2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bağımlı Davranışı Anlamak: ‘niyet Öncesi’ Aşama
MAKALE #22167 © Yazan Uzm.Psk.Fahriye YERGİN ÖZKAHRAMAN | Yayın Şubat 2021 | 1,924 Okuyucu
"İnkar etme, bağımlılığı olan kişilerin o anda değişmenin ilgilerini çeken en önemli şey olmadığı yönündeki inançtan başka bir şey değildir." DiClemente 2016
Birçoğumuz için bir davranışı zararlarına rağmen tekrar etmek, o davranışı bırakmaya karar verip vazgeçmek sonra onu ne pahasına olursa olsun yapmak şimdiye kadar bir ya da birçok kez deneyimlediğimiz bir süreçtir. Diyet yapmaya, sigarayı bırakmaya, spor alışkanlığı kazanmaya çalıştığımız zamanlardaki gibi… Değişmek istemek ve istememek arasında sıkışıp kalmak, karar vermek için iki uçta sürüklenmek sonrasında ise aynı davranışa devam etmek sürecin bir parçasıdır. Bağımlılığı ve değiştirmek istediğimiz davranışımızı anlamak için bu sürecin ayrıntılı olarak incelenmesi, davranışımızı sürdüren ya da bizi değişime yönelten faktörleri görmemizi de kolaylaştırır.
Prochaska ve DiClemente’nin 1982 yılında ortaya koydukları ‘Transteorik Model’ yani İstekli Davranış Değişikliği Modeli ile davranışlarımızın nasıl değiştiğini açıklamışlardır. Bu modele göre, değişim gösteren davranışın birbirini izleyen aşamaları vardır. Bu aşamalar arasındaki geçiş için belirli bir süre öngörülemez. Davranış değişimi ‘Niyet Öncesi’ aşama ile başlar, bu aşamada halen eski davranış örüntüsü devam etmektedir. Daha sonra, ‘Niyet’, ‘Hazırlık’, ‘Eylem’ aşamaları gelir ve bu aşamalar yeni davranış için hazırlıkların yapıldığı ve eyleme geçildiği aşamalardır. Son aşama yeni davranışın hakim olduğu ‘Sürdürme’ aşamasıdır. Bu aşamada eski davranış terk edilmiş yeni davranış ise pekişmiş olur. Bir davranış değişimi sırasında kişilerin değişim aşamaları arasında ileri geri hareket ettikleri görülür. Aşamalar arası geçiş çoğunlukla tekrarlayıcı ve döngüseldir. Örneğin başarısız bir değişim süreci yaşayan kişi ‘Sürdürme’ aşamasında pekiştirmeye çalıştığı yeni davranışını terk ederek eski davranış örüntüsünü bir kez dener ‘Kayma’ yaşar, birden çok kez tekrarlar ‘Nüks’ yaşar ve ‘Niyet Öncesi’ aşamaya yeniden döner.
Değişim gerektiren davranışlar için ‘Niyet Öncesi’ aşamada olmak, daha önce değişmeyi denemiş ya da en azından ciddiyetle düşünmüş olmakla birlikte şu anda değişimi gerçekleştirememiş olmak demektir. Bu aşamada kişiler davranışını değiştirmeyi düşünmeden uzun süre kalabilirler. Bu kişilerde değişime karşı hareket eden bir karar dengesi vardır. Yani kararları, var olan davranışına devam etme konusunda artıları baskın şekilde içermektedir. Bu davranışın eksileri ise göz ardı edilecek şekildedir. Burada kişiler, bağımlılık yapan davranışın zararlı etkilerini, yadsımak, küçümsemek, kendinden uzak görmek gibi objektif değerlendirmeden kaçmayı sağlayan stratejiler kullanarak zihinden uzak tutarlar.
DiClemente (2016) ‘Niyet Öncesi’ aşamasında olan kişilerin değişime odaklanmalarını önleyen; ‘Zevk alma’, ‘İsteksizlik’, ‘İsyan’, ‘Boyun eğme’ ve ‘Mantıksallaştırma’ stratejileri olduğunu ifade etmektedir. Değişimin hedeflendiği ruhsal tedavilerde, kişinin değişim kaydedememe nedenleri olan bu stratejilerin tespit edilmesi ve kişi için işlevlerinin belirlenmesi, değişimin itici gücünü oluşturur.
‘Niyet Öncesi’ aşamasında olan ve ‘Zevk alma’ stratejisini kullanan kişi için ya davranışın olumsuz sonuçlar henüz oluşmamıştır ya da davranışın yararları zararlarından çok daha fazladır. Bu durumda olan kişilerin değişime karşı istekleri az olup buna karşın davranışlarını, kontrol edebileceklerine ve isterlerse değişebileceklerine olan inançları yüksektir. Bu kişiler çoğunlukla ‘Bırakmak istersem bırakırım’, ‘Değişmemi gerektirecek bir neden yok’, ‘Kontrol bende’, ‘Ben bağımlı değilim.’ şeklinde cümleler kurarlar. Bu şekilde düşünen kişiye öğüt vermek veya zorlayarak değişmesini istemek onun yaptığı davranışa daha çok yönelmesine neden olabilir. Bir ikna çalışması olan davranışının zevk verici olmadığı yönündeki söylemler alayla karşılanır ve kişiyi davranışın keyif vericiliği ile ilgili ispata yönlendirebilir. Burada kişiyi karara zorlayıcı eylemler yerine davranışın, olumsuz sonuçlarının altını objektif şekilde çizmek ve fiziksel zararlarını vurgulamak faydalı olmaktadır.
Bir başka strateji olan ‘İsteksizlik’ stratejisine sahip kişiler için yaptıkları bu davranış işe yaramaktadır ve onlar için kötü ya da problemli görünmemektedir. Davranışın zararını görmüş olsalar bile bu kişiler için rahat ve alışılmışın dışına çıkmak endişe vericidir. "Herkesin kötü alışkanlığı var" şeklinde düşünceler ile isteksizliklerini beslerler. Bu nedenle hareketsiz kalmak onlar için en iyi seçim gibi görünmektedir. Sigara içen kişi ‘Herkes kullanıyor.’, madde bağımlısı ‘Bu şekilde rahatlıyorum, … ya da iyi geliyor.’, kumar oynayan ‘Bu yolla iyi para kazanıyorum.’ şeklinde düşünür ve konuşur. Bu kişilerde hareketsizliği kırmak için şu anki davranışın olumsuz yanları ile değişimin olumlu yanlarını vurgulamak işe yarayabilir. Burada amaç önce değişimin mümkün olduğunu göstererek kişiye umut aşılamaktır. Daha sonra değişimin yararları ve bağımlılık davranışı olmadan da işlev gösterebilecekleri üzerinde durulur. Kişinin geçmiş deneyimleri kullanılarak kendine olan güveni arttırılması ile işlevsellik desteklenebilir.
Bir başka çok sık görülen strateji ‘İsyankarlık’tır. Bu kişiler tutkulu bir biçimde kendi seçimine ve kararına odaklanırlar. Ne yapmaları gerektiğini söyleyen kişilere karşı alıngan, saldırgan davranır ve değişime karşı da dirençli görünürler. Buradaki isyan özgürlüğün bir işareti ya da belirtisidir. Örneğin esrar içen biri yasakların gereksiz olduğunu ısrarla savunur, sigara içen kişi her yerde sigara karşıtı sloganlar olmasına alınır, kumar oynayan ise toplumca bunun neden kabul görmediğini bir türlü anlayamadığını söyler. Bu stratejiyi kullanan kişilere yaklaşımda, değişim ile otonomi ve özgürlüğü bağlantılandırmak önemlidir. Değişimin özgürlüğün bir parçası olduğunu gören kişilerde, isyan için oluşan enerji, değişimin niyet ve hazırlık aşamalarına kaydırılarak kişi harekete geçirilebilir. Bu kişilerin değişim yönündeki motivasyonları, değişim için yapılacak hazırlıklar ve eylem planlarına katılmalarıyla artar.
‘Niyet Öncesi’ aşamadaki bir diğer strateji ise ‘Boyun eğme’dir. Bu kişiler değişim ile ilgili umutsuz ve çaresiz hissederler. Onlara ya bağımlılık davranışı ve içinde bulundukları problemler çok ağır gelmektedir ya da değişmeyi denemiş ve bunu neredeyse imkansız bulmuşlardır. Bu nedenle bu kişiler değişme becerileri yokmuş gibi bakar ve bağımlılıklarına boyun eğmeyi tercih ederler. Onlar için değişim kendilerinden uzaktır ancak başkaları, örneğin gelecek nesil için gereklidir. Bu stratejiyi kullanan madde bağımlısı ‘ben çok çektim artık vazgeçemem ama küçücük çocukları sokakta uyuşturucu satın alırken görünce üzülüyorum’, sigara içen kişi ‘30 yıldır içiyorum bırakırsam hastalanırım ama kimsenin sigara içmesini istemem’, kumar oynayan ise ‘benim artık kaybedecek şeyim kalmadı oynamaktan başka çarem yok ama siz bu işe başlamayın hayatınız kararır.’ der. Bu aşamadaki kişilere yapılacak ilk şey değişebilecekleri yönünde umut aşılamaktır. Onlara değişim sırasında karşılaşacakları problemlerde kullanabilecekleri başa çıkma stratejilerinin olduğu ve bazı körelen becerilerini geliştirebilecekleri açıklanır. Burada davranışının ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı ile ilgili net bir tablo çizilir, bu tabloda değişim için öz yeterliğin önemi vurgulanır ve çevreden alabileceği destekler hatırlatılır.
Bağımlılığı olan pek çok insanın kullandığı bir başka strateji ‘Mantıksallaştırma’dır. Bu kişiler bağımlılığın onlar için bir problem olmadığını düşünür ve bununla ilgili bir mantık oluştururlar. Bu davranışın başkaları için sorun olduğuna ancak kendileri için sorun olmadığına, kendilerinin olumsuz sonuçlardan kaçınabildiklerine inanırlar. Sigara içen kişi ‘Sadece birkaç yıldır içiyorum, daha gencim, bana bir şey olmaz.’, madde kullanan kişi ‘Gündüz iş saatinde değil sadece akşam saatlerinde kimsenin görmediğini yerlerde kullanıyorum, kimseye zararım yok.’, kumar oynayan kişi ‘Kendime koyduğum limiti nadiren aşarım, bu gün kaybetsem de yarın daha fazla kazanıyorum." şeklinde düşünerek kendilerine yönelik olumsuz sonuçların etkisinin az olduğunu vurgulamaya çalışırlar. Bu kişiler sadece etrafındakileri değil kendilerini de ikna etmeye çabalarlar. Bu aşamadaki kişileri mantıksızlıkla etiketlemek onların değişim için harekete geçmelerini de engeller. Bunun yerine argümanlarının onlar için ne anlama geldiği incelenebilir ve argümanlarının kendilerinin mantığı ile başladığını göstermeye çalışarak zihinsel çelişkilerinin farkına varmaları sağlanabilir. Kendini başka insanlarla kıyaslamadan davranışı ile ilgili objektif bir tablonun çizilmesi bu şekilde davranışının faydaları ve zararı üzerinde durulması önemlidir.
Değişim için ‘Niyet Öncesi’ aşamada olan kişiler bu stratejilerden birini ya da bir kaçını kullanırlar. Bu kişilere değişim için kızmak, onları azarlamak, bağımlılıkları ilgili gerçekleri yüzlerine vurmak risklidir. Bu davranış tarzı bağımlı ile yardımcı olmaya çalışan kişi arasına mesafe koyar ve değişimden ziyade değişime karşı direnç yaratır. Bu aşamadaki kişiler için bazen etkili olan yöntem dibe vurmak veya olumsuz sonuçlarla yüzleşmek olabilir. Sigara içen kişi için ilk kalp krizi, madde bağımlısının ilk tutuklanması, kumar oynayan için ilk kez önemli miktarda para kaybetmesi öğretici ve değişime teşvik edici süreçler olabilir. Ancak birden fazla olumsuz sonucu bir arada yaşayan bazıları için ise bu süreçler umutsuzluk ve çaresizlik yaratıcı da olabilir. Davranışının sonucunu yaşayan bağımlı her zaman değişime yönelmese de olumsuz sonuçlardan kaçınma çabaları kişiyi daha çok düşünmeye sevk edebilir. Sonuçlar ile ilgili düşünmek de diğer aşama olan ‘Niyet’ aşamasına geçmeye neden olabilir. ‘Niyet öncesi’ aşamasından çıkmak için endişelenmeye başlamak ve değişime ihtiyacı olduğuna ikna olmak bazen kişilerin destek almaları ile de oluşabilir.
Destek alan kişilerde en çok işe yarayan yöntem Motivasyonel Görüşmedir. Bu görüşme yönteminde bağımlıya saygı duyan onun bakış açısı ile işe başlamaya çalışan bir duruş sergilenir. Bu yöntemde en çok empati, anlayış ve objektif geribildimi kullanmak işe yarar. Dinlemek, anlaşıldığı mesajını vermek için özetlemek kişi ile bağ kurmayı sağlar. Bu şekilde onun problemlerini nasıl algıladığına yönelik olan bir tablo oluşturulur. Bu tabloda, objektif geribildirim kullanılarak değişim ile ilgili ikilemleri ve endişelerini fark etmesi için ona bir bakış açısı sağlanır. Böylece davranışı ve kişinin değerleri, inançları ve deneyimleri arasındaki ikilemlere ve tutarsızlıklara odaklanılır. Bu görüşme tekniği ile kişinin içinde bulunduğu süreci anlamasına ve değişim sağlayacak özelliklerini fark etmesine yardım edilir. Her türlü problemi görmek, riskleri algılamak, sonuçları değerlendirmek ve değişim potansiyelini fark etmek kişilerin işidir. Yani hareket kişinin içinde başlar.

Kaynakça:
DiClemente, Carlo C. (2016) Bağımlılık ve Değişim ‘Bağımlılık Nasıl Gelişir ve
Bağımlı İnsan Nasıl İyileşir’. Çeviri Editörü Yrd Dr. Muzaffer Şahin. Nobel
Akademik Eğitim Danışmanlık LTD.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bağımlı Davranışı Anlamak: ‘niyet Öncesi’ Aşama" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Fahriye YERGİN ÖZKAHRAMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Fahriye YERGİN ÖZKAHRAMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Fahriye YERGİN ÖZKAHRAMAN'ın Makaleleri
► Bağımlı Birini Anlamak Psk.Mehmet ARAS
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Bağımlı Davranışı Anlamak: ‘niyet Öncesi’ Aşama' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:04
Top