ilaç ve aşı yapmaya çalıştığını, ülkemizdeki yöneticilerin, doktorların, polislerin sağlığınız ve güvende olmanız için tedbirler aldığını sık sık güvenli bir ses tonuyla ifade edilebilir.
Sağlığınızı korumak ve hastalanmamak için evlerde olmanız gerektiği, dışarıya çıkma zorunluluğu olmayanlar için böyle bir kuralın olduğu anlatılabilir.
Televizyon ve internetten travmatik haberlerin izlememesini sağlanabilir.
Soruları yaşına uygun olacak şekilde doğru, net ve bütün aile üyeleriyle dil birliği içinde cevaplanmalıdır.
Oyun oynamaya, birlikte etkinlikler keşfetmeye, günlük keyifli rutinler oluşturmaya, evde bulunan malzemelerden oyuncak yapmaya, arkadaşlarıyla telefonda görüştürmeye, spor yapmaya, birlikte şarkı söylemeye, kurabiye yapmaya, öykü yazmaya çalışmak güven alanını korumaya yardımcı olabilecektir.
2.Okul çağı çocuklarında travma
Bu dönemdeki çocuklarda iletişim kurmaktan kaçınma, öfke, bedensel yakınmalar, baş ağrısı, karın ağrısı, uyku ve iştahta değişiklikler, sosyal etkinliklere ilgi kaybı, derslerinden uzaklaşma, kardeş kıskançlığı, aşırı hareketlilik, yerinde duramama, saldırgan davranışlar, korkma gibi duygu ve davranış değişiklikleri gözlenebilir.
Neler Yapılabilir?
Okul çağı çocuğu için gündelik rutinler oluşturma, duygu ve düşüncelerini ifade edebileceği zemin hazırlama, kendi duygu ve düşüncelerinizi model oluşturabilecek şekilde ifade edebilme önemlidir.
Süreç hakkında bilgileri paylaşarak onu zihninde oluşmuş olan yanlışları, eksiklikleri görmeniz mümkün olabilir.
Evde yaşına uygun, keyif alabileceği sorumluluklar verme, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle, saygı duyduğu, sevdiği büyükleriyle iletişim kurmasını sağlayabilirsiniz.
Hobiler bulmasına ve sürdürmesine destek olabilirsiniz.
Saldırgan tutum ve davranışları karşısında öfkelenmeden konuşarak, bu davranışlarının nedenini anlamaya çalıştığınızı ve bu davranışlar karşısında üzüldüğünüzü belirtebilirsiniz.
3.Ergenlerde travma
Travmatik süreçlerde bazı ergenler isyankar ve saldırgan davranışlar gösterme, risk alma davranışlarına yönelme, alkol, sigara kullanma gibi sorun oluşturabilecek davranışlarda bulunabilecekleri gibi içe çekilme, alınganlık, ağlama, uyku ve yeme sorunları da gösterebilirler.
Sorumluluklarını yerine getirmeme, ani tepkilerde bulunma, aile ve arkadaş ilişkilerinde beklenmeyen davranışlar içine de girebilirler. Bedensel yakınmalar, halsizlik, kaygı ve depresif belirtiler de gözlenebilir.
Neler Yapılabilir?
Ergenlere yaklaşımda baskıcı olmayan, özendiren yaklaşımlar içinde olunabilir. Kullanılan dil çatışma doğuran değil, çözüm odaklı hale getirilebilir.
Derslerine ve ev işlerine yönelik sorumluluklarını yerine getirmediğinde kendi yaşadığınız duygu ve düşünceleri bir şeyleri istemeden de düzenli yapabilmenin iyi geleceğini özgüvenli hissettireceğini anlatmayı deneyebilirsiniz.
Travmatik olaya ilişkin duygu ve düşüncelerini, olası çözüm önerilerinin neler olduğunu sorabilirsiniz. Verdiği cevaba göre yapıcı bir sohbet başlatabilirsiniz.
Bu yaş grubunda akran desteği oldukça önemlidir, akranlarla iletişimi sürdürmesine destek verilmelidir.
Evde yapılabilecek egzersizleri ergenin seçmesi ve liderliğini yapması istenilebilir.
4.Yetişkinlerde travma
Travmatik süreçte aile içinde kontrollü davranması, ilgi ve destek ihtiyacı olan aile üyeleriyle ilgilenmesi gerektiği düşüncesi travmayla baş etmede güçlü olmasını sağlayabilse de tükenme de hissettirebilecek bir durumdur.
Sürekli tetikte olma hali, ağlama ve öfke patlamalarına yol açabilmektedir. Alkol ve sigara kullanımında artış olabilmektedir. Fiziksel yakınmaları olabilir, mide, bağırsak sorunları, ağrılar, uyku ve yeme sorunları, yorgunluk gibi. Var olan sağlık sorunlarında ise artış gözlenebilmektedir.
Neler Yapılabilir?
Ailesi ve yakınlarıyla ilgilenen yetişkinin tükenmişlik yaşamaması için kendi düşünce ve duygularını da gözlemlemesi, yakınlarıyla paylaşabilmesi iyi hissettirebilecektir.
Aile üyelerinden ev işlerinin paylaşımı gibi konularda kendisi söylemeden düşünmelerini beklemek yerine destek istemek, her konuda çözüm sağlayamayacağını kabullenmek, alınan tedbirlerden sonra belirsizliğin biteceği günlere yönelik inancını korumaya çalışmak rahatlamasına yardımcı olabilecektir.
Yorucu olmayacak, keyifli olabilecek rutinler yaratılırken, uzakta olan aile üyeleriyle, arkadaşlarıyla, komşularıyla telefonda görüntülü ya da sesli görüşmek travmayla başa çıkmada güçlü hissettirebilecektir.
Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, yeterli fiziksel egzersiz dayanıklılığını artırabilecektir.
Kafein, alkol, sigara tüketimini azaltmak sağlıklı kalabilme adına çaresizlik hissine karşı koymasına yardımcı olabilecektir.
İnternet ve televizyon yoluyla travmatik haberler, komplo teorilerinden uzak durulabilmelidir.
5.Yaşlılarda travma
Travmatik olay karşısında yaşlı bireyin daha önce bastırılan travmaları da ortaya çıkabilir ve bu durum en son yaşanılan olay ya da duruma karşı daha kırılgan, çaresiz, korku ve kaygı hissettirebilir.
Son yaşadığımız virüs salgınına bağlı olarak özellikle yaşlı bireylerin ölüm oranlarının istatistiklerinin veriliyor olması, sokağa çıkma yasağının bu yaş grubunu içermiş olması, virüse yönelik dayanıksızlığın olabileceği bilgisi de ikincil travmayı oluşturmaktadır.
Yaşları gereği sık olan ölüm düşüncesinin varlığı, daha da artmasına ve psikolojik sorunlar yaşamasına yol açabilecektir.
Sosyal izolasyon ve sokağa çıkma yasağı, kısıtlı ancak şifa olan sosyal yaşantısını sonlandırmış olduğu için zorunlu içe kapanma, duygusal içe kapanmayı da sağlama riski oluşturmaktadır.
Kronik sağlık sorunlarında artış, uyku bozukluğu, hafıza sorunları, huzursuzluk, hissizlik, öfke, korku, kaygı yaşlı bireylerde gözlenebilecek duygulardır.
Neler Yapılabilir?
Öncelikle fiziksel ihtiyaçlarının nitelikli bir şekilde karşılanması, güvende olacaklarına ilişkin net bilgi yaşlı bireylere verilebilmelidir. Kısa zaman içinde gündelik hayatlarına dönecekleri, bunun için her konuda seferberlik halinde olduğu vurgulanmalıdır.
Yakını olmayan ya da yakınından destek alamayan yaşlılara hızla ücretsiz kurumsal hizmetler sağlanabilmelidir. Gerektiğinde nakit desteği de verilebilmelidir.
Yaşanan travmatik olaya ilişkin duygu ve düşüncelerini paylaşabileceği akranla, aile üyesiyle iletişim kanalları sağlanabilmelidir.
Kendimiz için neler yapabiliriz?
Yaşanılan travma karşısındaki duygu ve düşüncelerimizin farkına varma ve yakınlarla paylaşabilme
Arkadaş, aile ve sosyal çevreyle bağları koruyabilme
Sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve egzersiz yapabilme
Gevşeme egzersizi yoluyla kasları gevşetebilme, yoga, meditasyon gibi rahatlatabilecek bir etkinliğe başlama ve sürdürme
Koşturma ve telaşın olmadığı bir rutin oluşturarak rutine uymaya çalışmak
İş hayatı olan bireyler için iş hayatında kendisine gösterdiği özen ve düzeni koruma gayreti
Zaman bulunamadığı için yapılamayan etkinlikleri bulma ve hayata geçirme, kitap okuma, film izleme gibi.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Korona Virüsle Ortaya Çıkan Travma ve Travmayla Başa Çıkma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Nurgül YILMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Nurgül YILMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Nurgül YILMAZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Nurgül YILMAZ
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
Psikoterapist-Aile Danışmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi36 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Nurgül YILMAZ'ın Yazıları
► Stresle Başa Çıkma Psk.Fundem ECE
► Takıntılarla Başa Çıkma Psk.Handan ERDOĞAN
► Öfke ve Başa Çıkma Psk.Seçil YİKAR
► Stres ve Başa Çıkma Yolları Psk.Fahri ŞAHİN
► İlişkilerde Stresle Başa Çıkma Psk.Dnş.Aslı DENİZ
► Stres ve Stresle Başa Çıkma Psk.Emine Lamiser ATİK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Korona Virüsle Ortaya Çıkan Travma ve Travmayla Başa Çıkma' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Diyabetle Yaşamak Mart 2016
◊ Diyetle Barışmak Mart 2016
◊ Öfkemize Yenilmemek Ocak 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:55
Top