2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Stres: Stresin Tanımı, Etkileri ve Sonuçları
MAKALE #3006 © Yazan Psk.Uğur DALAN | Yayın Mayıs 2009 | 33,317 Okuyucu
STRES

Hepimiz stresi yaşarız ve bunu engelleyemeyiz. Stresle hergün yüz yüze olduğumuz için hepimiz belirsiz de olsa stresin ne olduğunu, fiziksel ve psikolojik sağlığımıza neler yapabileceği hakkında bilgimiz vardır. Fakat stresi tanımlamamız istendiğinde ne söyleyebiliriz? – Çalışma hayatının ve yaşamın gereklerinin neden olduğu psikolojik baskı- Bu çok sıradan bir cevaptır; bu cevap ne stresin ülsere nasıl neden olduğunu, bir kimsede depresyona neden olurken diğerinde ülsere veya kalp krizine nasıl neden olduğunu açıklar ve ne de stresin sıkıntı, hareketsizlik veya fazla çalışma sonucu olduğu hakkında fikir verir. Stresin anlaşılabilir bir tanımı problemin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Stres, bireyin duygusal ya da fiziksel durumuna karşı olası bir tehdit sezdiğinde vücudunda ya da beyninde oluşan tepkidir (Hughes, Boothroyd, 1997) .

Bu tanım mükemmel olmayabilir, fakat doğrudur. Psikologlar artık bir olayın ya da durumun ancak siz onu tehdit edici olarak algılarsanız stres yaratabileceğini kabul etmektedir.

Stresin’in Etkileri

A) Kişisel Etkiler: Huzursuzluk, saldırganlık, duyarsızlık, depresyon, yorgunluk, asabiyet, suçluluk ve utanç, sinirlilik, karamsarlık, düşük özsaygı, yalnızlık, tehdit ve gerginlik
B) Davranışsal Etkiler: Kaza eğilimi, ilaç alımı, duygusal patlamalar, aşırı yeme veya tat kaybı, aşırı alkol alımı veya sigara içme, heyecanlılık, tahrik edici davranışlar, az konuşma, sinirsel kahkahalar, hareketsiz kalamama, titreme.
C) Bilişsel Etkiler: Karar verme ve konsantre olmada yetersizlik, sık unutkanlık, eleştiriye aşırı duyarlılık ve psikolojik engeller.
D) Psikolojik Etkiler: Kan ve idrarda yüksek katekolamin ve kortikostreid bulunması, kan şekerinin yükselmesi, kan basıncı ve kalp atışlarının artması, ağız kuruluğu, terleme, gözbebeğinin genişlemesi, solunum güçlüğü, sıcak ve soğuk nöbetler, boğazda şişlikler, kol ve bacaklarda halsizlik ve karıncalanma.
E) Tıbbi Etkiler: Astım, adet görememe, göğüs ve sırt ağrıları, koroner kalp hastalıkları, ishal, başdönmesi ve halsizlik, hazımsızlık, sık idrara çıkma, migren ve baş ağrıları, kabuslar, uykusuzluk, nevroz, psikoz, psikosomatik bozukluklar, şeker hastalığı, ciltte görülen lekeler, ülser, cinsel isteksizlik ve güçsüzlük.
F) Organizasyonla İlgili Etkiler: Görev başında bulunmama, düşük endüstriyel ilişkiler ve verimsizlik, yüksek iş kazası oranı ve düşük iş teslim oranları, kötü iş ortamı, işinden memnuniyetsizlik ve nefret ortamı (Hughes, Boothroyd, 1997)

Stresin Ortaya Çıkardığı Problemler

Stresin Ortaya Çıkardığı Psikolojik Problemler

A-1) Stresin İş Hayatına Etkileri
Stresin iş hayatına olan olumsuz etkileri çok fazladır. Stres kişinin görevi başında bulunamamasına, düşük endüstriyel ilişkiler sağlamasına, kişinin veriminin düşmesine, iş kazalarının oranlarının yükselmesine, iş teslim oranlarının düşmesine ve işinden memnuniyetsiz olmasına, nefret etmesine sebep olur (Hughes, Boothrody, 1997)

Öte yandan stresin iş hayatında olumsuz etkileri olduğu gibi, iş hayatının da yüksek derecede strese sebep olduğu bilinmektedir. Aldemir bazı mesleklerin diğerlerine göre daha fazla stres yarattığını, mali müşavirlik ve muhasebecilik gibi mesleklerin, bu sıralamada en üstlerde yer aldığını söylüyor. Bunlardan başka iş hayatı ve stres arasındaki diğer bağlantılı nokta ise işten atılmak. Aldemir’in araştırmasına göre işten atılmak %60 strese neden oluyor. İşini kaybedenler üzerinde yapılan çeşitli araştırmalar, işsizlikle beraber stres hormonlarının faaliyetlerinde artma olduğunu, gerilim, uykusuzluk ve sinirlilik durumları görüldüğünü, psikosomatik hastalıklarda artış olduğunu ortaya koymaktadır (Aldemir, 2001) .

Stres ve iş hayatı ile ilgili Japon Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan ve medyaya dağıtılan bir araştırma, Japon çalışanların %59’unun kendilerini işten dolayı bitkin hissettiklerini belirtiyor. Japonya’da karoshi olarak bilinen stres, aslında ulusal çapta bir katil durumuna gelmiş bulunuyor. Her yıl 10.000 Japon bu nedenden dolayı hayatını kaybediyor (Segall, 2000) .

A-2) Stres’in Aile Hayatına Etkileri

Holmes ve Rahe’in geliştirdiği Yakın Zaman Hayat Olayları Listesine bir göz atıldığı zaman, insanın en çok uyum yapmasını gerektiren 14 olayın 10 tanesinin aile ilişkileri ile ilgili olduğu görülür. Bu da aile ilişkilerinin birey sağlığını ne kadar yakından ilgilendirdiği ve bu ilişkilerin birey hayatında ne kadar önemli rol oynadığı konusunda kolayca fikir vermektedir (Baltaş, Baltaş, 1987) .
Aile sosyal, kültürel ve ekonomik bütünlüğü içeren bir sistemdir. Holmes ve Rahe geliştirdikleri ölçeklerinde ortalama bir evliliği 50 stres puanı karşılığı değerlendirmişlerdir.

Aile hayatı içinde gündelik hayatın getireceği stres ve uyum güçlüklerini en aza indirmek konusunda, hiç olmazsa başlangıçta şanslı görülebilecek bir evlilik için eşlerin önemli ölçüde birbirleriyle uyumlu olmaları gerekmektedir. Eşlerin, içlerinde yetiştikleri topluluklar, eğitimle ilgili farklılıklar, farklı ekonomik güçte olmaları ve eşler arasındaki yaş farkının makul ölçüleri aşması bir evlilikte kaçınılmaz olarak çeşitli uyum güçlüklerine ve gündelik ilişkilerde gerginliklere yol açar.

Aile hayatında günlük ilişkiler içinde gerginlik ve stresin önemli bir bölümü aile bireylerinin, birbirleriyle olan ilişki biçiminden kaynaklanır. Aileyi oluşturan kişilerin birbirlerine yargılayıcı, denetleyici, üstünlük belirten tavırları, bu tavrın yöneldiği kişileri problemin önünden koparıp, kendilerini savunmaya zorlar. Bu durum hem eşler arasındaki ilişkiler için hem ana-baba ve çocuklar, hem de kardeşler arasındaki ilişkiler için geçerlidir.

Yargılamaya, dentlemeye ve üstünlük belirtmeye yönelik tavırlar, "kötü", "yanlış", "ayıp" biçimindeki yaklaşımlar aile ilişkisi içinde bu tavrın yöneldiği kişilerin daha yetersiz olduğu varsayımına dayandığı için aile bireyleri arasında hem sürekli bir gerginliğin doğmasına, hem de daha önemlisi, gelecek günlerde benzer sürtüşme tohumlarının atılmasına sebep olur.

A-3) Stres ve Depresyon

Depresyon sözcüğünün latince kökö “depresus” dur; aşağı doğru bastırmak, çekmek, bitkin, gamlı, kederli, meyus etmek, cesaretini kırmak, donuklaştırmak, durgunlaştırmak anlamına gelir. Depresyon karşılığı Türkçede ruhsal çöküntü ya da çökkünlük kullanılmaktadır. Psikoojide depresyon Belirti, Sendrom, Hastalık ve Duygu durumu değişikliği olmak üzere dört ayrı yerde kullanılır.
Bir belirti olarak depresyon, birçok bedensel ya da ruhsal hastalıkta ortaya çıkabilir. Ruhsal bir durum olarak depresyon, insan yaşamının bir parçasıbiçiminde kimi kez belirli bir nedene bağlı olmadan, kimi kez günlük engeller karşısında ortaya çıkar. Depresyon terimi hangi anlamda kullanılırsa kullanılsın elem doğrultusunda artmış olan duygulanımın oluşturduğu temel bulgudur (Köknel, 1992) .

Depresyonda görülen belirtileri başlıklar halinde sıralamak gerekirse a) İştah azalması ve kilo kaybı. b) Uyku bozukluğu. c) Hayattan alınan zevkin azalması ve ilgi kaybı. d) Hareketlerde yavaşlama veya yerinde duramayacak şekilde huzursuzluk. e) Cinsel isteksizlik f) Değersizlik ve suçluluk duyguları. g) Umutsuzluk ve keder duyguları.

Endüstrileşme ve şehirleşmenin getirdiği aşırı rekabet, çok yüksek bir tempoda çalışma zorunluluğu, duygusal bağ ve ilişkilerin azalması, sürekli olarak daha çok şeye sahip olma isteği, günümüzde insanların büyük çoğunluğu tarafından paylaşılan bir durum haline gelmiştir ve bunun yarattığı stres kişilerin depresyona girmelerine neden olmaktadır (Baltaş, Baltaş, 1987) .

A-4) Stres ve Uyku Bozuklukları

Sebebi ne olursa olsun, insanın ruh sağlığındaki en küçük bir dalgalanma beli kendisini uyku düzenindeki bir bozuklukla ortaya koyar. Kişinin karşı karşıya bulunduğu hayat güçlüklerini ve ne kadar stres altında olduğunu araştıran bütün test ve ölçeklerde uyku ile ilgili sorular büyük önem taşır (Baltaş, Baltaş, 1987) .

Uyku insan hayatınınn temel ve vazgeçilmez faaliyetlerinin başında gelmektedir. Genel sağlıktaki bir aksama ilk olarak kendini uykuda ortaya koyduğu gibi, uyku düzenindeki en küçük bir aksama da genel sağlık ve günlük haya üzerinde kesin ve doğrudan etkilere yol açar.

Uyku genel uyarılmışlık halinin çok düşük olduğu ve parasempatik sistemin aktif olduğu durumlarda meydana gelir (Morgan, 1999) . Stres altında olan kişide ise genel uyarılmışlık hali oldukça yüksektir ve sempatik sinir sistemi aktif durumdadır. Dolayısıyla stres halinde olan kişide uyuma zorlaşır ve uyku bozuklukları yaşanır.

Not: Makale Psikolog Uğur DALAN tarafından yazılmıştır ve http://www.psikodestek.com sitesinde de yayınlanmaktadır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Stres: Stresin Tanımı, Etkileri ve Sonuçları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Uğur DALAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Uğur DALAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uğur DALAN Fotoğraf
Psk.Uğur DALAN
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Uğur DALAN'ın Makaleleri
► Stresin Etkileri Psk.Özge SOYSAL
► Stres: Sebep ve Sonuçları Psk.Şahin UÇAR
► Kronik Stresin Belirtileri Psk.Güneş GÜMAN
► Stresin, Panzehiri Kahkaha Psk.Nihal ARAPTARLI
► Stresin Anotomisi ve Tedavisi Psk.İzzet GÜLLÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Stres: Stresin Tanımı, Etkileri ve Sonuçları' başlığıyla benzeşen toplam 37 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Panik Atak Nisan 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:57
Top