Psikoloji Yazıları: Faydalı Bilgi Şifadır
Psikoloji Yazıları: FAYDALI BİLGİ ŞİFADIR
Psikolojinin sadece sıfatı psikolog olanlardan ve son yüzyılda kaleme alınmış Çağdaş Batı kaynaklarından öğrenilemeyecek kadar köklü ve kıymetli bir bilim olduğunu idrak edebilmiş, o yüzden her psikoloğun mutlaka okuması gerektiğini düşünen, lakin daha adını duyar duymaz bir kısım meslektaşımın (onun için başındaki imam sıfatını eklemedim, sadece Gazali adını yazdım ama bunun bile çare olabileceğini pek sanmıyorum) "ama o bir dinci" diyerek bozulacağını ve belki de bu yazıyı okumaktan bile vazgeçeceklerini (böyle bir tavır ancak önyargı olur ve mesleğimizle asla bağdaşmaz) iyi bildiğim ünlü islam mütefekkiri Gazali ta asırlar öncesinden bize 'üç tür bilgi var' diye seslenir. Bu bilgileri de gıda olan bilgi, ilaç olan bilgi ve zehir olan bilgi diye tasnif eder. Nacizane tespitllerime göre bilgi ( ama hangi bilgi! Sorun burda! ) bana göre de hem gıda, hem de şifadır. (Zehir olan türü ise mevzumuz dışındadır.)
Bilgi hakikaten de şifadır. Şöyle ki:
İnsan beyni tekstil makinasına benzer. Nasıl ki bir tekstil makinası üretimde bulunurken hammadde olarak iplik, kumaş, boya vb. maddeler kullanır. Beyin de düşünce üretiminde bulunurken bilgi hammaddesi kullanır. Her iki makinada da çıkan ürünün niteliğini kullanılan girdilerin özellikleri belirler. Girdi eksik veya yanlış olursa çıkan ürünler de hatalı ve yanlış olur. Eksik bilgi girdisiyle çalışan insan beyni yanlış tutumlar, yanlış tepkiler, yanliş davranışlar olarak ortaya sağlıksız düşünsel, duygusal ve davranışsal ürünler çıkarır. Bilgi, insan beyninin olaylar karşısındaki bu hastalıklı işleyişine mani olur. Bilginin insan için işte böylesi önemli bir işlevi vardır.
Bilgi aynı zamanda gıdadır. Şöyle ki:
Nasıl ki midemiz için alınması lüzumlu olan bazı gıdalar vardır ve biz bu gıdaları günlük olarak sürekli almak zorundayızdır, beynimizin gıdası olan bilgi için de durum aynıdır. Bir kere almakla bu ihtiyaçtan ömür boyu kurtulmuş olamayız. Yine her gıda nasıl ki insan için aynı derecede ihtiyaç değildir, aynı şekilde her bilgi de insan beyni için aynı derecede bir öneme sahip değildir. Önemli olanın çok yemek değil, kaliteli beslenmek olması misali, beynimiz için de mühim olan kaliteli, besin değeri yüksek bilgiler edinmektir. Çünkü her gıda bünye için eşit derecede besleyici değildir. Bazı besinler vardır ki içinde hiç bir besleyici değer yoktur. Bu besinler mide için sadece yüktürler. Yine bazı besinler de vardır ki faydalı veya etkisiz olmalarının ötesinde zehirleyicidirler. Bilgi için de durum aynıdır.
Faydalı bilgi beynin işleyişinin koruyucusudur, aynı bilgi aklın çalışma sisteminin hastalıklardan kurtarıcısıdır. Velhasılı bilgi, şifadır. Bilgi edinme işi sürekli kılınmayan beyin önceleri stoktakileri tüketir. Ancak bir süre sonra bu bilgiler artık yetmez olur, gıdasız kalan bünye misali bilgisiz kalan beyin de hastalanır. Gıdasız kalan bünye fizyolojik olarak, bilgisiz kalan beyin ise insanı psikolojik olarak hasta yapar. Çünkü beyin, insan organizmasının komuta kontrol merkezidir. Oradaki arıza kısa sürede bütün vücuda sırayet eder. Sürekli beslenmeyen beyin, önce algılama zaafiyeti gösterir, buna bağlı olarak yanlış düşünce işlemleri ortaya çıkarır, akabinde de olumsuz duygu ve davranış ürünleri hasıl olur. İşte bütün psikolojik problemlerimiz, temelde olayları algılama kuvvetimizi zayıflatan bu besleyici gıda yoksunluğu sonucu meydana gelir. (Yöresindeki zehirsiz yılanı aslan kadar tehlikeli zanneden, bu zanna kulaktan dolma edindiği yanlış bilgilerle sahip olan birinin yaşadığı ve adına fobi dediğimiz hastalığın nedeni bakın ta baştaki bilgi sorunu!)
Oysa çoğu insan bilgiyi bu yönleriyle değerlendirmez. Onlar bilgiyi, salt kültürlü olmak, bir mevzu açılınca söyleyecek sözlerinin bulunması için gerekli bir depolama materyali olarak görürler. Faydalı bilgi gıdasından yoksun kalmamızın birinci ve en büyük nedeni kanımca budur.
O nedenle, insanların ruhsal sağlıkları için faydalı bilgiler öğrenmenin sürekli kılınması gereklidir. Bunun içinse insanlara öğrenmenin öğretilmesi gereklidir. Bu öğretme işi, faydalı bilgileri öğrenmeyi sürekli kılacak, böylece beyinler ömür boyu faydalı bilgi gıdasından yoksun kalmamış olacaktır.
Şifa olan bilgiden yoksun kalmamızın diğer nedenleri ise şunlardır: Bilindiği üzere günümüzde her alanda bıranşlaşmalar oluşmuş, bunun doğal bir sonucu olarak da her beyin kendi zihinsel algısı için değil; işi – uzmanlığı için gerekli olan alanda bilgilenmeye, yani tek tür bir gıda almaya mecbur bırakılmış durumdadır. Bu tek tür gıda belki insanların mesleki alanlarında başarı getirmiştir ancak, onların ruhsal dünyalarında derin boşlukların oluşmasına da neden olmuştur. Sağlıklı bilgilenmenin / sağlıklı zihinsel beslenme’nin önündeki birinci engel budur. İkincisi, bilgi edinmenin tek kaynağı haline gelen kitapların çeşidi ve sayısı günümüzde son derece artmış olmasıdır. İnsanların bunca kitap arasından faydalıyı – zararlıyı ayırdetmeleri son derece zorlaşmıştır. Zamanla faydalıyı seçme / okuma bilinci zayıflamış, daha ziyade ilgi çeken, zevk veren, hoş gelen eserler okunur olmaya başlamıştır. İnsanların bu yönde bir yönlendirmeye de tabi tutulmamalarından dolayı, besleyici değeri yüksek kitaplar, rafların tozlu arka bölümlerinde yitip gitmeye terkedilmiştir. Tabiki burada olan kitaplara değil, bize olmuştur.
Ben bilgi, pek tabiki faydalı olanı şifadır derken bazıları buna gülecektir. (Bizim terapilerde yahut danışmanlık adı altında yaptığımız ve insanlara / sorunlara iyi gelen yaklaşımlar / yöntemler de haddizatında birer bilgi eksenli uygulamalar değil midir? Ne etkisi kimyasaldır, ne uygulanan fiziksel bir kuvvet söz konusudur çünkü. Tamamı mesleki / teknik bilgi bazlı uygulamalardır.). Bunlar da genellikle bu süreçleri biyolojik mekanizmalara bağlayanlar olacaktır. Tam da yeri gelmişken onlara sormak isterim: Aynı biyolojik mekanizmalara sahip insanlar benzer durumlardan neden benzer şekilde etkilenmezler? Bugün bir uyaran karşısında A şeklinde etkilenen biri yarın aynı tür uyaran karşısında neden çok daha farklı etkilenebilmektedir? Bir anda, bir günde byolojik yapısı mı değişime uğrayıvermiştir? Bu insanlara psikolojideki A-B-C Modelini iyi okumalarını öneririm. Bir de ellerini vicdanlarına koymalarını tabiki.
Bugün azımsanamayacak klinik deneyimim sonucunda insanların ruhsal sorunlarının büyük bir kısmının doğru ve yeterli psikoloji bilgileri ile çözülebileceğini söylüyorum. Sadece kuru kuruya söylemekle kalmıyor, bunu bütün inancımla iddia bile ediyorum. Doğru psikoloji bilgileri ile insanların bedensel hastalıklarında dahi belli oranda iyileşmelerin sağlanabileceğine inanıyorum. Çünkü beden sağlığı ruh sağlığından ayrı ve bağımsız değildir.
İnsanların ruhlarındaki arızaların bu şekilde büyük ölçüde giderilmesinden sonra ortaya çıkacak olan ruhsal sağlığın sürdürülebilmesi sorununun ise faydalı bilgi edinme işinin sürekli kılınması ile halledilebileceğini düşünüyorum. Bu amaçla, koruyucu sağlık politikalarının -faydalı bilgi şifadır- düstüru ile bu noktaya ağırlık vermelerinin gerektiğine inanıyorum.
Bu bağlamda meslektaşlarıma, çalıştıkları - işlettikleri kliniklerde ve merkezlerde salt birkaç seanslık danışmalara ve tedavi eksenli terapilere değil; kalıcı nitelikli doğru ve yeterli psikoloji bilgisi kazandırmaya odaklanmış eğitimlere, psikoloji eğitimlerine de büyük önem vermelerini özellikle tavsiye ediyorum.
Biz psikologların teknik ekipmansız (aletsiz, edevatsız, cihazsız vs.) ve herhangi bir materyal kullanmadan salt bilgi ile sorun çözdüğümüz gerçeği bir kez daha anımsanmalı, her insanın psikolojisi bulunması gerçeğinden ve herkesin her zaman için bir uzmana başvuramayacağı, bunun hiçbir zaman için tam olarak mümkün olamayacağı gerçeğinden hareketle sorumlu olduğumuz insanlara en azından zihinsel, algısal, davranışsal bazlı bazı temel psikoloji bilgilerinin kazandırılmasına büyük önem verilmelidir. (Yaptığımız sınırlı süreli yardım danışanlarımız adına balık tutmak ise bu eğitim onlara kalıcı bir zanaat kazandırmak, yani balık tutmayı öğretmek sayılabilir.)
Psk. İzzet Güllü
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Psikoloji Yazıları: Faydalı Bilgi Şifadır" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
9 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
