2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kişilik Bozuklukları
MAKALE #3518 © Yazan Psk.Nur GEZEK | Yayın Ağustos 2009 | 10,086 Okuyucu
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI


“Kişilik Bozuklukları heterojen bir gruptur. Kişinin içinde yaşadığı kültürün beklentilerinden sapan ve kişinin sosyal ve iş yaşantısındaki işlevselliğini bozan, çok eskiden beri var olan, yayılgan esnemeyen davranış örüntüleri ve içsel yaşantılar olarak görülürler. Hepsi değil ama bazıları duygusal rahatsızlıklara neden olabilirler.”(Abnormal Psychology)

Dikkat etmemiz gereken konulardan bir tanesi, Kişilik Bozukluklarını işlerken öğrendiğimiz bazı şeyler tanıdığımız bazı insanları bize anımsatabilir. Kişi öğrendiği herhangi bir özelliği kendisinde yada çevresindeki bazı insanlarda tespit edebilir. Bu tıp öğrencisi(intörn) sendromu olarak da bilinir. Tıp ve psikoloji öğrencileri kendilerini, ailelerini ve arkadaşlarını çalıştıkları bozuklukların tanımlamalarına uygun görme eğilimindedirler. Önemli olan özelliklerin aşırılığıdır. Kişilik uzun yıllar boyu geliştirdiğimiz, hayatın zorluklarını ele almanın bir yolu, diğerleriyle ilişki kurmanın belli bir tarzıdır. Bazı insanlar bağımlıdır, bazıları meydan okuyucu ve saldırgandır, bazıları utangaçtır ve insanlarla ilişki ve sosyal temas kurmaktan kaçınırken bazıları da insanlarla derin ve dürüst ilişki kurmaktan çok dış görünüşüyle ve kendi kırılgan benliğini pohpohlamakla ilgilenir. Eğer bu davranış örüntüleri çok eski değilse ve kişinin bütün hayatını istila etmiş, yaşam kalitesini bozmamışsa, bu kişilerin hiç birisine kişilik bozukluğu tanısı konulmaz. Örneğin kalabalık bir odaya girdiğinizde ortamda bulunan insanlar siz geldikten sonra kahkahalar atmaya başlamışlarsa o ortamda bulunan insanların sizinle dalga geçtiklerini ve hakkınızda konuştuklarını düşünmeniz olasıdır. Ancak bu gibi durumlar çok sık yaşanıyorsa, kişiler hakkında sürekli sizinle ilgili konuştukları, sizden bahsettikleri alay konusu olduğunuz gibi şüpheleriniz varsa ve bu durum bütün sosyal ilişkilerinizi etkileyecek yaşam kalitenizi bozacak şiddetteyse, burada Paranoid Kişilik Bozukluğu belirtilerinden şüphelenilebilir.

KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ SINIFLANDIRILMASI

Kişilik Bozuklukları üç küme olarak gruplandırılmıştır. A kümesindeki kişiler (paranoid, şizoid, şizotipal) tuhaf yada eksantrik olarak görülürler. B kümesindekiler (antisosyal, sınır, histriyonik ve narsistik) dramatik, duygusal ve değişken olarak görülürler. C kümesindekiler(çekingen, bağımlı, obsesif komppulsif) ise kaygılı ve korkulu gibi görünürler.


A)TUHAF- EGZATRİK KÜME

1-PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Paranoid Kişilik insanlardan şüpheciliktir. Kişi diğerlerinden sürekli olarak zarar göreceği ya da başkaları tarafından kullanılacağı beklentisi içindedir. Bu yüzden de kendisini dış dünyaya kapatır ve sürekli olarak kendisine oynanacak olan oyunun yada istismarın olası ip uçlarını arar. Sıklıkla düşmanlık besler ve kendisini küçük düşürücü olarak algıladığı şeylere karşı öfkeyle tepkide bulunur. Bazıları diğerlerine güvenme konusnda çok gönülsüzdür ve hata kendilerinde bile olsa diğerlerini suçlama ve onlara karşı kin tutma eğilimindedirler. Aşırı derecede kıskançtırlar ve hiçbir dayanağı olmaksızın eşlerinin yada sevgililerinin sadakatlerini sorgularlar.

Paranoid Kişilik insanların zihinleri sürekli olarak diğerlerinin sadakati ve güvenilirliği hakkındaki dayanaksız şüphelerle meşguldür. Çevredeki olaylarda gizli mesajlar okuyabilirler. Paranoid kişilik bozukluğu erkeklerde daha sık görülür ve çok sık olarak şizotipal, sınır ve çekingen kişilik bozukluklarıyla birlikte görülür.

2.ŞİZOİD KİŞİLİK BOUKLUĞU

Şizoid kişilik bozukluğu olan kişi genellikle diğer insanlarla birlikte olmak istemez. Sosyal ilişkileri istemez, bundan hoşlanmaz ve genellikle yakın arkadaşları yoktur. Soğuk, donuk, yavan ve uak görünür, diğer insanlara karşı sıcak ve içten duyguları yoktur. Zevk aldıkları çok az sayıda uğraş vardır, çok güçlü duygular yaşamazlar ve cinselliğe karşı da isteksizdirler. Övülmeye, eleştirilmeye ve başkalarının duygularına karşı da ilgisizdirler. Bu bozukluğu olan kişiler tek başlarına yapabilecekleri işlerle ilgilenirler ve genellikle yalnız yaşarlar. Erkeklerde görülme sıklığı daha fazladır.

3.ŞİZOTİPAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Şizotipal kişilik bozukluğu olan kişiler genellikle tuhaf inançlara ve büyüsel düşüncelere sahip olabilirler. Bunlar gözle görülmeyen şeyleri görme ve telepati gibi doğaüstü inançlardır. Bu hastalar aynı zamanda tekrarlayan algı yanılsamaları yaşarlar. Gerçekte orada olmayan bir şeyin yada bir gücün orada olduğu hissine kapılabilirler. Konuşurken anlaşılmayan ve net olmayan kelimeler kullanabilirler. Davranışı ve görünüşü de tuhaf olabilir. Kendi kendine konuşabilir veya kirli yırtık darmadağın elbiseler giyebilir. Ayrıca olayların bu kişiler için olağandan farklı anlamlar taşıdığı inancı, şüphecilik ve paranoid düşüncelerde sıklıkla görülür. Erkeklerde kadınlardan daha sık görülür.

B)DRAMATİK -DEĞİŞKEN KÜME

1.SINIR(BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU)

Sınır Kişilik tanısı alan kişi ilişkilerinde, duygu durumunda ve benlik imgesinde sabit kalamaz. Örneğin diğer insanlara yönelik tutumlar ve duygular kısa bir süre sonra dikkat çekici derecede ve açıklanamaz bir biçimde değişebilir. Duygular kararsızdır ve birden bire tutkulu bir idealleştirmeden hor gören bir öfkeye doğru yer değiştirebilir. Sınır kişilik bozukluğu olan hastalar tartışmacı, çabuk sinirlenen, aşağılayıcı şekilde alaycı hemen küsüveren, beraber yaşanması çok zor olan kişilerdir. Aşırı para harcama, kumar, cinsel ilişki yeme ziyafetler gibi önceden tahmin edilemeyen ve dürtüsel davranışları potansiyel olarak kendilerine zarar verecek boyutlardadır. Bu kişiler bütünlük arz eden net olan bir benlik duygusu geliştirememiş, kendi değerleri, sadakatleri ve kariyer seçimleri hakkında belirsiz kalmışlardır. Terk edilmekten korkarlar, yalnız kalamazlar ve dikkat çekmek isterler. Kendileri ve diğerleriyle ilgili, fırtınalı ve gelip geçici olarak, idealleştirme ve değersizleştirme arasında gidip gelen, yoğun birebir ilişki serileri edinme eğilimindedirler. Bir an için birisine çok fazla değer verirler, başka zaman aynı kişiyi hor görerek alçaltıcı davranırlar. Kronik depresyon ve boşluk duyguları yüzünden sık sık intihar girişiminde bulunurlar ve kendilerine zarar verici davranışlarda bulunurlar. Stres düzeylerinin yükseldiği dönemlerde paranoid düşünceler ve yabancılaşma belirtileri görülebilir. Bu belirtiler arasında değişken ve yoğun kişiler arası ilişkiler kritik bir özellik olarak görülmektedir. Sınır kişilik bozukluğu genellikle ergenlik döneminde başlar, kadınlarda erkeklerden daha sık görülür.

2.ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU VE PSİKOPATİ

Antisosyal kişilik bozukluğu olan yetişkin, sorumsuz ve antiosyal davranışları sürekli iş değiştirerek, kuralları çiğneyerek, asabi ve fiziksel saldırgan davranışlar sergileyerek, borçlarını zamanında ödemeyerek, düşüncesiz davranarak gösterir. Bu kişi dürtüseldir ve bir plan yapıp ona uymayı başaramaz. Yalanlarının ve suçlarının farkındadır ancak ne doğrulara aldırış eder ne de pişmanlık duyar. En çok madde kötüye kullanımıyla birlikte görülür.

Psikopatide ise bundan daha farklı olarak hem olumlu hem olumsuz duyguların fakirleşmesi söz konusudur. Psikopatların utanç duyguları yoktur, başkalarına karşı olumlu gibi görülen duygular çok ender oluşur. Psikopatların sahte bir etkileyicilikleri vardır ve bunu kişisel kazançları için diğer insanlar üzerinde kullanırlar. Olumsuz duyguların olmaması psikopatların hatalarından ders çıkarmalarını imkansız hale getirir, olumlu duygularının olmaması ise onların başkalarına karşı sorumsuzca davranmasına yol açar. Psikopatik davranışlar, birincil olarak duygusal kopuş olarak başkalarını kendi çıkarı için sömüren şişirilmiş bir özsaygıya sahip, bencil, acımasız bir kişilik tarif eder. İkincisi dürtüsellik ve sorumsuzluk ile kendini belli eden bir anti sosyal yaşam tarzı tanımlamaktadır. Sonuç olarak bu iki bozukluk ilişkilidir fakat birbirinin aynı olmayan iki tanıdır.

C)KAYGILI-KORKULU KÜME

1.ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Çekingen kişilik bozukluğu tanısı eleştirilme, reddedilme yada kabul görmeme ihtimaline karşı aşırı duyarlı olan ve karşı tarafın ondan hoşlanacağından emin olmadan ilişkiye girmekten kaçınan kişilere konulmaktadır. Karşı tarafın ondan hoşlandığını ifade ettiği durumlarda çekingen kişi onun samimiyetinden kuşku duyma eğilimindedir. Aptalca bir şey söylemekten yada yüzünün kızarması veya başka bir kaygı belirtisi yüzünden mahçup duruma düşmekten aşırı korktukları için sosyal ortamlara girmekte zorluk çekerler. Başkalarına karşı yetersiz ve aciz olduklarına inanırlar; tipik bir şekilde riskleri, tehlikeleri ve her zamankinin dışında bir şeyler yaptıklarında zorlukları abartırlar. Bağımlı ve Sınır kişilik bozukluğuyla birlikte görülebilirler.

2.BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Bağımlı kişilik bozukluğu olan hastaların kendilerine güvenleri yoktur. Bu kişiler pasif bir şekilde nerede yaşayacaklarına, ne iş yapmaları gerektiğine, kiminle evleneceklerine, kiminle arkadaşlık edeceklerine karar verme sorumluluğunu ailelerine, yada eşlerine bırakırlar. Karşı tarafın onayını kaybetmekten korktukları için hatalı olduğunu bildikleri halde başkalarının fikirlerine katılırlar. Kendi başlarına bir eyleme katılma yada karar vermekte güçlük çekerler.

3.OBSESİF KOMPÜLSİF KİŞİLİK BOZUKLUĞU(OKKB)

Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu tanısı almış birey mükemmeliyetçidir. Zihni ayrıntılar, kurallar, programlar ve bunun gibi şeylerle sürekli meşguldür. Genellikle bu kişiler ayrıntılara çok fazla vakit ayırırlar ve bu yüzden projelerini bitiremezler. Bunlar haz yönelimliden çok iş yönelimli kişilerdir ve karar vermede(hata yapmasınlar diye) ve zaman yönetiminde (yanlış şeye zaman ayırmasın diye) aşırı güçlük çekerler. Kişiler arası ilişkileri sıklıkla fakirdir, çünkü bu kişiler ısrarcı ve inatçıdırlar ve karşı taraftan her şeyin kendi istedikleri gibi yapılmasını talep ederler. Genellikle ciddi, katı ve resmidirler ve esneklik gösteremezler. Bu tutumları özellikle ahlaki konularda daha belirgindir. Ömrünü doldurmuş ve işe yaramaz nesneleri atamazlar, bunların hiçbir duygusal değeri olmasa bile. Bu kişiler cimri ve üç kuruşun hesabını yapan biri gibi davranırlar. Çalışmaya ve üretmeye yönelik bu işlevsel olmayan dikkat erkekler arasında kadınlardan daha sık görülür. Bu kişilik bozukluğu Obsesif Kompulsif Bozukluktan(OKB) çok farklıdır. Obsesyonları ve kompülsiyonları içermez. Obsesif Kompulsif kişilik bozukluğu en çok çekingen kişilik bozukluğuyla birlikte görülür.

Hazırlayan:Psk.Nur GEZEK
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kişilik Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Nur GEZEK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Nur GEZEK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Nur GEZEK'in Yazıları
► Kişilik Bozuklukları Psk.Fadıl KARAKOÇ
► Kişilik Bozuklukları Psk.Enes KUŞ
► Kişilik Bozuklukları Psk.Ferit KARADAŞ
► Kişilik Bozuklukları Psk.Dnş.Özgür TÖNBÜL
► Kişilik Bozuklukları Psk.Gonca BAĞLAR
► Kişilik Bozuklukları Psk.Şeyma KAMA
► Kişilik Bozuklukları Psk.Pınar BAŞPINAR CAN
► Kişilik Bozuklukları Dr.Psk.Melis DEMİRCİOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Kişilik Bozuklukları' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Maskeli Depresyon Haziran 2019
► Eyvah Boşanıyorum Mayıs 2016
► Ben Kimim Mart 2015
◊ Onunla Başlamadı Kasım 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:00
Top