2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kardeş Kıskançlığı Nedenleri ve Nasıl Geçer?
MAKALE #22661 © Yazan Psk.Dnş.Kenan DEMİRKAPI | Yayın Ocak 2022 | 1,292 Okuyucu
Kardeş Kıskançlığı Nedir?

Kardeşler arasında sevgi kadar, kin ve nefret duygularının da söz konusu olabileceği düşüncesi psikologlara hiç de aykırı gelmez. Onların pek iyi bildikleri ikizli duygu (ambivalence), kardeşler arasındaki ilişkiyi açıklayabilecek önemli bir kavramdır. Kardeş kıskançlığı temel problem özünde kardeşlerin birbirlerine karşı olan tutumları değil ebeveynlerin çocuklarına karşı dengesiz ve tutarsız tutumlarıdır. Bu yüzden kardeş kıskançlığı tedavisinde çocuklarla oyun terapisine devam edilirken aynı zaman da ebeveynler ile birlikte bir tür psiko-eğitime, aile danışmanlığı benzeri bir sürece başlanmış olur. Bu şekilde daha verimli ve hızlı bir süreç yürütülmüş olur.

Kardeş Kıskançlığı Tarihsel Öyküsü

Tarihsel açıdan ele alacak olursak, kardeşlik ilişkilerinin çeşitli uygarlıkların tarihinde ve ulusların yaşamında çok büyük bir yeri olduğunu görürüz. Örneğin din kitaplarında Habil ve Kabil, Yakub ve İsmail, Yusuf ve kardeşleri, Lea ve Rachel, Amnon ve Tamar, bize kardeşliği olduğu kadar, rekabeti, nefreti ve yasak sevgiyi anımsatır.

Kardeş Kıskançlığı Nedenleri | Kardeş Kıskançlığı Sebepleri | Kardeş Kıskançlığı Neden Olur? Kardeş Kıskançlığı Nasıl Anlaşılır?

Kardeş kıskançlığı çocukta uzun süreli mutsuzluk, isteksizlik, uyku ve yeme bozuklukları, öfke ve hırçınlık, korkular, takıntılar, kardeşe ve anne-babaya zarar verme eğilimi şeklinde kendini gösterebilir. Bazıları da, tekrar bebekliğe geri dönüş yapıp bebek gibi konuşmaya, biberon veya emzik istemeye hatta alt ıslatmaya başlayabilir. Bu şekilde eskiden kendilerine gösterilen sevgi ve ilgiye kavuşacaklarını zannederler. Bazı çocuklar, yeni gelene karşı duyulan kıskançlık duygularını, verilen örneklerde olduğu gibi açıkça ortaya koymaz. Kardeşi yerine oyuncak bebeğini hırpalayan, iğne batıran çocukların bu tür davranışlarında. derin bir kıskançlığın izlerini görmemezlikten gelemeyiz. Kimi çocuk ise kardeşine aşırı bir düşkünlük gösterir, onu pek çok sevdiği izlenimini verir. Hatta anne bu durumda, kendi çocuğunun diğer çocuklar gibi kardeşini kıskanmadığını sanıp, sevinebilir. Oysa çocuk gerçekte, annesinin kendisinden büsbütün uzaklaşacağı korkusuyla kıskançlık duygularını içine atmıştır . Gösterdiği aşırı sevgi, kardeşine karşı beslediği olumsuz duyguları örtmek içindir Bazı durumlarda da tam tersi şekilde küçük kardeşin büyüğü kıskanması söz konusu olabilir.

Kardeş kıskançlığı kaç yaşında başlar? Kardeş kıskançlığı ne zaman başlar? Çocuklarda kıskançlık kaç yaşında başlar? Kıskançlık duygusu kaç yaşında başlar?

Kardeş kıskançlığının başlama yaşı ile ilgili olarak net ve kesin bir yaş aralığı yoktur. Burada temel faktör ebeveynlerin hangi yaş aralıklarında çocuk sahibi oldukları, ilk çocuk olduğunda güncel yaşam olayları, ikinci çocuk olduğunda güncel yaşam olayları, ilk çocuğun kaç yaşında bir kardeş sahibi olduğu gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu faktörler daha fazla sayıda çocuk içinde geçerlidir. Ancak ortalama bir yaş aralığı ve dönem belirtecek olursak kardeş kıskançlığı 1,5-3,5 yaş arasında kardeş kıskançlığı daha şiddetli olmakla beraber 6 yaş öncesinde kardeş kıskançlığı yaşanma ihtimali daha da artmaktadır. Şunu asla unutmamalıyız ilk çocuğu büyüten kişiler ile ikinci çocuğu büyüten kişiler aynı kişilerdir ancak aynı anne baba değildir. Anne-babalık becerileri geliştirilebilmekte ve zamanın şartlarına göre değişmektedir.

Kardeş kıskançlığı kaç yaşında biter? Kardeş kıskançlığı ne zaman biter? Çocuklarda kıskançlık kaç yaşında biter? Kıskançlık duygusu kaç yaşında biter?

Kardeş kıskançlığı ne zaman biter ya da kardeş kıskançlığı kaç yaşında biter sorusunun net bir cevabı yoktur. Ancak şu çok önemlidir kardeş kıskançlığı duygusal bir problem ve duygusal gerilim kaynaklıdır. Bu kaynak bulunup doğru ilişki tarzı geliştirilmeden geçmesini beklemek hastalıklı bir hücrenin kendi kendi iyileştirmesini beklemek gibidir. Doğru müdahale bulunmadığı sürece geçmez sadece yön değiştir örneğin yaklaşık olarak 1-2 yıl süren kardeş kıskançlığı ilerleyen dönemde kardeşe yönelik öfkeye daha sonra aileye karşı öfkeye ve son olarak çevreye karşı öfke ve üç durumlarda antisosyal kişilik bozukluğuna kadar giden bir öykü olabilir. Unutmayalım çocukluk döneminde yaşanan hayal kırıklıkları ve travmatik yaşantıların hayatın ileri dönemlerinin temelini oluşturmaktadır.

2 Yaş Kardeş Kıskançlığı
2 yaş kardeş kıskançlığı bu duygu ile tanışma açısından erken bir dönemdir. Çocuk tam olarak neyin ne olduğunu anlamlandıramaz. Tek beklentisi öz bakımı becerilerine yönelik ilgi görmesi ve anne babaya yöneldiğinde onların da ona yönelmesidir. Bu iki temel durum karşılanmadığında kıskançlık duyguları oluşmaya başlayabilir.

4 Yaş Kardeş Kıskançlığı
4 yaş kardeş kıskançlığı duyguyu hissetmenin yoğun olduğu ancak adının konamadığı bir dönemdir. Çocuk bu yüzden kardeşini sevmediğini söyleyebilir ve bu dönemde adını koyabildiği duygulardan olan öfke beslediğini hissedebilir. Ona vurmak gibi davranışlar geliştirebilir. Aileler bu noktada diğer çocuğu koruma iç güdüsü İle vuran çocuğa karşı tepki gösterebilirler bu durum süreci daha zorlaştırmaya başlar.

6 Yaş Kardeş Kıskançlığı
6 Yaş kardeş kıskançlığı duygunun adının yavaş yavaş konduğu ama yine de kıskanmanın tanımının tam olarak yapılamadığı bir dönemdir. Direkt ve aktif olarak kardeşe yönelmektense ailenin hayatını zorlaştırmaya, hırçınlık göstermeye, ağlama nöbetlerine girer çocuk bu ikincil bir tepkidir. Kardeş kıskançlığı İle ilgili durumun daha da dirençli bir noktaya doğru gittiğini gösterir.

Kardeş Kıskançlığı Temel Müdahaleler | Kardeş Kıskançlığı Temel Önlemler | Kardeş Kıskançlığı Çözüm Önerileri

Anne-babanın ilgi ve sevgisini çekme çabasından kaynaklanan bu kıskançlıkları kontrol altına almak mümkündür.Sadece dikkat etmemiz gereken küçük noktalar var: Örneğin, anne yeni doğum yaptı, bebekle beraber eve geliyorlar. Evde bekleyen bir kardeş var. Nasıl bir tutum sergilemeliler? Bebek geldikten sonra çocuğun durumu kabullenmesi güçleşeceği için, bazı şeyleri bebek gelmeden çözmek çok daha kolaydır. Bu nedenle hayatınızda yapacağınız bazı değişiklikler varsa, örneğin çocuğunuzun yatağını yeni doğacak olana vermeyi ya da odasını değiştirmesini düşünüyorsanız, bunu bebek doğmadan aylar önce yapıp alışması için fırsat tanıyın. Bunun için bebeğin gelişini beklemek ilk çocuk için travmatik olabileceği gibi sevilmediği inancına kapılmasına, bu durumun suçlusu olarak da kardeşini görmesine neden olabilir. Kısacası evde ve hayatımızdaki değişiklikleri doğumdan önce yapmak en doğrusudur.

Kıskançlıklarına alaycı yaklaşmak ya da kıskançlık göstermesinin saçma bir davranış olduğunu vurgulamak çocuğunuzla ilişkinizi onarılması güç şekilde zedeleyebilir. Bu yüzden kıskançlığı normal karşılamalıyız. Genellikle ebeveyn küçük kardeşin altını değiştirirken, yemek yedirirken “ayy bebek altına da yapmış, pis bebek” gibi deyim kullanarak büyük çocuğu mutlu etmeye çalışırlar.Asıl istenen kardeşler arasında şefkat, sevgi ve merhamet duygularını uyandırmaktır. O yüzden bu davranışı onaylamayız. Bunun yerine bebeğin özelliklerinden bahsedin. Kendisinin de aynı aşamalardan geçtiğini hatırlatmak için bebeklik fotoğraflarını göz önünde bulundurun. Kardeşinin konuşamadığını, isteklerini yalnız ağlayarak ifade edebildiğini ve ilgiye muhtaç olduğunu anlatın. Bunu yaparken hikâyelerden faydalanabilirsiniz. Beraber hikaye kartları hazırlayabilirsiniz. Büyük çocuğunuz okula gidiyorsa, bebeğinizin uyku saatlerini diğer çocuğunuzun okuldan geliş saatlerine göre ayarlayarak büyük çocuğunuzla nitelikli zaman geçirebilirsiniz.

Bazen aileler yeni bebeğin dünyaya gelmesinin verdiği heyecanla diğer çocuğu boşlayabiliyorlar ya da kıskançlık yaşanmaması adına ilgiyi abartabiliyorlar. Çocuğun her istediğinin yapılması ve alınması, ileride hiçbir şeyden mutlu olmayan, doyumsuz bir çocuk olmasına sebebiyet verebiliyor. Ayrıca aşırı ilgi yoluyla çocuğa verilen mesaj, ebeveynlerin suçluluk psikolojisine girdiği, eve gelen kardeşin de aslında bir hata olduğu yönünde oluyor. İlgiyi kesmemek veya abartmamak, her zamanki tutum ve davranışları devam ettirmek en doğrusu olacaktır.

Anneler birden fazla çocuğun verdiği sorumlulukla uğraşırken aradaki dengeyi sağlamak için çocukları “senin annen olmam, seni sevmem” gibi cümlelerle sakinleştirmeye çalışırlar. Bazı anneler disiplin amacıyla çocuğu eğer istediklerini yapmazsa onu sevmemekle tehdit edebiliyor, dahası kardeşi çocuğa tercih edecekleri yönünde ifadeler kullanabiliyor. Bunlar, disiplin sağlamayacağı gibi, kıskançlığa zemin oluşturmaktan başka bir işe de yaramaz. Çocuğu sevilmediği ve istenmediği hissine sürükler, bu durumdan da kardeşlerini sorumlu tutmasına neden olur.

Yeni kardeş doğacağı zaman diğer kardeş için yapılan hazırlıklar genelde büyükten saklanır. Yaşı ne olursa olsun, kardeş için yapılan hazırlıklarda onun da fikrini alın. Bebek için seçilen isimde ve alınacak eşyalarda çocuğunuzun fikrini alarak, doğum sonrasında da yapabileceği basit görevler verip görev sonrasında onu takdir ederek kardeşini sahiplenmesini sağlayabilirsiniz. Son olarak Kardeş kardeşin ne onduğunu, ne öldüğünü ister atasözünün çok iyi belirttiği gibi kardeşlik ilişkilerinin temelinde sevgi ölçüsünde, kin duygularının da yer alması doğaldır. Psikanalist Otto Rank da «Bizim ilk aşkımız ve ilk kinimiz kardeşe karşı duyulanıdır» derken ayni gerçeğe işaret etmektedir. Kardeşler arasındaki bu ikizli duyguların olumsuz yanı doğru şekilde ifadeye dönüştürelerek toplumsal uyumu sağlanabilecek bir nitelik kazanır. Ebeveynlerin tutumu, bu konuda büyük bir etken olarak rol oynayacaktır. Kardeş kıskançlığının doğal ve evrensel olduğu noktasında hareket eden ebeveynler hiç bir kaygıya düşmeden, kardeşler arasındaki ilişkilerin olumlu bir biçimde gelişmesine yardımcı olacaktır.

Genel bir biçimde, kardeş ilişkilerinin, çocukta Ben'in gelişmesine büyük bir katkıda bulunduğu söylenebilir. G. Gusdorf’un da belittiği gibi insan ancak, kendi dışındaki bir varlıkta, başka bir anlatımla Diğeri'nde gerçekleşebilir . Bu açıdan kardeş kardeşin Diğeri'dir. Böylece çocuk, kardeş ilişkileri aracılığıyla, aile yaşamının dar alanından geniş ve çok boyutlu toplum yaşamına geçebilecektir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kardeş Kıskançlığı Nedenleri ve Nasıl Geçer?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Kenan DEMİRKAPI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Kenan DEMİRKAPI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kenan DEMİRKAPI Fotoğraf
Psk.Dnş.Kenan DEMİRKAPI
Kayseri (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Kenan DEMİRKAPI'nın Yazıları
► Kardeş Kıskançlığı Psk.Elçin BOZ ORHAN
► Kardeş Kıskançlığı Psk.Pınar TURANLI DURMUŞ
► Kardeş Kıskançlığı Psk.Elif Can ÖZTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kardeş Kıskançlığı Nedenleri ve Nasıl Geçer?' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Panik Atak Tedavisi Ocak 2022
► Depresyon Tedavisi Ocak 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:01
Top