Migren ve Botulinum Toksini
Migren nedir?
Duyularımız beyne çeşitli uyarılar gönderirler. Bu uyarılar sinirlerimizde elektrik akımına dönüşür ve çeşitli sinir bağlantılarından geçerek beyne ulaşırlar. Bu sinyalleri alan beyin gerekli hedeflere yanıt niteliğinde sinyaller gönderir. Çeşitli nedenlerle bu sistemde bir bozukluk olursa baş-boyun bölgesindeki (trigeminocervical) ağrı sistemi belli aralıklar ile uygunsuz olarak uyarılır ve migren baş ağrısı denilen hastalık ortaya çıkar. Diğer bir deyişle migren belli aralıklar ile ortaya çıkan, bir süre devam ettikten sonra sona eren ve bazan dayanılmaz şiddete ulaşan baş ağrıları ile kendini gösteren bir hastalıktır.
Migreni tetikleyen uyarı ve durumlar
Bazı besinlerin de migreni tetiklediği gözlenmiştir
Migren riski yüksek olan kişiler
Bulgular (Sempotomlar)
Migrenin dört evresi vardır:
1. Hazırlık (prodrome)
2. Başlangıç belirtileri (aura)
3. Belirtilerin tam olarak ortaya çıkması (semptomatik dönem)
4. Ağrı sonrası (postdrome
Hazırlık (prodrome) dönemi: Ağrıdan 24 saat kadar önce başlar. Aşırı esneme, ruhsal durumda açıklanamayan değişiklik, aş erme, aşırı idrara çıkma gibi durumlar görülebilir.
Başlangıç belirtileri (aura) dönemi: Ağrıdan hemen önce veya ağrı ile birlikte başlayabilir ve ağrı süresince devam edebilir. Kaslarda zayıflık, birisi dokunuyor veya sıkıştırıyormuş hissi, görme bozuklukları (zigzag çizgiler, ışık parlamaları) oluşabilir.
Belirtili (semptomatik) dönem: Önce hafif olarak başlayan ve giderek şiddetlenen ağrı görülür. Genellikle baş boyun bölgesinin tek tarafında olur. Ağrı gidip gelen atımlar şeklindedir. Beraberinde bulantı ve kusma, ışık koku ve sese aşırı duyarlılık görülür. Öksürme, hapşırma ve hareket etme ile ağrı daha da şiddetlenir.
Ağrı sonrası (postdrome) dönem: Hasta kendini zayıf, bitkin ve kafası karışmış hisseder. Bu durum bir güne yakın sürebilir.
Tanı konulması
Teşhiste hastanın şikayetleri çok önemlidir. Kesin tanı koyduracak bir yöntem yoktur. Ancak benzer belirtileri veren başka hastalıkları ekarte etmek için nörolojik muayene, MR (manyetik rezonans) veya BT (bilgisayarlı tomografi) dahil çeşitli testler yapılmalıdır. Şunu tekrar hatırlatmakta yarar vardır: Migren tanısını koyduracak özel bir laboratuvar veya görüntüleme testi yoktur.
Tedavi
Migrenin kesin tedavisi yoktur. Şunlar yapılabilir:
Cerrahi tedavi: Son yıllarda baş boyun bölgesinde ağrının görüldüğü bölgenin sinirleri gevşetilerek ağrıların azaldığı veya kaybolduğu gözlenmiştir.
Botulinum toksini tedavisi: Yaklaşık 20 yıldan beri kullanılmaktadır. Ortaya çıkışı hastaların gözlemleri ile olmuştur. Herkes gibi migren hastaları da yüz, boyun, saçlı deri gibi bölgelere çeşitli amaçlar ile botulinum toksini yaptırmaktadırlar. Bazı migren hastaları botulinum yaptırdıktan sonra uzun süre yeni bir atak geçirmediklerini farkettiler. Hatta hafif ağrılarda oluşmuş ağrının da geçtiğini gözlemlediler. Bu bulgular ağrıyı yapan sinir uçlarının botulinum toksini ile çalışmaz hale getirilmesinin ağrıya iyi geldiğini düşündürdü. Günümüzde bu tedavi geniş olarak kullanılmaktadır. Genellikle ağrının olduğu bölgede bir adale bulunur. Bu adalelerin veya sinirinin botulinum toksini ile felç edilmesi bazı hastalarda belirgin yarar sağlamaktadır. Ancak botulinum toksini etkisi geçici olduğundan tedavinin belli aralıklar ile tekrarlanması gerekmektedir.
Ağrının olduğu bölgedeki kaslar veya sinirleri botulinum enjeksiyonları ile çalışamaz hale getirilir. Ancak bunun için ağrı olan bölgelerin anatomisinin iyi bilinmesi ve enjeksiyonların doğru bölgelere yapılması gereklidir.
Duyularımız beyne çeşitli uyarılar gönderirler. Bu uyarılar sinirlerimizde elektrik akımına dönüşür ve çeşitli sinir bağlantılarından geçerek beyne ulaşırlar. Bu sinyalleri alan beyin gerekli hedeflere yanıt niteliğinde sinyaller gönderir. Çeşitli nedenlerle bu sistemde bir bozukluk olursa baş-boyun bölgesindeki (trigeminocervical) ağrı sistemi belli aralıklar ile uygunsuz olarak uyarılır ve migren baş ağrısı denilen hastalık ortaya çıkar. Diğer bir deyişle migren belli aralıklar ile ortaya çıkan, bir süre devam ettikten sonra sona eren ve bazan dayanılmaz şiddete ulaşan baş ağrıları ile kendini gösteren bir hastalıktır.
Migreni tetikleyen uyarı ve durumlar
- Stres
Aşırı gürültü
Keskin kokular
Kadınlarda hormonal değişiklikler
Aşırı derecede fazla veya çok az uyku uyumak
Hava koşullarındaki ani değişiklikler
Kuvvetli veya yanıp sönen (titreşen) ışık
Bazı besinlerin de migreni tetiklediği gözlenmiştir
- Alkol
Turşu
Fermente gıdalar
Bazı meyve ve yemişler
Çikolata
İşlenmiş et
Olgunlaştırılmış peynirler
Migren riski yüksek olan kişiler
- Kadınlar
Ailede migren hikayesi olan kişiler
Çeşitli hastalığı olanlar: Depresyon, epilepsi (sara), bipolar bozukluk, uyku düzensizliği.
Bulgular (Sempotomlar)
Migrenin dört evresi vardır:
1. Hazırlık (prodrome)
2. Başlangıç belirtileri (aura)
3. Belirtilerin tam olarak ortaya çıkması (semptomatik dönem)
4. Ağrı sonrası (postdrome
Hazırlık (prodrome) dönemi: Ağrıdan 24 saat kadar önce başlar. Aşırı esneme, ruhsal durumda açıklanamayan değişiklik, aş erme, aşırı idrara çıkma gibi durumlar görülebilir.
Başlangıç belirtileri (aura) dönemi: Ağrıdan hemen önce veya ağrı ile birlikte başlayabilir ve ağrı süresince devam edebilir. Kaslarda zayıflık, birisi dokunuyor veya sıkıştırıyormuş hissi, görme bozuklukları (zigzag çizgiler, ışık parlamaları) oluşabilir.
Belirtili (semptomatik) dönem: Önce hafif olarak başlayan ve giderek şiddetlenen ağrı görülür. Genellikle baş boyun bölgesinin tek tarafında olur. Ağrı gidip gelen atımlar şeklindedir. Beraberinde bulantı ve kusma, ışık koku ve sese aşırı duyarlılık görülür. Öksürme, hapşırma ve hareket etme ile ağrı daha da şiddetlenir.
Ağrı sonrası (postdrome) dönem: Hasta kendini zayıf, bitkin ve kafası karışmış hisseder. Bu durum bir güne yakın sürebilir.
Tanı konulması
Teşhiste hastanın şikayetleri çok önemlidir. Kesin tanı koyduracak bir yöntem yoktur. Ancak benzer belirtileri veren başka hastalıkları ekarte etmek için nörolojik muayene, MR (manyetik rezonans) veya BT (bilgisayarlı tomografi) dahil çeşitli testler yapılmalıdır. Şunu tekrar hatırlatmakta yarar vardır: Migren tanısını koyduracak özel bir laboratuvar veya görüntüleme testi yoktur.
Tedavi
Migrenin kesin tedavisi yoktur. Şunlar yapılabilir:
- İlaçlar: Çok çeşitli ilaçlar kısmen yarar sağlayabilir. Ancak uzun süre kullanıldıklarında etkileri azalır.
Rahatlatıcı işlemler: Sessiz ve karanlık bir odada gözler kapalı olarak dinlenmek, bol sıvı almak ve ağrıyan bölgelere soğuk tatbik etmek
Cerrahi tedavi
Botulinum toksini tedavisi
Cerrahi tedavi: Son yıllarda baş boyun bölgesinde ağrının görüldüğü bölgenin sinirleri gevşetilerek ağrıların azaldığı veya kaybolduğu gözlenmiştir.
Botulinum toksini tedavisi: Yaklaşık 20 yıldan beri kullanılmaktadır. Ortaya çıkışı hastaların gözlemleri ile olmuştur. Herkes gibi migren hastaları da yüz, boyun, saçlı deri gibi bölgelere çeşitli amaçlar ile botulinum toksini yaptırmaktadırlar. Bazı migren hastaları botulinum yaptırdıktan sonra uzun süre yeni bir atak geçirmediklerini farkettiler. Hatta hafif ağrılarda oluşmuş ağrının da geçtiğini gözlemlediler. Bu bulgular ağrıyı yapan sinir uçlarının botulinum toksini ile çalışmaz hale getirilmesinin ağrıya iyi geldiğini düşündürdü. Günümüzde bu tedavi geniş olarak kullanılmaktadır. Genellikle ağrının olduğu bölgede bir adale bulunur. Bu adalelerin veya sinirinin botulinum toksini ile felç edilmesi bazı hastalarda belirgin yarar sağlamaktadır. Ancak botulinum toksini etkisi geçici olduğundan tedavinin belli aralıklar ile tekrarlanması gerekmektedir.
Ağrının olduğu bölgedeki kaslar veya sinirleri botulinum enjeksiyonları ile çalışamaz hale getirilir. Ancak bunun için ağrı olan bölgelerin anatomisinin iyi bilinmesi ve enjeksiyonların doğru bölgelere yapılması gereklidir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Migren ve Botulinum Toksini" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.