2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Saç Restorasyonunda Cerrahi Tedavi Metodları : Saç Ekimi ve Saçsız Deri Rekonstrüksiyonu
MAKALE #398 © Yazan Dr.A.Arif EROĞLU | Yayın Kasım 2007 | 10,272 Okuyucu
Saç Dökülmesi Nedenleri


Saç dökülmesinde, saçlı derinin beslenmesinin zayıf olması, vitamin eksiklikleri, kepeklenme ve hatta uzun süre şapka giymek bile suçlanmıştır. Yaşlanma, hormonal değişiklikler ve genetik (ailede saç dökülmesine yatkınlık olması) gibi birçok faktör saç kaybına sebep olabilmektedir. Saç kaybı ne kadar erken başlarsa, saç dökülmesinin şiddeti de o kadar fazla olmaktadır. Erkeklerde saç dökülmesinin bazı tipleri vardır. Ancak genelde ön kısımdan veya tepe bölgesinden saç dökülmesi en sık görülenidir. Bazen her iki bölgeden de birlikte saç dökülmesi görülür. Erkeklerde kadınlardaki gibi tüm saçlı deriden aynı anda saç seyrelmesi görülmesi nadirdir. Genetik olarak erkeklerin ense bölgesindeki saçlar dökülmeye neden olan etkenlere çok daha fazla dirençli oldukları için dökülmezler. Ancak genetik kaynaklı erkek tipi saç dökülmelerinde saç ekimi uygulanarak ense bölgesinden nakledilmiş saç kökleri dışında kalan orijinal zaten o bölgede bulunan saç köklerinde dökülme devam edecektir. Bu nedenle saç ekimi sonrasında hastaların mevcut saçlarının dökülmesini engellemek için minoksidil veya finasterid içeren ilaçlar kullanması önerilmektedir.



Kadınların yaklaşık %20'si yaşlanma, hastalık ve menapoz sonrası oluşan hormonal değişiklikler gibi nedenlerle saç dökülmesi yaşamaktadır. Kadınlarda erkeklerdeki gibi bölgesel bir dökülme olmaz. Ön saç çizgisi korunurken tüm saçlı deriyi kapsayan genel bir dökülme ve incelme meydana gelir. Bu tarz sorunları olan bazı kadınlar peruk ya da postiş tarzı aksesuarlar kullanarak bu sorunlarını gizleyebilirler. Kadınlarda saç dökülmesini azaltmak için lokal olarak minoksidil kullanımı önerilir. Ancak kullanıldığı sürece etkisi görülecektir. Ara verildiği takdirde dökülme kaldığı yerden devam edecektir.



Saç kaybı yanık ve travmalar sonrası da meydana gelebilir. Yanık sonrası saçlı deri hasarlanır. Hem saç kaybı hem de deride ciddi bir hasarlanma meydana gelir. Travma sonrası ise genelde saçlı deriyi içeren bir doku parçasının kaybı söz konusudur. Bu durumda yapılacak cerrahi girişim rekonstrüktif amaç taşıdığı için masraflar sağlık sigortası tarafından karşılanabilir.

Saç Restorasyonuna Karar Verirken

Nedeni ne olursa olsun saçsız derinin restorasyonu Plastik cerrahlar tarafından uzun yıllardan beri başarıyla yapılmaktadır. Saç restorasyonu kişinin görünüşünü güzelleştirir ve kendinine olan güveninini arttırır. Ancak sonuçlar her zaman sizin idealinizdeki gibi olmayabilir. Bu nedenle cerrahi bir girişime karar vermeden önce iyice düşünmeli ve durumu doktorunuzla birlikte değerlendirmelisiniz. Eğer saçınız için cerrahi bir girişim düşünüyorsanız unutmamalısınız ki bu işlem saçınızdaki mevcut dökülmeyi önlemez ancak seyrelmiş saç alanlarında daha doğal ve dolgun bir görünüm sağlar.

Saç Restorasyonlarında Doktorun Önemi

Saç restorasyonu seçilecek tekniğin kişiye ve kişideki saç kaybının nedenine bağlı olarak değiştiği bir işlemdir. Bu nedenle saç ekim tekniklerinde olduğu kadar aynı zamanda saçlı deri rekonstrüksiyonu (doku genişletilmesi ve flepler) konularında da bilgi ve deneyimi olan ve hangi tür cerrahi girişimin size daha uygun olduğunu belirleyebilecek bir doktoru seçmeniz sizin için daha iyi sonuç verecektir. Saç restorasyonu operasyonları plastik cerrahi uzmanları tarafından uygulanırsa hem operasyon daha güvenli olacak hem de operasyon sonrasında daha başarılı sonuçlar elde edilecektir. Doktorun cerrahi uzmanı olması iyidir ancak plastik cerrahi uzmanı olması daha da iyidir. Ancak yine de saç restorasyonu yapılacak kişinin saçının yapısal özellikleri ve iyileşme kapasitesi gibi değişkenler nedeniyle sonuç her zaman tam beklenildiği gibi olamayabilir.

Saç Kılının Fizyolojisi

Saçta vücuttaki diğer kıllar gibi keratin yapıdadır. Her kıl bir follikül içinde yaşamını sürdürür. Bu follikül içinde hem saçın ve hem de diğer kılların doğal bir yaşam döngüsü vardır. Yaşam siklusunu tamamlayan bir saç dökülürken yerine follikülden yeni bir saç gelişir. Yeni oluşan bir saç kılı anagen safhadadır. Anagen safhası 3-4 yıl kadar devam eder. Saçlı deride bulunan kılların yaklaşık %90'ı bu safhadadır. Bu safhanın sonunda saç kılı önce 2-3 hafta süren bir Katagen safhasına girer. Bu safhada saç kökü yavaş yavaş bulunduğu follikülün besleyici olan papilla bölümünden ayrılır. Bu aşamada henüz dökülme yoktur ancak saç kılı incelir ve güçsüzleşir. Bunu takiben kıl telogen safhasına geçer . Follikülden dışarı doğru hareket etmeye başlayıp dökülür. Telogen safhası istirahat dönemidir ve bu sırada saç follikülünde hiçbir aktivite yoktur. Bu safha sonunda saç follikülünde papillaya bağlı yeni bir saç kılı oluşup folikülden tekrar saç çıkar. Bu döngü defalarca böyle devam edip gider. Bu nedenle sağlıklı saçta da dökülme görülmesi normaldir ama bu dökülme dikkatle takip edilmemişse farkedilemeyecek düzeydedir.
Saçlı derinin toplam alanı ortalama 500 cm2 dir. Her bir mm2 de ortalama bir follikuler ünite bulunur. Her bir folliküler ünitede ise ortalama 2 saç kökü vardır. Buna göre saçlı deri alanında ortalama 100.000 saç teli bulunur. Saç kılının kalınlığı 0.06-0.14 mm arasında değişmektedir.
Saçlı derideki saç teli sayısı, saç telinin kalınlığı, saç telinin kıvırcık veya düz olması, saç telinin rengi gibi fiziksel değişkenler kişinin saçının yoğun görünüp görünmemesini etkilemektedir. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, bir kişinin normal yoğunlukta saç görünümü vermesi için cm2 de ortalama 100 saç teli bulunması yeterlidir.



Saçlı Derinin Restorasyonu

Saç kaybı nedenine ve uygulanan tekniklere göre genel olarak iki bölüme ayrılır :



A) Saç Transplantasyonu (Saç Ekimi) : Saç dökülmesi sonucu açık alanı olan ve saçlı deride herhangi bir yara izi olmayan kişilerde saç kökleri tek tek ya da ikili,üçlü,dörtlü gruplar halinde (greft) alıcı alana nakledilir. Bu uygulamalar greftli ameliyatlardır. Nakledilen doku parçası sadece saç kökü ve çok az bir miktar ciltaltı doku içerir. Kendine ait bir damar ağı yoktur. Yerleştirildiği yerdeki kılcal damarların kan akımı ve plazma ile beslenir.



B) Saçsız Deri Rekonstrüksiyonu : Yanık veya kaza sonucu saçlı deri kaybı ve yara izleri olan kişilerde saçlı bölgenin balonla şişirilerek genişletilip saçsız alana yayılması ya da kafanın saçlı deri bulunan bir bölgesinden genişletme yapılmaksızın besleyici damarları korunarak saçlı derinin ciltaltı dokularla birlikte saçsız alana getirilmesidir. Bu uygulamalar flepli ameliyatlardır. Yani kullanılan saçlı deri dokusunu besleyen kendine ait damar ağı vardır. Bir veya iki kenarı hariç diğer kenarları ve alt kısmı tamamen kesilerek serbestleştirilir.



Saç restorasyonu öncesinde sigara kullanıyorsanız, deriye olan kan akımını azaltarak iyileşmenizi olumsuz yönde etkilediği için operasyondan en az 1-2 hafta önce bırakmanız gerekir. Aspirin gibi kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar kullanıyorsanız operasyon sırasında ve sonrasında kanamaya neden olacağı için en az 10-15 gün önce bırakmanız gerekir. Hipertansiyon için tansiyon düşürücü ilaç kullanıyorsanız hiç ara vermeden devam etmelisiniz.



A) SAÇ EKİMİ (SAÇ TRANSPLANTASYONU)



İlk muayenede alıcı ve verici alandaki saçlarınızın fiziksel özellikleri, saç kaybınızın derecesi, verici alandaki cilt esnekliğiniz, varsa ailenizdeki saç kaybı hikayesi ve daha önce cerrahi bir tedavi alıp almadığınız değerlendirilir. Ayrıca yaşam tarzınız ve beklentileriniz değerlendirilip, cerrahi sonrası olası sonuçlar hakkında size bilgi verilir.
Saç ekimi adayı olan hastaların verici alan olarak kullanılmak üzere kafalarının arka ve yan taraflarında sağlıklı saçları olmalıdır. Saç telinin rengi, kalınlığı , dalgalı ve kıvrımlı olması gibi bir çok faktör yapılan girişimin sonucunu etkilemektedir. Kalın, açık renkli ve kıvırcık telli saçlarda ince,koyu renkli ve düz telli saçlara göre daha iyi bir sonuç alınmaktadır.



Yapay saç implantasyonu işlemini yapmamakta ve önermemekteyim. Suni olarak üretilmiş saçların alıcı alana ekilmesi bir çok problem yaratabilmektedir. Bu saçlar doğal uzama potansiyeline sahip değildir. Bu nedenle uzayan normal saçlarınız arasında kalırlar ve kesimleri sıkıntı yaratır. Boyanmaları ayrı bir sorun teşkil eder. İmplante edildikleri yerden kolaylıkla ayrılabilirler ve deride reaksiyon yaratabilirler.



Saç ekimi uygulaması klinik şartlarında veya yataklı olmayan bir cerrahi merkezde gerçekleştirilebilir.


Saç ekimi operasyonları genellikle lokal anestezi uygulanarak yapılır. Deri uyuştuktan sonra ağrı ve acı hissetdilmez ama operasyon sırasındaki dokunma, basınç ve çekme algılanır.



Saç ekiminde temel olarak 2 teknik vardır :

  1. Folliküler Ünite Transferi (FUT) : Bu teknikte ense bölgesinde her iki kulak arasında kalan saçlı deri verici alan olarak kullanılır. Ense bölgesinde her santimetre karede bulunan saç kökü sayısı kişiye göre değişir. Santimetre karede ortalama 200 saç kökü (en az 130, en çokta 280 saç kökü) bulunmaktadır. Aynı miktardaki alıcı alan saç kökü sayısı fazla olan kişilerde daha az verici alan kullanılarak kapatılabilir. Cerrahi öncesinde, alıcı alana daha kolay yerleştirebilmek için verici alandaki saçlar kısaltılır. Verici alan lokal anestezik ilaçla uyuşturulduktan sonra alıcı alana yapılacak ekim için gerekli olan miktarda saç kökünü içeren saçlı deri bölgesi strip greft olarak tek parça halinde çıkartılır. Greft alındıktan hemen sonra verici alan estetik olarak dikilerek kapatılır. Saç kökleri tekli, ikili, üçlü ve dörtlü saç kökü içeren demetler halinde bulunur. Bu saç kökü demetlerine folliküler ünite denir. Strip greftte kesilerek ayrıştırma işlemi yapılırken saç köklerinin doğal folliküler ünit yapısı korunmalıdır. Yani üçlü saç kökü demeti bulunan folliküler üniteden yine üçlü saç kökü bulunan bir folliküler ünit elde edilmeli, tekli saç kökü elde etmek için ayrıştırılmamalıdır. Tekli ve ikili saç kökü içeren folliküler ünitelere Mikro Greft, üçlü ve dörtlü saç kökü içeren folliküler ünitelere Mini Greft denir. Ayrıştırılan folliküler ünitelerde saç kökleri ve çok az miktarda yağ ve bağ dokusu bulunur. Alıcı alana transfer edilinceye kadar elde edilen folliküler üniteler uzun süre olmamak kaydıyla serum fizyolojik içeren nemli bir ortamda bekletilebilirler. Bunun dışında özel bir sıvıda bekletmenin bir yararı olduğunun bilimsel bir kanıtı henüz yoktur. Alıcı alanda ekim yapılacak bölge uygun bir şekilde işaretlendikten sonra hem daha sık saç ekimi yapabilmek hem de bölgede uyuşma sağlamak ve kan sızıntısını önlemek için işaretlenen bölgeye lokal anestezik ve serum fizyolojik karışımı enjekte edilir. Bu karışım saç ekimi bitene kadar her 30 dak. da bir tekrar enjekte edilmelidir. Uyuşma sağlandıktan sonra saç köklerini yerleştirmek için yeterli sıklıkta kanal açılır. Kanal açılması işlemi saç ekiminin sonucunu doğrudan etkiler. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, yapılan kesilerin çok küçük tutulması ve o bölgede bulunan saçların doğal yönü ile açılan kanalların aynı yönde olmasıdır. Tüm folliküler ünitelerin transferi bittikten sonra sadece ense bölgesine pansuman uygulanır ve kapatılır. Ekim yapılan alan ise açık bırakılır. 2-3 günde bir ensedeki verici alana pansuman uygulanır. Ensedeki dikişler 7-10 gün sonra alınır. Alıcı alanda herhangi bir iz kalmazken verici alanda dikkatli bakıldığında farkedilebilen ince bir dikiş izi kalır.

Dikiş izinin miktarını belirleyen en önemli özellik cerrahiyi gerçekleştiren doktorun uzmanlık alanı ve ensedeki saçlı derinin esnekliğidir. Kişinin ensedeki saçlı deri esnekliğini değiştirilebilme şansı yoktur ancak operasyonu uygulayacak doktorunu seçebilme şansı vardır. Plastik cerrahi uzmanları kesiyi dikerken dokularda ve saç köklerinde oluşması muhtemel travmayı en aza indirir. Dokuları gerginliği en az olacak şekilde ve en uygun malzeme ile bir araya getirir.
FUT işleminde en önde saç çizgisinin olduğu alana mutlaka tekli veya ikili saç kökleri transfer edilmelidir (Mikro Greft) . Bu saç ekiminin en temel gereklerinden biridir. Bu sayede ön hat çok doğal bir görüntü elde eder. Geriye doğru giderek üçlü ve dörtlü saç kökü içeren folliküler üniteler yerleştirilir (Mini Greft).
FUT tekniğinde kullanılan verici alanın genişliğine bağlı olarak seans 4-6 saat arasında sürer. Bir seansta ihtiyaca göre 2000 ile 6000 arasında saç kökü elde edilebilir.
Transfer edilen folliküler ünitelerde kayıp olmaması ve yaşam şansını yükseltmek için aralarında 2 mm kadar boşluk olması gerekir. Çok sık saç ekimi yapılması maalesef sonrasında aynı sıklıkta saç çıkacağı demek değildir. Günümüzdeki tekniklerle hiçbir zaman mevcuttaki saçlarınızda bulunan sıklığa erişmek mümkün değildir. Eğer ilk saç ekimi sonrasında daha sık saç isterseniz, 2. bir seansla aralara saç ekimi yapmak gerekir.
FUT yönteminde gerekirse 3- 6 ay sonra yeni bir seans uygulanabilir.
Saçlı deride açık alan genişliği fazla olan ve ense bölgesinde ince bir ameliyat izi olsa da tek seansta en fazla sayıda saç kökü transferi ile açıklığını kapatmak isteyen kişiler FUT için en ideal adaydır.

  1. Folliküler Ünite Ekstraksiyonu (FUE) : FUE yönteminin FUT yönteminden tek farkı, verici alandan folliküler ünitelerin elde ediliş şeklidir. FUE yönteminde de yine ense bölgesinde her iki kulak arasında kalan saçlı deri verici alan olarak kullanılır. FUE tekniğinde verici bölgeden saç kökü elde etmek için herhangi bir kesi yapılmaz. Verici alan belirlenip lokal anestezik madde ile uyuşturulduktan sonra gereken folliküler üniteler ekstraktör denen özel cihazlar yardımıyla tek tek alınır. İnce telli saçlarda uygun olmayabilir. Folliküler üniteler elde edildikten sonra, alıcı alanda açılmış kanallara yine FUT tekniğindeki gibi yerleştirilirler.
Verici alandaki folliküler ünitelerin çıkartıldığı 1mm çapındaki açıklıklar herhangi bir dikiş uygulanmaksızın ve herhangi bir iz bırakmaksızın 1-2 günde tamamen kapanırlar.
FUE yönteminde seans 6 saat civarında sürer. Bir seansta 800-1500 saç kökü elde edilebilir. İhtiyaca göre daha fazla saç kökü gerekiyorsa hemen ertesi gün tekrar bir seans daha uygulanabilir. 4 günde birer gün arayla 4 ayrı seans uygulayıp 3500-6000 saç kökü elde etmek mümkündür.
Saçlı deride açık alan genişliği az olan kişiler veya açık alan genişliği fazla olan ve 3-4 seansta ense bölgesinde hiç iz olmadan açıklığını kapatmak isteyen kişiler FUE için en ideal adaydır.
FUE yönteminde ense gibi verici alanlarda yeterli saç telinin olmadığı durumlarda vücuttaki herhangi bir bölgeden tek tek kıl alıp alıcı alana nakletmek mümkündür. Her ne kadar transfer edilen kıllar daha fazla kanlanmalarına bağlı oldukları eski bölgelerine göre baş bölgesinde bir miktar daha fazla uzasalar da, vücut kılı ile saç telinin fiziksel yapısı çok farklıdır. Bu nedenle vücuttan başa nakledilen kıllar hiçbir zaman doğal saç görünümü vermemektedir. Hiç verici alanı olmayan kişiler için alternatif bir yöntem olarak görünse de uygulanmasını önermemekteyim.



Hem FUE hem de FUT yönteminde, verici alan çok kısıtlı ancak alıcı alan çok geniş ise (ense bölgesinde çok az miktarda saçı olan hastalar) cerrahinin uygun bir seçenek olmadığı unutulmamalıdır.
FUT ile FUE teknikleri arasında ücret farkı vardır. FUE tekniği daha fazla emeğe dayalı bir operasyon olduğu için ücreti FUT tekniğine göre daha yüksektir.



Özellikle ense bölgesinden daha önce FUT tekniği ile greft alınmış kişilerde en iyi sonucu almak için bazen her iki teknik kombine edilerek kullanılabilmektedir.



Saç ekiminden sonra hastalar antibiyotik, ödemi azaltmak amaçlı tablet ve ağrı olursa ağrı kesici kullanır. Transfer edilen saçların bulunduğu bölgeye ilk 3 gün hiç dokunulmamalıdır. Çünkü greftlerin yeni yerlerinde yaşamaya başlaması için en kritik süredir. 5. gün gibi saçlar öncesinde yumuşatıcı bir solüsyon sürülüp beklendikten sonra dikkatli bir şekilde yıkanır.



Ekim yapılan saçlar ilk ay dökülebilir ki bu normaldir. Çünkü ekim yapılan anagen sahadaki saçlar alıcı alanda telogen safhaya geçerler. Ekim sonrası dökülen saçlar kılları 3-4 ay içinde tekrar anagen safhaya geçer ve saç kılı oluşturur. Her ay 1 cm kadar uzamaya devam eder. Bu saçlar da diğer saçlanız gibi yıkanabilir, kesilebilir, boyanabilir.
Zorlayıcı aktivite ve egzersizlerden sonra saçlı deriye olan kan akımı artacağı için saç ekimi yapılan alanlarda veya dikiş hattında kanama olabilir. Bu nedenle 3 hafta kadar zorlu egzersizlerden kaçınmanız gerekir. Cerrahiden en az 10 gün geçmeden cinsel aktivitede bulunmamalısınız.



Diğer cerrahi uygulamalarda olduğu gibi saç ekiminde de enfeksiyon meydana gelebilir. Ayrıca eğer ense bölgesindeki verici alanda iyi kanama kontrolü yapılmamışsa kanama görülebilir. Yine verici alandaki dikiş hattının aşırı gergin olması nedeniyle dikiş izinde genişleme olabilir.






B) SAÇSIZ DERİ REKONSTRüKSİYONU
Flepler, doku genişletilmesi ve saçsız derinin küçültülmesi gibi teknikler travmaya veya yanığa bağlı saç kaybı olan kişilerde rekonstrüktif amaçla kullanılmaktadır. Flepler ve doku genişletme işlemleri saç kaybının çok fazla olduğu hastalarda kullanılabilir. Ancak unutulmamalıdır ki bazen yapılabileceklerde çok sınırlı kalabilmektedir.
Flepler ve doku genişletilmesi plastik cerrahların çok tecrübeli oldukları alanlardır.
Doku genişletilmesi ve flepli cerrahi uygulamalarda genel anestezi gerekir.



1) Doku Genişletilmesi : Özellikle saçlı derideki yanıklarda veya travmaya bağlı önemli miktarda doku kaybı olan durumlarda kullanılır. İki seanslı bir operasyondur. Önce saçlı olan alan genişletilir sonra genişletilmiş saçlı deri ile saç kaybı olan bölge kapatılır. Oldukça iyi sonuçlar alınmaktadır.



Doku genişletici dediğimiz silikon dış kılıfı olan balon benzeri bir materyal, saçsız alana komşu olan saçlı bir alana cilt altına yerleştirilir. Saçsız alanın genişliğine bağlı olarak değişik şekil, boyut ve sayıda doku genişletici kullanılabilir. Doku genişletici yerleştirildikten 15-20 gün sonra 7-10 günde bir doku genişleticinin balonu tuzlu serumla şişirilir. Yavaş yavaş saçlı alan genişler.



İlk seanstan yaklaşık olarak 2-3 ay sonra yeterli doku genişlemesi elde edilir. İkinci seansta doku genişletici balon çıkartılarak genişleyen saçlı deri saçsız alanı kapatmak için kullanılır.



2) Flep Cerrahisi : Saçlı deride flep cerrahisi uzun zamandır başarıyla uygulanmaktadır. Bu yöntemle çok kısa bir süre içinde saçsız alanlar saçlı deriyle kapatılmaktadır. Fleplerin genişliği ve yerleştirilmesi hastanın ihtiyacına ve isteklerine göre belirlenir. Bir flep büyüklüğüne göre 3500-5000 arasında saç kökü taşımaktadır. Bu teknikte saçsız olan alan çıkartılıp bu alanın yerine saçlı deri taşıyan doku(flep) ilerletilir. Ancak bu yöntemde verici ve alıcı alanda dikiş izi oluşmaktadır. Bu dikiş izi çevredeki saçlarla saklanabilir.



Son yıllarda flep cerrahisi doku genişletilmesi ya da saçlı derinin küçültülmesi teknikleriyle kombine edilerek oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır. Böylece hem daha fazla saçlı deri elde edilmekte hem de daha doğal bir saç çizgisi oluşturulmaktadır.



3) Saçsız Derinin Küçültülmesi : Bu teknik özellikle tepedeki ve arka taraflardaki saç kayıplarında uygundur. Saçsız olan deri çıkartılıp oluşan boşluk çevredeki saçlı deri ilerletilerek kapatılmaktadır. Çıkartılan saçsız alan nedeniyle oluşan boşluğu kapatmak için çevresindeki saçlı deri gevşetilip, ilerletilerek dikilir. Çıkartılan parçanın büyüklüğü ve şekli, hastanın beklentisine göre değişir. Eğer büyük bir parça çıkartılması gerekiyorsa ters Y şeklinde bir kesi tercih edilir. Çıkartılan parçanın şekli U veya oval de olabilir. Ön saç çizgisi oluşturulması için yeterli değildir.






Saçsız deri rekonstrüksiyonunda ameliyat sonrası dönemde görülen şikayetler, yapılan işlemin tipine ve büyüklüğüne göre değişir. Eğer dren kullanılmışsa genelde üçüncü günden sonra çekilir Bandaj var ise ertesi gün çıkartılır. Ameliyattan 2-3 gün sonra nazikçe saçlarınızı yıkayabilirsiniz. 7- 10 gün sonra dikişler alınır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Saç Restorasyonunda Cerrahi Tedavi Metodları : Saç Ekimi ve Saçsız Deri Rekonstrüksiyonu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.A.Arif EROĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.A.Arif EROĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
A.Arif EROĞLU Fotoğraf
Dr.A.Arif EROĞLU
İstanbul
Doktor "Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi - Estetik"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.A.Arif EROĞLU'nun Makaleleri
► Cerrahi Tedavi Gerektiren Deri Lezyonları Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Saç Restorasyonunda Cerrahi Tedavi Metodları : Saç Ekimi ve Saçsız Deri Rekonstrüksiyonu' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:47
Top