2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sağlıklı Yeme Takıntısı: Ortoreksiya Nervoza
MAKALE #22272 © Yazan Psk.Anıl ÇAPRAZ | Yayın Nisan 2021 | 1,376 Okuyucu
Son yıllarda diyetler, sağlıklı beslenme alışkanlıkları, egzersiz programları hem televizyonda hem de sosyal medya da popülaritesini arttırdı. Bu sayede toplumun bir kısmı eski yeme düzenlerinin olumsuz yanlarını fark edip daha dengeli beslenmek için uzmanlardan yardım almaya, bir kısım ise kulaktan dolma bilgilerle kendilerince bir şeyler yapmaya çalıştılar. Kimileri başladıkları yolda başarılı adımlarla ilerlerken, kimileri ise daha yolun başındayken vazgeçtiler. Her ne olursa olsun sağlıksız beslenmenin bu kadar arttığı bir dönemde sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek, hiç olmazsa bunun için uğraşmak bile önemli ancak sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmak her zaman kişi için yararlı olur mu? İşte burası biraz tartışmalı.
Şu an için herhangi bir tanı kitabında bulunmayan, oldukça yeni bir kavram olan ortoreksiya nervoza(ON), kişinin sağlıklı yemek tüketimini saplantı haline getirmesine denir. Sağlıklı yemek tüketimini saplantı haline getirmek ne demektir? Kişinin her an ne yiyeceği, ne kadar miktarda tüketmesi gerektiği, hangi besinleri nereden alması gerektiği, besinlerin gerçekten sağlıklı olup olmadığı konusunda aşırı düşünmesidir. Buradan sadece kişilerin sağlıklı yemeyi takıntı yaptıkları çıkarımı yapılmamalıdır, sağlıklı yemenin yanında ON’lı kişiler sadece belirli yiyecekleri yerler ve onları belirli pişirme şekilleri ile tüketirler(1).

Bazen kişiler çok sevdikleri bir yiyecek ya da içecekle karşı karşıya kaldıklarında diyetlerini anlık olarak bozup sonrasında tekrar devam edebilirler. Belki bozdukları sırada bir süre vicdan azabı hissedebilirler fakat ON’da ise durum çok daha ağırdır; kişiler diyetlerini bozacak durumda kalırlarsa çektikleri vicdani yük çok fazla olur ve bunun sonucunda diyetlerini olduklarından daha kısıtlı bir hale getirip sağlık sorunları ile karşılaşabilirler. Bunların yanı sıra sosyal hayatları da sağlıklı beslenme takıntısından nasibini alır. Örneğin, kişiler beslenme konusunda çevrelerinde kendileri ile aynı görüşte olmayan insanlarla bağlantılarını kesebilirler. Sosyal ve psikolojik etkilere ek olarak ON rahatsızlığına sahip kişiler durmadan aynı gıdaları tüketilmelerinden dolayı ciddi fiziksel rahatsızlıklara yakalanabilirler (2).

Demografik ve Cinsiyet Açısından Ortoreksiya Nervoza

Demografik açıdan ON’da tamamen bir kaos hakim. Bir çalışmanın bulguları ile diğer çalışmanın bulguları birbirini tutmuyor. Bir çalışmada kadınların erkeklere göre daha yatkın olduğu sonucuna ulaşılırken başka bir çalışmada ise tam tersi sonuç çıkıyor. Bir çalışma sigara içenlerin daha yatkın olduğunu söylerken öteki tam aksini iddia ediyor. O yüzden demografik olarak verilen bilgilerin doğruluğu tamamen tartışmalı ancak yine de bulmuş olduğum belirli çalışmaların sonuçlarını paylaşacağım. Bu çalışmalarla ilgili dikkat edilmesi gereken nokta; bunların mutlak olarak gerçeği yansıtmadığı.

Erkin ve Göl’ün İzmir’de yaptığı bir çalışmada yoga uygulayıcısı kişilerin genel olarak ON’ya daha yatkın oldukları bulunmuş. Buna ek olarak, en riskli grupta ise evli ve sigara içmeyenlerin olduğu buna karşı olarak sigara içen ve kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin ise daha az riskli grupta oldukları bulunmuş fakat makalenin içinde de belirtildiği gibi bu sonucun aksini bulan çalışmalarda mevcut (1).

Başka bir çalışmada ise ON’nın erkeklerde kadınlara göre daha yaygın olduğu sonucu çıkmış. Genel çalışmalara baktığımızda Avrupa ve Amerika’da yapılan çalışmalarda kadınların ON olma potansiyeli erkeklere göre daha fazlayken Ürdün’de yapılan bu çalışmada ise tam tersi sonuca ulaşmış. Buradan da ON’nın kültürden etkilendiği sonucunu çıkarmak çok yanlış olmayacaktır(3). Almanya ve Lübnan arasında karşılaştırma yapan bir çalışmada ise erkeklerin ON eğilimi açısından bir fark bulunamazken Lübnanlı kadınların tüm gruplara göre(Alman kadın, Alman erkek ve Lübnanlı erkek) iki kat daha fazla ON eğilimleri oldukları bulunmuş. Bunun yanı sıra çalışmanın ilginç sonuçlarından birisi ise, demografik olarak hiçbir değişkenin ON’yı yordamada etkili olmadığı sonucunun çıkması. Ne evlilik durumu, ne sosyo ekonomik durum, ne çocuk sahibi olup olmama gibi hiçbir şey ON için belirleyici değil. Bu çalışmanın sonuçları ile İzmir’de yapılan çalışmanın sonuçları birbirine taban tabana zıt (4).

Amerika’da yapılan bir çalışma ise durumu bambaşka bir noktadan ele alarak çalışmayı sadece vücut geliştiren erkekler üzerine yoğunlaştırmış. Çalışmanın ileri sürdüğü hipotez; mevcut maskülen erkek vücut tipi için kaslı olmak lazım buna ulaşmak için de ciddi bir şekilde egzersiz ve yenilen besinlere fazlaca dikkat etmek gerektiği üzerine. Bu yüzden 111 vücut geliştiren erkek üzerinde yapılan çalışmada beklenen şekilde ON olma eğilimleri vücut geliştirmeyen ya da ciddi anlamda vücut geliştirme ile uğraşmayan erkeklere göre daha fazla olduğu sonucu bulunmuş(5).

Sosyal Medyanın Ortoreksiya Nervozaya Etkisi

Sosyal medyanın psikolojik rahatsızlıklara olan etkisi geniş çapta inceleniyor. Bildiğimiz kadarıyla sosyal medyanın birçok rahatsızlığın şiddetinin artmasında rolü de var. Haliyle ON için de diğer rahatsızlıklarda çıkan sonuçlara benzer sonuçlar elde edilmiş fakat ufak bir farkla. Sosyal medya ON riskini arttırıyor ama her sosyal medya platformu bunu yapmıyor. Bir sosyal medya platformunun ON riskini arttırması için görsel tabanlı olması gerekiyor yani Instagram gibi. Buna ters olarak Twitter gibi yazı odaklı sosyal medya platformları ise ON riski oluşturma etkisine sahip değil. Zaten yapılan çalışmada da neredeyse var olan tüm sosyal medya platformlarından en büyük risk teşkil eden sitenin Instagram olduğu sonucu çıkarılmış(6).

Bilişsel Esneklik ve Ortoreksiya Nervoza

Yapılan bir başka çalışmada ise ON semptomları ile bilişsel esneklik arasındaki ilişkiye odaklanılmış. Çalışmanın hipotezine göre ON semptomlarının kişinin bilişsel esnekliğinin azlığı ile açıklanabileceği üzerine. Bilişsel esnekliği tanımlamamız gerekirse; kişilerin yeni bir durum veya düşünceye karşı davranış ve düşüncelerini adapte edememesidir. ON için burada düşüncelerini adapte edememe probleminin bir diyetin diğerlerinden daha üstün olduğunu, davranış olarak ise belirli miktarda yiyeceği, belirli şekilde pişirme ve belirli saatlerde yemesi olarak örneklendirilmiş. Çalışmaya katılan örneklere ilk olarak ON testi yapılmış yüksek puan alanlar ile düşük puan alanlar iki gruba ayrılarak her iki grubada bilişsel esnekliği ölçen testler verilmiş. Sonuçlar, çalışmanın hipotezini destekler şekilde çıkmış. ON puanı yüksek olan katılımcıların bilişsel esneklik puanları ON puanı düşük olan katılımcıların bilişsel esneklik puanlarından daha düşük çıkmış(7).

Sonuç

ON şu an için herhangi bir tanılama sisteminin içerisinde yer almıyor olsa bile gelecekte bu durumun değişeceği kesindir. Mevcut çalışmaların ortaya koyduğu tartışmalı sonuçlar ON araştırmalarının önünde daha uzun bir yol olduğunun göstergesi ancak sonuçlar tartışmalı olsa da herhangi bir tanı sisteminde ait olmasa da ON bir yeme bozukluğu olarak hayatımızda yer alıyor. Eğer siz de sağlıklı yaşam ile ilgili hayat kalitenizi düşürecek, zorlaştıracak kadar düşünüyor ve davranışlarınızı düzenliyorsanız bir uzmandan destek almaktan çekinmeyin.

KAYNAKÇA

1.Özüm Erkin, İlknur Göl, Determination of health status perception and orthorexia nervosa tendencies of Turkish yoga practitioners: A crosssectional descriptive study, Progress in Nutrition, Vol. 21, N. 1, 105–112, 2019.

2.Reyyan Şengül, Çiçek Hocaoğlu, Ortoreksiya Nervoza nedir? Tanı ve Tedavi Yaklaşımları, KSU Medical Journal, 14(2), 101–104, 2019.

3.Mai Adnan Abdullah, Huda Mustafa Al Hourani, Buthaina Alkhatib, Prevalence of orthorexia nervosa among nutrition students and nutritionists: Pilot study, Clinical Nutrition ESPEN, 40, 144–148, 2020.

4.Jana Strahler, Chadia Haddad, Pascale Salameh Pharm, Hala Sacre Pharm, Sahar Obeid, Souheil Hallit Pharm, Cross-cultural differences in orthorexic eating behaviors: Associations with personality traits, Nutrition, 77, 110–118, 2020.

5.Mika White, Rachel Berry, Rachel F. Rodgers, Body image and body change behaviors associated with orthorexiasymptoms in males, Body Image, 34, 46–50, 2020.

6.Pixie G. Turner, Carmen E. Lefevre, Instagram use is linked to increased symptoms of orthorexia nervosa, Eat Weight Disord, 22, 277–284, 2017.

7.Niki Hayatbini, Crystal D. Oberle, Are orthorexia nervosa symptoms associated with cognitive Inflexibility?, Psychiatry Research, 271, 464–468, 2019.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sağlıklı Yeme Takıntısı: Ortoreksiya Nervoza" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Anıl ÇAPRAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Anıl ÇAPRAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Anıl ÇAPRAZ Fotoğraf
Psk.Anıl ÇAPRAZ
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Anıl ÇAPRAZ'ın Makaleleri
► Yeme Bozukluğu: Bulimia Nervoza Psk.Emir Emre DOĞAN
► Yeme Bozukluğu: Anoreksiya Nervoza Psk.Emir Emre DOĞAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Sağlıklı Yeme Takıntısı: Ortoreksiya Nervoza' başlığıyla benzeşen toplam 50 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:06
Top