Estetik Cerrahiyle Kısırlık Tedavisi
ESTETİK CERRAHİYLE KISIRLIK TEDAVİSİ
Kadınlarda ovary (yumurtalıklar), doğurganlık için yumurta üretimi ve seksüel hayatı düzenleyen hormonların ana kaynağıdır. Yumurtalıkların anatomik yapısı, hormonlara cevabı ve hormon üretim kapasitesi yaşamın farklı dilimlerinde farklılıklar gösterir.
Bu farklı dönemler çocukluk, ergenlik ve menopozal dönemler olarak üç ana başlıkta toplanabilir. Ergenlikle beraber kadınlar doğurgan hale gelirler ve yumurtalıklar önem kazanır.Bu dönemde yumurtalıklarda ortaya çıkan herhangi bir bozukluk kadının geçici veya kalıcı kısırlığına yol açar.
İnfertilite (geçici kısırlık), bir yıldır korunmadan beraber olan bir çiftin çocuk sahibi olamamasına denir.Bu şikayetle yaklaşık %10 -15 oranında çift jinekologlara (kadındoğum uzmanı) başvurmaktadır. Kısırlık çiftlerde erkekler %40 oranında sorumludur. Kadınlarda ise kısırlığın %30 nedeni yumurtalık kaynaklıdır. Kadında kısırlık eğer adet görememe veya uzun aralarla adet görmeyle beraberse basit olarak neden polikistik over sendromudur ( çikolata kisti ) .Çikolata kistlerinin sebebi yumurtalıkta, yumurtanın tam olgunlaşaması ve yumurtalıktan atılamamasıdır. Atılamayan yumurta overlerde kistleşir. Bu kistlerin sağlığa bir zararı yoktur ancak yumurta olgunlaşma döngüsünü tamamlayamadığından adet döngüsünü sağlayan hormonlar yeterince yapılamaz. Gelecek ay atılması gereken yumurta, yetersiz hormonlar nedeniyle olgunlaşamaz ve hormon yapımı yine azalır.Böylece bir kısır döngü başlamış olur.Bu kısır döndüde anahtar hormon estradiol (yumurtlamada önemli kadınlık hormonu ) azalır. Estradiolu azaltan her sebeb de yumurtlamayı ve onun olgunlaşmasını engeller ve kısır döngüyü güçlendir. Çikolata kistine bağlı kısırlık tedavisinde kadın doğum uzmanı meslektaşlarımız bu kısır döngüyü kırarak kadının çocuk sahibi olmasını sağlarlar.
Polikistik hastalığı olan hanımlar eğer obes (aşırı kilolu) iseler, vücutlarındaki yağ depoları hastalıklarının tedavisini daha da güçleştirir. Çünkü yağ depolarında cinsiyet hormonları değişime uğrar ve yumurtlamayı baskılayan hormon ( estrone ) üretilir.
Obesite kalp damar hastalıkları başta olmak üzere insan sağlığını kötü yönde etkileyen bir olgu olarak, karşımıza kısırlığın nedenleri arasında da çıkabilmektedir. Obesiteyle mücadelede mihenk taşı olan yeme arzusunun baskılanması veye azaltılmasıdır. Ancak yeme isteği yalnızca kişinin keyfiyetinde değildir.Aksine vücudumuzda yeme arzusunu kamçılayan bir çok hormon ve madde vardır. Bunlar arasında en önemlileri beynimizdeki tokluk merkezi ve bunu uyaran tüm hücrelerimizden gelen yemek yemeyi uyaran çeşitli kimyasallardır. İnsan vücudundaki hücre sayısı teorik olarak azaltılırsa, bu kimyasalların da salınımı azalır ve beyin tokluk hissini ortaya çıkarır.Ancak günümüzde tokluk merkezini yanıltıcı ve ilaç alınımı bırakıldığın da bile etkisini devam ettirtecek herhangi bilimsel bir yöntem veya ilaç bulunamamıştır.
Bugünkü bilimsel verilere göre beyin tokluk merkezini kalıcı olarak etkileyen tek yöntem ,kişiden yağ hücrelerinin alınarak (liposuction ), hücre sayısının azaltılmasıdır.Liposuctionla yağ hücre sayısı nicelik olarak azaltılabildiğinden hem obes kişilerin daha az yemekle tokluk hissetmeleri sağlanmakta hemde çikolata kisti nedeniyle kısır olan kişilerin çocuk sahibi olmalarına yardımcı olunabilmektedir.
Yukarıda da anlatılanlar göz önüne alındığında estetik cerrahi aslında tıb biliminin önemli bir dalıdır.Hernekadar estetik operasyonlar magazin gündemini daha çok meşgul etsede doğrusu bir kalp ameliyatı kadar bilgi ve beceri gerektiren tıbbi uzmanlık dalıdır. Daha cesurca ifade edersek bizlerin yaptığı işler herkesin gözü önündedir.Subjektif bir değerlendirme yapmak zordur.
Bugün sizlere belki de şimdiye dek dile getirilmemiş bilimsel bir gerçeği anlatmaya çalıştım.
Kadınlarda ovary (yumurtalıklar), doğurganlık için yumurta üretimi ve seksüel hayatı düzenleyen hormonların ana kaynağıdır. Yumurtalıkların anatomik yapısı, hormonlara cevabı ve hormon üretim kapasitesi yaşamın farklı dilimlerinde farklılıklar gösterir.
Bu farklı dönemler çocukluk, ergenlik ve menopozal dönemler olarak üç ana başlıkta toplanabilir. Ergenlikle beraber kadınlar doğurgan hale gelirler ve yumurtalıklar önem kazanır.Bu dönemde yumurtalıklarda ortaya çıkan herhangi bir bozukluk kadının geçici veya kalıcı kısırlığına yol açar.
İnfertilite (geçici kısırlık), bir yıldır korunmadan beraber olan bir çiftin çocuk sahibi olamamasına denir.Bu şikayetle yaklaşık %10 -15 oranında çift jinekologlara (kadındoğum uzmanı) başvurmaktadır. Kısırlık çiftlerde erkekler %40 oranında sorumludur. Kadınlarda ise kısırlığın %30 nedeni yumurtalık kaynaklıdır. Kadında kısırlık eğer adet görememe veya uzun aralarla adet görmeyle beraberse basit olarak neden polikistik over sendromudur ( çikolata kisti ) .Çikolata kistlerinin sebebi yumurtalıkta, yumurtanın tam olgunlaşaması ve yumurtalıktan atılamamasıdır. Atılamayan yumurta overlerde kistleşir. Bu kistlerin sağlığa bir zararı yoktur ancak yumurta olgunlaşma döngüsünü tamamlayamadığından adet döngüsünü sağlayan hormonlar yeterince yapılamaz. Gelecek ay atılması gereken yumurta, yetersiz hormonlar nedeniyle olgunlaşamaz ve hormon yapımı yine azalır.Böylece bir kısır döngü başlamış olur.Bu kısır döndüde anahtar hormon estradiol (yumurtlamada önemli kadınlık hormonu ) azalır. Estradiolu azaltan her sebeb de yumurtlamayı ve onun olgunlaşmasını engeller ve kısır döngüyü güçlendir. Çikolata kistine bağlı kısırlık tedavisinde kadın doğum uzmanı meslektaşlarımız bu kısır döngüyü kırarak kadının çocuk sahibi olmasını sağlarlar.
Polikistik hastalığı olan hanımlar eğer obes (aşırı kilolu) iseler, vücutlarındaki yağ depoları hastalıklarının tedavisini daha da güçleştirir. Çünkü yağ depolarında cinsiyet hormonları değişime uğrar ve yumurtlamayı baskılayan hormon ( estrone ) üretilir.
Obesite kalp damar hastalıkları başta olmak üzere insan sağlığını kötü yönde etkileyen bir olgu olarak, karşımıza kısırlığın nedenleri arasında da çıkabilmektedir. Obesiteyle mücadelede mihenk taşı olan yeme arzusunun baskılanması veye azaltılmasıdır. Ancak yeme isteği yalnızca kişinin keyfiyetinde değildir.Aksine vücudumuzda yeme arzusunu kamçılayan bir çok hormon ve madde vardır. Bunlar arasında en önemlileri beynimizdeki tokluk merkezi ve bunu uyaran tüm hücrelerimizden gelen yemek yemeyi uyaran çeşitli kimyasallardır. İnsan vücudundaki hücre sayısı teorik olarak azaltılırsa, bu kimyasalların da salınımı azalır ve beyin tokluk hissini ortaya çıkarır.Ancak günümüzde tokluk merkezini yanıltıcı ve ilaç alınımı bırakıldığın da bile etkisini devam ettirtecek herhangi bilimsel bir yöntem veya ilaç bulunamamıştır.
Bugünkü bilimsel verilere göre beyin tokluk merkezini kalıcı olarak etkileyen tek yöntem ,kişiden yağ hücrelerinin alınarak (liposuction ), hücre sayısının azaltılmasıdır.Liposuctionla yağ hücre sayısı nicelik olarak azaltılabildiğinden hem obes kişilerin daha az yemekle tokluk hissetmeleri sağlanmakta hemde çikolata kisti nedeniyle kısır olan kişilerin çocuk sahibi olmalarına yardımcı olunabilmektedir.
Yukarıda da anlatılanlar göz önüne alındığında estetik cerrahi aslında tıb biliminin önemli bir dalıdır.Hernekadar estetik operasyonlar magazin gündemini daha çok meşgul etsede doğrusu bir kalp ameliyatı kadar bilgi ve beceri gerektiren tıbbi uzmanlık dalıdır. Daha cesurca ifade edersek bizlerin yaptığı işler herkesin gözü önündedir.Subjektif bir değerlendirme yapmak zordur.
Bugün sizlere belki de şimdiye dek dile getirilmemiş bilimsel bir gerçeği anlatmaya çalıştım.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Estetik Cerrahiyle Kısırlık Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Hakan DEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Hakan DEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
