2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gelin-Kaynana İlişkisi ve Sahte Duygular
MAKALE #2270 © Yazan Psk.Ceyda ŞENEL | Yayın Ocak 2009 | 18,026 Okuyucu
Gelin –Kaynana ilişkisi

Evlendikten sonra yepyeni bir çevreye girersiniz. Eşinizin arkadaş çevresi sizin yeni çevreniz olur. En güzeli, bir de anne-baba edinirsiniz. Bu olayın nesrinden baktığınıza göre değişir tabiî ki. Benim zaten anne-babam var deyip, anne- baba kelimelerini yalnız kullanmak yerine, örneğin “Ayşe anne”, “Mehmet baba” gibi kişilerin kendi isimleriyle kullanabilirsiniz, bunu yapan birçok kişi var.

Kelimelere takılmak yerine benim içine bu kişiler ne ifade ediyor diye düşünmek daha doğru. Burada da eşinize verdiğiniz değer saygı ve yüklediğiniz anlama devreye giriyor. Bu da otomatikman eşinizin ailesiyle kurduğunuz ya da kuracağınız ilişkinin çerçevesini belirliyor.

Çevreniz bize öğrettiği bir diğer şey de, eşinizin annesiyle anlaşmanın çok zor olduğu kaynanaların zor insanlar olduğu, sizin ve eşinizin neredeyse mutsuzluğu için ellerinden geleni yapacaklarmış gibi bir önyargı yüzyıllardır dolanıp durur.
Siz saha tanışmadığınız ve hiç bilmediğiniz bir kişi hakkında bu olumsuz düşüncelerinizle doluyken, karşınızdaki kişinin size söyleyeceği herhangi bir şeyi tabiki ki olumlu yorumlamazsınız. Mutlaka altında bir anlam arar ve durup dururken olumlu bir söylemi bile olumsuz algılayabilirsiniz.

Bu noktada en sık yapılan hata eşinizi olaya yeteri kadar müdahil olmamakla suçlamak olur. Eşinizin, kayınvalidenizle olan diyalogunuza karıştırmayın! Ayrıca eşinizi kayınvalidenizi şikâyet edeceğiniz bir mekanizma olarak da kullanmayın. Eşinizin annesi hakkında yüzde yüz objektif olmasını da beklememek mantıklı olacaktır. Bu işten zararlı çıkan siz olursunuz sevgili gelinler, eşinizi de olayın içine çekip onunla da aranızı durup dururken bozmayın. Kendi işinizi kendiniz halledin. Küsüp konuşmamak hiçbir şeyi çözmeyeceği gibi. İçinizde biriktirdiğiniz her olumsuz duygunun bir gün size psikolojik bir rahatsızlık olarak geri dönebileceğini de unutmayın. Elbette konuşmanın istediklerinizi sağlıklı bir şekilde anlatmanın da yolları var.

Konuşmak iletişim kurmak bir sanattır. İlk olarak karşınızdakini suçlayarak söze girdiğiniz zaman bir sıfır yenik başlarsınız. Kişinin olumlu taraflarını överek ilk adımı atıp, karşınızdaki kişinin gerginliğini “sinirini alıp”, ardından söylemek istediklerinizi söylerseniz, iletişimin ne kadarda kolay ve sizin istediğiniz yönde gideceğini göreceksiniz. Unutmayın anneler-babalar sevgi yakınlık ve ilgiden başka bir şey beklemezler. Olayları işin içinden çıkılmaz hale getirmek ya da basit bir şekilde çözmek sizin elinizde.

Gözlerdeki sahte gülüşün perde arkası

Hayal kırıklıkları yaşamadan mutluluğun tadını çıkartmak zevksizdir. Ben her zaman mutluyum diyen insanlar kendilerini kandırıyorlar diye düşünüyorum. Her zaman mutlu olmak diye bir şey mümkün değil. Mutluluk rolü oynamak belki de daha doğru tanımlar bu düşünceyi.

Bazı insanlar hiç yakınmazlar. Hayatlarında onca acı huzursuzluk ve sıkıntı olmasına rağmen, yüzlerinde hep bir tebessüm ve gülücük olur. Mutluluk maskesini yüzlerinden çıkartmak istemezler. Kimi zaman bilinçli, kimi zaman da bilmeden bu rolü oynarlar.

Çevrenin ön yargılarından sakınmak için, problemli bir evlilik, çevreye sahte mutluluk tabloları çizer. Ya da sürekli ailesindeki kavgalara şahit olan çocuk, hiçbir şey yokmuş gibi normal hayatına devam etse de okul başarısındaki hızlı düşüş bir şeylerin yolunda gitmediğinin habercisidir.

Mutluluk oyunu oynayan insanların tanımak aslında o kadarda zor değildir. Sahte gülücükler dağıtan insanları elinizle ağızlarını kapatıp gözlerine bakarsanız, aslında gülmeyen bir yüz görüsünüz. Gerçekten mutlu bir gözde, göz çevrelerindeki kırışıklar belirgindir ağız bölgesini kapatsanız bile gözler mutluluğu ele verecektir.

Vücut dilini hafife almamak lazım!

Duygularımızı saklayan ve onları sergilemekten çekinen bir toplumuz genel olarak. Toplum önünde ağlamak zayıflığın göstergesiyse ve ayıpsa eğer, neden mutluluğun bir ifadesi olan gülmek de ayıp olmuyor?

Hele erkeklerin artık şu ağlama fobisini yenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Zayıflık göstergesi olarak düşünülen hâlbuki en doğal ve en sağlıklı duygu boşalımlarından biri olan ağlamak, kendinize verdiğiniz değer ve güvenin bir göstergesidir.

Ayrıca duygularınız her ne olursa olsun onu kabullenmenin bir yolu olarak da görebilirsiniz.

Her zaman söylediğim gibi kendinizi ortaya koymaktan korkmamalısınız. Gözyaşınızla kahkahanızla, bütün insani duygularınızla, saklanmadan, maskesiz ve çıplak ortada durabildiğiniz zaman “kendine karşı güven” listesinde bir basamak daha yükseleceksiniz ve bu da anlık duygularınız her ne olursa olsun kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Gelin-Kaynana İlişkisi ve Sahte Duygular" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Ceyda ŞENEL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Ceyda ŞENEL'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ceyda ŞENEL Fotoğraf
Psk.Ceyda ŞENEL
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Ceyda ŞENEL'in Yazıları
► Gelin Kaynana Çatışması Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL
► Boşanmalarda Kaynana Etkisi Psk.Mehmet CAN
► Eğreti Gelin ve Bedel Partneri Kavramları Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Temel Duygular Psk.Emin KOMŞAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Gelin-Kaynana İlişkisi ve Sahte Duygular' başlığıyla benzeşen toplam 39 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kompleksler Mayıs 2008
► Andropoz ve Panik Atak Nisan 2008
► Kişilik ve Dayak Nisan 2008
◊ Anne-Baba Çocuk ve Sınav Aralık 2008
◊ Kadın Programları Temmuz 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:01
Top