Spor Psikolojisi
Ülkemizde son zamanlarda adını duymaya başladığımız spor psikolojisi, aslında dünya spor camiasında çok uzun yıllardır yer edinmiş ve bir kaç başlık altında çalışılan bir alandır.
Öncelikli branş farketmeksizin bireysel ve takım sporlarında gerek olimpiyatlar gerekse Milli Takım seviyesinde Türkiye olarak başarı çizgimizi bir düşünün! Gerçek anlamda başarı diyebileceğimiz bir elin parmaklarını geçmeyecektir. Başarıya ulaşan sporcuları incelediğiniz de ise tek etmenin fiziksel antrenman olmadığı görülmektedir. Olimpiyat düzeyinde ki sporcularımız fiziksel anlamda tüm olanaklara sahipler ve antrenmanlarını en iyi şekilde gerçekleştiriyorlar. Eksik olan ise müsabakalara mental olarak hazırlanmamalarıdır. Avustralyalı efsane yüzücü Elka Graham ”sporcular antrenmana yüzde 90 oranında fiziksel, yüzde 10 oranında da zihinsel olarak odaklanmaktadır fakat yarışmaların yüzde 90’ı zihinseldir çünkü elit düzeyde sporcuları fiziksel olarak ayıran çok az bir durum söz konusudur” demiştir. Bizim de bireysel ve takım sporları düzeyinde en büyük eksiğimiz mental hazırlık veya zihinsel antrenmandır. Psikoloji alanının gelişmesi ile beraber artık spor psikolojisi alanından da söz edilmeye başlanmıştır. Başarılı olmak isteyen sporcular, koçlar hatta genç sporcuların aileleri spor psikologları ile çalışmak istemekte ve durumun ciddiyetinin farkındadırlar.
Spor Psikologları da kendi içlerinde ikiye ayrılmaktadır. Yeme bozuklukları ve bağımlılıklar gibi daha klinik ağırlıklı vakalar ile ilgilenen klinik psikologlar vardır. Diğer yanda ise eğitimsel açıdan, sporcunun performansına odaklanan psikologlar bulunmaktadır.
Eğitimsel yönden çalışan spor psikologları,
Sporcunun Performansını engelleyici kaygı etkeniyle çalışır
Sporcunun karşılaştığı stres faktörleri üzerinde çalışmalar yapar
Sporcunun motivasyon ve özgüveni değerleri üzerine uzun vadede çalışmalar gerçekleştirir
Sporcunun şimdi ve burada olması üzerine konsantrasyon çalışmaları gerçekleştirir.
Olası sakatlıklarda sürecin idamesini ve spora geri dönüş üzerine çalışır.
Doğru hedef belirleme teknikleri ile sporcuya yol haritası çizmesinde yardımcı olur.
Aile arası, takım arası ve sosyal iletişim kodları üzerine çalışır.
İyi sporcu iyi insan olmak üzerine çalışmalar gerçekleştirir.
İmgeleme ve görselleştirme çalışmaları yaparak performans gelişimine çalışır.
Rahatlama teknikleri üzerine çalışır.
Takım ve bireysel sporcular ile çalışmalar gerçekleştirir.
Üstte yazan her bir satır üzerine çalışılması gereken ayrı alanlardır. Her alanda olduğu gibi öğrenme tekrarlanmadığı takdirde unutulmaya mahkumdur. Spor psikologlarının elinde sihirli bir değnek olmadığı unutulmamalıdır. Sadece fiziksel antrenman ile başarıya ulaşmak mümkün olmadığı gibi sadece mental antrenman ile de başarıya ulaşmak mümkün değildir. Spor performansları üç ana öğeden oluşmaktadır. Fiziksel kondisyon, beceri düzeyi, ve psikolojik hazırlık. Bir sporcunun başarı elde edebilmesi bu üç düzeyinde tamamlanmış ve yüksek olması beklenmektedir.
Sporcular veya aileler kimi zaman uğraştığı spor branşında harcanan emeğin karşılığının alınmadığını düşünebilir. Özellikle genç sporcuların aileleri bu konularda çok hassas olmaktadırlar. Sporcu için okul – antrenman birlikteliği ne kadar zorlayıcı ise bir sporcu ailesi olarak sporcu yetiştirmek, okul – antrenman dengesini sağlayabilmek bir o kadar sabır gerektirmektedir. Aşağıda sporcuların performansları üzerine düşünceler yer almaktadır, eğer sporcu bu düşünce aşamalarından bir veya birkaçını sergiliyorsa, bu alanda çalışan bir psikolog ile görüşmesi performansına ve kişiliğine fayda sağlayacaktır.
Sporcu müsabakadan önce kendini aşırı stresli ve yorgun hissediyorsa,
Müsabakaya odaklanamıyor, konsantre olamıyorsa,
Aile, antrenör ve arkadaşları ile iletişim problemi yaşıyorsa
Performansını sergilerken birilerinin sizi izliyor olması rahatsızlık veriyorsa,
Müsabakayı kazanmanızı bekleyen antrenör, aile ve arkadaşlarınızın baskısı sizi zorluyorsa,
Sakatlığınız geçtikten sonra, eski performansınızı gösteremiyorsanız,
Müsabakaya katılırken kendinize güvenmiyorsanız.
Öncelikli branş farketmeksizin bireysel ve takım sporlarında gerek olimpiyatlar gerekse Milli Takım seviyesinde Türkiye olarak başarı çizgimizi bir düşünün! Gerçek anlamda başarı diyebileceğimiz bir elin parmaklarını geçmeyecektir. Başarıya ulaşan sporcuları incelediğiniz de ise tek etmenin fiziksel antrenman olmadığı görülmektedir. Olimpiyat düzeyinde ki sporcularımız fiziksel anlamda tüm olanaklara sahipler ve antrenmanlarını en iyi şekilde gerçekleştiriyorlar. Eksik olan ise müsabakalara mental olarak hazırlanmamalarıdır. Avustralyalı efsane yüzücü Elka Graham ”sporcular antrenmana yüzde 90 oranında fiziksel, yüzde 10 oranında da zihinsel olarak odaklanmaktadır fakat yarışmaların yüzde 90’ı zihinseldir çünkü elit düzeyde sporcuları fiziksel olarak ayıran çok az bir durum söz konusudur” demiştir. Bizim de bireysel ve takım sporları düzeyinde en büyük eksiğimiz mental hazırlık veya zihinsel antrenmandır. Psikoloji alanının gelişmesi ile beraber artık spor psikolojisi alanından da söz edilmeye başlanmıştır. Başarılı olmak isteyen sporcular, koçlar hatta genç sporcuların aileleri spor psikologları ile çalışmak istemekte ve durumun ciddiyetinin farkındadırlar.
Spor Psikologları da kendi içlerinde ikiye ayrılmaktadır. Yeme bozuklukları ve bağımlılıklar gibi daha klinik ağırlıklı vakalar ile ilgilenen klinik psikologlar vardır. Diğer yanda ise eğitimsel açıdan, sporcunun performansına odaklanan psikologlar bulunmaktadır.
Eğitimsel yönden çalışan spor psikologları,
Sporcunun Performansını engelleyici kaygı etkeniyle çalışır
Sporcunun karşılaştığı stres faktörleri üzerinde çalışmalar yapar
Sporcunun motivasyon ve özgüveni değerleri üzerine uzun vadede çalışmalar gerçekleştirir
Sporcunun şimdi ve burada olması üzerine konsantrasyon çalışmaları gerçekleştirir.
Olası sakatlıklarda sürecin idamesini ve spora geri dönüş üzerine çalışır.
Doğru hedef belirleme teknikleri ile sporcuya yol haritası çizmesinde yardımcı olur.
Aile arası, takım arası ve sosyal iletişim kodları üzerine çalışır.
İyi sporcu iyi insan olmak üzerine çalışmalar gerçekleştirir.
İmgeleme ve görselleştirme çalışmaları yaparak performans gelişimine çalışır.
Rahatlama teknikleri üzerine çalışır.
Takım ve bireysel sporcular ile çalışmalar gerçekleştirir.
Üstte yazan her bir satır üzerine çalışılması gereken ayrı alanlardır. Her alanda olduğu gibi öğrenme tekrarlanmadığı takdirde unutulmaya mahkumdur. Spor psikologlarının elinde sihirli bir değnek olmadığı unutulmamalıdır. Sadece fiziksel antrenman ile başarıya ulaşmak mümkün olmadığı gibi sadece mental antrenman ile de başarıya ulaşmak mümkün değildir. Spor performansları üç ana öğeden oluşmaktadır. Fiziksel kondisyon, beceri düzeyi, ve psikolojik hazırlık. Bir sporcunun başarı elde edebilmesi bu üç düzeyinde tamamlanmış ve yüksek olması beklenmektedir.
Sporcular veya aileler kimi zaman uğraştığı spor branşında harcanan emeğin karşılığının alınmadığını düşünebilir. Özellikle genç sporcuların aileleri bu konularda çok hassas olmaktadırlar. Sporcu için okul – antrenman birlikteliği ne kadar zorlayıcı ise bir sporcu ailesi olarak sporcu yetiştirmek, okul – antrenman dengesini sağlayabilmek bir o kadar sabır gerektirmektedir. Aşağıda sporcuların performansları üzerine düşünceler yer almaktadır, eğer sporcu bu düşünce aşamalarından bir veya birkaçını sergiliyorsa, bu alanda çalışan bir psikolog ile görüşmesi performansına ve kişiliğine fayda sağlayacaktır.
Sporcu müsabakadan önce kendini aşırı stresli ve yorgun hissediyorsa,
Müsabakaya odaklanamıyor, konsantre olamıyorsa,
Aile, antrenör ve arkadaşları ile iletişim problemi yaşıyorsa
Performansını sergilerken birilerinin sizi izliyor olması rahatsızlık veriyorsa,
Müsabakayı kazanmanızı bekleyen antrenör, aile ve arkadaşlarınızın baskısı sizi zorluyorsa,
Sakatlığınız geçtikten sonra, eski performansınızı gösteremiyorsanız,
Müsabakaya katılırken kendinize güvenmiyorsanız.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Spor Psikolojisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Barış Kemal KİRİK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Barış Kemal KİRİK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
14 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden |
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.