Aktif Yaşantı İçin Yapılacaklar
Çekingenlik, insanların diğerleriyle beraberken, konuşurken veya yardım isterken yaşadığı güven yetersizliğidir. Çekingenlik konfor alanının dışında alışılmadık durumlarda meydana gelebilir. Ancak çekingenlikle ilgili sorun, sizi korumak isteyen bir beyne dayanmasıdır. Gölgeleri tehdit olarak görür ve kör noktalar oluşturur. Eskileri artık çalışmasa bile eskiyi kucaklayan kültürlere özgüdür. Hem bireyler hem de gruplar çekingenlikle başa çıkmak için sistemler geliştirmelidir, yoksa her zaman dış güçlerin kurbanı olurlar.
Kaçınmanızın saklandığı her yerde, onu bulmalı ve onunla yüzleşmelisiniz. Ringdeki boksör gibi kontrolü geri almalı ve çekingenliği durdurmalısın, çünkü yapacak bir işin var, kazanman gereken bir dövüşün var.
İrkilme, bebekleri düşmekten koruyan moro refleksi gibidir. İrkilme sizi beklenmedik durumlardan korur. Gözlerinizi ve boynunuzu korur. Onunla doğduğunuz ve tüm hayatınız boyunca sakladığınız birkaç içgüdüden biridir. Herhangi bir kazada, bir kurbanın vücudunun en çok yırtılmış, hasar görmüş kısmı ellerdir. Bunun nedeni, irkilmenin kişisel kaleciniz olmasıdır. Sizi bir ayıdan, zorbadan veya beysboldan korur. İhtiyaç duyulduğu her an, vücut kısımlarının hasar görmesini önlemek için ellerinizi kullanarak irkilme (kaçınma) yüzeye çıkar.
Araba kazaları. Bisiklet kazaları. Patlamalar. Böyle anlarda irkilmeye ihtiyacın var. Beklenmedik durumlardan kurtulmanın nedeni budur. Eğer hiç " atlatıldıysan " (saldırıya uğradı isen) bunu biliyorsun. İnsanların yaşamak için irkilmeye ihtiyacı vardır.
Bir oyun alanına gidin ve bir ara çocukların oynamasını izleyin. Ne görüyorsun? Korku yok ve çekingenlik yok. Bazı çocuklar yara izlerinden korkmaz. Doğal olarak risk alırlar. Acı konusunda endişelenmezler; onunla ilgileniyorlar sadece. Çocukların yere düşmesini izleyin ve korkusuzluğun iş başında olduğunu göreceksiniz. Düşüyorlar, acıyor ve ağlıyorlar. Sonra, gezegendeki diğer pek çok çocuk gibi, kalkıp oynamaya geri dönüyorlar. Yine de başka çocuklar da var. Kenarda oturuyorlar. Başkalarını izlerler. Dikkatliler. Çocuğunuz varsa, kendi çocuğunuzu izleyebilir ve nasıl davrandıklarını görebilirsiniz. Muhtemelen kendinizi de etiketleyebilirsiniz. Temkinli? Maceracı mı? Sinirli? Gözü pek mi? Sen hangisiydin?
Bir öğleden sonra oyun alanını izlerseniz, bazı çocukların birçok hata yaptığını, incindiğini ve çok şey öğrendiğini görürsünüz. Yürümeyi, zıplamayı ve bisiklete binmeyi öğrenmenin temel yolu olan deneme yanılma yöntemini kullanırlar. Deneme yanılma süreci yaşamın doğasında var. Bu basit ve istediğiniz şey çevrenizi anlamaksa işe yarar.
Dünya, önündeki ders süresinin çok az olduğu veya hiç olmadığı 7 milyar kişilik bir final sınavıdır. Odaya girersiniz, size bir kalem verilir ve sınava girmeniz söylenir. Daha da kötüsü, aldığınız kağıt parçası boş. Ancak testi geçmek ya da geçmemek bir kaza değildir. Test büyük ölçüde senin kaçınma tepkinle ilgilidir; ya dayak yediğin ya da geri çekildiğin ya da yere yığılıp ona direndiğin bir meydan okumadır. Verdiğiniz karar ne olursa olsun, bir dahaki sefere ne yapacağınızı pekiştirir. Sonra, alışkanlığın ne olursa olsun, onu başkalarına öğretirsin. Onları önemli olduğuna ikna edersiniz. Bu, ailelerin, şirketlerin ya da bütün ülkelerin içinde hastalıklı kültürler yaratarak korkular ne kadar güçlü yayılabilir. Bu nedenle, hangi derslerden kaçındığınıza ve kimi dinlediğinize dikkat edin. Neyin tehlikeli olduğuna dikkatlice karar verin. Kendi kendinize karar verin. Unutmayın, bir yolculuğun ilk milinde kimsenin bir sorunu yoktur. Bir bebek bile bir süre bunu iyi yapabilir. Ancak önemli olan başlangıç değil. Bitiş çizgisidir.
EV ÖDEVİ
Çekingenliğin nasıl hissettiğine dair gerçek ve içgüdüsel bir örnek ister misiniz? Bunu dene.
Evdeyken beş dakikanız olduğunda banyonuza gidin, duşunuza doğru yürüyün ve soğuk suyu açın. Bir saniye bekle; daha sonra mümkün olduğunca soğuk olduğundan emin olmak için test edin.
Ne olacağını görüyor musun?
Eğer gördüysen, hemen gerilmelisin. Onu göğsünüzde hissetmelisiniz. Gerginliği gidermek için gülmeye başlayabilirsin - ve içeri girmedin bile. Henüz gerçekleşmemiş bir ürperme tahmin ediyorsunuz. Zaten bunun için endişelisiniz - olmamış ve sizi öldürmeyecek bir şey hakkında - zar zor acıtacak bir şey için endişelisiniz.
Tamam yap. Şimdi duşa girme zamanı.
Soğuk su size çarptığında, bağırabilir veya kıvranabilirsiniz. Ancak rahatsızlık sadece bir saniye sürer. Hızla alışırsın. Soğuktan kaçınmaya çalışmak yerine soğukta rahatlarsınız. Uyum sürecini hızlandırmak için kendinizi duş yoluna sokarsınız.
Tepkinizi hatırlayın. Bu yöntemi her şey için kullanabilirsiniz.
Bırakarak kazandığınız güç, sahip olduğunuz herhangi bir nesneden daha önemlidir.
Dağ bisikletinde yaralanmanın en iyi yolunun fren yapmak olduğunu söylerler. Hızlı sürmek yardımcı olur. Hayatın tamamı böyledir. Sadece en zayıf anlarınız kadar güçlüsünüz. Sizi kesmeden önce bu zayıf noktaları güçlendirmeyi öğrenin.
Kaçınmanızın saklandığı her yerde, onu bulmalı ve onunla yüzleşmelisiniz. Ringdeki boksör gibi kontrolü geri almalı ve çekingenliği durdurmalısın, çünkü yapacak bir işin var, kazanman gereken bir dövüşün var.
İrkilme, bebekleri düşmekten koruyan moro refleksi gibidir. İrkilme sizi beklenmedik durumlardan korur. Gözlerinizi ve boynunuzu korur. Onunla doğduğunuz ve tüm hayatınız boyunca sakladığınız birkaç içgüdüden biridir. Herhangi bir kazada, bir kurbanın vücudunun en çok yırtılmış, hasar görmüş kısmı ellerdir. Bunun nedeni, irkilmenin kişisel kaleciniz olmasıdır. Sizi bir ayıdan, zorbadan veya beysboldan korur. İhtiyaç duyulduğu her an, vücut kısımlarının hasar görmesini önlemek için ellerinizi kullanarak irkilme (kaçınma) yüzeye çıkar.
Araba kazaları. Bisiklet kazaları. Patlamalar. Böyle anlarda irkilmeye ihtiyacın var. Beklenmedik durumlardan kurtulmanın nedeni budur. Eğer hiç " atlatıldıysan " (saldırıya uğradı isen) bunu biliyorsun. İnsanların yaşamak için irkilmeye ihtiyacı vardır.
Bir oyun alanına gidin ve bir ara çocukların oynamasını izleyin. Ne görüyorsun? Korku yok ve çekingenlik yok. Bazı çocuklar yara izlerinden korkmaz. Doğal olarak risk alırlar. Acı konusunda endişelenmezler; onunla ilgileniyorlar sadece. Çocukların yere düşmesini izleyin ve korkusuzluğun iş başında olduğunu göreceksiniz. Düşüyorlar, acıyor ve ağlıyorlar. Sonra, gezegendeki diğer pek çok çocuk gibi, kalkıp oynamaya geri dönüyorlar. Yine de başka çocuklar da var. Kenarda oturuyorlar. Başkalarını izlerler. Dikkatliler. Çocuğunuz varsa, kendi çocuğunuzu izleyebilir ve nasıl davrandıklarını görebilirsiniz. Muhtemelen kendinizi de etiketleyebilirsiniz. Temkinli? Maceracı mı? Sinirli? Gözü pek mi? Sen hangisiydin?
Bir öğleden sonra oyun alanını izlerseniz, bazı çocukların birçok hata yaptığını, incindiğini ve çok şey öğrendiğini görürsünüz. Yürümeyi, zıplamayı ve bisiklete binmeyi öğrenmenin temel yolu olan deneme yanılma yöntemini kullanırlar. Deneme yanılma süreci yaşamın doğasında var. Bu basit ve istediğiniz şey çevrenizi anlamaksa işe yarar.
Dünya, önündeki ders süresinin çok az olduğu veya hiç olmadığı 7 milyar kişilik bir final sınavıdır. Odaya girersiniz, size bir kalem verilir ve sınava girmeniz söylenir. Daha da kötüsü, aldığınız kağıt parçası boş. Ancak testi geçmek ya da geçmemek bir kaza değildir. Test büyük ölçüde senin kaçınma tepkinle ilgilidir; ya dayak yediğin ya da geri çekildiğin ya da yere yığılıp ona direndiğin bir meydan okumadır. Verdiğiniz karar ne olursa olsun, bir dahaki sefere ne yapacağınızı pekiştirir. Sonra, alışkanlığın ne olursa olsun, onu başkalarına öğretirsin. Onları önemli olduğuna ikna edersiniz. Bu, ailelerin, şirketlerin ya da bütün ülkelerin içinde hastalıklı kültürler yaratarak korkular ne kadar güçlü yayılabilir. Bu nedenle, hangi derslerden kaçındığınıza ve kimi dinlediğinize dikkat edin. Neyin tehlikeli olduğuna dikkatlice karar verin. Kendi kendinize karar verin. Unutmayın, bir yolculuğun ilk milinde kimsenin bir sorunu yoktur. Bir bebek bile bir süre bunu iyi yapabilir. Ancak önemli olan başlangıç değil. Bitiş çizgisidir.
EV ÖDEVİ
Çekingenliğin nasıl hissettiğine dair gerçek ve içgüdüsel bir örnek ister misiniz? Bunu dene.
Evdeyken beş dakikanız olduğunda banyonuza gidin, duşunuza doğru yürüyün ve soğuk suyu açın. Bir saniye bekle; daha sonra mümkün olduğunca soğuk olduğundan emin olmak için test edin.
Ne olacağını görüyor musun?
Eğer gördüysen, hemen gerilmelisin. Onu göğsünüzde hissetmelisiniz. Gerginliği gidermek için gülmeye başlayabilirsin - ve içeri girmedin bile. Henüz gerçekleşmemiş bir ürperme tahmin ediyorsunuz. Zaten bunun için endişelisiniz - olmamış ve sizi öldürmeyecek bir şey hakkında - zar zor acıtacak bir şey için endişelisiniz.
Tamam yap. Şimdi duşa girme zamanı.
Soğuk su size çarptığında, bağırabilir veya kıvranabilirsiniz. Ancak rahatsızlık sadece bir saniye sürer. Hızla alışırsın. Soğuktan kaçınmaya çalışmak yerine soğukta rahatlarsınız. Uyum sürecini hızlandırmak için kendinizi duş yoluna sokarsınız.
Tepkinizi hatırlayın. Bu yöntemi her şey için kullanabilirsiniz.
Bırakarak kazandığınız güç, sahip olduğunuz herhangi bir nesneden daha önemlidir.
Dağ bisikletinde yaralanmanın en iyi yolunun fren yapmak olduğunu söylerler. Hızlı sürmek yardımcı olur. Hayatın tamamı böyledir. Sadece en zayıf anlarınız kadar güçlüsünüz. Sizi kesmeden önce bu zayıf noktaları güçlendirmeyi öğrenin.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Aktif Yaşantı İçin Yapılacaklar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.İsa Ozan GÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.İsa Ozan GÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
3 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
