2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yeme Bozuklukları ve Sebepleri
MAKALE #21737 © Yazan Uzm.Psk.Berivan ŞENTÜRK | Yayın Eylül 2020 | 2,097 Okuyucu
Yeme Bozuklukları ve Sebepleri

Yeme bozuklukları bilhassa son 20-30 yıl içinde sürekli olarak artış göstermektedir. Kadın, erkek, çocuk, yetişkin, ergen, kısaca herkeste ve bireylerin her döneminde yeme bozukluğu görülebilmektedir. Özellikle medyanın etkisiyle beraber kadının ince görünümünü kabul eden, erkeğin ise daha yapılı görünümünü kabul eden toplumlarda yeme bozukluğu daha çok görülmektedir. Yeme bozukluğu, kişilerde farklı şekilde ve farklı durumlarda görüldüğünden dolayı bir kaç başlık altında incelenmektedir.

Bulimiya nervoza yeme bozuklukları arasındadır ve bu yeme bozukluğunu yaşayan kişi yeme atakları geçirmekle beraber özellikle hızlı elde edebileceği ve hızlı tüketebileceği besinleri alarak rahatlama yaşar ve bunun sonucunda fazla miktarda almış olduğu besinlerden rahatsızlık duyar ve pişmanlık duygusuyla baş etmeye çalışır. Bu durumu yeme atağından sonra çok sıkı diyet ya da egzersiz yaparak telafi etmeye çalışır. Yeme atakları genelde kişi yalnızken yaşanır. Bulimiya nervozada en sık görülen tablo ise, yeme ataklarından sonra kişinin isteyerek istifra etmesi durumudur. Kişiler bazı durumlarda istifra etmek yerine laksaktif ilaçları kullanmayı da tercih edebilmektedir. Yeme ataklarından sonra gelen telafi davranışları, kişinin kilo kontrolünü sağlamayı hedeflemesi, kilo alımını engellemeyi ve zayıf bir görünüme sahip olmayı istemesi ile alakalıdır. Bulimiya nervozada kişiler hafif kilolu ya da normal beden ağırlığındadır. Dolayısıyla bu yeme bozukluğuna sahip kişilerin çevreleri tarafından fark edilmesi oldukça güçtür. Bedenen sağlıklı bir görünüme sahip oldukları zannedilse de, bu yeme bozukluğuna sahip kişilerde mide yanmaları ve boğazda tahriş sık görülür. Bulimiya nervozaya genel anlamda eşlik eden diğer psikolojik rahatsızlıkların olması açısından tedavi de psikoterapi alınması oldukça önemlidir. Örneğin Bulimiya nervozaya sahip kişilerde, kişilik bozuklukları, depresyon, bipolar, kaygı bozuklukları ve obsesif-kompülsif bozukluklar, mükemmeliyetçi olma, takıntılı olma, hırslı olma, çekingen olma, özgüven eksikliği vs. görülmektedir. Psikoterapi sürecinde bireyin yeme bozukluğuna sebep veren ruhsal rahatsızlıkların çözülmesiyle beraber yeme bozukluğu da süreç içersinde iyileşme göstermeye başlamaktadır.

Yeme bozukluklarının diğer bir türü de, anoreksiya nervozadır. Bulimiya nervozada görülen bir takım belirtiler burada da görülmektedir. Örneğin, bireyler kilo almaktan ve yeterince ince görünememekten endişe duyar. Besin alımında aşırıya kaçan bir kısıtlama vardır bu sebeple anoreksiya olan bireyler çok zayıf olmaları sebebiyle çevreleri tarafından kolaylıkla fark edilir. Bu yönüyle bulimiya nervozadan ayrılır. Kadın hastalarda adet kesilmesi gibi problemler görülür. Anoreksiya hastaları kilo ile ilgili korkularından dolayı aynaya uzun uzun bakmakta ve çok zayıf olmalarına karşın şişman olduklarını varsayarak zorlu diyetlerine devam etmektedirler. Bir anoreksiya hastası için kendilik değeri ve öz saygısı, kilo ağırlığı ve beden görünümüyle ölçülmektedir. Kilo alımı öz saygılarını yitirmelerine neden olurken, kilo kaybı öz saygılarını kazanmalarına neden olmaktadır. Bu yüzden anoreksiya hastalarında kilo kaybı sürekli olarak devam etmektedir. Kilo kaybının sürekli olarak devam etmesi durumunda , kişilerde bir takım fizyolojik rahatsızlıklar görülmeye başlar. Bunlar arasında, düşük potasyuma bağlı olarak görülen kalp sorunları, güçsüzlük, uykuda artış, diş çürümeleri, kuru cilt, tüylenme, saç ve tırnaklarda kırılganlık, kabızlık, kansızlık, düşük beden ısısı ve diğer biyolojik problemlerdir. Anoreksiya hastaları tedaviye başlama konusunda isteksizlik duymakla beraber çevreleri tarafından gelen uyarılara da tepkisiz kaldıkları görülmektedir. Anoreksiya nervozada tedavinin ilk hedefi hastanın çok düşük olan kilosunu daha sağlıklı düzeylere çıkmasını sağlamaktır. Kişilerin tedaviyi kabul etmemesi durumunda ise, özellikle ciddi problemlerin görülmesi durumunda zorunlu hastane yatışı önerilmektedir. İç hastalıkları hekimleri, hastanın yatışı süresince beslenmesi ile yakından ilgilenir. Anoreksiya hastalarında eşlik eden en belirgin ruhsal sıkıntı depresyondur. Bu yüzden psikoterapi tedavi sürecinde oldukça önemli bir yer almaktadır. Kilo takıntısı, kendilik değerinin zayıflık ile ölçülmesi düşüncesi, şişmanlamanın aşırıya kaçan bir korku halini alması vs. psikoterapi sürecinde çözülür ve bu durumların çözülmesiyle beraber kişiler ağır diyetleri uygulamak yerine sağlıklı bir beslenme düzenine geçmeyi başarabilmektedir.

Tıkınırcasına yeme bozukluğu, yeme bozukluklarının diğer bir türünde yer almaktadır. Burada yineleyici tıkınırcasına yeme dönemleri görülmektedir, yani kişinin yiyebileceğinden açıkça daha çok yiyeceği yeme tutumu. Kişilerde yemek yemeyle ilgili denetimin kalktığı duyumun olması, kişinin yemek yemeği durduramadığı duygusu, ne ya da ne denli yediğini denetleyemediği duygusu hakimdir. Bu durum bulimiya nervozanın yeme atağı dönemleriyle ortak özellikler taşımaktadır. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan kişilerde, olağandan çok daha hızlı yeme, rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedene dek yeme, bedensel açlık duymuyorken de aşırı ölçüde yeme, ne denli yediğinden utandığı için kendi başına yeme, daha sonra kendinden tiksinme, çökkünlük yaşama ya da büyük bir suçluluk duyma davranışları görülür. Bulimiyanın yeme ataklarında ki dönemden farkı ise, tıkınırcasına yeme bozukluğuna sahip kişilerin istifra etmemesi ya da yediklerini ağır diyetler yaparak ödünleyici davranışlarda bulunmamasıdır. Tıkınırcasına yeme bozukluğu yaşayan kişilerin tedavisinde psikoterapi oldukça önemli bir yer almaktadır bunun sebebi, tıkınırcasına yeme bozukluğu olan bireylerin negatif duygularla başa çıkamaması, stresli ya da üzgün hissetmelerine bağlı olarak aşırıya kaçan yeme davranışları sergilemesi durumudur. Aşırı yeme çoğu durumlarda altta yatan duygusal problemlerin bir sonucu olması sebebiyle psikoterapi önemli bir tedavi yaklaşımı olarak görülmektedir.

Özetle, yeme bozukluğu her bireyde görülebilen ciddi bir rahatsızlıktır. Yeme bozuklukları özellikle genç bireylerin ailelerinden gelen değersizlik, kabul görmeme, mükemmeliyetçi olma durumlarıyla yakından alakalıdır. Bu anlamda ailesel ilişkiler oldukça önemlidir. Bunun dışında, toplumun kabul gördüğü kalıplara girmeye çalışan, medyanın yarattığı gerçek dışı rol modellere bağlanan genç kadınlarda yeme bozukluğunun ortaya çıkması oldukça yüksek bir ihtimaldir. Özellikle ergenlik döneminde ki bireyler için, sosyal çevrenin ve karşı cinsin beğenisini almak büyük önem taşır bu sebeple ağır diyet ve spor yapan kişilerin bir süre sonra bedensel algılarında da bozukluk meydana gelmektedir. Kişilerin normal beslenme düzeninin bozulmasına bağlı, çok yeme veya kısıtlı yeme gibi beslenme problemleri görülmektedir.
Yeme bozuklukların tedavisinde psikoterapinin yeri ve önemi oldukça büyüktür. Kişilerin yaşamış olduğu bir takım ruhsal rahatsızlıklar beslenme problemlerine neden olabilmektedir. Örneğin kişi üzgün hissettiğinde ve bunu yeme davranışlarıyla tolere etmeyi öğrendiğinde bir süre sonra kişide yeme bozukluğu ortaya çıkmaktadır veya kişinin kendisiyle barışık olmadığı, öz saygısı ve kendilik değerinin düşük olduğu durumlarda toplumun beğenisini kazanmak için çaba göstererek ağır diyet ve spora başvurmaktadır. Bu yönde ki davranışların yineleyici olması, kişi de beslenme problemlerini ortaya çıkarmaktadır. Medyanın gerçek dışı kalıplarına karşı güçlü duramayan ve o kalıplara girmeye çalışan ergenlerde özellikle yeme bozukluğu ortaya çıkmaktadır. Psikoterapi yeme bozukluğuna sebep veren tüm ruhsal sıkıntıları ele alarak çözmeye çalışır. Ruhsal sıkıntıların çözümlendiği nokta da ise yemeyle alakalı problemler ortadan kalkmaktadır.

UZM.PSK.BERİVAN ŞENTÜRK
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yeme Bozuklukları ve Sebepleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Berivan ŞENTÜRK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Berivan ŞENTÜRK'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Berivan ŞENTÜRK Fotoğraf
Uzm.Psk.Berivan ŞENTÜRK
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Berivan ŞENTÜRK'ün Makaleleri
► Yeme Tutumu ve Yeme Bozuklukları Psk.Şeyma ALTINEL
► Yeme Bozuklukları Psk.Mehmet ARAS
► Yeme Bozuklukları Psk.M.Enes İMERT
► Yeme Bozuklukları Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Yeme Bozuklukları Psk.Tamer Numan DUMAN
► Yeme Bozuklukları Psk.Dnş.Özkan KENARLI
► Yeme Bozuklukları Dr.Psk.Ezgi TUNA
► Yeme Bozuklukları ÇOK OKUNUYOR Psk.Seda GENÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Yeme Bozuklukları ve Sebepleri' başlığıyla benzeşen toplam 42 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► 10 Adımda Stresten Kurtul Aralık 2022
► Çocuk Merkezli Oyun Terapisi ÇOK OKUNUYOR Nisan 2022
► Hata Yapmaktan Korkmak Ocak 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:43
Top