2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Terapi İlişkisinde Mutluluk
MAKALE #22859 © Yazan Uzm.Psk.Funda DOĞAN | Yayın Kasım 2022 | 737 Okuyucu
Terapiye gitme arzumuzu çoğunlukla bize üzüntü veren duygular oluşturuyor. Oysaki hayatımızda dengesizlik oluşturan sadece üzüntü veren duyguların baskınlığı değil, aynı zamanda mutluluk veren duyguların azlığı. Ancak erken dönemde oyun oynamak, kendiliğindenlik, spontan olabilmek gibi ihtiyaçlarımız ketlendiğinde, bugünkü hayatımızda onların yokluğunu yadırgamayabiliyoruz. Oysaki çocuk oyun sayesinde hayali bir dünyada ihtiyaçlarını karşılamayı keşfedip, problemlerine çözüm üretebilir ve mutluluk gibi iyi gelen duyguları büyütür. Bu sebeple çocukken deneyimlediğimiz keyif ile ileri hayatımızdaki mutluluk, bağlanma, kontrolü bırakabilme gibi olumlu deneyimler arasında bir ilişki var.

Terapi ilişkisinde de hayatın içindeki gibi üzüntü verici duyguları kabul etmek kadar keyfe de yer açabilmek önemli. Terapide keyif ve mutluluk temasını düşünmek zihnime iki kişi arasında gelişen ve terapi ilişkisini andıran bir ilişkiyi aktaran Intouchables (2011) filmini getirdi. Filmin iki baş kahramanından birisi olan Philippe tetrapleji hastasıdır ve kendisini besleyecek, dolaştıracak, hep yanında olacak bir bakıcı aramaktadır. Oldukça zengin bir adam olan Philippe, işe sadece iş ve işçi bulma kurumuna iş başvurusu yaptığına dair bir belge götürmek için başvurmuş olan asi siyahi bir genci alır. Adı Driss olan gencin adli sicil kaydı bulunmaktadır. Yardımcısı kararını sorguladığında Philippe tercihini şöyle açıklar; onu tercih ettim, çünkü acıma duygusu yok…

Acımamak önemli, çünkü acımak hiyerarşiyi barındıran bir duygu. Güçlü zayıfa, varlıklı yoksula, üstte olan alta olana acır. Acıyan kendisini güçlü, acınan küçülmüş hisseder. Acınmak kendimizi üzüntü verici durumla tanımlamamıza da sebep olabilir. Böylece üzüntü veren duyguları bir yana koyup başka duygulara ve deneyimlere yer açmayı zorlaştırır. Terapi ilişkisinde terapist danışanın yaşadıkları şeylerin onu daha farklı bir statüye koymadığını ve onunla belli ortaklıkları paylaştıklarını bilir. Bu sayede terapide üzücü duyguları aynı düzlemde paylaşabilmek mümkün olur. Filmde bu tema Driss’in patronu olan Philippe karşı olan tavırlarında kendisini gösterir. Onu kendisinden daha farklı bir statüye koymadığını rahat tavırları ve ona olan yaklaşımı ile gösterir. Engelini mizahi bir yolla hafife alarak ona eğlenmesine engel olacak bir durum göremediğini söyler. Böylece Philippe’nin engeli onu tanımlayan bir durum olmaktan çıkar ve sadece onun bir yanı konumuna kayar. Böylece şu mesaj da iletilmiş olur; bizi engelleyen şeyler olsa da eğlenebilir ve hayata dahil olabiliriz.


Philippe’in filmde gösterilen kısıtlılığı fiziksel olarak hareket edemiyor oluşu ve bu durum onun yaşantısını da eve bağlı hale getirmiş durumda. Terapide ruhsal kısıtlılıklarımız ile çalışıyoruz ve onların bizi hapsettikleri alanları somutlaştırmaya çalışıyoruz. Driss önce engel olarak somutlaşan durumu merakla anlamaya çalışır, ayağına sıcak su dökerek gerçekten his kaybı olup olmadığını kontrol eder mesela. Terapistin de açık soruları danışana bir mesaj verir; demek ki gizli saklı kalması gerekmeyen şeylermiş bu şeyler. Utandığımız şeyi saklarız. Konuştukça utanç azalır ve bize dair olan şeye değer vermeye ve kabul etmeye başlarız. Driss’de bunu yapıyor, açıkça engeli bir durum olarak konuşuyor, ikisinin arasında bir engele dönüşmesini bu sayede önlüyor, aralarındaki engel aşıldıkça engel’in Philippe’in hayatındaki yeri de küçülüyor. Boşalan yeri dolduran şey daha fazla keyif, mutluluk ve hayata dair şeyler oluyor.

Bugün psikoloji okumalarına artan ilgi sayesinde keyif ve mutluluğun da bir ihtiyaç olduğu bilgisi ile karşılaşıyoruz. Hayatımıza dahil edebilme kısmına geldiğimiz zaman ise o noktada ruhsal engellerimiz ile karşılaşabiliriz. Mesela çocuklukta kişi spontan davrandığında veya oyun oynadığında ebeveyni tarafından küçümsenmiş olabilir. Bu durumda bugün keyif alanına yaklaştığında, eleştirel sesi tetiklenerek kişiye küçük görüleceği veya başına kötü bir şey gelebileceği yönünde şeyler söyleyebilir. Kişi bu modun yarattığı kaygı ile baş edebilmek için kopuk korungan modunu kullanarak keyfe ihtiyaç duymadığını hissedebilir. Bazen beklentili ses keyfin gerekli olduğunu öğrenir ve keyfi bir göreve döndürür. Keyif almak ve mutlu olmak cezalandırıcı modu tetikleyebilir ve suçlu, utanmış hissedebiliriz. Dolayısıyla keyfe giden yolda geçmemiz gereken baş etme modları, savaşmamız gereken saldırgan iç sesler olabilir.

İyi bir eşlikçi bu yolda bizim için kolaylaştırıcı olacaktır. Filmde de ilişkileri geliştikçe Drill, Philippe’e keyfi deneyimlemesi konusunda iyi bir eşlikçi olur. Hatta Philippe arzulayan konumda değil, Drill onu yönlendirir. Kendi arzu duyduğu şeyleri onunla yapar. Mesela hız yapmayı sever Driss, ona hızlı bir tekerlekli sandalye alır, beraber hız yaparlar, arabada Driss kendi yanına oturtur onu, arabanın arka kapalı bölmesine değil. İki kişi yan yana gelebilince arabada sohbetler dönebilir. Engelin iki kişiyi izole etmediği noktada hayattan, aşktan, kadınlardan konuşan iki adama dönerler ve böylece Phillipe’de bu keyif yolculuğuna aktif katılmaya başlar. Artık mutlu çocuk modu devreye girer.

Philippe yazışarak flört ettiği kadına rahatsızlığından söz etmediği için resmini yollamak istemez. Sevgiyi alamayacağından korkmaktadır. Yani eleştirel sesi konuşmaktadır. Drill ondan habersiz bunu yapar ve bir randevu ayarlar. Böylece Philippe şemasının dünyasından çıkar ve düzeltici bir deneyim yaşar. Filmin ilerleyen karelerinde sevdiği kadın ile birlikte mutlu olduğunu görürüz. Keyif almadığı ve sadece hayatı geçirdiği noktada, ona eşlik eden bir eşlikçi vasıtasıyla keyif almaya başlamış, açılan kapılar onu flörte götürmüştür. Dril bu noktada hayatından ayrılır, kardeşine bu sefer eşlik etmesi gerekmektedir. Ancak Philippe için kapılar bir kez açılmıştır, o yolculuğuna devam eder.
Bu sahneler terapideki keyfe danışan koltuğunda oturan kişi ile birlikte eşlik etmenin önemini bana anımsatıyor. Eksik aldığımız şeyin başlangıçta farkında olmayabiliriz, terapistin mutluluk ve hazzın ihtiyaç olduğunu aktarması ve bizim keşfedeceğimiz keyif ve mutluluk deneyiminde bize destek olması önemlidir. Bu destek bir nevi danışan koltuğunda oturan kişiye duygusal olarak eşlik etmek demektir. Danışan koltuğunda oturan kişinin mutluluk duyduğu şeyleri dinlerken, danışan ile birlikte mutlu olduğunu göstermeye çekinmemek, mutluluğu yasak kılan eleştirel sesleri zayıflatan bir deneyim olmaktadır. Şema terapinin imgelem çalışmaları özellikle kaygı duyan çocuk modu için keyfi güvenli bir deneyime döndüren bir çalışma ortamı sunuyor. İmgelemde çocuğun incindiği bir anı çalışır ve terapist sağlıklı yetişkin rolünde çocuğu korur. Daha sonra güvenli yer olarak tabir edilen çocuğun oyun oynayabileceği, güvende ve özgür hissedebileceği bir imgelem ile çalışma devam eder. Bu kısımda keyif çocukluktan bir noktadan hayata dahil edilmiş olur. Veya bazen mutluluk veren aktiviteleri yine imgelemde hayal etmek yetişkin olarak veya çocuk olarak keyfe engel olan modları geçersiz kılmak için güzel kapılar açar. Hayalde veya bazen terapi odasında çocuklukta eksik kalmış bir ihtiyaç özgürce ifade alanı bulur. Bu düzeltici deneyimler sayesinde, mutlu çocuk daha güvenle hareket etmeye başlar. Tüm bu düzeltici deneyimler sayesinde kişinin eleştirel seslere karşı koyan sağlıklı yetişkin modu gelişir ve mutlu çocuk modu güvenle ortaya çıkabilir duruma gelir.


Philippe iyi bir eşlikçi ile bu yolculuğa çıktı, terapist bu yolculukta yine bir eşlikçi rolünde olan kişi. Sevdiklerimiz bu yolda bize eşlikçi olabilirler. Ruhsal engellerimiz yaralarımızı gösteriyor. Birlikte onları sarmak kadar, birlikte keyif alabilmek de çok kıymetli. Paylaşabilmek yarama pansuman, birlikte eğlenebilmek yarama sargı bezi olur. Yaramı açtığım gibi koruyabilmeliyim de. Mutlu olabilmek, yaramın açıldığı zamanlarda onu koruyabileceğimi bana hissettiren şey. Üzgün bir hayat yaramın tamamen açıkta kaldığı ve onun her şeye nüfus ettiği bir hayattır. Zaman zaman üzgün ve mutlu olduğum bir hayat ise yaramın hala orada olduğu ama korunduğu için sürekli kanamadığı bir hayattır. Yaralarınızı koruyun…

İyi Hissetmek dergisi 'Mutluluk' sayısında yayımlanmıştır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Terapi İlişkisinde Mutluluk" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Funda DOĞAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Funda DOĞAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Funda DOĞAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Funda DOĞAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi10 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Funda DOĞAN'ın Yazıları
► Çift İlişkisinde Aldatma Psk.Özgün ÖKLÜK OCAK
► Baba-Çocuk İlişkisinde Annenin Rolü Dr.Psk.Hale Nur KILIÇ MEMUR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Terapi İlişkisinde Mutluluk' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► İçimizdeki Barış: Şefkat ÇOK OKUNUYOR Kasım 2023
► Saygı-Parçalı Ayna Haziran 2023
► Aşkın Yitik Hali Haziran 2021
► Travma ve İyileşme Ocak 2018
◊ Yanlış Kaynamış Ruhlar ( Kaygı / Evham) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
◊ Terapi Yolculuğu 1 Ocak 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:02
Top