Estetik Diş Hekimliği
Diş hekimleri yakın zamana kadar ülkemizde herkesin gitmekten korktuğu hekim sınıfı idi. Diş hekimi ziyareti ağrı ile birlikte anılır ve sürekli ertelenirdi. Oysa bu korku erteleme ve ihmal demekti sonuçta zorlu restorasyonlar ile tedavi mümkün olmaktaydı.
Günümüzde gelişen anestezik ilaçlar ve yöntemleri diş hekimliği tedavilerini de ağrısız ve daha tahammül edilebilir hale getirmiştir. Tabii hastalarımızın günümüzde daha sık olarak diş hekimi ziyaretinin de bu gelişmede payı büyüktür. Böylece sorunlar çok küçükken tespit edilmekte ve kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Bu geçiş dönemi araştırmaları kullanılan malzemelerdeki estetik yaklaşımlarıda ön plana çıkartmıştır.
Bu gelişmelerin ışığında günümüz yaşantısının ayrılmaz bir parçası olan diş hekimliği estetiği de büyük önem kazanmıştır. Güzel bir gülüşün önemini kavrayan toplum bunun en önemli basamağının sağlıklı bir dişeti ile mükemmel renk, şekil, ve dizideki dişler olduğunun farkına vardı. Büyüyen bu talebe cevap verebilmek için diş hekimliğinde kozmetik restorasyonların gelişimi büyük bir hız kazandı. Netice olarak diş hekimliğinde porselen ve yapıştırma teknikleri de çok hızlı ve kalıcı bir şekilde gelişmeye başladı.
Araştırmalar esnasında doğal olarak pek çok yöntem ve malzeme denendi,bir çoğu daha araştırma sırasında terk edildi.Bu yolda ilk önce kompozitlerden yararlanılmaya çalışıldı . En nihayet dişlerin ağrısız hatta anestezi bile yapilmadan renk ve şeklinin değiştirilebildiği “bonding” adı verilen yöntem geliştirilebildi. Netice olarak bugün kullandığımız mükemmel ileri tekniklerin ilk basamağı oluştu. Estetik diş hekimliğine ciddi bir yenilik ve gelişme geldi. fakat uzun süreli kullanımda bu yöntem için kullanılan malzemelerin matlaşıp renk değiştirdiği tespit edilince araştırmalar tekrar porselen teknikleri üzerinde yoğunlaştı.
Bugün estetik kavramına artık diş hekimliği de katılmıştır. Yunanca süs anlamına gelen “kozmos” kelimesinden üretilen kozmetik diş hekimliği yeni tür tedavilerden oluşmuştur. Bunların arasında en önemli teknik “laminant veneer” dediğimiz yöntemdir. Bu yöntemde uçları kırılmış, az şekil bozukluğu olan ,renklenmiş, aralanmış dişler, diş yüzeyinden minimal bir madde kaybı ile mükemmel bir görünüme kavuşturulmaktadır.Eskiden dişin mine tabakasının tamamı kaldırılırken bu yöntem ile mine tabakasının sadece yarısı ve buda sadece dış yüzeyden alınmaktadır. Rakamsal olarak ifade etmek gerekirse bu yöntem % 70 daha az madde kaybı ile daha doğal görünüm demektir.Ağrısız ve kansız bir yöntemdir.
Son zamanlarda porselen kaplamalarda metalin porselen ile diş arasından çıkarılmasıda estetik diş hekimliğinde ikinci bir devrim olmuştur.Böylece ışığın doğal diş dokusuna ulaşması sağlanarak gerçeğinden ayırt edilemeyen kaplamalar elde edilmiştir.Ayrıca önlenemeyen dişeti çekilmeleri neticesinde ortaya çıkan siyah çizgilerde yok edilebilmişlerdir. Diş hekimliğinde porselen teknolojisinin şimdilik geldiği en iyi yer diyebiliriz.
Son zamanlarda gelişen bilgisayarlı porselen fırınları ile “laminant veneer” ler daha da incelmiş, sektörde “da vıncı” ismini alarak yapılmaya başlanmıştır. Sonuç olarak “porselen laminant veneer” ler gülüş estetiğinde uygulama kolaylığı ve sonuçları ile gerçek bir devrimdir.
Bu arada beyazlatma yöntemlerinede mutlaka değinmemiz gerekmektedir.Diş beyazlatma ,insan sağlığına zararsız kimyasallar ile dişlerin sahip olduğu ana rengin birkaç ton açılmasıdır,buda tamamen ağrısız bir prosedürdür hatta % 90 vakada anestezi yapmaya dahi ihtiyaç duyulmamaktadır.
Çünkü dişlerin üzerlerinde hiç bir restorasyon yapılmamaktadır.Bu işlemin 2 ila 3 yılda bir yenilenmesi gerekmektedir, çünkü dişler zamanla eski rengine dönmektedir.Sadece eski dolgular olan dişlerde bu yöntem uygulanamaz.
Günümüzde gelişen anestezik ilaçlar ve yöntemleri diş hekimliği tedavilerini de ağrısız ve daha tahammül edilebilir hale getirmiştir. Tabii hastalarımızın günümüzde daha sık olarak diş hekimi ziyaretinin de bu gelişmede payı büyüktür. Böylece sorunlar çok küçükken tespit edilmekte ve kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Bu geçiş dönemi araştırmaları kullanılan malzemelerdeki estetik yaklaşımlarıda ön plana çıkartmıştır.
Bu gelişmelerin ışığında günümüz yaşantısının ayrılmaz bir parçası olan diş hekimliği estetiği de büyük önem kazanmıştır. Güzel bir gülüşün önemini kavrayan toplum bunun en önemli basamağının sağlıklı bir dişeti ile mükemmel renk, şekil, ve dizideki dişler olduğunun farkına vardı. Büyüyen bu talebe cevap verebilmek için diş hekimliğinde kozmetik restorasyonların gelişimi büyük bir hız kazandı. Netice olarak diş hekimliğinde porselen ve yapıştırma teknikleri de çok hızlı ve kalıcı bir şekilde gelişmeye başladı.
Araştırmalar esnasında doğal olarak pek çok yöntem ve malzeme denendi,bir çoğu daha araştırma sırasında terk edildi.Bu yolda ilk önce kompozitlerden yararlanılmaya çalışıldı . En nihayet dişlerin ağrısız hatta anestezi bile yapilmadan renk ve şeklinin değiştirilebildiği “bonding” adı verilen yöntem geliştirilebildi. Netice olarak bugün kullandığımız mükemmel ileri tekniklerin ilk basamağı oluştu. Estetik diş hekimliğine ciddi bir yenilik ve gelişme geldi. fakat uzun süreli kullanımda bu yöntem için kullanılan malzemelerin matlaşıp renk değiştirdiği tespit edilince araştırmalar tekrar porselen teknikleri üzerinde yoğunlaştı.
Bugün estetik kavramına artık diş hekimliği de katılmıştır. Yunanca süs anlamına gelen “kozmos” kelimesinden üretilen kozmetik diş hekimliği yeni tür tedavilerden oluşmuştur. Bunların arasında en önemli teknik “laminant veneer” dediğimiz yöntemdir. Bu yöntemde uçları kırılmış, az şekil bozukluğu olan ,renklenmiş, aralanmış dişler, diş yüzeyinden minimal bir madde kaybı ile mükemmel bir görünüme kavuşturulmaktadır.Eskiden dişin mine tabakasının tamamı kaldırılırken bu yöntem ile mine tabakasının sadece yarısı ve buda sadece dış yüzeyden alınmaktadır. Rakamsal olarak ifade etmek gerekirse bu yöntem % 70 daha az madde kaybı ile daha doğal görünüm demektir.Ağrısız ve kansız bir yöntemdir.
Son zamanlarda porselen kaplamalarda metalin porselen ile diş arasından çıkarılmasıda estetik diş hekimliğinde ikinci bir devrim olmuştur.Böylece ışığın doğal diş dokusuna ulaşması sağlanarak gerçeğinden ayırt edilemeyen kaplamalar elde edilmiştir.Ayrıca önlenemeyen dişeti çekilmeleri neticesinde ortaya çıkan siyah çizgilerde yok edilebilmişlerdir. Diş hekimliğinde porselen teknolojisinin şimdilik geldiği en iyi yer diyebiliriz.
Son zamanlarda gelişen bilgisayarlı porselen fırınları ile “laminant veneer” ler daha da incelmiş, sektörde “da vıncı” ismini alarak yapılmaya başlanmıştır. Sonuç olarak “porselen laminant veneer” ler gülüş estetiğinde uygulama kolaylığı ve sonuçları ile gerçek bir devrimdir.
Bu arada beyazlatma yöntemlerinede mutlaka değinmemiz gerekmektedir.Diş beyazlatma ,insan sağlığına zararsız kimyasallar ile dişlerin sahip olduğu ana rengin birkaç ton açılmasıdır,buda tamamen ağrısız bir prosedürdür hatta % 90 vakada anestezi yapmaya dahi ihtiyaç duyulmamaktadır.
Çünkü dişlerin üzerlerinde hiç bir restorasyon yapılmamaktadır.Bu işlemin 2 ila 3 yılda bir yenilenmesi gerekmektedir, çünkü dişler zamanla eski rengine dönmektedir.Sadece eski dolgular olan dişlerde bu yöntem uygulanamaz.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Estetik Diş Hekimliği" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dt.Kurtul Ali KAPTANOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dt.Kurtul Ali KAPTANOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
