2007'den Bugüne 92,258 Tavsiye, 28,211 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Zayıflama
MAKALE #3463 © Yazan Prof.Dr.Metin ÖZATA | Yayın Ağustos 2009 | 6,534 Okuyucu
ZAYIFLAMA

Fazla kilolardan kurtulmanın ilk yolu sağlıklı ve dengeli beslenmek ve egzersizi artırmaktır. Zayıflayacağım diye aç kalmak, çok az veya dengesiz beslenmek, öğün atlamak, kahvaltı yapmamak ve tek gıdaya dayalı yanlış diyet veya beslenme alışkanlıkları, vücudunuzda birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olabileceği gibi, verilen kiloların hemen geri alınmasıyla sonuçlanır. Önemli olan, günlük kalori alımını, vücudun temel besin ihtiyacını karşılamayı göz ardı etmeden, sağlıklı ve dengeli bir şekilde ayarlamak ve bunu sürdürmektir. Burada yapmamız gereken akılcı gıda seçimidir ve bunun yolu da glisemik indeksi düşük olanları tercih etmektir.

Zayıflamak ve yaşamınızı sağlıklı bir kiloda sürdürmek istiyorsanız piyasadaki bilimsellikten uzak diyet kitaplarına, internetteki sıradan diyet listeleri veya zayıflama metotlarına fazla rağbet etmemenizi, öncelikle Gİ diyetini öğrenmenizi öneriyorum. Zayıflama yapan mucizevi ilaç veya diyetler peşinde koşmayınız. Böyle bir yöntem veya ilaç şu an dünyada yoktur. Bu tür yöntemlerle başlangıçta belki biraz kilo verirsiniz ancak daha sonra yine kilo alırsınız.

Glisemik indeks (Gİ), karbonhidratların kan şekerini yükseltme gücünü gösteren bir kavramdır. Önceleri şeker hastaları için geliştirilmiş ise de daha sonra yapılan bilimsel çalışmalar glisemik indekse dayalı beslenmenin kilo kontrolü sağladığı ve kronik hastalıklardan bizi koruduğunu ortaya koymuştur. Zayıflamak ve sağlıklı olmak için’’Gİ diyeti’’ dediğimiz bu beslenme tarzının herkese faydalı olacağı açıktır. Özellikle kilo vermek isteyenler, atıştırma atakları olanlar, reaktif hipoglisemi dediğimiz kan şekeri düşüklüğü olanlar, şeker hastaları ve metabolik sendromu olanların mutlaka bu şekilde beslenmesi gerekir.

Kalıcı ve başarılı zayıflamanın temel kuralı yaşam tarzı değişikliği yanında beslenme değişikliği yapmaktır. Diyetlerle kilo verilip tekrar alınmasının başlıca nedeni yaşam değişikliği yapmamak veya eski beslenme alışkanlıklarını tekrar başlamaktır.

Erişkin yaşlarda kilo almaya veya obeziteye neden olan başlıca faktörler hareketsizlik ve aşırı beslenmedir. Bunun dışında yaşın ilerlemesiyle de kilo almaya başlarız. Kadınlar için kilo alımının en fazla olduğu dönemler gebelik, emzirme ve menopoz dönemleridir. Kadınlarda doğum sayısı arttıkça kiloların da arttığı gözlenir. Tiroid bezi yetmezliği (hipotiroidi), reaktif hipoglisemi denilen kan şekeri düşüklüğü, böbreküstü bezinin aşırı kortizol üretmesi ve yumurtalıklardaki kistlerle karakterize polikistik over hastalığı gibi hormon bozuklukları da kilo alımının önemli nedenleridir.Evlendikten sonra düzenli yeme döneminin başlaması veya sigarayı bırakınca iştahın artması da kiloyu artıran olaylardır. Suyun az içilmesi, aşırı alkol kullanımı, depresyon ve bazı psikolojik sorunlar, emeklilik ve gece vardiyasında çalışmak gibi, bazı sosyal ve psikolojik nedenler kilo alımında önemli etkenlerdir. Anne ve babamızdan aldığımız genetik yük de kilo alımının önemli bir nedenidir. Anne ve babanın fazla kilolu olması veya şeker hastası bir anneden doğmak da kilo alma açısından risk anlamına gelir.

Kilo almada yanlış yemek yeme alışkanlıklarının da önemli bir yeri vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
  • Hızlı yemek yemek, büyük lokmalar halinde yemek, az çiğnemek ve çatalı-kaşığı elinden hiç bırakmamak
  • Öğün atlamak, öğün aralarında devamlı atıştırmak
  • Televizyon seyrederken, kitap veya gazete okurken yemek yemek
  • Üzüntü ve sıkıntılı durumda aşırı yemek yemek
  • Çok fazla yemek yemek
  • Ziyaret ve davetlere sık katılmak, tatlı ve şeker ikramlarını reddetmemek
  • Akşam yemeğinden sonra, yatıncaya kadar devamlı bir şeyler yemek
  • Az su içmek
  • Akşam eve gelince yemeğe kadar abur-cubur yemek
Hormon Bozukluklarına Bağlı Fazla kiloluluk:

Bazı hormon bozuklukları kilo almanın önemli bir nedenidir. Fazla kilolu bir kişide bu hormon hastalıklarının olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Kilo almanın sık görüldüğü hormon hastalıkları, sıklıkla tiroid bezi yetmezliği veya böbreküstü bezinin aşırı çalışmasıdır.
Tiroid bezi boynumuzda bulunan, kelebek şeklinde bir salgı bezidir ve metabolizmamızı kontrol eden tiroid hormonlarını salgılar. Tiroid hormonlarının T3 ve T4 olmak üzere iki tipi vardır. Bu hormonlar az salgılandığında, hipotiroidi dediğimiz hastalık oluşur, metabolizma az çalışır ve sonunda kilo alınır. Tiroid ameliyatı geçirenlerde, Hashimoto tiroiditi denen tiroid hastalığı olanlarda ve 50 yaşından sonra kadınların çoğunda tiroid bezi yetmezliği gelişir. Bu kişilerde halsizlik, yorgunluk, el ve yüzde şişme, unutkanlık, kan yağlarında yükseklik ve en önemlisi kilo alma olur. Fazla kilolu kişilerde mutlaka tiroid hormon tetkiklerinin yapılarak tiroid bezinin az çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir. Tiroid bezi yetmezliğinin tedavi edilmediği fazla kilolu kişilerde kilo vermek çok zordur. Bu hastalarda tiroid hormonu tedavisiyle TSH hormon düzeyinin normal sınırlarda olmasının sağlanması gerekir.
Reaktif hipoglisemi dediğimiz kan şekeri düşüklüğü kilo alımının ve kilo verilememesinin önemli nedenlerinden birisidir. Bu kişilerde yemek sonrası kan şekeri düşer ve arkasından tatlı yeme isteği oluşur. Bu nedenle yapılan tatlı atıştırmaları kilo alımına neden olur. Pankreas bezinden aşırı insülin hormonu salgılanması ile kendini gösteren insülin direnci denilen hastalıkta kanda yüksek miktarlarda bulunan insülin hormonu kan şekerinde düşmeler yaparak kilo alımına katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle zayıflayabilmek için bu yüksek insülin düzeylerinin azaltılması gerekir. Bazı ilaçlar, kilo verme ve spor yapmak insülin hormonunu azaltarak kilo vermeye ilave katkıda bulunur. İnsülin hormonu yüksek kişilerde zayıflama olsa bile tekrar kilo alımı olmaktadır.
Böbreküstü bezinin aşırı çalışması durumunda bu bezden fazla miktarda kortizol hormonu üretilir. Kortizol hormonunun fazlalığı ise, vücutta özellikle karın ve ensede yağ birikimine ve fazla kilolulığa neden olur. Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan kortizon ilacı da aynı mekanizma ile kilo alınmasına neden olmaktadır.
Kadınlarda fazla kiloluluğa neden olan önemli bir hormon hastalığı da polikistik over sendromu denen ve yumurtalıkta kist oluşması, tüylenme ve adet bozukluğu ile kendini gösteren hastalıktır. Bu kadınların önemli bir kısmında fazla kilo ve şeker hastalığı görülür. Adet bozukluğu, tüylenme ve fazla kilolu olmanın bir arada olduğu bu hastalarda yumurtalıkların incelenmesi ve bu hastalığa yönelik tedavilerin yapılması gerekir. Bu şekilde tedavisi yapılmayan kadınların zayıflaması zordur.
Kadınlarda süt salgılatan hormon olarak bilinen, prolaktin hormonunun fazla salgılanması da kilo almaya yol açan bir hormon bozukluğudur. Prolaktin hormonu beynimizde bulunan hipofiz bezinden salgılanır. Hipofiz bezindeki tümörler aşırı prolaktin hormonu salgıladığında adetlerde bozulma, memeden süt gelmesi, tüylenme ve kilo alımı olur.

Yukarıda belirtildiği gibi zayiflamak için önce altta yatan nedeni yani hormon bozukluğunu saptamak gerekir. Diyet yapmadan önce bir Endokrin uzmanına başvurunuz.

KAYNAKLAR
1. Prof Dr Metin Özata, Kişiye Özel kalıcı Zayıflama Rehberi, Gürer yayınları, 2009
2. http://www.zayiflamadr.com
3. http://www.diyetdr.com
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Zayıflama" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Metin ÖZATA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Metin ÖZATA Fotoğraf
Prof.Dr.Metin ÖZATA
İstanbul
Doktor "Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın Makaleleri
► Akupunktur ile Zayıflama Dr.Ebru EGEMEN UYSAL
► Naturel Zayıflama Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Tat Duyusu ve Zayıflama Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Kalıcı Zayıflama Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Zayıflama ve Diyet Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Karbonhidrat ve Zayıflama Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Zayıflama ve Egzersiz Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Zayıflama ve Estetik Cerrahi Op.Dr.Güncel ÖZTÜRK
► Zayıflama ve İnsülin Direnci ÇOK OKUNUYOR Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Beyaz Çay, Zayıflama ve Diyet Prof.Dr.Metin ÖZATA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Zayıflama' başlığıyla benzeşen toplam 61 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hamilelikte Tsh Yüksekliği ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► İnsülin Direnci Diyeti ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► Naturel Zayıflama Mayıs 2010
► Metabolizma Diyeti Mayıs 2010
► Guatr Ultrasonu Mayıs 2010
► Guatr Biyopsisi Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:22
Top