2007'den Bugüne 92,888 Tavsiye, 28,332 Uzman ve 20,042 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ergenlikte Gelişim ve Ebeveyn Desteği
MAKALE #22762 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Melek YILDIZ TÜRK | Yayın Haziran 2022 | 1,175 Okuyucu
Ergenlik hiçbir bakımdan hayatın basit bir dönemi değildir.
Jean Erskine Stewart

İnsan yaşamı içinde ergenlik dönemi çocuklukla yetişkinliği birbirine bağlayan bir geçiş dönemidir. Çevresel, sosyal ve genetik faktörlerin çocukluk döneminde etkili olduğu gibi ergenlikte de etkilidir. Çocukluk döneminde daha çok anne babayla, öğretmenleri ve yaşıtları ile zaman geçiren ergen birey, artık yeni yaşantılar, gelişim ve biyolojik değişikliklerle karşı karşıya kalır.

Değişen bedenleri ile çok ilgilenen ergenler vücutlarının nasıl olduğuna ilişkin zihinlerinde imgeler oluştururlar. Yaşanan fiziksel değişimin psikolojik etkileri ise her bir ergenin yaşadığı bir süreçtir. Genellikle kızlar erkeklere oranla bedenlerinden daha az memnundurlar. Bu dönem ilerledikçe kızların bedenlerindeki hoşnutsuzluğun artmasının nedeni vücut yağlarının artıyor olması olabilirken, erkeklerin kendi bedenlerinden daha hoşnut olmalarının ise vücut kas oranlarının artmasından kaynaklı olabilmektedir.

Beyin gelişimi de bedendeki değişimlere paralel olarak ergenlikte değişir. Bilim insanları tarafından yapılan birçok araştırma ergen beyninin önemli yapısal değişikliklerden geçerek geliştiğini bulmuşlardır. Korpus kallosum(sol ve sağ beyni birbirine bağlar) ergenlikle birlikte kalınlaşır. Bu da ergenin bilgiyi daha iyi işleyebilmesine yardımcı olur. Ancak beyindeki ön lob, akıl yürütme, karar verme ve kendini kontrol etme ile ilgili olan kısım daha tam gelişmemiştir. Amigdala yani öfke gibi duyguları kontrol eden bölge ise ön lob dan daha önce gelişmektedir. Ön lob’un gelişimi 18-25 yaş arasında yetişkinliğe kadar devam etmektedir. Bu da bize göstermektedir ki ergenlerin güçlü duyguları olabilir fakat bu duyguları kontrol etmesi için gerekli olan ön lobun daha tam gelişmemesi sebebiyle zorluklar yaşanabilmektedir. Yani ergenlerin beyni duygularını yavaşlatacak frenlerden mahrumdur.

Ergenlik döneminde yeni beliren cinsel duygularla başa çıkmak ve sağlıklı cinsel kimlik oluşturmak çok yönlü bir süreçtir. Bazı ergenler cinsellikle ilgili çok fazla endişeliyken, bazılarının endişesi azdır. Bazıları cinsel olarak daha güçlü uyarılma yaşarken bazıları daha az uyarılır. Cinsel kimlik oluşturma sadece cinsel davranıştan ibaret değildir. Cinsel kimlik, fiziksel, sosyal ve kültürel etkenlerin rol oynadığı bir bağlamda gelişmektedir.

Ergenlerin sağlıklarını koruyucu davranışlarda bulunmaları önemlidir. Sağlıkla ilgili davranışların kazanılması noktasında ergenlik dönemi önemlidir. Düzenli spor yapma, sağlıklı beslenme gibi yaşamındaki düzenlemeler hem ergene faydalı olmaktadır hem de yetişkinlikte rahatsızlıkların önlenmesine katkı sağlamaktadır. Uyku düzenleri de ergen sağlığın etkiler. Bu dönemde uykuya biraz daha fazla ihtiyaç duyabilir. Yapılan bir araştırma da az uyuyan ergenlerin 9 saat ve daha fazla uyuyan ergenlerle kıyaslandığında az uyuyanların kendilerini uykulu hissettikleri, huysuz oldukları, okulda uyukladıkları, depresyonda oldukları ve kafeinli içecekler tükettikleri bulunmuştur.

Ergenlikte ben merkezlilik durumu ve kendine yönelik görüntüsü ve davranışlarına farkındalığı artabilir. Ergenler hayali bir seyirci gibi kendisi gibi diğer insanlarında onunla ilgilendiğine inanabilir. Ayrıca dikkat çekici davranışlar sergileyerek ilgi çekmeye, görünür olmaya ve sahnede olmaya çalışabilir. Örneğin sınıfa girdiğinde tüm gözlerin onun yüzündeki sivilcelerde olduğunu düşünebilir. Ergenlik dönemindeki pek çok kız zamanının çoğunu aynanın önünde geçirebilir.

KİMLİK GELİŞİMİ

Ergenlikte önemli sosyoduygusal değişimler meydana gelir. Kendini anlamaya yönelik artan çabaları ve kimlik arayışı bu değişiklikler arasındadır.
Ben kimim? Neyim? Hayatımda neler yapacağım? Benim farkım ne? Ben kendi başıma nasıl yapabilirim? Bu sorular kimlik arayışını yansıtır. Kimlik birçok parçadan oluşan bir kendini betimlemedir ve şunları içerir:
• Kişinin izlemek istediği kariyer ve çalışma yolu (mesleki/kariyer kimliği)
• Kişinin muhafazakar mı, liberal mi yoksa orta yol mu olduğu (siyasal kimlik)
• Kişinin dini inancı (dini kimlik)
• Kişinin bekar, evli, boşanmış, vs. oluşu (ilişki kimliği)
• Kişinin başarmaya ne ölçüde güdülendiği ve ne derecede entelektüel olduğu (başarı kimliği, entelektüel kimlik)
• Kişinin dünya ya da ülkenin hangi bölümünden olduğu ve kendini kültürel mirası ile ne kadar tanımladığı (kültürel/etnik kimlik)
• Cinsel kimlik
• Kişinin yapmaktan hoşlandığı şeyler; spor, müzik, hobiler, vs. dahil olacak şekilde (ilgiler)
• Bireyin kişilik özellikleri; içe dönük ya da dışa dönük, endişeli ya da sakin, dost ya da düşman, vs oluşu gibi (kişilik)
• Bireyin vücut görüntüsü (Fiziksel kimlik)
Kimlik gelişimi parça parça olur. Kararlar tek kalemde verilmez; tekrar tekrar geri dönülür. Kimlik gelişimi düzgün bir şekilde değil daha çok sarsıntılı inişli çıkışlı biçimde olur.

“Sen kimsin?” diye sordu tırtıl. Alice, biraz utanarak: “Ben…Ben şimdi pek de bilmiyorum bayım, en azından bu sabah kalktığımda kim olduğumu biliyordum; ama galiba o zamandan beri birkaç defa değiştim” diye cevapladı Alice. (Lewıs Carroll)

Kimlik gelişimi erken dönemde başlar ancak kimlik gelişimine dair sorular ergenlikte önemli derecede artar ve genç yetişkinlikte ergenlik sonrasında ise önemli değişimlerle kendini göstererek tamamlanır. Büyümek kolay değildir. Ve ergenlik dönemi bir isyan, kriz, hastalık gibi de görülmemelidir. Ergenliğe bir değerlendirme, karar verme, sorumluluk alma ve dünya da kendi yerini edinme dönemi olarak tanımlamak daha doğru olur. Ergenlerin çoğu problemleri kendilerinden kaynaklanmamaktadır. Ergenlerin gerek duyduğu kendileri ile ilgilenen yetişkinlerin uzun dönemli desteği de bu dönemde oldukça önemlidir.

ERGENLİKTE EBEVEYN DESTEĞİ

Ergenlik döneminde ebeveyn ile ergen çocukları arasındaki ilişki değişir. Bu ilişkinin boyutlarına baktığımızda karşımıza bazı önemli konular çıkmaktadır.

Ebeveyn kontrolü, ergen ebeveynliğinde ergenin gelişimin izlenmesinin ebeveyn kontrolüne dair önemli bir yönü vardır. İzleme, ergenin sosyal ortamlara, etkinliklere ve arkadaş seçimlerine dair denetlemelerden oluşur.

Özerklik ve Bağlanma, ergenin özerklik ve sorumluluk almaya yönelik çabaları ebeveynleri şaşırtır bazen de kızdırır. Ancak ergenler, özerklik kazanma ve kendi davranışları üzerinde kontrol sağlama yeteneklerini, yetişkinlerin verdiği uygun tepkiler sayesinde kazanırlar. Ergenliğin başlarında ki bir birey hayatın bütün alanlarına dair uygun ve olgun kararlar verecek kadar bilgili değildir. Ergenin özerklik çabasını ebeveyni onun uygun kararlar verebildiği alanlarda denetimi bırakabilirken; ergenin bilgilerinin kısıtlı olduğu alanlarda uygun kararlar verebilmesi için ona rehberlik etmelidir. Çünkü ergenler yavaş yavaş olgun kararlar verme yeteneğini edinebilirler.

Bağlanma, çocukluk çağında bebeğin ona bakım vereni ile kurduğu güvenli bağlanma ilişkisinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ergenlikte de bağlanma faktörü ebeveynleri ile ilişkisinde önemli görülmektedir. Yapılan araştırmalarda bunu desteklemektedir. Güvenli bağlanma geliştiren ergenlerin ebeveynleri ile daha iyi bir ilişki içinde olduklarını, ilişkilerinde yakınlıkta ve kendini ifade etmede iyi olduklarını ve ergenlik bitiminde bağımsızlıklarını daha iyi kazandıklarını ortaya çıkaran araştırma sonuçları karşımıza çıkmaktadır.

Serbestlik ve Denetim Dengesi, Ergenler bağımsızlığa doğru hareket etmelerine rağmen aileleri ile bağlantılı kalma ihtiyacı hissederler. Yapılan bir araştırmada aileleri ile vakit geçiren akşam yemeklerini birlikte yiyen ergenlerin sigara içme, alkol alma, kavgaya karışma gibi davranışlarının düşük olduğu bulunmuştur.

Ebeveyn Ergen Çatışmaları, genellikle çatışmalar odayı temiz tutmak, düzgün giyinmek, eve belli bir saatte gelmek ve telefonda çok uzun konuşmamak gibi konulara odaklıdır. Yani daha çok ailenin günlük yaşamı ile alakalıdır. Bu çatışmalar aslında pozitif gelişime hizmet edebilir. Bu küçük anlaşmazlıklar ergenin aileye bağımlı olmaktan özerk bir birey olmaya yönelik bir geçiş sağlar. Unutulmamalıdır ki ergenler olgunlaştıkça kendilerini ebeveynlerinden ayırarak ailelerinden ayrı özerk bir dünyaya doğru hareket ederler. Ergenler kişisel sırlarını arkadaşları ile daha çok paylaşırken ebeveynleri ile bu tip konuşmalar azalır. Akranları ve bulunduğu sosyal ortamlar onlar için daha fazla öneme sahiptir. Bu süreçte ergen, ailesinin her isteğini ona baskı yapılıyor gibi algılarken, Ebeveynler ise ergenin her istediğini bir isyan olarak algılar. Bu da çatışmaların başladığı yer olur.

Ergenlerin kendileriyle ve başkalarıyla ilgili düşüncelerine, düşünme, karar verme, sorumluluk alma ve yaşamlarını kontrol etme gibi yeteneklerini algılayışlarına ebeveynlerinin etkisi büyüktür. Kendilerini mutlu ve değerli hisseden, sorumluluklarını bilen, birbirine güven duyan bireylerden oluşmuş sağlıklı aile ortamlarında ergenlerin hızlı değişim ve gelişimlerine ayak uydurmaları, kendilerini kabul etmeleri ve kimlik kazanmaları daha kolay olmaktadır. Anne - babaların ergenlik dönemindeki çocuklarıyla iyi bir iletişim kurabilmeleri için öncelikle kendi ilişkileri içinde iletişimin sağlıklı olması gerekmektedir. Daha sonra ise ergenlik döneminin özelliklerini bilmeleri, bu konuda okumalar yapmaları ve çocuklarında meydana gelen bazı değişimlerin normal olduğunu kabul etmeleri faydalı olacaktır.

EBEVEYNLERE ÖNERİLER
 Anne-babanın ergen bireye yaklaşımlarında kararlarında tutarlılık önemlidir.
 Bazen “sen daha çocuksun, fikrini sormadık”, bazen de ”kocaman insansın sorumluluklarını yerine getir” gibi çelişkili yaklaşımlardan uzak durmalıdır.
 Sabırlı olmaları ve çocuklarına birey olarak davranmaları gerekir.
 Akran gruplarına yönelme artacaktır. Eğer ebeveyn bu konuda aşırı baskıcı, tutarsız davranırsa bu yönelme daha da artar. Kontrollü serbestlik önemlidir.
 Öfke patlamalarının olabileceğini kabul etmeli ve böyle durumlarda paniğe kapılma-dan, öfkeye öfkeyle karşılık vermeden, dikkatle dinlemek gerekmektedir.
 Şikâyetlerinin ve isteklerinin anlamını keşfetmeye çalışarak ergen bireyin hangi konularda haklı, hangi konularda mantıksız olduklarını anlamaya çalışmalı ve daha sonra anne - babalar kendi duygularını ifade ederek, evdeki kuralları hep beraber gözden geçirebilmeleri önemlidir.
 Ergen bireyin davranışlarını konuşmak yerine, kişiliğine yönelik etiketlemelerde bulunma, reddetme, akranlarıyla kıyaslama, anne - babanın kendi gençlik dönemiyle kıyaslama iletişimi engelleyen ve ergen bireyin kişiliğini olumsuz yönde etkileyen tutumlardır.
 Ergenlerle iletişimde mini konferanslar, ahlak dersleri verme, tavsiyelerde bulunma, etiketleme, sözünü keserek hemen çözüm bulmaya çalışma veya abartılı duygusallık gösterileri yerine, dinlemek, onun ne hissettiğini anlamaya çalışmak gerekir.
 Ergenlik döneminde çocuğunuzun artık eskisinden farklı olduğunu kabullenmelisiniz. Ebeveyn olarak onunla iletişim kurma tarzınızda ve tutumlarınızda değişiklikler yapmalısınız.
 Eğer sizi dinlemesini istiyorsanız onu anladığınızı ifade ettikten sonra en son kendi duygu ve düşüncelerinizi paylaşmalısınız.
 Kendinizi nasıl ifade ettiğinizde önemlidir. Konuşmaya ergenin konu hakkındaki fikirlerini kötüleyerek, suçlayarak başlarsak iletişim baştan kesilecektir.
 Ben dili kullanmadan kurduğunuz iletişimde karşı taraf direk savunmaya geçer ve öfkelenir. Çünkü bunu kendine bir saldırı olarak görür.
 Ebeveyn olarak ergenle konuşarak geçirdiğiniz zamanın en az iki katını onu dinleyerek geçirmelisiniz. Konuşurken dikkatinizi ona vererek göz teması kurarak konuşmanız onu cesaretlendirir.
 Dinlerken içinizden cevaplamaya çalıştığınız soru şu olsun “Ne hissediyor?, ne düşünüyor?, benden beklentisi nedir?”.
 Duygusunun anlaşıldığını hissetmesi onunla empati yapmanız ergenin kendi duygularını da anlamlandırmasına, rahatlamasına ve sakinleşmesine katkı sağlayacaktır.
 Ergenlerin sorumluluklarını bilen bireyler olmalarının yolu onlara sorumluluklar vermek ve onlara güvenmektir.
 Dürüst bireyler olabilmeleri için öncelikle anne babaların dürüst davranmaları gerekmektedir.
 Ergenlerin özellikle güçlü yanları ve olumlu özellikleri üzerinde odaklanmanız gerekir.
 Dağınıklık, sorumsuzluk vb. gibi olumsuz tutumlarını sürekli hatırlatmak, o davranışı ortadan kaldırmaktan ziyade daha da yerleşmesine neden olmaktadır.
 Ergenlerin evdeki kararlarda söz hakkı olduğu, bazı sorumlulukları taşıyabileceği unutulmamalı, onun kendi kimliğini kanıtlamasına ve özerkliğini denemesine Fırsatlar vermek gerekir.
 Ebeveynler ergenlerin sorumluluklarını kendi üzerlerine almamalı sorumlu bireyler yetiştirmek için kendi sorumluluklarını üstlenmelerine yardımcı olmalıdır.
 Aşırı koruyucu ve müdahale edici yaklaşımlardan uzak durmalısınız. Bu bireyin özgüvenini olumsuz etkiler.
 Ergen birey ile ilgili karar verilirken öncelikle anne baba kendi arasında uzlaşmaya varmalı ve kararlarında tutarlılık göstermeliler.
 Ebeveynler ergen çocukları ile birlikte zaman geçirmenin yollarını aramaları birlikte eğlenmeleri ve gülmeleri ilişkilerine olumlu katkı sağlayacaktır.
 Özellikle ergen çocuğunuz sinirliyken tartışmaya girmeyin. Sakinleşmesini bekleyin ve daha sonra yaptığı davranışla ilgili konuşun.
 Anlaşılmak ve önemsenmek bir ergen için çok çok önemlidir. Bunları bulamadığında iletişimi ve ilişkiyi daha fazla sürdürmenin anlamı olmadığını düşünür ve içine kapanır. Eğer ilişkinizi ve iletişiminizi yetersiz buluyorsanız şimdiye kadar sürdürdüğünüz ilişki biçiminizi gözden geçirin ve değiştirin.
 Başkaları yanında uyarmayın ve öğüt vermeyin. Hoşlanmadığınız durumları yalnızken ve sorunsuz zamanlarda konuşmayı deneyin.

Unutmayın ki! Ergen ile ebeveyn iletişimi, tek taraflı ilerleyen yani sadece yetişkinden ergene doğru giden bir durum söz konusu ise, ergen bireyin kendi kişiliğini ortaya koyabilmesi için tek yol otoriteye başkaldırmak olacaktır.

Melek Yıldız Türk
Uzm.Psk.Dan. & Aile Dan.


Yararlanılan kaynaklar
Fatma Alisinanoğlu- Gençlik Dönemi Özellikleri ve Genç Anne-Baba İletişimi-Gazi Üniversitesi
John W. Santrock- Yaşam boyu gelişim kitabı

Melek Yıldız Türk
Uzm.Psk.Dan.& Aile Dan.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ergenlikte Gelişim ve Ebeveyn Desteği" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Melek YILDIZ TÜRK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Melek YILDIZ TÜRK'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Melek YILDIZ TÜRK Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Melek YILDIZ TÜRK
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Melek YILDIZ TÜRK'ün Makaleleri
► Ebeveyn Desteği! Psk.Dnş.Kerim CANDAN
► Ergenlikte Ebeveyn Tutumları PDF Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN
► Ergenlikte Cinsel Gelişim Psk.Dnş.Pekay AYDIN
► Gelişim Alanları – Gelişim Dönemleri ve Özellikleri ÇOK OKUNUYOR Psk.Tuğba DEMİRÖZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,042 uzman makalesi arasında 'Ergenlikte Gelişim ve Ebeveyn Desteği' başlığıyla benzeşen toplam 30 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:21
Top