2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Korona Günlerinde İlişkilerimiz
MAKALE #21418 © Yazan Psk.Dnş.Onur AKKOCA | Yayın Mayıs 2020 | 1,592 Okuyucu
Korona virüsünün hayatımızda burnunu sokmadığı yer kalmadı. Bazılarımız için hayat zordu, şimdi daha da zor. Çünkü bu virüs bizi evde kalmaya zorluyor. Dolayısıyla baş etmek zorunda olduğumuz bir sürü soruna bir de eşler arası ilişki sorunlarını ekledi. Evde kalınca karı kocalar daha çok kavga edecek, boşanmalar artacak gibi yorumlar geliyor. Hatta karikatürlerde, gidecek yerin yok bana iyi davran diyor, bayanlar.
Gerçekten eşlerin evde bu kadar uzun kalması sorun yaratır mı?


Dünyada en sevdiğiniz şeyi bile yapsanız, bir süre sonra sıkılırsınız. Sıkılmak insanın doğasında vardır. Gerginlik ve baskı bizim tahammül düzeyimizi çok azaltır. O nedenle çok küçük bir olay bile büyük tepkilere yol açabilir. Bu kadar uzun süre hiçbir değişiklik yapmadan aynı evde kalan çiftlerin tartışması kaçınılmazdır.


Korona bize ne dedi?


Korona bize değişim şart dedi. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, sen olacak diye ısrar edersen, o seni ve dünyayı hiç istemediğin bir şekilde değiştirecek, haberin olsun.
Evde oturmaya başlayan eşler, eski günlerdeki gibi davranmaya devam ederse, hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Konuşma şeklimizden, evdeki iş bölümüne kadar her türlü değişime ihtiyaç var. Burada en önemli konu eşlerin ya da aile üyelerinin birbirine duyarlı davranması. Belki önceleri evin erkeği çalışır akşam yorgun geldiği için, evin bayanı da ev işlerini yapmaktan dolayı rahatsızlık duymazdı. Tüm gün evde oturup yemek hazır, çay oldu, seslerine kulak kabartılırsa, o evde isyan başlar. İsyan illa ki seslerin yükselmesi şeklinde olmaz. Aslında en tehlikelisi, sesin olmadığı içte yaşanan öfkelerdir. Bu hem evlilik için hem de kişi için çok rahatsızlık verici sonuçlar doğurur.


Neden sorunlar bu dönemde artar?


En önemli kaynak hayatta kalabilme, hastalık bulaşması kaygısı elbette. Daha sonra ekonomik sıkıntılar, çocuklarla daha çok ilgilenmek zorunda kalmak, evde iş yükünün artması, sosyal ilişki ve paylaşımın azalması, rahatlatıcı aktivitelerin azalması gibi liste uzar gider.


Esas neden nedir?


Esas neden buz dağının görünmeyen kısmındadır. Kriz anlarında ilişkilerinde güven temeli olan eşler daha da birbirine bağlanırlar. Çünkü eşinin alt yazsını okumayı öğrenmiştir. Yani onu çok iyi tanımıştır. Onu neyin strese sokacağını, nerede zorlandığını, neyin rahatlatacağını biliyordur. En önemlisi de sıranın kimde olduğu kısmıdır. Yani en çok kim sıkılıyorsa, öncelik onda olur. Bu eşler ben böyle yapıyorum değil, biz böyle yapıyoruz sürecini öğrenmiş eşlerdir.



Bu güven ilişkisi dediğimiz şey,evde yaşayan herkesin ihtiyaçlarına duyarlı olmak demektir. Kendi ihtiyaçlarımızı da göz ardı etmemek demektir.



Duyarlı olmak için neler yapabiliriz?


Aynı olmayı beklememek en önemli konu. Yani herkesin farklı bir mizacı var dolayısıyla da stresli durumlara karşı farklı tepkiler verebiliriz. Kimi daha sabırsız olurken kimimiz içe kapanabiliriz. Kimse sizin ile aynı duygulanıma sahip olamaz, dolayısıyla da karşımızdakinin kendimiz gibi olmasını beklememeliyiz. Özellikle çocuklardan bu beklenti içinde olmak, eşlerin bunu sağlaması için bizim zihnimizi okumasını beklemek, sorunları daha da artırır. Ne istediğimizi basit ve net cümlelerle anlatmalıyız. Beklentilerimizi en aza indirmeliyiz.
Kendi sorunlarınızı fark edip, başa çıkma yollarını bulmanız gerekiyor. Aileniz sizin sorun çözme merkeziniz değildir.
Yaşam alanına saygı çok önemlidir. Herkesin ayrı kalabileceği bir alan yaratılmasına özen gösterilmelidir. Sırayla çocuklarla ilgilenip birbirini dinlendirmeleri eşlerin tahammül düzeyini artıracaktır.



Evde karar alırken mutlaka çocuklar ve diğer bireyler ortak karar almaları gerekli bir durumdur. Haksızlığa uğradığını düşünen taraf, potansiyel sorun makinesi gibi işler.
İlişkilerin ilk yıllarında, parterimizi tanımak için uğraşırken, dikkatimizi bir süre çok yoğun onun üzerinde topluyoruz. Sonra artık otomatik pilota bağlayıp, etiketler üzerinden hareket etmeye başlıyoruz. Özellikle tartışma anlarımızda, anılarımıza çok güveniyoruz. Ama anılar duygularla birleştiğinde bizi yanıltabiliyor. Çok üzücü bir anı, tekrar düşünüldüğünde aslında o kadar da kötü olmadığını fark edebiliyoruz. Bu evde durumunu, tekrar otomatik pilottan çıkıp, eşimizi tanımak için fırsat olarak kullanabiliriz. Yani aynı evde kalmak o kadar da kötü değil. Bir zamanlar onunla biraz daha görüşebilmek için, nelere katlandığınız hatırlayın.



Tek suçlu korana mı?


Yolunda gitmeyen evliliklerin aslında temel sorunu sağlıklı iletişim kuramamaları değildir. Bu en kolay çözülecek sorundur. Çift terapilerinde birkaç seansta öğretilir. Asıl sorun, bireylerin kendilerine ait olan çözümlenmemiş sorunları, küçüklüğünden beri karşılanmamış ihtiyaçlarının farkında olmamasının yanı sıra, kimden karşılayacağını da bilememesinde yatar. Yani sorun bizim sorunumuzdur. Sevgi ihtiyacı ebeveynleri tarafından karşılanmamış biri, sürekli sevilip sevilmediğini, istenip istenmediği kontrol etmek ister. Bunun için yaptığı davranışlar eşini bunaltır ve sonunda en çok ihtiyaç duyduğu sevgiyi kaybeder.



Yani korona burada günah keçisi oluyor. Aslında yolunda gitmeyen evlilikleri su yüzüne çıkarır.



Her şey çok iyi giderken kavga ettiysek ne olacak?


Bu kadar kaygı yükü altındayken, sinir sistemimiz bazı durumları tolere edemeyebilir. Burada onarım çok önemli. Yani engelleyemediğimiz bir tartışma olduysa, uzun uzun konuşmak, sürprizler yapmak değil, sarılmak, seni seviyorum demek,uyumadan önce iki ayağın bir birine değmesi bile onarım açısından çok değerlidir.



İlişkilerin temelinde sevgi mi var?


Kime sorsak ilişkideki en önemli şeyin sevgi olduğu, evliliklerin büyük bir oranda sevgi ile ayakta kaldığı söyler. Ancak bu sorunun cevabı, güven ve emniyette olabilme olacaktır. Güvende ve emniyette olma duygumuzun en çok sarsıldığı bu günlerde partnerimize, bu güven ve emniyet duygusunu evimizde yaşatmak öncelikli konumuz olmalıdır.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için ne yapalım?


Mutluluk, bizim beden sağlığımız ve ömrümüzün uzun olması için ön koşullardandır. Yapılan araştırmalarda, yaşam doyumu üzerindeki en büyük olumlu etkiye sahip olan şey, hayat boyu kurulan ilişkilerin içtenliği olduğu bulunmuştur. Yani elinizde çok güçlü bir bağışıklık güçlendiriciniz var. EŞİNİZ…Bu fırsatı elinizin tersiyle iterseniz, kaybeden siz olursunuz. Onunla mutlu olmak için şimdiye gelin, bugüne gelin, hayatınıza kattıklarınıza odaklanın. Hayatın ne kadar çabuk değiştiğini bundan daha güzel tüm dünyaya kim veya ne anlatabilirdi. Mutlu anlarınızı fazlalaştırın.


Eşiniz ile önceden beri gelen sorunlarla ya da bugüne dair sorunlar yüzünden anlaşamıyorsanız, tartışarak bu günlerde hiçbir sorunu çözemezsiniz. Bu sorunları hayatta kalabilme gibi dev sorunu çözdükten sonra ele alabilirsiniz. Evinizdeyseniz, sevdikleriniz evindeyse, sağlıklıysa, sofraya yiyecek koyabildiyseniz, minnet duyacağımız çok şey var demektir.

Onur Akkoca

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Korona Günlerinde İlişkilerimiz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Onur AKKOCA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Onur AKKOCA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Dnş.Onur AKKOCA
İzmir
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi10 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Onur AKKOCA'nın Makaleleri
► Korona Kaygısı Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
► Korona Virüs ve Duygularımız Psk.Seda KARACA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Korona Günlerinde İlişkilerimiz' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Pandemi Sürecinde Travma Mayıs 2020
► Eşler Arası İletişim Kasım 2010
► Çocukların Korkuları Kasım 2010
► Çocukların Düşleri Kasım 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:17
Top