2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Pandemi Sürecinin Ruhsal Etkileri ve Başetme Yolları
MAKALE #22511 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Eylül 2021 | 1,573 Okuyucu
PANDEMİ SÜRECİNİN RUHSAL ETKİLERİ VE BAŞETME YOLLARI
CORONA VİRÜS salgını tüm dünyayı yaş, cinsiyet, ırk, kültür, din ve ekonomik durum ayırt etmeksizin etkilemektedir. Bu durum Dünya Sağlık Örgütü tarafından Mart 2020’den itibaren pandemi olarak kabul edilmiştir. Pandemik hastalıklar, Dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklardır. Dolayısıyla hem fiziksel hem de ruhsal olarak dünyadaki tüm insanlar benzer bir sürecin içinden geçiyor olduğumuzu söyleyebiliriz. Virüsten korunma ve kontrol önlemlerini uygulayarak; virüsün toplumda yayılmasını azaltmak ve böylece pandeminin erken dönemlerinde enfekte olacak kişi sayısını ve pandemi nedeniyle ortaya çıkacak vakaları azaltmak mümkündür. Bu önlemlerin ne olduğu, pandemiden en az fiziksel etkilenme ile nasıl korunacağımız sürekli gündemimizde, ekranlarda yada telefonlarımızda. Bu önlemleri bilmek ve uygulamak için çaba harcıyoruz. Peki ya fiziksel olduğu kadar “RUHSAL ANLAM” da da tüm insanlığı etkileyen, bir kriz olarak nitelendirebileceğimiz ve bu nedenle de stres yaratan bu süreç için neler söyleyebilir, neler yapabiliriz?
Dünyamız yüzyılın travmasını yaşıyor. Coronavirüs adeta hepimizi bir bilim kurgu filminin oyuncuları haline getirdi. Hala yaşadıklarımızın gerçek olduğuna inanamıyoruz. Yaşam alanımız sadece evimizin metrekaresi kadar. Ekran başında, uzayıp giden korku dolu bekleyişimizi sonlandıracak haberlere kulak kesildik. Maske, kolonya, dezenfektan ve eldivenler olmazsa olmazımız oldu. Tüm evi, bardakları, marketten aldığımız eşyaları defalarca yıkayıp havalandırıyoruz. Tenimiz yıkanmaktan aşındı, pencereden içeri giren sineğin bile virüs taşıyabileceğinden endişelenmeye başladık. Hapşırmaktan korkuyor, hapşıran birini duyduğumuzda metrelerce uzağa kaçıyoruz. Yani, yeni hayatımız bu çağdan hiç de beklediğimiz gibi olmadı. Hepimizin üzerinde hemen hiç düşünmediği, varlığını bile fark etmediği temel bir güvenlik duygusu vardır. Bazı tehlikelerin etrafımızda olduğunu bilsek de esasen güvende olduğumuzu düşünürüz. Bugünlerde ise birden bire ortaya çıkan, kolayca ve hızla yayılabilen ölümcül bir salgın bu temel güvenlik duygusuna şiddetli bir darbe indirdi. COVID-19 salgınının sebep olduğu ve elzem olan önlemler hayatımızda daha önce maruz kalacağımızı aklımıza bile getirmeyeceğimiz kısıtlamalara neden oldu. Eşimizle dostumuzla görüşemiyoruz; lokantalar, cafeler ve günlük hayatımızın olağan birçok başka bileşeni tek tek ortadan kalkıyor. Temel ihtiyaç maddelerine bile bir süre sonra ulaşamayacağımız kaygısını taşıyoruz. Bu durum günlük hayatımızın en temel ve basit unsurlarının bile bir anda elimizden alınabileceğini hissetmemize neden oluyor. Bu da insanın temel güvenlik ve esasen temel varoluş hislerinin altüst olması anlamına geliyor. Hayatlarımızda derin bir güvensizlik ve endişe duygusu kendini gösteriyor. Burada belirsizlik duygusunun da büyük bir payı var. İnsanı psikolojik olarak en çok hırpalayan, endişelendiren durum genellikle belirsizliktir. İnsanın katlanmakta en çok zorlandığı durum esasen belirsizlik durumudur.
Korona Virusun Psikolojik Etkileri
Pandemi, Tüm duygulanımımızı bozan bir süreçtir. Bütün gerçekliğin ve alışılagelmiş düzenin değişmesi söz konusudur. Pandemi nedeni ile kurumların ve toplumların düzeninde yeni planlamalar yapılması gereklidir (Sosyal mesafe, karantina, sokağa çıkma yasağı gibi uygulamalar). Toplumsal düzenlemeler ruh sağlığını en çok etkileyen nedenlerdendir. Pandemi süreci, herhangi bir ruhsal rahatsızlığı olmayan insanlarda birtakım ruhsal belirtilere yol açabileceği gibi, zaten var olan bir psikiyatrik hastalığa sahip kişilerde hastalığın alevlenmesine dolayısıyla hem kişide hem de bakım vereninde strese yol açabilir. Virüse maruz kalınmasa da kişilerde hasta olma ya da ölüm korkusu, çaresizlik hissi ya da hasta olan kişiler ile ilgili suçluluk duygusu meydana gelebilir. Yaşanan bu duygular yoğunlaştıkça ruhsal olarak kişinin daha zayıf düşmesine yol açabilir. Hastalıkla mücadele edenlerin ve yakınlarının yaşadığı strese bir de hastalık nedenli damgalanma, damgalanmanın getirdiği yalnızlık hissi de eklenebilir. BU SÜREÇTE; depresyon, yalnızlık hissi, çaresizlik, ümitsizlik, kaygı ve panik hissi, yoğun korkular, sinirlilik, tahammülsüzlük, öfke patlamaları, isteksizlik, konsantrasyon güçlüğü, aşırı zihinsel uğraşlar ve düşünceler, uyku ve iştah sorunları, bedensel sorunlar hepimizin yaşayabileceği ruhsal sıkıntılar olarak yaşamımıza girebilir.

Pandemi sürecinde neler hissediyoruz?
Sevilen kişilerden ayrı olmak, Bağımsızlığını yitirmek, belirsizliğe tahammülsüzlük, Kontrolün kendisinde olmadığını düşünmek, Dışarıdan zorla dayatılan bir şeye boyun eğmek zorunda olmanın öfkesi, Öfke patlamaları, özkıyım düşüncesi ya da girişimleri, Kafa karışıklığı, Konsantrasyon bozukluğu, Korku-öfke, çaresizlik, Suçluluk hissi, matem hisleri, Uyuşukluk, tükenmişlik, endişe, Kaygı ve uyku sorunları, Sıkılma duygusu ve engellenmiş hissetmek, Yaşam rutinin bozulması, sağlık kaygısı, Kaynaklara ve düzenli tıbbi bakıma erişmede yetersizlik, Hastalığın yaygınlığı, bulaşma ve hastalananların durumu ile ilgili yetersiz bilgi, Sürenin öngörülenden daha fazla uzaması, normal ve patolojik olanı ayıramama, Hastalık bulaştığı ya da kendisinin başkalarına bulaştıracağı ile ilgili kaygılanma, Gerçek yada algısal kayıp duygusu (Ekonomik kayıplar, sağlığın bozulması, yakınların kaybı ve damgalanma), Kendimizin ve sevdiklerimizin Korona ‘ya maruz kalabileceği ve sağlık durumunun bozulacağı endişesi, Uyku ve yeme düzeni değişiklikleri, Konsantrasyon güçlüğü, Kronik sağlık sorunlarının ağırlaşması, Sindirim sorunları, Alkol ve tütün tüketiminin artması, İlaç kullanımının artması.
Pandemi sürecinde ruhsal hastalıklar için riskli gruplar, Önceden veya halen ruhsal hastalığı bulunanlar, Sağlık çalışanları, Alkol madde bağımlılığı bulunanlar, Gebelik ya da postpartum dönemde olanlar, Bilişsel bozukluğu olan hastalar, Azınlık grupları, Yaşlılar ve Ergenler
PANDEMİ SÜRECİ HANGİ PSİKİYATRİK SORUNLARA NEDEN OLABİLİR?
ANKSİYETE PANDEMİSİ Mİ GELİYOR?
En sık görülen sorunlar; Kaygı Bozukluğu (Anksiyete), Depresyon, Obsesif-Kompulsif Bozukluk, Akut Stres Bozukluğu Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Uyum Bozukluğu, Madde kullanım bozuklukları, deliryum Kaygı Bozukluğu (Anksiyete)dir. Bu durumda ortaya çıkabilecek psikiyatrik sorunlardan biri kaygıdır. Bütün dünyayı etkisi altına almış yeni ve sonuçları kestirilemeyen bir virüs olması korku ve kaygıya sebep oluyor. Her gün yeni sayıların bildiriliyor olması ve yanlış bilgilerin de dolaşıma giriyor olması bu korku ve panik durumunu artırıyor. Bilim insanlarının koronavirüs hakkında yeni bilgileri yavaş yavaş ortaya çıkarabilmesi, belirsizliğin sürüyor olması ve virüsün hızlı yayılması bu korkunun temel sebebi. Ancak bu korku ve panik, hastalığa karşı savunmayı azaltacağı gibi anksiyeteyi (kaygı bozukluğunu) de tetikleyecektir.
Depresyon; Eve kapanma ve sevilen, mutlu ve huzurlu hissettirecek aktivitelerden uzak kalma mecburiyeti, insanları depresif bir ruh haline sürükleyebilir. İnsanlar, bu depresif ruh hali sebebiyle hayattan zevk alamayan birine dönüşebilir. İhtiyaç duyduğu yaşam rutinine ulaşamamak, hayattan soyutlanmak ve sosyalleşememek depresyona sebep olabilir.
Obsesif-Kompulsif Bozukluk; Coronavirüsten korunmak için en çok önerilen tedbir temizliğe dikkat etmek ve sosyal mesafeyi korumak. Ancak bu durumlardan aşırı titiz davranmak da zarar verebilir. İnsanların sürekli elini yıkadığı ya da yıkandığı bir durum oluştu. Bu obsesif kompulsif bozuklukta artışlara sebep olabilir. Obsesif kompulsif bozukluktaki artış insanlara hem psikolojik hem fizyolojik zararlar verebilir. Günün büyük bölümünü el yıkarken ve yıkanırken geçirir hale gelebilirsiniz. Bu durum cildinizin tahriş olmasına, cildin koruyucu bariyerinin zayıflamasına ve vücut direncinin kırılmasına da sebep olabilir.
PANDEMİ SÜRECİNDE RUHSAL SORUNLARA KARŞI NE YAPABİLİR NASIL BAŞEDEBİLİRİZ?
Covid-19 Kaygısıyla Nasıl Baş Edebiliriz?
Durumla orantılı kaygı bizim için sağlıklı ve yararlıdır. Ancak durumla orantılı olmayan, kontrol etmekte zorlandığımız kaygı bizim işlevselliğimizi bozmakta ve tedbir almamızı engellemektedir. O nedenle bizim amacımız kaygıyı tümüyle ortadan kaldırmak değil, yapıcı bir düzeyde tutabilmektir.
Kaygımızla başa çıkarken, kendimize şu soruları sormalıyız; en yoğun biçimde kaygı hissettiğimiz anda aklımızdan neler geçiyor? o sırada ne düşünüyoruz? Düşüncelerimizi inceleyerek durumla orantısız ve bizim için yararlı olmayan düşünceleri fark edebilir yerine bizim için alternatif düşünceler oluşturabiliriz. Böylelikle ulaştığımız alternatif düşüncelerle kaygı düzeyimiz azalacaktır. Kaygı hissetmenin normal olduğunu bilelim; bu süreçte kaygılanıyor olmamızın normal olduğunu unutmayalım. normal düzeyde kaygı hissetmenin bizi koruduğunu, önlem almamızı sağladığını bilelim.
Belirsizliğe Tahammül Edebilmeliyiz; Hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde belirsizliğe tahammül etmekte zorlanmış olabiliriz. Bizim için önemli olan bir yerden haber beklerken, üniversite sınav sonucumuzu beklerken.. Ancak bu bekleyiş bazılarımız için daha zorken bazılarımız için daha kolay geçmektedir. Bu durum belirsizliğe tahammül edebilme becerimizle ilgilidir. Covid-19 salgınıyla ilgili belirsiz olan konular üzerine odaklanmak kaygımızı attırmaktadır. Örneğin; bu salgının tamamen ne zaman son bulacağı üzerine tekrar tekrar düşünmenin kaygımızı arttıracağı gibi..
Kontrol Edebileceğimiz Konulara Odaklanmalıyız ; Bu salgınla ilgili benim kontrol edebileceğim konular neler? Kendimize bu soruyu sormalıyız. Bizim kontrol edebileceğimiz konular; el hijyenine önem göstermek, mümkün olduğunca evde kalmak, sosyal mesafeye dikkat etmek gibi sağlık bakanlığının tavsiyelerini uygulamak. Kontrol edemeyeceğimiz konular hakkında düşünmenin bize sağladığı bir yarar yoktur aksine kaygımızı arttırır.
Bu Sürecin Geçici Olduğunu Unutmayalım; Hepimiz için evde kalmak sıkıcı ve zorlayıcı olabilir. Ancak bu durumun geçici olduğunu kendimize sık sık hatırlatalım.
Bilgiyi Doğru Kaynaktan Edinelim; Corona virüs nedir, nasıl bulaşır, almamız gereken önlemler nelerdir? Bu gibi bilgileri Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı gibi resmi kurumlardan alalım.
Sosyal Medya Kullanımına Dikkat Edelim; Sosyal medyada gerçeği yansıtmayan ya da kaygı ve korkuyu tetikleyen paylaşımlar yapılabiliyor. Bu paylaşımları yapan kişileri takip etmeyelim, dikkate almayalım. Sosyal medyada resmi kurumlar tarafından yapılan paylaşımları dikkate alalım.
Keyif Aldığımız Aktiviteleri Yapalım; Önceden keyif alarak yaptığımız aktiviteler nelerdi? Bunların neler olduğunu düşünelim ve mümkün olduğunca ev içerisinde uygulayalım.
Uyku Düzenimize Dikkat Edelim; Düzenli uyku fiziksel ve ruhsal dinlenme için önemlidir.
Gevşeme Ve Nefes Egzersizleri yapalım; Fiziksel hareket kaygıyla başa çıkabilmek ve negatif enerjiyi boşaltmak için önemlidir.
Nefes Egzersizi – Kas Gevşetme İçin; Diyaframınızdan derin nefesler alın; göğsünüzün üst kısmıyla nefes almanız sizi rahatlatmaz. Nefes alıp verdiğinizde göğsünüz değil, karnınız şişmelidir.Derin nefeslerinizi alırken, kendi kendinize tekrar tekrar “gevşe!” Ya da “sakin ol!” Diyerek telkinde bulunun.
Problem Çözme Becerilerimizi Geliştirelim; Evde kalma sürecinden önce kurduğunuz rutini devam ettirebilir ya da kendinize yeni bir rutin oluşturabilirsiniz. Gününüzü planlayıp rutinlerinizi korumaya çalışmalısınız. Günlük rutininize başlamadan uyandığınızda mutlaka üstünüzü değiştirin. Gündelik kıyafetlerinizi giymek size daha iyi hissettirecektir. Şartlarınızın elverdiği ölçüde evden çıkmadan internetten bakarak uygulayabileceğiniz spora ve egzersize zaman ayırabilirsiniz. Bedeninizin gevşemesine izin verin. Vücudunuzun harekete, dansa ihtiyacı var. Bazen haberlerin sesini kısıp müziğin sesini açın. Temiz hava için belli aralıklarla evi havalandırın. Sağlıklı yemekler tüketin, öğünlerinizi atlamayın. Duygusal yeme durumundan kaçının. Uyku düzenine dikkat edin. Uyumadan 1 saat önce sosyal medya kullanımından uzak durmanız yararınıza olacaktır. Evde kalınan zamanları fırsata çevirin. Her insanın kendini dinlemeye, kendi ile baş başa kalmaya ihtiyacı vardır, bu süreci bu şekilde kendinizi tanıyarak, kendinize zaman ayırarak geçirebilirsiniz. Eksiklerinizi tamamlayıp, biriken işlerinizi halledebilirsiniz. Kendinizde yeni bir meşgale bulun. (hobi, aktivite…) Kendinizi ifade etmenin önemli olduğu şu günlerde duygusal yükünüzü hafifletmek için günlük tutabilirsiniz.
Ruhunuzu ve zihninizi beslemeyi unutmayın. (okumak, düşünmek, çizmek, yazmak…) Yaratıcılığınızı serbest bırakın. Evde yalnız değilseniz yanınızdakilerle iletişim içinde olun. Bunun dışında arama yapmaya, görüntülü konuşmaya, mesajlaşmaya vakit ayırmalısınız. Unutmayın dünya genelinde herkes sizinle aynı süreçten geçmekte bu yüzden sevdiklerinizle yaşadığınız deneyimleri ve hissettiklerinizi paylaşın. Herkesin birileriyle iletişim kurmaya ihtiyacı var. Sevdiklerinizi, tanıdıklarınızı daha sık aramayı, hal hatır sormayı ihmal etmeyin. Daha profesyonel bir yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız bir psikolog veya psikiyatrist ile temasa geçmekten kaçınmayın. Evde kalma sürecinizi aileniz ile geçiriyorsanız birlikte yapmaktan keyif aldığınız şeyleri bulabilirsiniz. Evin işlerini birlikte yapabilir, yüz yüze baktığınız özel sohbet zamanları oluşturabilirsiniz. Ayrıca evde aile fertlerinden ayrı kendinize ait bir köşe bulundurabilirsiniz. Evde bulunan diğer bireylerin tek başınalıklarına saygı gösterin. Hep birlikte ve bir başına olmaya özen gösterin. Ruhunuzu dinlendirin
SALGINLA MÜCADELE EDERKEN RUH SAĞLIĞIMIZI DA KORUMAMIZ MÜMKÜN,
KAYGIYI DEĞİL DAYANIŞMAYI BULAŞTIRIN..
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Pandemi Sürecinin Ruhsal Etkileri ve Başetme Yolları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
► Anksiyete ve Başetme Yolları Psk.Atakan ŞAHİN
► Stres ve Başetme Yolları Psk.Mehmet Enver BAYATLI
► Sınav Kaygısı ve Başetme Yolları Psk.Alpaslan KESKİN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Pandemi Sürecinin Ruhsal Etkileri ve Başetme Yolları' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:59
Top