2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Estetik Operasyonun Psikolojisi
MAKALE #2376 © Yazan Dr.Erhan ERYILMAZ | Yayın Şubat 2009 | 5,848 Okuyucu
İnsan davranışı, bir dizi iç ve dış faktörün karmaşık etkileşiminin sonucudur. Bilim dünyası yıllardır incelediği insan davranışının iç dinamikleri konusunda hala çalışmakta, bu dinamikleri gerek çalışma hayatında gerekse yaşamın diğer alanlarında kullanmaya çabalamaktadır.

Bir estetik operasyon da böyle karmaşık bir sürecin sonucudur. Bir estetik müdahaleye karar vermenin ilk adımı “algı” ile başlar. Genel olarak psikolojide duyusal uyarımların anlamlı deneyimlere çevrilme sürecine “algı” denmektedir. Algılama ile başlayan davranış süreci ihtiyaç hissi ile devam etmektedir. Kişi algılama yolu ile eksik olarak değerlendirdiği şeylere ihtiyaç duymaya başlar. Literatürde dürtü olarak geçen bu ihtiyaç halleri kişinin motivasyon(güdülenme) olarak adlandırdığımız genel bir canlanma haline girmesini sağlar ve kişiyi ihtiyacını gidermek için motive eder. Güdülenme kişiyi davranışa iter ve bu davranış ihtiyacın karşılanmasıyla son bulur.

Aynı şekilde kişileri estetik operasyon taleplerine yönelten faktör kendi bedenleri ile ilgili düşünceleri, bedenlerini görme eğilimleri, yani bedenleri ile ilgili algılarıdır. Psikoloji terminolojisinde “beden imgesi” veya “beden imajı” olarak anılan bu kavram, beden imgesi ile ilgili ciddi çalışmalar yapan ilk kişilerden birisi olan Schilder tarafından kişinin kendi bedeni ile ilgili zihninde yarattığı ve kişisel, çevresel, zamansal boyutlara sahip bir tablo tanımlanmıştır.

Kişinin zihnindeki beden algısıyla gerçekte sahip olduğu beden arasında bir uyumsuzluk doğduğunda “negatif beden imgesi”nden söz edilir. Negatif beden imgesi kişide stres/kaygı oluşturur ve bu stresten/kaygıdan kaçmak isteyen kişi stresin kaynağını kaldırmaya yönelik arayışa girer. Aslında elde etmeye çalıştığı şey negatif beden imgesinden kaçmak, yani pozitif beden imgesinin getireceği rahatlamadır. Kişinin “pozitif beden imgesi” ile ilgili ihtiyacını soyun devamına hizmet eden cinsel dürtülerle yani kendisini güzel bulma ve diğerleri tarafından beğenilme, cinsel açıdan çekici bulunma/tercih edilme ile açıklayabiliriz. Bu nedenle pozitif beden imgesi ihtiyacının güdüleyicileri oldukça güçlüdür ve kişiyi bu ihtiyacını karşılaması için harekete iter.

Estetik Cerrahi Beden İmgesini Nasıl Değiştirir?

Estetik cerrahi beden imgesini değiştirdiği için birçok hastanın ruh halini iyileştirir. *Operasyon sonucu hasta tarafından gelişme olarak kabul edildiği sürece duygusal yaşamda ve davranış kalıplarında olumlu değişiklikleri de beraberinde gelir. Dolayısıyla genel yaşam kalitesi de olumlu yönde değişim gösterir.

Estetik operasyonun başarısı hastanın ve hekimin işbirliği ile mümkün olabilir. Ancak başarıyı sağlayan iyi bir hekim-hasta işbirliğinden önce, talep edilen prosedür için doğru hasta olmaktır. Operasyonun odağı nesnel güzellik anlayışı değil, hastanın oluşacak değişikliğe karşı düşünceleri ve tepkileridir. Bu nedenle doğru hasta kavramı ile kast edilen uygun fiziksel koşulların yanı sıra, uygun bir ruhsal duruma sahip olmadır.

Uygun ruhsal durum daha çok bedeninizde oluşacak değişikliğe vereceğiniz tepki üzerinedir. Eğer operasyon sonucu objektif kriterlere göre başarılıysa, vereceğiniz tepkinin memnuniyet olması beklenir. Ancak objektif sonuç çok iyi olduğu halde verdiğiniz tepki ruhsal durumunuzdan dolayı negatif olduğunda elinizde kalan; boşuna alınmış bir ameliyat riski, zaman ve para kaybıdır. Böyle bir durumda operasyon sonucu sağlıksız ruh durumunuzu yalnızca daha da kötüleştirir.

Bu nedenle estetik müdahale sürecine girmeden önce, aşağıdaki ruhsal bozukluklardan birine sahipseniz veya sahip olabileceğinizden şüpheleniyorsanız, herhangi bir estetik müdahale sürecine girmeden önce psikolojik danışmanlık almanız ruh sağlığınız açısından daha doğru bir yönelim olacaktır.

Depresyon;

Depresyon tablosu vücudunuzun ameliyat sırasında ve iyileşme sürecinde negatif etki eder. Bunun yanı sıra ameliyat sonucunu yanlış algılamanıza da neden olur ki, bu da boşuna yapılmış bir ameliyat anlamına gelir.

Aşağıda depresyon habercisi olabilecek semptomlar verilmiştir. Bu semptomlardan en az beşini hemen her gün yaşıyorsanız ve belirtiler en az iki haftadır devam etmekteyse depresyon ihtimalini düşünebilirsiniz;
1. Üzgün, çökkün duygudurum (günün büyük kısmında ve hemen hemen her gün)
2. Her günkü faaliyetlere ilgi ve hoşnutluk kaybı
3. Uyumada güçlükler(insomnia); başlangıçta uykuya dalamama, gece uyanıp bir daha uyuyamama ve sabah çok erken saatlerde uyanma ya da zamanının çoğunu uyuyarak geçirme isteği
4. Faaliyet düzeyinde değişiklik ve durumun çevrenizdekiler tarafından da gözlemlenebiliyor olması(hareketlerin yavaşlaması veya huzursuzluk, taşkınlık)
5. Diyette değilken bile önemli derecede kilo alımının veya kilo kaybının olması (vücut ağırlığının %5’i) veya hemen her gün iştahın artması veya azalması
6. Enerji kaybı ve aşırı yorgunluk
7. Olumsuz benlik kavramı, kendini yerme ve itham etme, değersizlik ve suçluluk duyguları
8. Düşüncede yavaşlama ve kararsızlık, dikkatini yoğunlaştırmada güçlük çekmekten yakınma ya da gerçekten güçlük çekme
9. Yinelenen ölüm ve intihar düşünceleri
Bu kriterler eğer yakın geçmişte travmatik bir olay yaşadıysanız veya iki aydan daha kısa süre önce sevdiğiniz bir insanı kaybettiyseniz, ilaç veya madde bağımlılığınız varsa da görülebilir. Bu nedenle depresyon tanısı için bir uzman yardımı gerekir.

Anksiyete Bozukluğu

Ansiyete genel anlamıyla kaygı, korku, gerilim, sıkıntı halidir ve normalde her gün yaşadığımız sıradan sayılabilecek bir durumdur. Ancak anksiyete bozukluğuna psikolojik tablo çok daha ağırdır. Anksiyete bozukluğunun en temel özelliği, her çeşit konuda kronik ve kontrol edilemez bir endişe halidir. Aşırı kaygıya, kolay yorulma, odaklanma zorluğu, uykuya dalamama, huzursuzluk eşlik edebilir.
Anksiyete bozukluğu semptomları;
  • En az 6 ay süreyle, hemen her gün, birçok olay ya da etkinlik hakkında (işte ya da okulda başarı gibi) aşırı kaygılanma ve kuruntulara kapılma
  • Kişi, kendini kuruntulara kapılmaktan alıkoyamaz.
  • Kaygı ve kuruntu aşağıdaki altı semptomdan en üçüne eşlik eder;
    • Huzursuzluk, aşırı heyecan çekme ya da tasalanma
    • Kolay yorulma
    • Düşüncelerini odaklayamama ya da zihnin durmuş gibi olması
    • İrritabilite (çabuk öfkelenme, aşırı tepkisellik hali)
    • Kas gerginliği
    • Uyuyamama, uykuya dalamama, huzursuz ve dinlendirmeyen uyku
Yeme Bozuklukları


Yeme bozuklukları, birçok biyolojik ve psikososyal etkenin birlikte rol oynadığı bozuklardır.

A)Anorexia Nervosa
Anorexia terimi iştah kaybına, nervosa ise duygusal etkenlere işaret etmektedir. Anoreksik hastalar aslında iştahlarını ya da yiyecekelere olan ilgilerini kaybetmezler. Aksine kendilerini aç bırakmalarına rağmen, yiyeceklerle aşırı biçimde ilgilenirler. Yemek kurslarına gidebilir, sıklıkla yemek kitabı okuyabilir ya çevreleri için özel sofralar hazırlayabilirler. Kendileri de sürekli neyi ne kadar miktarda yediklerini hesapladıkları için aslında zihinleri sürekli yemek yeme eylemi ile meşguldür. Kendini kusturma, idrar söktürücü kullanma veya aşırı egzersiz zaman zaman tabloya eşlik etse de kilo verme temelde aç kalma ile sağlanır.
Semptomlar;
  • Yaşı ve boyu için olağan sayılan en az kiloda olma ve kilo almayı reddetme ya normal vücut ağırlığının %85 oranında altında kalma
  • Beklenenin altında kiloya sahip olmaya rağmen kilo almaktan aşırı şekilde korkma
  • Kişinin beden biçimini çarpık şekilde algılaması; Anoreksikler çok fazla kilo verdiklerinde bile şişman olduklarını veya vücudun belirli bölümlerinde fazlalıkları olduğunu düşünürler. Sık sık tartılırlar ve kendilerine verdikleri değer, ne kadar zayıf oldukları ile ilgilidir.
  • Adet döngüsünün ardışık 3 kez meydana gelmemesi

B)Blumia Nervosa

Bulimia Nervosa’da teme özellik yemek yemeyi durduramama, tıkınırcasına yeme nöbetleridir. Kişi, aşırı yeme nöbeti başladığında tüm üzüntüsü ve suçluluk duygusuna rağmen yeme isteğini durduramaz. Yeme nöbetinin ardından kendini kusturma, iştah kesici veya idrar söktürücü ilaçlar kullanma, aşırı egzersiz gibi aşırı uçta davranışlar sergiler. Bu yeme nöbetleri genelde gizli yapılır ve kişinin rahatsızlık duyduğu tıka basa doygunluk anına kadar devam eder. Beden ağırlıkları, güzellik ve çirkinlik kavramlarıyla aşırı uğraş halindedirler. Yeme nöbetlerinden utanırlar ve nöbet sonrasında durumlarından iğrenme, kilo alma korkusu, huzursuzluk başlar. Bu hastalar nadiren normal kilolarının altında veya üstündedirler.
Bulimia Nervosa Semptomları
  • Sık sık (örneğin herhangi bir iki saatlik süre içinde) aynı şartlardaki normal bir kişinin yiyebileceğinde çok daha fazla miktarda yemek yemek
  • Yeme eylemi süresince ne yediğini ve ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu
Blumia Nervosa tanısı için tıkınırcasına yeme ve uygunsuz dengeleyici davranışların her ikisi de 3 ay süreyle ortalama olarak haftada en az iki kez ortaya çıkmalıdır.
Yeme bozuklukları yaşayan hastalar estetik cerrahlara genellikle göğüs cerrahisi veya liposuction talebi ile gelirler. Çarpık bir beden imgesine sahip oldukları için ameliyat sonuçlarından tatmin olamazlar.

Estetik cerrahi onlara fantezisini kurdukları beden biçimini hiçbir zaman sağlayamaz. Bu nedenle bu hastaların herhangi bir operasyondan önce psikiyatrik konsültasyona ihtiyaçları vardır.

Madde Bağımlılığı

Alkol ve madde bağımlılığına sahip kişiler kendilerini ve dış dünyayı anlamlandırmada çarpık bir algıya sahiptirler. Bağımlı oldukları maddeler veya alkol de bu çarpık algıyı pekiştirir. Alkol ve madde bağımlılığı zaman zaman depresyon, anksiyete gibi diğer ruhsal bozuklukların sonucu olarak da görülebilmektedir.

Bu nedenle herhangi bir estetik operasyona karar verme sürecinde sağlıklı düşünememe riski söz konusudur. Ayrıca, alkol ve madde bağımlılığı estetik operasyon sonrasındaki iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Kişi operasyon sonrası yoksunluk nöbetine girebilir veya ameliyat sonrası ağrı yönetimi olumsuz etkilenebilir. Tüm bu nedenlerden dolayı bağımlı kişilerin de herhangi bir estetik müdahaleden önce psikiyatrik kontrolden geçmeleri gerekir.

Vücut Dismorfik Bozukluğu; “Uydurulmuş Çirkinlik”

Vücut Dismorfik Bozukluğu, somatoform bozukluklar kategorisindeki rahatsızlıklardan biridir. Kadınlarda ve erkeklerde eşit oranda görülür. Bu bozuklukta kişi başkalarına göre normal ancak kendisine göre kusurlu, çirkin olarak algıladığı vücut bölümleri ile sürekli ve takıntılı bir biçimde meşguldür. Hayali ve önemsenmeyecek kadar ufak bir kusuru çarpıtarak abartır. Bulundukları ortamlarda güzellik ve görünümle ilgili konuşmalar geçtiğinde aşırı hassasiyet gösterebilir. Kusurlu gördüğü vücut bölümünü kamufle etmek için makyaj, şapka, eldiven, peruk vb. kullanır.

Sık sık aynaya bakmak, aşırı şekilde ve sık şekilde saçlarını düzeltmek, cildine bakmak gibi takıntılı ve tekrarlayan davranışlar sergiler. Bu kişiler hastalıklarını çoğu zaman hiç farkında değillerdir ve yanılsamalı bir şekilde uydurdukları kusurun gerçek olduğuna inanırlar. Uydurulan kusurlar çoğunlukla yüzle ilgilidir. Ancak saça, ellere, ayaklara, kadınlarda göğüs ve kalça bölgesine ve cinsel organlara odaklananları da vardır.
Ayırıcı Tanı;
  • Görünümdeki hayali bir kusur ile uğraşıp durma. Hafif bir fizik anomali varsa bile kişinin kaygısı buna göre belirgin olarak aşırıdır.
  • Bu uğraş, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.
  • Bu uğraş başka bir mental bozuklukla daha iyi açıklanamaz (örn. Anorexia

    Nervosadaki vücut biçimi ve ölçüleri ile ilgili hoşnutsuzluk).
Dismorfik beden sendromlu hastaların anlamlı bir çoğunluğu çekingen ve izole bir hayat yaşamayı tercih eder. Bu nedenle diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kuramazlar. Hastalar uydurdukları fiziksel kusurları ile ilgili intihar düşüncesine kadar giden ruhsal sorunlar yaşayabilirler. Kusurları ile ilgili ailelerini suçlayabilirler.

Dismorfik beden sendromlu hastaların estetik operasyonlardan fayda sağlamadıklarını kanıtlayan araştırtma sonuçları vardır. Phillips ve Diaz çalışmalarında, estetik operasyon uygulanan vücut dismorfik bozukluğu hastalarının % 83’ünün ameliyat sonrası beden algılarında herhangi bir gelişme veya düzelme olmadığını ortaya koymuştur. Vale’nin çalışmasında ise, estetik operasyon geçiren vücut dismorfik bozukluğu hastalarının %76’sı estetik operasyon sonucundan tatmin olmadıklarını bildirmişlerdir.

Vücut dismorfik bozukluğu hastaları tekrar eden estetik operasyonlar sonucu gelişen garip görünüşten dolayı daha da kötüleşebilirler. Bu durum daha da arttırılan cerrahi girişimlerle kısırdöngüye girebilir. Vücut dismorfik bozukluğu hastalarının %50-%88 arası estetik ameliyat geçirmiş veya geçirmektedir. Bu nedenle bu hastalığın belirtilerine karşı uyanık olmak, hastayı daha da kötüleştirebilecek bir estetik operasyona giden yoldan dönülebilmesi açısından son derece önemlidir. Bu tür hastaların Dismorfik Beden Sendromlu hastaları oldukları her zaman açık şekilde belirgin değildir. Çirkinlik ve güzellik hakkındaki yargılarından hastanın rahatsızlığının hafif olup olmadığı anlaşılabilir.Aronowitz çalışmasında Vücut Dismorfik bozukluğu hastalarıyla normal estetik cerrahi hastaların arasındaki farkı ortaya koymuştur. Aronowitz’e göre bu hastalar günde 1 saatten fazla süreyi kaygılanmak ve bedenlerini incelemek için harcarlar, sosyal ortamda aşırı kaygı hissederler, hayali kusuruyla ilgili diğer kişilerle anlaşmazlık yaşarlar ve görünümlerinde bir kusur olduğu düşüncesine aşırı biçimde odaklanmışlardır. Talep ettikleri uygulamayı kabul edeni bulana kadar dermatolog ve estetik cerrahlarla sayısız görüşmeler yapabilirler. Bu hastalar diğer hastalara nazaran kendileri ile ilgili daha fazla sayıda kusur tanımlarlar ve geçmişte yapılan estetik cerrahilerden daha az tatmindirler. Estetik operasyondan sonra bu kişiler diğer kusurlarına odaklanırlar ve hatta operasyondan sonra daha da mutsuz olabilirler, çünkü hayalini kurdukları şekil hiçbir zaman gerçekçi değildir. Objektif olarak tatmin edici bir sonuç elde edilse de bu hastalar kendilerine ve cerrahlar karşı saldırganca davranabilirler. Bazı hastalar görünüşlerini değiştirmek için kendilerini sakatlamaya kadar varan uygulamalara girişebilirler.Aşağıda Vücut Dismorfik Bozukluğu ile ilgili sorular bulacaksınız. Sorulardan çoğuna “evet” yanıtı veriyorsanız Vücut Dismorfik bozukluğuna sahip olma riski söz konusu olabilir;

Sorular
Evet
Hayır
Vücudunuzun bazı bölümlerinin çirkin ve itici olduğunu düşünüyor musunuz?


Sürekli bu bölgelerin çirkinliğini düşünüyor musun?


Vücudunuzun çirkin yerlerini başkalarının vücutlarının aynı bölümleriyle karşılaştırır mısınız?


Aynaya çirkin bulduğunuz yerlerinizin daha güzel görünebileceği umuduyla sık sık bakar mısınız?


Başkalarına çirkin olup olmadığınızı sık sık sorar mısınız?


Çirkin yerlerinizin başkaları tarafından fark edilmemesi için aşırı makyaj yapar mısınız?


Çirkin olduğunu düşündüğünüz vücut bölgelerinizi sürekli kamufle etmeye çalışır mısınız?



Günlük hayatınız çirkinlik ile ilgili kaygılarınız nedeniyle olumsuz etkileniyor mu?


Vücut Dismorfik Bozukluğu ciddi bir ruhsal sorundur. Estetik operasyonlardan sağıklı ve tatmin edici sonuçların alınabilmesi için kişinin beden algısının gerçekçi olması gerekir. Bu nedenle eğer bu bozukluktan şüpheleniyorsanız herhangi bir estetik müdahaleden önce yapılması gereken psikiyatrik bir konsültasyondan geçmek olacaktır.

Estetik Ameliyata Hazır mısınız?

1. Görünüşümü değiştirmeyi görüntümü değişmesini istediğim için seçiyorum. Diğerleri beni destekliyor ama beni etkilemiyorlar, bana baskı kurmuyorlar ve beni zorlamıyorlar? Almak istediğim sonuçla ilgili gerçekçiyim.
2. Radikal bir sonuç aramıyorum, kim olduğumla ilgili algımı değiştirmeyi ve ya beklenti içine girmeyi istemiyorum.
3. Görünüşümü değiştirmeyi görüntümü değişmesini istediğim için seçiyorum. Diğerleri beni destekliyor ama beni etkilemiyorlar, bana baskı kurmuyorlar ve beni zorlamıyorlar? Almak istediğim sonuçla ilgili gerçekçiyim.
4. Radikal bir sonuç aramıyorum, kim olduğumla ilgili algımı değiştirmeyi ve ya beklenti içine girmeyi istemiyorum.
5. Estetik girişimin benim görüntümü iyileştireceğinin ama hayatımı değiştirmeyeceğinin farkındayım.
6. Girişimimin sonuçlarının kalıcı olacağını ve hayatımın sonuna kadar onlarla yaşayacağımın farkındayım. Potansiyel risklerin olduğunu ancak sonuç için garanti verilemeyeceğini biliyorum.
7. Fiziksel ve ruhsal sağlığım normal. Herhangi bir kronik hastalık tedavisi görmüyorum ve ciddi bir ruhsal rahatsızlığım yok.
8. Cerrahinin tüm maliyetlerini karşılayabilirim, bunlara iyileşme sürecinde yapacağım tahmin edilemeyen harcamalar da dâhil…

Eğer bu soruların cevapları olumluysa, bir estetik operasyona veya girişime hazırsınız demektir.

Op.Dr.Erhan Eryılmaz- Psikolog Işıl Özüak
Estetik İstanbul Plastik Cerrahi Kliniği


*V. Shakespeare and R.P. Cole, Measuring patient-based outcomes in a plastic surgery service: breast reduction surgical patients, British Journal of Plastic Surgery, Volume 50, Issue 4, June 1997, Pages 242-248

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Estetik Operasyonun Psikolojisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Erhan ERYILMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Erhan ERYILMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dr.Erhan ERYILMAZ
İstanbul
Doktor "Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi - Estetik"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Erhan ERYILMAZ'ın Makaleleri
► Estetik Cerrahide Yeni Trendler ve Yaz Öncesi Estetik Prof.Dr.Aylin BİLGİN KARABULUT
► Estetik, Sanat ve Estetik Cerrahi Op.Dr.Esra ÇELİK
► Genital Estetik Op.Dr.Şenay AYCAN
► Estetik Uygulamalar Op.Dr.Eser AYDOĞDU
► Genital Estetik Op.Dr.Emre GÜRÇKAYA
► Doğal Estetik Op.Dr.Murat TEZCAN
► Genital Estetik Op.Dr.Aynur ŞENDEMİR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Estetik Operasyonun Psikolojisi' başlığıyla benzeşen toplam 68 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:33
Top