Arzu ve Sevgi
MAKALE #21954 © Yazan Psk.Dnş.Ezgi OKTAR | Yayın Aralık 2020 | 1,916 Okuyucu
ARZU VE SEVGİ
“İnsanlar birlikte olmaya başlıyor ama geçen zamanla birlikte birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Artık onları sadece alışkanlık ve yalnızlık korkusu bir arada tutuyor. Birbirlerinin hiçbir yerine değmeden, ruhen uzak olarak yan yana yaşıyorlar. İki yabancılar!”
Teoman
Zaman geçtikçe değişen şey ne?Zamanla paylaşılacak şeyler mi azalıyor?Aşkın başındaki o büyük arzu nereye kayboluyor?Teoman'ın da dediği gibi sevmeye yeteneksiz iki yabancı olarak mı kalıyoruz?Asıl mesele sevgi ve arzu meselesi.Sizin ilişkiniz ne üzerine odaklı ? Tutkulu aşk tarafında mısınız yoksa arkadaşça aşk tarafına mı yakınsınız?İkisini bi insanda bulmak genellikle zor gözüküyor öyle değil mi?Bulsan da zamanla buharlaşıyor gibi mi geliyor?Sevgi daha çok paylaşıma yakınlığa bağlı bir durum.İnsanın bağlanmayı,bir insana güvenmeyi,her koşulda (hastalık ve sağlıkta,iyi günde kötü günde) kabul edilmeyi bize hissettiren bir duygu.Hep tanıdık bir şey istiyor,anne kokusu gibi,değişmeyen..Arzu ise tam tersi gözüken bir duygu.Arzu deyince insanın aklına karşımızdaki insanda kaybolmak geliyor.Arzu daha çok yeni olana duyulan merak,bizde olmayan şeye duyulan güçlü istek,bu istek için çabalarken olan değişim bir nevi,yeniliğe duyulan açlık.Heyecanlı,riskli hissetmemizi sağlayan bir duygu.Hayatımızdaki insanla nasıl sevgiyi paylaşmak istiyorsak bu duyguyu da paylaşmak istiyoruz.Tehlikeli şeyler,toplum ve ailenin konuşmaktan uzak durduğu şeyler yaşamak isteriz.Çiftler arasındaki cinsel çekim,ilişkinin başında duyulan bu istek istemediğimiz kadar olur.Alışmanın tutkuyu öldürdüğü söylenir.Peki niye azalıyor?Ne oluyor?
İlişkilerde aşık çiftler bu aşkın, bağlılığın sürmesi için değişimden korkar.Bu yüzden de arzuyu sevgiden ayırmak koşuluyla bir tür riski en aza indirmeye çalışır.Uzun dönemli ilişkilerde gidişat sıkıcı ama güvenilir olur.Sevgililerin birbirlerini çok iyi tanıdıkları varsayılır. Birbirlerini keşfetme üzerine paylaşımlar azalır. Sevgililer değişim olmaması için birbirlerini kontrol etmekten kendilerini alamazlar. Dışarıdaki dünyaya kendilerini kaparlar,birlikte her şeye sahipmiş algısını paylaşırlar. Özgürlüklerini bağlılıkları için kaybederler. Bu yanılsamalı,gerçekçi olmayan geçici güven duygusu romantik aşta macera ve değişim olmadığı için bir kısır döngüye girer ve romantizm ölmeye başlar.Bu bölünmede çok önemli bir şey kaybedilmiştir: Otantik romantik bir aşk..
İnsanoğlu doğası gereği güvenliği de macerayı da,aşinalığı da alışılmadık olanı da şiddetle arzular. Sevgililerin bağlılığa önem verdiği kadar değişim de ilişkinin içinde olması gereken en doğal ihtiyaç.Partnerimi yeniliğin,değişimin olduğu zamanlar,birbirimize alan bırakacak kadar mesafe olduğu zamanlarda ona karşı tutkularım artar.Önemli olan her ikisini de birlikte yaşamak.Sevgililerin birbirlerine alan açmasını öğrenmesi,kendilerine ait bireysel özgürlüklerini yaşayabilmeleri."Bırakın mesafeler olsun birlikteliğinizde.Dans etsin göklerin rüzgarları aranızda.Birbirinizi sevin ama aşka pranga eylemeyin.Ruhlarınızın kıyıları arasında bir deniz olsun aşk" demiş Halil Cibran.
Dışarıdaki dünyayı keşfetmeye çıkabilmek ve geri döndüğünde birisinin olacağını bilmek.Yani her ikisini birlikte yaşamak birlikteliği ve ayrılığı.O zaman ilişki kısır döngüden çıkar ve birlikte gelişen ve değişen bir çift olur.Böyle bir ilişki yaşamak cesaret ister.Aynı yaşamaya,olmaya kendimizi bırakmak gibi.Hayat bilinmezliklerle doludur,önemli olan kendimizi yaşamaya bırakabilmek.Robert Crowly'nin de dediği gibi "Aşık olmak dışarı çıkmaya benzer,nasıl bir gün olduğunu görmek için.
Kaynakça :
1.Mıtchell,Stephen.(1946).Aşk Sürebilir mi?(çev. Cem Alpan)İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
2.Cibran,Halil.(2015).Ermiş.İş Bankası Yayınları.
3.Tedx Konuşmaları(Uzun vadeli bir ilişkide arzunun sırları)(https://www.ted.com/talks/esther_perel_the_secret_to_desire_in_a_long_term_relationship?fbclid=I wAR0nGQ-LKsijtuNOu-yN6h9_WAOiiJgZX5tlo7TN713mSrkASVB29283pLc#t-3430)
4.Psikeart Dergisi(2011 Kasım) Arzu sayısı.
“İnsanlar birlikte olmaya başlıyor ama geçen zamanla birlikte birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Artık onları sadece alışkanlık ve yalnızlık korkusu bir arada tutuyor. Birbirlerinin hiçbir yerine değmeden, ruhen uzak olarak yan yana yaşıyorlar. İki yabancılar!”
Teoman
Zaman geçtikçe değişen şey ne?Zamanla paylaşılacak şeyler mi azalıyor?Aşkın başındaki o büyük arzu nereye kayboluyor?Teoman'ın da dediği gibi sevmeye yeteneksiz iki yabancı olarak mı kalıyoruz?Asıl mesele sevgi ve arzu meselesi.Sizin ilişkiniz ne üzerine odaklı ? Tutkulu aşk tarafında mısınız yoksa arkadaşça aşk tarafına mı yakınsınız?İkisini bi insanda bulmak genellikle zor gözüküyor öyle değil mi?Bulsan da zamanla buharlaşıyor gibi mi geliyor?Sevgi daha çok paylaşıma yakınlığa bağlı bir durum.İnsanın bağlanmayı,bir insana güvenmeyi,her koşulda (hastalık ve sağlıkta,iyi günde kötü günde) kabul edilmeyi bize hissettiren bir duygu.Hep tanıdık bir şey istiyor,anne kokusu gibi,değişmeyen..Arzu ise tam tersi gözüken bir duygu.Arzu deyince insanın aklına karşımızdaki insanda kaybolmak geliyor.Arzu daha çok yeni olana duyulan merak,bizde olmayan şeye duyulan güçlü istek,bu istek için çabalarken olan değişim bir nevi,yeniliğe duyulan açlık.Heyecanlı,riskli hissetmemizi sağlayan bir duygu.Hayatımızdaki insanla nasıl sevgiyi paylaşmak istiyorsak bu duyguyu da paylaşmak istiyoruz.Tehlikeli şeyler,toplum ve ailenin konuşmaktan uzak durduğu şeyler yaşamak isteriz.Çiftler arasındaki cinsel çekim,ilişkinin başında duyulan bu istek istemediğimiz kadar olur.Alışmanın tutkuyu öldürdüğü söylenir.Peki niye azalıyor?Ne oluyor?
İlişkilerde aşık çiftler bu aşkın, bağlılığın sürmesi için değişimden korkar.Bu yüzden de arzuyu sevgiden ayırmak koşuluyla bir tür riski en aza indirmeye çalışır.Uzun dönemli ilişkilerde gidişat sıkıcı ama güvenilir olur.Sevgililerin birbirlerini çok iyi tanıdıkları varsayılır. Birbirlerini keşfetme üzerine paylaşımlar azalır. Sevgililer değişim olmaması için birbirlerini kontrol etmekten kendilerini alamazlar. Dışarıdaki dünyaya kendilerini kaparlar,birlikte her şeye sahipmiş algısını paylaşırlar. Özgürlüklerini bağlılıkları için kaybederler. Bu yanılsamalı,gerçekçi olmayan geçici güven duygusu romantik aşta macera ve değişim olmadığı için bir kısır döngüye girer ve romantizm ölmeye başlar.Bu bölünmede çok önemli bir şey kaybedilmiştir: Otantik romantik bir aşk..
İnsanoğlu doğası gereği güvenliği de macerayı da,aşinalığı da alışılmadık olanı da şiddetle arzular. Sevgililerin bağlılığa önem verdiği kadar değişim de ilişkinin içinde olması gereken en doğal ihtiyaç.Partnerimi yeniliğin,değişimin olduğu zamanlar,birbirimize alan bırakacak kadar mesafe olduğu zamanlarda ona karşı tutkularım artar.Önemli olan her ikisini de birlikte yaşamak.Sevgililerin birbirlerine alan açmasını öğrenmesi,kendilerine ait bireysel özgürlüklerini yaşayabilmeleri."Bırakın mesafeler olsun birlikteliğinizde.Dans etsin göklerin rüzgarları aranızda.Birbirinizi sevin ama aşka pranga eylemeyin.Ruhlarınızın kıyıları arasında bir deniz olsun aşk" demiş Halil Cibran.
Dışarıdaki dünyayı keşfetmeye çıkabilmek ve geri döndüğünde birisinin olacağını bilmek.Yani her ikisini birlikte yaşamak birlikteliği ve ayrılığı.O zaman ilişki kısır döngüden çıkar ve birlikte gelişen ve değişen bir çift olur.Böyle bir ilişki yaşamak cesaret ister.Aynı yaşamaya,olmaya kendimizi bırakmak gibi.Hayat bilinmezliklerle doludur,önemli olan kendimizi yaşamaya bırakabilmek.Robert Crowly'nin de dediği gibi "Aşık olmak dışarı çıkmaya benzer,nasıl bir gün olduğunu görmek için.
Kaynakça :
1.Mıtchell,Stephen.(1946).Aşk Sürebilir mi?(çev. Cem Alpan)İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
2.Cibran,Halil.(2015).Ermiş.İş Bankası Yayınları.
3.Tedx Konuşmaları(Uzun vadeli bir ilişkide arzunun sırları)(https://www.ted.com/talks/esther_perel_the_secret_to_desire_in_a_long_term_relationship?fbclid=I wAR0nGQ-LKsijtuNOu-yN6h9_WAOiiJgZX5tlo7TN713mSrkASVB29283pLc#t-3430)
4.Psikeart Dergisi(2011 Kasım) Arzu sayısı.
|
Yazan
Psk.Dnş.Ezgi OKTAR
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Arzu ve Sevgi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Ezgi OKTAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Ezgi OKTAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
