2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Doğum, Kilo ve Guatr (Tiroid)
MAKALE #2822 © Yazan Prof.Dr.Metin ÖZATA | Yayın Nisan 2009 | 8,838 Okuyucu
DOĞUM KİLOLARI VE GUATR

Hamilelik sonrası alınan kilolar diyet yapmanıza rağmen bir türlü gitmiyorsa altta yatan bir hormon bozukluğu vardır. Bu hormon bozuklukların başında Tiroid (Guatr) hastalığı ve insülin direnci gelir. Kilolarınızdan kurtulmak için bu nedenle önce diyetisyene değil bir ENDOKRİN UZMANINA başvurmanız gerekir.

DOĞUM SONRASI KİLO VE GUATR

Hamilelik sonrası kiloların verimemesinin en önemli nedenlerinden birisi Tiroşid yetmezliği yani hipotiroididir.

Doğum sonrası oluşan tiroid bezi iltihabı ve Hashimoto tiroiditi tiroid bezi yetmezliği yapabilir.

Tiroid bezinin az çalışmasına ve bu nedenle tiroid hormonlarını az üretmesine ve sonuçta kanımızda tiroid hormonlarının (T3 ve T4) düşük olması durumuna tiroid yetmezliği veya tıp dilinde hipotiroidi denir. Tiroid hormon yetersizliği sonucu vücudumuzun tüm metabolik olaylarında yaygın yavaşlama vardır ve bu nedenle vücudun dengesi alt üst olur. Vücuttaki bu bozuklukların yanı sıra ruhsal çöküntü, unutkanlık, hareketlerde yavaşlama ve uykusuzluk görülür. Hamilelik döneminde tedavi edilmeyen tiroid yetmezliği bebeklerde zeka geriliğine neden olabilmektedir.

Tiroid Bezi Yetmezliğinin Nedenleri Nelerdir?

Tiroid bezi yetmezliği kalıtım, mikroplar, yaşlanma, iyot eksikliği veya fazlalığı ve kullanılan bazı ilaçların yan etkisi nedeniyle oluşabilmektedir.

Tiroid bezi yetmezliğinin en sık nedeniHashimoto Hastalığı geçirmektir. Hashimoto hastalarının hemen tamamında hipotiroidi kalıcı olarak yerleşir. Bu hastalıkta tiroid bezi, nedeni bilinmeyen bir şekilde küçülür ve hormon yapacak hücreler azalır; sonuçta tiroid hormonu az yapıldığından tiroid yetmezliği ortaya çıkar.

Tiroid bezi yetmezliğine ait şikayetler hastalığın şiddetine göre değişir. Bazen hiçbir şikayet yok iken bazı hastalarda çok şiddetli belirti ve şikayetler ortaya çıkar. Bazı belirtiler özellikle yaşlı kişilerde yaşlılığa bağlanır ve hastalık akla gelmez ise atlanır. Tiroid bezi az çalışan ve tiroid hormonları kanda azalan bir kişide şu belirtiler olabilir:
  • Kolay yorulma, yorgunluk, bitkinlik, enerji azlığı (yaygın)
  • Hatırlamada zorluk, unutkanlık, yavaş düşünme, konsantre olamama
  • Hareketlerde yavaşlık
  • Sabahleyin uyanmada zorluk, daha çok uyku isteği, gün içinde uyuklama
  • Üşüme veya kendini soğuk hissetme
  • Terlemenin azalması
  • Kuru, soğuk, kalın ve kaşınan bir deri
  • Sarı veya portakal renginde bir deri
  • Kuru, kaba ve kolay kırılan tırnaklar
  • Saç dökülmesi, saçlarda azalma, kaşlarda dökülme
  • İştah kaybı
  • Kilo alma ve kiloyu verememe
  • Horlama başlaması
  • Kas krampları ve eklemlerde ağrı oluşması
  • Kaslarda iğne batması hissi veya karıncalanma
  • Kabızlık olmaya başlaması
  • Göz etrafının ve göz altının şişmesi
  • El, ayak ve eklemlerde şişlik
  • Karpal tünel sendromu denilen el bileğinde sinir sıkışması ve ağrı
  • Adet kanamalarının daha fazla miktarda olması, adetlerde kramp olması ve adet öncesi dönemin kötü geçmesi
  • Bazı kadınlarda adet sıklığının azalması veya adetlerin kesilmesi
  • Depresyon gelişmesi ve hiçbir şeyle ilgilenmeme
  • Sesin kalınlaşması ve ses kısıklığı
  • İşitmede azalma oluşması
  • Guatr oluşması (Hashimoto hastalarında olur)
  • Tiroid bezinin küçülmesi (tiroid bezi iltihaplarına veya Hashimotonun son evresine bağlı olarak)
  • Kalp hızının ve nabız sayısının azalması
  • Kan kolesterol düzeyinde artma
  • Gebe kalamama (kısırlık)
  • Libido (Cinsel istek) azlığı ve empotans
  • Reflekslerin yavaş olması
  • Kekemelik
HİPOTİROİDİ (TİROİT BEZİ YETMEZLİĞİ) NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Hipotiroidi hastalığı kan testleriyle kolaylıkla teşhis edilir. Test olarak T3, T4, TSH, anti-TPO antikoru ölçülür ve tiroid ultrasonu yapılır. Kanda serbest T4 hormonu düşük ve TSH yüksek ise hipotiroidi tanısı konur. Serum T3 düzeyleri değişkendir ve bazen normal sınırda olabilir. Çok nadiren hipofiz bezi yetmezliğine bağlı tiroid bezi yetmezliği olabilir, o zaman TSH hormonu düşük, T4 ve T3 hormonu da düşüktür. Tiroid bezi yetmezliği teşhis edilen hastalarda tam kan sayımı, karaciğer testleri ve kolesterol, trigliserit ve LDK kolesterol tetkikleri ile kalp grafisi (EKG) tetkiki yapılır. Kalp hastalığı riskini anlamak için kanda homosistein ve hassas CRP tetkiklerine bakılması faydalıdır. Kansızlık varsa kanda ferritin, B12 vitamini ve folat düzeylerine bakılarak demir eksikliği veya vitamin eksikliği olup olmadığı araştırılır.

TEDAVİ KOLAYDIR. LEVOTİROKSİN İLACI VERİLİR. BİR ENDOKRİN UZMANI tedavi eder.




2. KİLOLARIN BİR DİĞER NEDENİ İNSÜLİN DİRENCİ VE ACIKÖA ATAKLARIDIR
Kanda yüksek olan insülin önceleri kan şekerini hücrelere sokar, fakat daha sonra bu görevini yapamaz hale gelir. İşte insülin hormonunun yeterince etkili olamamasına İNSÜLİN DİRENCİ (Rezistansı) adı verilir. İnsülin direnci’ni kan damarıyla hücre arasında bulunan bir duvar olarak düşünebilirsiniz. Bu duvar (insülin direnci) kandaki glukozun kas ve yağ hücresine girmesini önler. Duvar yükseldikçe (insülin direnci arttıkça) kan şekerinin hücreye girmesi için daha fazla insülin salgılanması gerekir. Pankreasdan salgılanan insülin hormonu salgısı, belirli bir süre sonra pankreas bezinin çok çalışmaktan dolayı yorulması nedeniyle azalır ve şeker hastalığı ortaya çıkar. Bu süreçte önce reaktif hipoglisemi (acıkma atakları), gizli şeker ve sonra aşikar şeker hastalığı ortaya çıkar.
İnsülin direncinin etkili olduğu yerler kaslar ve karaciğerdir. Kandaki şeker kaslar ve karaciğer tarafından çok miktarda alınır. Eğer direnç varsa yani insülin yeterince etkili değilse yemek sonrası kanda artan şeker kas ve karaciğere giremediği için kanda birikmeye başlar ve kan şekeri yükselir. ,
İnsülin hormonu yağ dokusundan yağların çözülmesini engelleyen bir hormondur. İnsülin etkisi azalınca yağ dokusundan yağlar çözülmeye başlar ve kanda yağ asitleri veya yağlar artmaya başlar.
Karaciğerde oluşan şeker üretimi sağlıklı kişilerde insülin hormonu tarafından baskılanır. Şeker hastalarında ise insülin etkisi olmadığından karaciğerden de aşırı miktarda şeker üretilir ve kan şekeri yükselir. Açlık kan şekeri 100 mg/dl ‘yi geçtiği andan itibaren karaciğerde şeker üretimi artmış demektir.
İnsülin direnci kilolu kişilerde daha fazladır ve o yüzden kilo arttıkça bu direnç artar ve şeker hastalığı görülme olasılığı artar. Özellikle yağın karında iç organlar etrafında birikmesi şeker hastalığı riskini iyice artırır.
Yağ dokusundan çözünen yağ asitlerinin kanda çok artması hem insülinin çalışmasını bozar hem de bu yağların depolanmaması gereken pankreas gibi dokularda depolanması da şeker hastalığı gelişimine katkıda bulunur.
Yağ dokusundan salgılanan leptin, adiponektin, TNF-alfa gibi hormonların fazla veya azlığı da şeker hastalığı gelişimine katkıda bulunur.

İnsülin Yüksekliğinin Belirtileri:
Yüksek insülin düzeyleri sizde şu sıkıntılara ve şikayetlere neden olur:
a)Sık acıkma ve şekerli gıdalar yemeye neden olur
b)Sabah yorgun kalkarsınız ve kendinizi gün boyu yorgun hissedersiniz. Özellikle öğleden sonraları bitkin olursunuz.
c)Daha sabırsız ve öfkeli olursunuz
d)Enerjiniz azalır, halsiz, bitkin ve yürüyecek haliniz kalmaz
e)Yemeklerden sonra uyku basar ve gün içinde uyuklamalar olur
f)Konsantre olamazsınız, beyin faaliyetleriniz zayıflar, sersemlemiş vaziyette gezersiniz.
g)Horlama ve uyku bozuklukları sıktır


İnsülin Yüksekliğinin İki Önemli Nedeni:
İnsülin yüksekliğinin belenmeyle ilgili iki önemli nedeni şunlardır:

1)Bir öğünde aşırı karbonhidrat yemek
2)Bir öğünde aşırı kalori almaktır.

Karbonhidratların fazla alınması insülin salgılanmasını artırdığı gibi kalorinin fazla alınması da yağ oluşmasına neden olacak şekilde insülin yüksekliği oluşturur.

KAN ŞEKERİ BOZUKLUĞU VARSA PROF DR METİN ÖZATA'NIN HAZIRLADIĞI Gİ DİYETİ kitabını okuyunuz ve uygulayınız.




KAYNAKLAR:


1. http://www.guatrcenter.com
2. http://www.endokrin.org
3. http://www.gidiyet.com
4. http://www.zayiflamadr.com
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Doğum, Kilo ve Guatr (Tiroid)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Metin ÖZATA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Metin ÖZATA Fotoğraf
Prof.Dr.Metin ÖZATA
İstanbul
Doktor "Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın Makaleleri
► Tiroid (Guatr) Ultrasonu ve Tiroid Sintigrafisi ÇOK OKUNUYOR Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Guatr, Tiroid Bezi ve Tsh Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Karaciğer ve Guatr (Tiroid) Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Menopoz ve Guatr (Tiroid) Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Yorgunluk ve Guatr (Tiroid) Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Stres ve Guatr (Tiroid) Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Sigara , Guatr (Tiroid) ve Göz Prof.Dr.Metin ÖZATA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Doğum, Kilo ve Guatr (Tiroid)' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hamilelikte Tsh Yüksekliği ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► İnsülin Direnci Diyeti ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► Naturel Zayıflama Mayıs 2010
► Metabolizma Diyeti Mayıs 2010
► Guatr Ultrasonu Mayıs 2010
► Guatr Biyopsisi Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:05
Top