2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İdeal Kilo Formülü
MAKALE #3556 © Yazan Prof.Dr.Metin ÖZATA | Yayın Eylül 2009 | 28,194 Okuyucu
İDEAL KİLO

İdeal kilo=Boy - 100 - [ (boy - 150)/4 ] formülü ile hesaplanır.

Vücut kitle indeksi, obeziteyi saptamak için en sık kullanılan ölçümdür. Vücut ağırlığının (kg olarak) boyun metre cinsinden karesine bölünmesi (m2) ile bulunur (kg/m2). Vücut kitle indeksi vücut yağını kaba bir hesapla tahmin etmeye yarar ve vücut yağını %70 doğrulukta ortaya koyar.
Vücut kitle indeksi (VKİ) 24.9 kg/m2’den küçük ise o kişiye sağlıklı, 25-29.9 kg/m2 arasında ise aşırı kilolu, 30-34.9 kg/m2 ise hafif fazla kilolu ( EVRE I ŞİŞMANLIK), 35-39.9 kg/m2 arasında ise şiddetli fazla kilolu (EVRE II ŞİŞMANLIK), 40 ve üstü ise çok şiddetli (morbid) obez veya ölümcül obez (EVRE III ŞİŞMAN) diyoruz.. VKİ’i 18.5 kg/m2’den az ise kilo azlığı söz konusudur.
Bu sınırlar obezitenin tanımı için uygun olsa da VKİ’si 19 olan bir kişinin VKİ’nin sözgelimi 24.5’a kadar kilo alması da bir risk taşır. VKİ’si 18’den 24’e çıkan bir kişinin de bu aşırı kiloları vermesi gerekir.


Çocuklarda ve Gençlerde Fazla kiloluluk Teşhisi:

Bir çocuğun fazla kilolu olup olmadığını anlamak konusunda, Cole ve arkadaşları tarafından 2000 yılında tanımlanan bir tablo bize en iyi bilgiyi verir. Çocuklarda Bel/kalça oranı ölçmenin klinik bir faydası yoktur.


Tablo 1 Çocuklarda (2-18 yaş arası) aşırı kilo ve obezite için sınır VKİ değerleri


Aşırı Kilo Sınırı
VKİ (kg/ m2)
Obezite Sınırı
VKİ (kg/ m2)
Yaş (yıl)
Erkek
Kız
Erkek
Kız
2
18. 4
18. 0
20. 1
20. 1
2. 5
18. 1
17. 8
19. 8
19. 5
3
17. 9
17. 6
19. 6
19. 4
3. 5
17. 7
17. 4
19. 4
19. 2
4
17. 6
17. 3
19. 3
19. 1
4. 5
17. 5
17. 2
19. 3
19. 1
5
17. 6
17. 1
19. 3
19. 2
5. 5
117. 5
17. 2
19. 5
19. 3
6
17. 4
17. 3
19. 8
19. 7
6. 5
17. 7
17. 5
20. 2
20. 1
7
17. 9
17. 8
20. 6
20. 5
7. 5
18. 2
18. 0
21. 1
20. 0
8
18. 4
18. 3
21. 6
21. 6
8. 5
18. 8
18. 7
22. 2
22. 2
9
19. 1
19. 1
22. 8
22. 8
9. 5
19. 5
19. 5
23. 4
23. 5
10
19. 8
19. 9
24. 0
24. 1
10. 5
20. 2
20. 3
24. 6
24. 8
11
20. 6
20. 7
25. 1
25. 4
11. 5
20. 9
21. 2
25. 6
26. 1
12
21. 2
21. 7
26. 0
26. 7
12. 5
21. 6
22. 1
26. 4
27. 2
13
21. 9
22. 6
26. 8
27. 8
13. 5
22. 3
23. 0
27. 2
28. 2
14
22. 6
23. 3
27. 6
28. 6
14. 5
23. 0
23. 7
28. 0
28. 9
15
23. 3
23. 9
28. 3
29. 1
15. 5
23. 6
24. 2
28. 6
29. 3
16
23. 9
24. 4
28. 9
29. 4
16. 5
24. 2
24. 5
29. 2
29. 6
17
24. 5
24. 7
29. 4
29. 7
17. 5
24. 7
24. 8
29. 7
29. 8
18
25
25
30
30




Bel Çevrenizi Ölçünüz:

Fazla kilolu bir kişide kalp hastalığına yakalanma riski, bel çevresi ve VKİ’e göre yapılır. Bel çevresi genişledikçe kalp hastalığına yakalanma riski artar. Bel çevresi erkekte 102 cm’den kadında 88 cm’den fazla ise, kalp hastalığına yakalanma riski yüksek demektir. Bel çevresi ne olursa olsun VKİ >35 kg/m2 ise yine kalp hastalığı riski yüksektir.


Vücuttaki yağın dağılımına göre fazla kilolulık erkek tipi ve kadın tipi olarak ikiye ayrılır:

Erkek Tipi-Elma Tipi obezite:
Bu tip şişmanlığa, karın tipi, erkek tipi (android), kayış veya kemer üstü ya da elma tipi obezite isimleri de verilir. Bu tip obezitede karında, göbekte, iç organların etrafında fazla miktarda yağ vardır. Şeker hastalığı, tansiyon, kan yağlarında yükseklik, karaciğer yağlanması, koroner arter ve beyin damar hastalıkları (inme-felç) bu fazla kilolulık tipinde sık görülür. Bu nedenle göbekte yağ toplanması ile karakterize edilen bu obezite türü sağlık açısından çok zararlıdır.

Kadın Tipi-Armut Tipi obezite
Bu tür obeziteye, cilt altı, kadın tipi (jineoid), kemer altı, armut tipi obezite de denir. Bu tip şişmanlıkta yağlar cilt altında ve kalçada birikmiştir. Kadınlarda yağların basende veya kalçada birikmesi bu tür şişmanlığı oluşturur. Bu tip obezlerde kalp ve damar hastalığı veya şeker hastalığı daha az görülür.


Fazla kiloluluk sadece kişinin fizisel görüntüsünü bozmakla kalmaz aynı zamanda birçok hastalığa neden olur. Fazla kilonun neden olduğu hastalıklar aşağıda sıralanmıştır:
  • İnsülin direnci ve kanda insülin hormonu yüksekliği (insülinin etkisini gösterememesi)
  • Şeker hastalığı veya açlık kan şekerinin 100 mg/dl’den fazla olması
  • Hipertansiyon (büyük tansiyonun 13, küçük tansiyonun 8.5’dan fazla olması)
  • Kalpteki koroner damarlarda hastalık
  • Kanda trigliserit denen yağın 150 mg/dl’den fazla olması
  • Safra kesesi hastalığı
  • Rahim, meme ve kalınbağırsak kanserinde artış
  • Diz ve kalça ekleminde kireçlenme
  • Felç
  • Uykuda nefes durması ve horlama
  • Karaciğerde yağlanma
  • Astım
  • Varis
  • Solunum zorluğu
  • Fazla kilolu kadınlarda gebelik süresince bazı hastalıkların sık görülmesi
  • Adet düzensizlikleri
  • Tüylenme
  • Ameliyatların riskli olması
  • Psikolojik stres
  • İdrar kaçırma
  • İdrarla protein atılımının artması

Görüldüğü gibi aşırı kilonun vücutta neredeyse bozmadığı organ yoktur. Fazla kilonun neden olduğu kalp, tansiyon ve şeker hastalığı yaşamı kısaltan önemli hastalıklardır.
Kadınlarda 18 yaşından, erkeklerde ise 20 yaşından sonra kilo alınması şeker hastalığı riskini artırmaktadır. Kilo alımı ile hipertansiyon arasında da kuvvetli bir ilişki vardır. Fazla kilolu hastaların %60’ında hipertansiyon vardır.
Fazla kilolu kişilerde kalp ve damar hastalıklarından dolayı ölüm oranı fazla kilolu olmayan kişilere göre 4 kat fazladır.
Fazla kilolu hastalarda safra kesesi taşı, safra kesesi iltihabı, karaciğer yağlanması ve reflü özofajit denen midedeki asidin yemek borusuna kaçması hastalığı daha sık görülür. Safra kesesi taşı, fazla kilolu hastalarda fazla kilolu olmayanlara göre 3 kat daha fazla oluşur.
Uykuda nefes durması da (apne) fazla kilolularda sık görülür. Bu hastalarda uyku sırasında üst solunum yollarındaki tıkanma nedeniyle nefes kesilir ve bu nedenle hasta gece uyuyamaz ve gündüz uykulu vaziyette dolaşır. Astım ve solunum yolu enfeksiyonları da fazla kilolularda daha sık görülür.
Bazı kanserler fazla kilolu kişilerde daha fazla görülür. Kadınlarda meme, rahim ve safra kesesi kanseri, erkeklerde ise kalınbağırsak, rektum ve prostat kanser sıklığı fazladır .
Fazla kilolu kadınlarda adetlerde düzensizlik ve yumurtlamada bozukluklar olur. Bu nedenle çocuk yapma şansı azalır. Yukarıda sözünü ettiğimiz, yumurtalarda kistlerin ortaya çıktığı polikistik over sendromu fazla kilolu kadınlarda daha sık ortaya çıkar. Erkeklerde ise cinsel istekte ve testosteron düzeylerinde azalma gözlenir. Kadınlarda ise kanda erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron hormonunda artış ve buna bağlı olarak tüylenme görülebilir.
Fazla kilolu kişilerde özgüvende azalma, aşağılık duygusu, sosyal yaşamdan uzaklaşma, sıkıntı, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik bozukluklar sık görülür.
Ciltte bakteri veya mantarların yol açtığı iltihap ve çatlamalar, fazla kilolu kişilerde daha fazla olur. Sellülit ve kıl kökü iltihabı da fazla kilolu kişilerde fazladır.
Fazla kilolu kişilerde, dizlerde ve kalça ekleminde kireçlenme, topuk dikeni, gut ve bel ağrıları daha sık görülür.
Fazla kilolu hastalarda, birlikte ortaya çıkan şeker hastalığı ve tansiyon yüksekliği nedeniyle daha fazla felç görülür.
Fazla kilolu kadınlarda, gebelik süresince tansiyon yükselmesi, iri bebek doğurma ve doğum sırasında zorluk daha sıktır.
Fazla kilolu kişilerde ameliyatlar daha tehlikeli veya risklidir. Ameliyat sonrası yara iyileşmesinde gecikme, yara enfeksiyonu, bacak damarlarında pıhtılaşma, akciğere pıhtı atması ve zatürre daha sık görülür.
Varis, bacak toplar damarlarında kan birikmesi ve ödem daha sıktır.


Kilolu Kişilerde Böbrek Hasarı Oluşur:
Fazla kilolu erkeklerin %29.3’ünde normalde olmaması gereken idrarla protein atılımının olduğu saptanmıştır. Bu anormalliğin veya hastalığın fazla kilolu kişilerdeki insülin yüksekliği nedeniyle ortaya çıktığı ileri sürülmüştür.

Kilolu Kişilerde Sık Görülen Karaciğer yağlanması
Karaciğer yağlanması kilolu kişilerde sıklıkla görülen bir durumdur. Karaciğer yağlanması, şişmanlık dışında şeker hastalığı olanlarda, kan yağları yüksek olanlarda ve tansiyon yüksekliği olan kişilerde sık görülmesine rağmen nedeni tam olarak bilinmemektedir. Tedavisi konusunda da tam bir açıklık yoktur.
Karaciğer yağlanması olan hastaların çoğunda basit yağlanma vardır ve bu hastalık genellikle iyi seyreder ve siroza dönüşmez. Ancak karaciğerde iltihaplanma yani yağlı hepatit varsa (ikinci dönem) siroz gelişebilir.
Erişkin yaştaki şişmanların %57-75’inde, çocuk şişmanların ise %23-50’sinde karaciğer yağlanması vardır.
Karaciğer yağlanması teşhisi konulan kişilerin çoğunda, herhangi bir şikayet ve belirti yoktur. Bir kısmı ise yorgunluk, halsizlik ve karnın sağ tarafında dolgunluk hissederler. Karaciğer yağlanması olan kişilerin karaciğerlerinde büyüme ortaya çıkar.
Karaciğer yağlanması olan kişilerde AST (SGOT) ALT (SGPT), alkalen fosfataz ve GGT adı verilen karaciğer testlerinde yükselme olur. Bu testlerin yüksek çıkması o kişide karaciğerde hasar olduğunu gösterir.
Karaciğerde basit yağlanma olan hastaların %59’unda zaman içinde hastalıkta herhangi bir değişiklik olmazken, %13’ünde yağlanma kendiliğinden iyileşir. Bununla birlikte hastaların %28’inde ilerleme ve siroza doğru bir gidiş olabilir.
Karaciğer yağlanmasının tedavisi için kilo vermeli ve Gİ diyeti yapmalıdır. Birlikte şeker hastalığı ve kan yağlarında yükseklik varsa bu hastalıkların da tedavi edilmesi gerekir. Karaciğer yağlanması olan hastaların kilo verirken yavaş kilo vermeleri çok önemlidir. Hızlı kilo verenlerde karaciğer hastalığı kötüleşir. Çocukların haftada en fazla 500 gram, erişkinlerin ise haftada en fazla 1600 gram kilo vermesi gerekir. Tedavide doktorunuzun önereceği bazı ilaçlar kullanılabilir.
Kiloluların Vücut Direnci Düşüktür:
Günlük dilde kullanılan, ‘kalıbının adamı değil’ sözü, fazla kilolu kişiler için çok uygundur. Fazla kilolu kişiler büyük cüsselerine rağmen daha kolay hasta olurlar, enfeksiyonlara ve iltihaplara daha fazla yakalanırlar ve ameliyat sonrası yaralarının iyileşmesi daha zordur. Kilolu kişilerde Hepatit B aşısı tutmaz (aşıya karşı antikor oluşumu iyi değildir).



Fazla kilonuz varsa öncelikle obezite ile uğraşan bir ENDOKRİN UZMANINA başvuruz.


KAYNAKLAR:
1. Prof Dr Metin Özata, Kişiye Özel Kalıcı Zayıflama Rehberi, Gürer Yayınları, 2009
2. Prof Dr Metin Özata, Gİ Diyeti, Erko yayıncılık, 2008
3. http://www.diyetdr.com
4. http://www.zayiflamadr.com
5. http://www.reaktifhipoglisemi.com
6. http://www.guatrcenter.com
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İdeal Kilo Formülü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Metin ÖZATA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Metin ÖZATA Fotoğraf
Prof.Dr.Metin ÖZATA
İstanbul
Doktor "Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın Makaleleri
► İdeal Kilo ve Vücut Kitle İndeksi Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Kilo Almanın Nedenleri : Neden Kilo Alırız? ÇOK OKUNUYOR Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Tiroid ve Kilo Verme Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Kilo Vermek ve Sağlık Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Kilo Verme ve Egzersiz Prof.Dr.Metin ÖZATA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'İdeal Kilo Formülü' başlığıyla benzeşen toplam 92 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hamilelikte Tsh Yüksekliği ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► İnsülin Direnci Diyeti ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► Naturel Zayıflama Mayıs 2010
► Metabolizma Diyeti Mayıs 2010
► Guatr Ultrasonu Mayıs 2010
► Guatr Biyopsisi Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:04
Top