2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Benlik Saygısı ve Gelişimine Etki Eden Faktörler
MAKALE #22836 © Yazan Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN | Yayın Eylül 2022 | 1,078 Okuyucu
Uzun yıllardır Psikoloji alanının önemli bir araştırma konusu olan “benlik”, barındırdığı anlamlar ve içerdiği mesajlar nedeniyle çokça araştırılmış ve zaman zaman aynı anlamlarda kullanılan kimlik, kişilik gibi kavramlar nedeniyle de aslında ‘ne olduğu’ üzerinde uzlaşmazlıkların olduğu bir kavram olarak literatürdeki yerini almıştır.

Temel olarak birbirlerinden farklı iki kavram olarak kimlik ve benliğin bir kişilik oluşturduğu ve benliğin kişiliğimizin öznel yanını tasvir ettiği ifade edilmiştir. Bu bakışa göre, kimlik ise kişiliğimizin sosyal yanını oluşturan diğer parça olarak yer almaktadır. Dolayısıyla benlik, sahip olduğumuz kişiliğimize dair bizim kendi kanılarımız, yorumlarımız ve görüşlerimizden oluşmaktadır.

Benliğe yönelik atıflarımızın ve benlikle ilişkili kişisel değerlendirmelerimizin ardından ulaştığımız benlik kavramımızın onaylanması sonucunda ‘benlik saygısı’ olarak adlandırılan bir başka kavrama ulaşılmaktadır. Yavuzer (2000), benlik saygısı kavramını en temel anlamda, ‘kişinin kendisiyle ilgili yaptığı değerlendirmelerin sonucunda ulaştığı, benlik kavramını onaylamasından doğan beğeni ya da diğer bir ifadeyle, kendinden memnun olma durumu’ olarak açıklamıştır. Bu hususta, kendimizi yönelik değerlendirmelerimiz ne kadar olumlu ve kabul edilebilirse, benlik saygımızın o derecede yüksek olabileceği düşünülebilir.

Bir başka açıklamada ise, benlik saygısının yüksek ya da düşük olduğuna dair yargıya, bireyin sahip olduğu güncel benliği ile olmayı arzuladığı ideal benliği arasındaki ilişki ile ulaşılabileceği savunulmaktadır. Güncel, mevut ve hissedilen benlik ile olması arzu edilen (ideal) benlik arasındaki mesafe birbirine ne derece yakın olursa, kişinin kendisinden memnun olan, benlik saygısı yüksek bir birey olduğu söylenebilmektedir. Güncel ben ile ideal ben arasındaki mesafe ne kadar uzak algılanıyorsa, benlik saygısının düşük düzeyde deneyimlendiği ifade edilmektedir.

Birçok araştırmacıya göre, kişinin sahip olduğu yetenek ve kapasiteleri gerçekçi biçimde kabullenmesi ve kendisini değerli hissetmesine yönelik bir değerlendirmeyi içeren benlik saygısı kavramını Rosenberg (1965), bireyin kendisine yönelik olumlu veya olumsuz tutumu şeklinde açıklamış ve bu kavramın yüksek ve düşük benlik saygısı olarak iki boyutunu olduğunu ifade etmiştir. Yine bazı kaynaklarda yüksek ve düşük benlik saygısının yanı sıra orta düzey benlik saygısından da bahsedildiği görülmektedir.

Daha yüksek düzeyde benlik saygısına sahip bireylerin, kendilerini saygıdeğer ve değerli hissettikleri, fakat bu hissi kendini diğerlerinden üstün görme şeklinde deneyimlemedikleri belirtilmektedir. Düşük benlik saygısına sahip kişiler ise kendilerinden genel olarak memnun olmayıp, kendilerini reddetme eğiliminde olmaktadırlar.

Kendisini olumlu şekilde değerlendirme ve kendisinin güçlü yönleri hakkında iyi hissetme noktalarıyla ilişkili olan benlik saygısında kendinden memnun düzeyde (yani benlik saygısı yüksek) olan bireyler için, herhangi bir biçimde olduğu kişiden farklı olma gibi bir motivasyon bulunmamaktadır. Hatta bu durumun tam aksine, birey kendini bağışlama eğiliminde, kendine güven duyma ve kendini iyileştirme çabası içinde görülmektedir.

Benlik saygısı konusunda memnuniyetsizlik yaşayan ve kendileriyle ilgili olumsuz değerlendirmelere sahip (yani düşük düzeyde benlik saygısı) olan bireyler ise, genel olarak gerçekçi olmayan yapay sayılabilecek olumlu bir benlik tavrı göstermeye çabası içinde olmaktadırlar. Kendisini çevresinde bulunan diğer bireylere kanıtlamak için umutsuz (ve çoğu zaman beyhude) bir gaye içinde bulunmakta ya da reddedileceği düşüncesi ile girişken davranmaktan kaçınma davranışı gösterebilmektedirler. Düşük benlik saygısının etkisiyle yoğun düzeyde yaşanabilen özgüven eksikliği, yalnızlık, yetersizlik, eksiklik, başarısızlık, değersizlik duyguları nedeniyle birey aile yaşantısında ve sosyal çevresinde diğer insanlarla temas etmekten endişe etmekte, ilişkiden kaçınmakta ve kendi içine çekilebilerek izole biçimde yaşayabilmektedirler.

Kişinin kendisinden memnun olma düzeyini anlatan benlik saygısının gelişimini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bir başka deyişle ‘öz saygı’ olarak ifade edilen kavramın gelişimini önemli düzeyde etkileyen hususlardan biri, ilk çocukluk yıllarında çocuğa temel bakım veren kişilerin -çoğunlukla anne babalar- tutum ve davranışlarıdır. Bu süreçte çocuğun ihtiyaçlarının ne ölçüde ve ne şekilde karşılandığından, onunla ne ölçüde ilgilenildiğinden etkilenerek gelişen benlik saygısı, çocuğun değerli, saygı duyulan bir varlık olup olmadığıyla ilgili değerlendirmelere ulaşmasına aracılık eder.

Olumlu/istendik tutum sergileyen anne–babalar çocukta kendisinin değerli olduğuyla ilgili düşünceler geliştirmekteyken, görece hatalı/olumsuz veya yanlış sayılabilecek anne baba tutumları çocuğun öncelikle kendisini sonra diğer kimseleri ve yaşadığı dünyayı değerli bulmadığıyla, sevilmeye layık olmadığıyla ilgili fikirler oluşturmasına neden olabilmektedir.

Kişinin benlik saygısının yüksek ya da düşük olmasında tek belirleyici faktör elbette yalnızca anne-babalar veya temel bakım veren diğerleri değildir. Elbette, sosyal çevre, öğretmenler, arkadaşlar, köken ailede bulunan diğer önemli kimseler ve hatta kişinin baskın bazı karakteristik özellikleri, akademik başarısı vd. gibi güçlü bulduğu kimi özelliklerinin de kendinden memnun olma düzeyini etkilediği bilinmektedir.

Tüm bunlara rağmen, benlik saygısını etkileyen en önemli hususlardan birinin anne-baba tutumları olduğu yapılmış çok sayıda ampirik araştırma bulgularıyla da desteklenmiştir. Bu bilginin farkında olmak, anne-babalar açısından ve dolaylı olarak çocukların sağlıklı gelişimi açısından kritik önem taşımaktadır.

Daha küçük yaşlarda sorumluluk duygusu kazandırılan, bu duygunun kazanılması açısından desteklenen çocukların daha fazla öz değer duygusu yaşadığı yine araştırmalarca ortaya koyulmuş bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Bu anlamda, sorumluluk sahibi olarak yetiştirilen çocukların kendilerinden daha çok memnun oldukları ve kendilerini olumlu değerlendirmelerle karakterize etmeleri anlaşılır olmaktadır.

Tabii yaşanılan ailenin fonksiyonel bir aile olup olmaması da benlik saygısını doğrudan etkileyen bir durumdur. Fonksiyonel yani sağlıklı ailelerde bireylerin duygusal ihtiyaçlarının farkında olunur ve bu ihtiyaçlar zamanında karşılanır veya karşılanmaya çalışılır. Çocuk böyle ailelerde sevilme ve ilgilenilme duygusunu yeterince yaşar ve yalnızlık ve değersizlik duygusundan uzaklaşır. Roller açık ve net olarak tarif edilip, rollere uygun yaşanıldığı için kafa karışıklığı ve ilişkisel çatışmalar daha az yaşanır.

Benlik saygısını olumlu/olumsuz etkileyen kişisel faktörlerin hem kendi aralarında hem de benlik saygısı ile aralarında doğrusal olmayan –döngüsel- bir ilişki yer almaktadır. Benlik saygısının arttırılması noktasında yapılabilecek birçok şey olması önemli bir avantaj olarak düşünülebilir fakat bu müdahalelere geç kalınmamış olması da önemli bir diğer unsurdur.

Zamanında kazanılmamış olması veya aile tarafından yeteri kadar geliştirilememiş olması, bu duygunun sonraki zamanlarda kazanılmayacağı ve geliştirilemeyeceği anlamına gelmez. Elbette kişisel çaba, istek ve uğraşlar ve gerektiği noktada psikoterapi süreci bu duyguyla kurulan iletişimin artmasına katkı sağlayabilmektedir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Benlik Saygısı ve Gelişimine Etki Eden Faktörler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Erdinç ÇAĞLAYAN Fotoğraf
Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN
Adana (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi47 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN'ın Makaleleri
► Benlik Saygısı Psk.Muharrem ÇAPKIN
► Benlik Saygısı Kuramları Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
► Çocuklarda Benlik Saygısı Psk.Nurhan ÜNDER
► Öz Güven (Benlik Saygısı) Nedir? Psk.Gökhan BİNGÖL
► Benlik Saygısı Tanımı ve Önemi Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Benlik Saygısı ve Gelişimine Etki Eden Faktörler' başlığıyla benzeşen toplam 31 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:15
Top