2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



De(Ve)Hb : Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
MAKALE #3926 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Kasım 2009 | 7,635 Okuyucu
DE(ve)HB

Bilindiği üzere günümüzde popüler hale gelen bir konu da “hiperaktivite” sorunudur. Aileler, hatta bazı uzmanlar artık sıradan yaramazlıkları bile neredeyse hiperaktivite saymaktadırlar. Hayır, her yaramazlık kesinlikle hiperaktivite demek değildir. Çocuğunuzun "hiperaktif" olup olmadığını anlamada şu temel ölçüyü kullanabilirsiniz:

Hiperaktivite bozukluğu itkisel dediğimiz dürtüsel nitelikli bir sorundur. Hiperaktif çocuk elinde olmadan, içinden gelen bir itki ile yerinde duramamakta, adeta düz duvara tırmanmaktadır. Öyle ki, arkasına motor takılmış gibidir. Bir saniyede insanın başını döndüren, her fırsatta ortalığı kasup kavuran "çok aşırı" bir hareketliliği sözkonusudur.

Dikkat: Eğer çocuğunuz misafir gelince veya yabancı birilerinin yanında kuzu gibi sessiz oluyorsa ya da hareketliliğinde öncesine nazaran belli oranda bir azalma meydana geliyorsa sorun muhtemelen hiperaktivite değildir. Çünkü, yerine ve zamanına göre farklı davranabilen çocuğun sözü edilen hareketliliği dürtüsel bir nitelik taşımaz.

Mesela bir mide ağrısını ele alalım! Bir mide hastaysa eğer, zaman ve mekan gözetmeksizin her durumda ağrır. Sözgelimi, eğer bir mide evde kimse yokken ağrıyor, misafir gelince veya yabancı birilerinin yanında aniden kesiliveriyorsa bahsi edilen ağrı bir hastalık değil, büyük olasılıkla psikolojik bir görünüm arzediyor demektir. Tıpkı okula gitmek istemeyen çocukların sabahları aniden mide ağrılarının başlayıvermesi, okula gitmeyecekleri kesinleşince de bu ağrının birden bire dinivermesi gibi.

Yine hiperaktivitenin diğer belirtisi, bu hareketliliğe eşlik eden “Dikkat Eksikliği” nin de beraberinde görülmesidir. Zaten sorunun asıl adı, DEHB şeklinde ifade edilen “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu”dur. Hiperaktivie konusuna devam ederken, yeri gelmişken dikkat eksikliği (DE) sorununa da kısaca değinmekte fayda olduğu kanaatindeyim.

İLGİSİZLİK Mİ DİKKAT EKSİKLİĞİ Mİ
Bu problem de hiperaktivitede olduğu gibi birçok velide kafa karışıklığına yol açmış durumdadır. Oysa ki dikkat eksikliğinin olup olmadığının en önemli göstergesi, çocuğun "çok istediği, yeteri kadar gayret sarfettiği" halde derslerinde "anlamlı düzeyde" başarısız olmasıdır. Dikkat bozukluğu olup olmadığını gösteren diğer çok önemli bir ayırdedici kriter de çocuğun istediği herhangi bir işte / uğraşıda dikkatini "belli bir süre boyunca" tutabiliyor olup - olmadığıdır.

Örneğin, sevdiği bir filmi yaşıyla orantılı bir süre (asgari 10 - 15 dakika gibi) oturup izleyebiliyorsa, bu, çocuktaki sorunun muhtemelen dikkat bozukluğu olmadığını gösterir. Dikkat bozukluğu hiperaktivite gibi dürtüsel nitelikli bir sorundur. Oysa ki istediği konuda dikkatini belli bir süre tutabilen çocuğun şikayetçi olunan sorunu dürtüsel bir özellik taşımaz. Dolayısı ile de bir “bozukluk” olarak değerlendirmez. Tıpkı, istediği zaman alkol almayabilen bir kişinin sözkonusu alkol kullanımının bir bağımlılık olarak kabul edilemeyecek olması gibi... Evet, sözünü ettiğim bu temel ayırdedici tanı kriteri dışında, “DE” sorununu doğru anlamada gözden kaçırılmaması gereken diğer mühim ayrıntılar ise şunlardır:

1. Çok uğraştığı, yeteri kadar gayret gösterdiği halde,
2. Başka bir nedenle açıklanamayacak şekilde,
3. Anlamlı düzeyde ve sürekli başarısız olmasıdır.

Çoğu ebeveynin zannettiği gibi, eli işte gözü ( aklı ) oynaşta olan bir çocuğun sorunu dikkat bozukluğu demek değildir. Bu sorun, olsa olsa bir tembellik sorunudur. Yan odada televizyon çalışırken, biraz sonra sevdiği film başlayacakken çocuğun dikkatinin derse odaklanamaması olgusu da sanıldığı gibi dikkat bozukluğu anlamına gelmez. Yine, henüz ders çalışmaya alışamamış, henüz bu işi tam olarak benimseyememiş çocukların bu nitelikteki dikkat dağınıklıkları da “DE” olarak kabul edilmez.

Tekrar asıl konumuza, hiperaktiviteye dönelim. Hiperaktivite bir bozukluktur. Bozukluk ise; mekanizmada, işleyişte bir bozulmayı, yani hastalığı ifade eder. Ayırıcı tanı, çok istenildiği, yeteri kadar gayret sarfedildiği halde dikkatin gereken süre boyunca yapılan işin üzerinde bir türlü tutulamaması, dolayısı ile de beklenen sonucun ortaya çıkmaması ile konulur genellikle. Psikiyatrideki / psikolojideki bütün sorunlarda dikkate alınması gerekli olan en önemli tanı kriteri de zaten budur: "Mevcut sorunun kişileri iş ve toplumsal alanda işlev kaybına uğratmasıdır." Bu kriter, bahsi edilen sorun için de geçerlidir.

Aşırı, kontrolsüz ve dürtüsel bir hareketlilik demek olan hiperaktivite; bundan kaynaklanan dikkat eksikliği ve yine bunun doğal bir sonucu olan başarısızlık; et, deri ve tırnak gibidir. Bu yüzden de birbirlerinden ayrılmaları pek mümkün değildir. Dolayısı ile, hareketlilik var ama dikkat eksikliği yoksa, dikkat eksikliği de var ancak önemli bir başarısızlık ortaya çıkmamışsa, burada yaşanılan hareketlilik sorununu, sırf "hareketlilik fazla" diye DEHB olarak değerlendirmemekte fayda vardır.

Dikkat: Çocuklarda ortaya çıkan ve hiperaktiviteden kaynaklanmayan bu hareketliliğin, büyük bir ihtimalle çocukların, “Beni uysal ve iyi davranışlar sergileyince önemsemiyorsunuz,. Varlığımı ancak ve ancak böyle olumsuz davranışlar gösterince farkediyorsunuz” anlamını taşıyan bir ‘”İkaz” tepkisi olduğu unutulmamalıdır. Böylesi bir durumda çocukla; olumsuz davranışlarda bulunduğunda değil, ancak olumlu ve faydalı davranışlar sergilediğinde ilgilenmekte büyük fayda vardır.

( Hatırlatma 1: Hiperaktivite olarak tanımlanamayacak olan yaramazlığın ikinci olası nedeni de ebeveynlerin çocuklarının taleplerine karşı baştan “yok”; daha sonra da (artan tepkileri üzerine) “tamam” demek suretiyle tutarsız davranmalarıdır. )

( Hatırlatma 2: Yaramazlık diye adlandırabileceğimiz bu türden davranışların üçüncü olası nedeni de, çocuğun çocukluk icabı olan bir çok davranışının ev ortamında, anne / babalar tarafından gereksiz yere ve sürekli engellenmesidir. Her engellenme bir gerilim yaratır. Bu gerilim de çocuğu yaramazlık ya da aşırı hareketlilik yoluyla rahatlamaya iter.)

Not: Bu makale “UZMAN EBEVEYN: Kendi Çocuğunuzun Uzmanı Olun” Adlı Kitabımdan alınmıştır.



Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"De(Ve)Hb : Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'De(Ve)Hb : Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:07
Top