2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kararsız İlişkiler, Kararsız Bir İlişkiyi Yönlendirmenin Yolları
MAKALE #22690 © Yazan Uzm.Psk.Sabiha IŞIK | Yayın Şubat 2022 | 7,510 Okuyucu
Kararsız İlişkiler
Kararsızlıktan daha zor bir şey varsa o da kararsız birisi ile uğraşmaktır. Ailede olsun, arkadaşlıkta olsun, sevgililikte olsun… İnsanın ömründen ömür gider. Bir de flört aşamasındaysa bu durum düşman başına. İlişkideyse saymıyorum bile. Danışmanlıklarımda çok sık karşılaştığım bir konu bu. İletişim, yakınlaşma var ama adı yok. Ya da hepsi bir var bir yok. İki gün iyi üçüncü gün kötü. Ayrılsak mı? Devam mı etsek? Sevgili mi olsak? Arkadaş mı kalsak? Evlenmeli mi? Evlenmemeli mi? Bir kararsızlık. Bir net olmama durumu. Böyle durumlarda ne yapılmalı? Aynı noktada nasıl buluşmalı? Şimdi bunu anlatacağım. İlk yapmanız gereken elinizden geleni yapmanız, ikincisi ise bunları yaparken kendi öz saygınızı yitirmemeniz.
Şimdi başlayalım;
Kararsız bir ilişkiyi yönlendirmenin yolları:
1)Önce analiz et: İlk yapılması gereken karşı tarafı tanımaktır. Bu kararsızlık sebebi nereden geliyor? Genel bir huy mu? Sana mı numara yapıyor? Yoksa senden dolayı mı bu kararsızlık hali? İlk önce bunları netleştirmek gerekiyor. Genel bir huysa mesela bu kararsızlık bunun üzerine gidilebilir. Bunun sonucu da olabilir. Karar verme zorunluluğu hissettirilebilir ve adım atması sağlanabilir. Rol yapıyorsa tehlikeli biridir. “Ya canım şimdi bir elektriklenme oldu da tam olmadı, işte şu tatile çıksak bence daha net anlayabilirim, ya da tam anlamadım bir sevişsek daha net oturacak sanki kafamda” Bu karakter kararsız falan değil belli ki. Hatta baya bir kararlı seni kullanma konusunda. Ya d sen mi kararsızlığa itiyorsun? Bir sıcak bir soğuk musun? Olduğun gibi görünmüyor, göründüğün gibi olmuyor musun? Analiz edip ona göre davranman lazım ki yanlış zamanda yanlış şeyler yapma.
2)Farkını ortaya koy: İnsan kararsızlığı yenmek adına aklında hassas teraziler kurar. Ölçer, biçer, farkını çıkarır. Avantajlarını belirler ve o karara bir adım daha yaklaştırır kendini. İşte bu yüzden farkınızı ortaya koymalısınız. Mesela dışarıya çıkayım mı? Çıkmayayım mı? Kararsızlığında bir insan düşünün. Arada kalmış. Ne yapar? Teraziyi kurar. Hava çok güzel, biraz temiz hava alırım. Hem yürümek bana iyi gelir. Belki tanıdık dostlarımla karşılaşırım. Günüm güzelleşir. Tüm avantajları çıkardı ve dışarı çıkma konusu ağır bastı. İşte aynı mantık. Seninle birlikte olmak isteyen ya da olsam mı kararsızlığındaki kişi senin tüm avantaj özelliklerini kafasında teraziye koyacaktır. Bu da karar mekanizmasını tetikleyecektir. Senin pozitifliğin, senin fikirlerin, senin kendine has yaşamın, senin çekiciliğin gibi hepsi o terazide ağır basan taraf olacaktır. Şimdi oturup “ama bende bu saydıkların yok” falan demeyin. Bu bahsettiklerim süpermarkete gidip alınacak şeyler değil. Hepsi sizin içerinizde bir yerlerde saklı olan şeyler. Sen farkını ortaya koyarsan kararsızı yola getirirsin.
3)Israrcı olma: En sık yapılan hatalardan birisi ısrarcı olmaktır. Bu belirsizlik, kararsızlık hali can sıkıcıdır. Bir şeyler yapmalıyım endişesi ile yanlış yapma ihtimaliniz çok fazla artıyor. Biraz daha verici olayım, biraz daha seveyim derken bir yönetme çabası başlar ki kararsız kişi daha da uzaklaşır. O kişiyi karara yönlendireyim derken daha da gerilirsiniz. Özellikle neden işe yaramıyor diye. Siz çabalarken o kişinin umursamaz tavrı sinirlerinizi altüst eder ve iş çığırından çıkar. Bu sefer de laf sokmalar, sitem etmeler, suçlamalar başlar ve karşı taraf bunalır. Bu tavırlar sizden daha da uzaklaşmasına sebep olur. Mesela görüşmek istiyorsun. Görüşürsek arayı ısıtırım diyorsun. Teklifte bulunuyorsun. Konsere gider miyiz? Pek havamda değilim. Tamam o zaman hava almaya çıkalım. Evde oturmak istiyorum. Eve geleyim. Yalnız kalmak istiyorum. Tabi falanca arkadaşın çağırsa koşa koşa gidersin ama. Biz olunca yalnız kalmak istiyorsun. Laf sokuldu, kapatıldı. Hemen mesaj atılır. “Ya biz görüşmeyelim valla ben senin bu dengesiz tavırlarından çok sıkıldım.” Dedin, oda “sen bilirsin.” Dedi. Şimdi bir durulur. Bir şey yapması lazım. Gidiyor çünkü elden. Sinirli, gergin ama bir ısrar olacak. Tamam son bir şans sana yarın kahvaltıya gidelim. Yapmayın işte. Israrcı olmayın. Hem cepte gözükme, hem itici durma. Sakinliği korumak çok önemli.
4)Geri çekil: Israr etmedik peki ne yapacağız? Sakin olacağız. Sen iyice analiz ettin sonuçta. Farkını ortaya koydun. Artılarını gösterdin. Şimdi geri çekilme zamanı. Geri çekilip gözlemleme zamanı. Ve hatta geri çekilip kendi hayatını renklendirme, geliştirme ve sosyalleştirme zamanı. Çünkü en çok burada rüzgar tersine döner. En çok burada bazı şeyler akla gelir. Geri çekilip hayatına odaklandığında şu olur. Onun hayatına dahil olmak istediğin değil, onu hayatına dahil etmeye çalıştığını göstermiş olursun. İkisinin arasında çok ciddi fark var. Böylece bağımlı, beklentilerle dolu, istediği olmadığı için huysuzlanan çocuk görüntüsünden çıkmış olursun. Geri çekilmek deyince neyi anlayacağız? Israrcı olmamayı, üstüne gitmemeyi, talepkar olmamayı, sitemkar olmamayı göstermektir geri çekilmek. Geri çekilmek bu işin anahtarı. Ama bakın şu değil; geri çekildin mi? Evet çekildim. Bir de mesaj attım ben geri çekiliyorum. Bundan sonra sen yazmadan benden tek kelime görmeyeceksin. Dedin ya artık geri çekilmesen de olur.
5)Sabırlı ol: Tamam geri çekildin. Kaç gün oldu tepkisizliğin. İki gün. E neden bu kadar az. Geçen gün dayanamadım, mesaj attım. “Oh iyisin tabi ben yazmıyorum bak sen keyfine dedim.”. Ama sonrasında daha yazmadım bir şey. Yapma işte bunu. Ya da geri çekildim. Ama her fotoğraf paylaştığında bir alev yolluyorum. O da olur o kadar yani bir alev de atamayacaksak ne anlamı var ki? Yapma işte. Sabırlı ol. Bir tepkidir sonuçta geri çekilmek. Sen her adımınla o duruşu bozuyorsun. Yapmak istediklerini sekteye uğratıyorsun. En önemlisi de süreci sıfırlıyorsun. Sabırlı olmazsan hiçbir anlamı yok.
6)Tripli olma, kendini güzel ifade et: Kadın olsun, erkek olsun fark etmez. Geri çekilmeden sonra genelde karşı taraf iletişime geçer. Yani gerçekten değeriniz var ise onun gözünde eninde sonunda geçer. Geçmeli. Bu tarz durumlarda en sık yapılan hata hortlar. Kaç gündür aklınız neredeydi? Bir davet gelir mesela “yok canım ya ben almayayım, sen git o eklediğin kişilerle görüş”. Ne yaptın görüşmeyeli? Ya bırak Allah aşkına merak etmiş havalarını, merak eden arardı, sorardı”. Hiç ama hiç gerek yok. O an çok sinirli de olabilirsiniz, soğumuş da olabilirsiniz, o an şöyle ağız dolusu bir küfür etmek isteye de bilirsin. Ya da tam tersi mutluluktan havalara uçup evet evlenirim seninle heyecanına da kapılabilirsin. Her ne duygudaysan sakin olmalı ve duruşu bozmamalısın. Trip ya da heyecana girmeden sıradan bir iletişim ile kendini güzel ifade etmelisin. Davet mi geldi. Reddetmemelisin. Ama koşa koşa da gitmemelisin. Bu çok önemli bakın. Standart bir iletişim miydi? Hal hatır mı sordu? Aynı şekilde karşılık vermelisin. İletişim aranızdaki ilişkiye mi geldi? İşte o zaman da kendini ifade etmelisin. Net cümlelerle. Kısa cümlelerle. Tripsiz cümlelerle. “Senin bu kararsızlığın beni de kararsızlığa itiyor. Belirsizlik benim de odaklanmamı engelliyor. Net olmamak duygularımın bulanmasına neden oluyor. Sana çok değer veriyorum ama yaptıkların benim yaşam tarzımla bir türlü uyuşmuyor. Yani senin etkilerin bende nötr tepkilere dönüşüyor.” Gibi medeni net kısa bir iletişim. Özellikle de yapılan hamlelerden sonra kararsız insanın karar mekanizmalarını o an olmasa da eninde sonunda devreye sokuyor.
Onu kaybetme korkusuyla aman belirsiz de olsa yazabiliyorum, kararsız da olsa arada bir görebiliyorum düşüncesi yani azla da yetinebiliyorum düşüncesi bu tarz hamleler yapmayı hep engeller. Çünkü bu hamleler ile kaybedilirse sonra çok daha üzüleceği düşünülür. Yaşadığınız ilişkiler aslında sizin kendinize biçtiğiniz rollerdir. Siz başrol olmak isteyip figüranlığa razı gelirseniz zamanınızı, sizin elinizden tutup başrole almasını beklemekle geçirirsiniz. Hayatınız için yani kendiniz için bir şeyler yapın. Bazı korkularınızı yenin. Ondan sonra harekete geçin. Hayatınızdaki değişiklikleri çok net gözlemleyeceksiniz.
Klinik Psikolog Sabiha IŞIK
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kararsız İlişkiler, Kararsız Bir İlişkiyi Yönlendirmenin Yolları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Sabiha IŞIK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Sabiha IŞIK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     7 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sabiha IŞIK Fotoğraf
Uzm.Psk.Sabiha IŞIK
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Sabiha IŞIK'ın Makaleleri
► Neden İlişkiyi Bitiremiyoruz? Psk.Gülşah PINAROĞLU
► Neden Zor Bir İlişkiyi Sürdürmek? Psk.Dnş.Buket ALKAŞ
► Aşk Acısı - Takıntılı Aşk- Biten İlişkiyi Unutamama ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Kararsız İlişkiler, Kararsız Bir İlişkiyi Yönlendirmenin Yolları' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:13
Top