İnsanın Hedeflerini Özelleştirilmesi
Her insanın çeşitli amaçları söz konudur. Bu amaçları genel olarak üçe ayırmamız mümkündür. Bunlar uzak amaçlar, genel amaçlar ve özel amaçlar olarak ele alınabilir. Uzak hedefler bir insanın en genel, en ileri, en son olarak bütün amaçlarının son noktası olarak ele alınabilir. Genel amaçlar ise uzak hedeflerin oluşumunu sağlayan biraz daha yakın olan ve özel hedeflerin birleşmesi sonucu oluşan hedefler olarak tanımlanabilir. Özel hedefler ise en basit olarak bir insanın en alt düzeydeki amacıdır. Örneğin bir akrabamızı ziyarete gidip onlar ile hem hal olmak, hatırlarını sormak genel bir amaç olarak karşımıza çakar. Bunun yanında oraya gitmek için bindiğimiz arabalar, evden çıkışımız ve daha birçok şey özel hedeflerdir.
İşte bu hedeflerimizi günlük yaşamımızda yerli yerince kullanırsak ve nerde ne zaman nasıl bir hedef oluşturacağımızı bilirsek, hayatımızda karşılaştığımız sıkıntılar ile baş etmemiz biraz daha kolaylaşacaktır.
Hedefleri yerli yerinde kullanmanın yanında özel hedeflerimizi en alt düzeye çekerek, küçültebildiğiz kadar küçültürsek yine birçok ilişkimizde, işimizde, derslerimizde ve daha bir çok alanda oldukça zorlandığımız zamanlar azalacaktır.
Küçük yaştan itibaren hep karşımıza çıkan bir soru vardır. “Büyüyünce ne olmak istersin?” çocukta artık ne olmak isterse hemen cevabını verir çoğu kez. Çünkü bu soruya alışmıştır. Kimi futbolcu, kimi manken, kimi öğretmen, kimi komutan, kimi doktur olmak isterler. (Bu arada bu saydıklarım günümüz çocuklarının en popüler meslekleri, çünkü çocukların belki de en çok duydukları ve özendikleri meslekler). Bu örneğimizi biraz daha özelleştirirsek çocuğumuzu hemen büyütelim ve ÖSS sınavına giren bir öğrenci olarak karşımıza alalım. Öğrencimiz doktor olmak istesin. Bunun için bu öğrencinin tıp fakültesini bitirmesi gerekmektedir. Bunun için de Türkiye şartlarında ÖSS’ye girmesi gerekmektedir. Bu sınavda tıp fakültesi için gerekli puanı alması gerekir. Şimdi bu öğrencinin genel hedefi olarak ÖSS sınavında başarılı olmak, sınavdan o fakülteye girecek puanı almak v.b. hedefleri görebiliriz. Bunun yanında bu öğrencinin birçok özel hedefleri kafasında derlendirmesi gerekmektedir. ,
İşte bu öğrenci bu özel hedeflerini değerlendirirken ne kadar özelleştirirse o kadar faydasını görecektir. Bu anlamda düşündüğümüzde ÖSS uzak bir hedef, derslere çalışmak genel bir hedef, matematik dersine çalışmak özel bir hedef olarak karşımıza çıkar. Bu derse çalışırken bu dersin her birçok konusu olacaktır. Bu konuları bile bölerek daha küçük özel hedefler oluşturabilinir. Sayılar konusuna çalışırken sayılar kendi içerisinde bölünerek daha küçük hedeflere ulaşmak için çalışmak insanı daha rahat tutacaktır. Hatta bu konu içerisinde bile küçük küçük hedefler oluşturulabilir.
psikoloji ekollerinden biri olan varoluşçu kuramın da bahsetiği gibi bir anlamda anı yaşamanın gerekliliği söz konusu bu hedeflerin özelleşmesinde. bunun için de insanın içinde bulunduğu zamanın değerlendirilmesi için çaba göstermeye ihtiyacı vardır. elbetteki inanın anını en iyi şekilde değerlendirimesi için de planlı bir hayata ihtiyacı vardır. günümüz popüler anlayışının verdiği "nerde akşam orda sabah" anlayışı aslında anı yaşamak değil insanın kendi kendini o dakika içerinde tatmin etme çabasıdır. anı yaşamanın içerisinde plan olmassa insanın kendini tatminden öteye geçmesi düşünülemez. hedeflerin özelleşmesi demek aslında insanın hayatının planlı bir şekilde devam etmesidir. yalnız bu durumda küçük ve kısa süreçleri de görmezden gelmek yerine işin içine katmak gerekir. her şeyin bir vakti ve zamanı olmalıdır.
Hüseyin ÇETİNKAYA
İşte bu hedeflerimizi günlük yaşamımızda yerli yerince kullanırsak ve nerde ne zaman nasıl bir hedef oluşturacağımızı bilirsek, hayatımızda karşılaştığımız sıkıntılar ile baş etmemiz biraz daha kolaylaşacaktır.
Hedefleri yerli yerinde kullanmanın yanında özel hedeflerimizi en alt düzeye çekerek, küçültebildiğiz kadar küçültürsek yine birçok ilişkimizde, işimizde, derslerimizde ve daha bir çok alanda oldukça zorlandığımız zamanlar azalacaktır.
Küçük yaştan itibaren hep karşımıza çıkan bir soru vardır. “Büyüyünce ne olmak istersin?” çocukta artık ne olmak isterse hemen cevabını verir çoğu kez. Çünkü bu soruya alışmıştır. Kimi futbolcu, kimi manken, kimi öğretmen, kimi komutan, kimi doktur olmak isterler. (Bu arada bu saydıklarım günümüz çocuklarının en popüler meslekleri, çünkü çocukların belki de en çok duydukları ve özendikleri meslekler). Bu örneğimizi biraz daha özelleştirirsek çocuğumuzu hemen büyütelim ve ÖSS sınavına giren bir öğrenci olarak karşımıza alalım. Öğrencimiz doktor olmak istesin. Bunun için bu öğrencinin tıp fakültesini bitirmesi gerekmektedir. Bunun için de Türkiye şartlarında ÖSS’ye girmesi gerekmektedir. Bu sınavda tıp fakültesi için gerekli puanı alması gerekir. Şimdi bu öğrencinin genel hedefi olarak ÖSS sınavında başarılı olmak, sınavdan o fakülteye girecek puanı almak v.b. hedefleri görebiliriz. Bunun yanında bu öğrencinin birçok özel hedefleri kafasında derlendirmesi gerekmektedir. ,
İşte bu öğrenci bu özel hedeflerini değerlendirirken ne kadar özelleştirirse o kadar faydasını görecektir. Bu anlamda düşündüğümüzde ÖSS uzak bir hedef, derslere çalışmak genel bir hedef, matematik dersine çalışmak özel bir hedef olarak karşımıza çıkar. Bu derse çalışırken bu dersin her birçok konusu olacaktır. Bu konuları bile bölerek daha küçük özel hedefler oluşturabilinir. Sayılar konusuna çalışırken sayılar kendi içerisinde bölünerek daha küçük hedeflere ulaşmak için çalışmak insanı daha rahat tutacaktır. Hatta bu konu içerisinde bile küçük küçük hedefler oluşturulabilir.
psikoloji ekollerinden biri olan varoluşçu kuramın da bahsetiği gibi bir anlamda anı yaşamanın gerekliliği söz konusu bu hedeflerin özelleşmesinde. bunun için de insanın içinde bulunduğu zamanın değerlendirilmesi için çaba göstermeye ihtiyacı vardır. elbetteki inanın anını en iyi şekilde değerlendirimesi için de planlı bir hayata ihtiyacı vardır. günümüz popüler anlayışının verdiği "nerde akşam orda sabah" anlayışı aslında anı yaşamak değil insanın kendi kendini o dakika içerinde tatmin etme çabasıdır. anı yaşamanın içerisinde plan olmassa insanın kendini tatminden öteye geçmesi düşünülemez. hedeflerin özelleşmesi demek aslında insanın hayatının planlı bir şekilde devam etmesidir. yalnız bu durumda küçük ve kısa süreçleri de görmezden gelmek yerine işin içine katmak gerekir. her şeyin bir vakti ve zamanı olmalıdır.
Hüseyin ÇETİNKAYA
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "İnsanın Hedeflerini Özelleştirilmesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
