2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çağdaş Batıda Çocuk Yetiştirme İşi (Uzman Ebeveyn Yazıları)
MAKALE #4488 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Şubat 2010 | 11,914 Okuyucu
BATIDA ÇOCUK YETİŞTİRME

Yabancı ülkelerde, özellikle de Almanya’da ebeveynlerin çocuk yetiştirirme sürecinde bizden farklı olarak ortaya koydukları ve üzerinde ehemmiyetle durmamızı gerektiren husus "kural" koymaya verdikleri titiz önemdir. Aile ortamında çocukların davranışlarıyla ilgili olarak çok önceden tanımlanmış, ebeveynlerin titizlikle takipçiliğini yaptıkları belli kurallar vardır.

Evet, yabancı ülkelerde çocukların evde yatması, kalkması, oynaması, televizyon izlemesi, ders çalışması, gezmesi, alış veriş yapması, belli tapeplerde bulunması, bunların karşılanması ve daha pek çok şey belli bir kurala bağlanmış durumdadır. Bu kuralların aşılması standart bir biçimde ve bir makinanın dişlileri gibi işleyen belli uygulamaları, bir dizi yaptırımları gerektirir. Böylece ne çocuklar ne de anne - babalar her olumsuz davranışta sürekli birbirleriyle konuşmak, sürekli polemiklere girip enerjilerini tüketmek, böylece -bizde çok yaygın olduğu gibi- sık sık yüz göz olmak durumunda kalmazlar. Çocuk da baştan bilir bu kuralları ve sonuçlarını, anne - babalar da bilir hangi durumda ne yapacaklarını ya da neyi niçin yapmayacaklarını.

Bir memurun keyfine göre davranmayıp sadece yasalarda öngörülen yaptırımları uygulaması misali, anne - babalar sadece bu kuralların titizlikle takipçisi olurlar. Bu uygulama ailede, anne - babaların çocuklarına yönelik tavır ve davranışlarında tutarlılığı da beraberinde getirmektedir. Tutarlılık ise çocuk yetiştirme işinde önemi yadsınamaz bir gerekliliktir.

Yine bu uygulamada çocuklar anne - babalarına karşı sık sık tepki hissi duymazlar. Bilirler ki ailelerinde olmazsa olmaz kabul edilen ve asla aşındırılamayacak kurallar vardır. Anne / babalarının kendileriyle bir alıp veremedikleri yoktur aslında. Onlar sadece işlerini yapmakta, aileleri için vazgeçilmez olan bu kuralların gereğini yerine getirmektedirler. Tıpkı bir vatandaşın kendisine bir hatası sonucu ceza kesen bir memura kızmaması, onun sadece yasalarda belirlenen işini yaptığını ve bir emir kulu olduğunu düşünmesi gibi. (Bir de bu memurun kendisini bağlayan belli kurallar olmadığı halde kafasına göre ve belli bir standarttan / tutarlılıktan yoksun bir biçimde kurallar koyup yaptırımlar uyguladığını düşünün! Ortaya nasıl bir kaos çıkardı, değil mi! Bizdeki konuyla ilgili yaygın ebeveyn tutumları genellikle böyle bir memurun keyfi davranışına benziyor).

Dolayısı ile çocuklar ailede asla aşamayacakları kuralların varlığını kısa sürede öğrenip içselleştirmekte, her seferinde sınırları sonuna kadar zorlama gereği duymamaktadırlar. Böylece ne ebeveynlerini ne de kendilerini boş yere hem yormak hem de üzmek durumunda kalmamaktadırlar. Unutulmamalıdır ki, bir yerde önceden belirlenmiş ve titizlikle takipçisi olunan kurallar yoksa orada ancak ihlaller vardır. Her ihlal ise davranışlarımızın ardındaki ihlal / kuralsızlık eğilimini besler. Sonuçta kişi / çocuk en önemli yasakları bile çiğneme konusunda kendisini engelleyemeyecek bir duruma gelir.

ÖNEMLİ BİR UYARI!

Psikoloji biliminin bazı temel bilgi ve bulguları ışığında meseleye baktığımda trafikteki denetimlerin zayıf olması, dolayısı ile kural ihlallerinin her geçen gün daha da yaygınlaşması sürücüleri zaman içinde daha hırçın, asabi, sabırsız, tepkisel yapabileceğini, yetkililerin bu konuda tavissiz bir tutum içinde olmaları gerektiğini özellikle hatırlatmak istiyorum. Çünkü az önce de belirttiğim gibi, her ihlal davranışı davranışların ardındaki ihlal eğilimini besler. Her beslenen şey ise kuvvetlenir. Bu eğilimi kuvvetlenen bireyler de dürtü kontolünde sorun yaşayan atipik bireyler haline gelebilir. Aynen barajdaki su beslenip de iyice kuvvetlenince önündeki kapakların onu tutmakta zorlanması gibi. O bakımdan, toplumu oluşturan fertlerin patolojik bir kişilik örüntüsü geliştirmesi ve bu yönleri baskın atipik bireyler haline gelmesi istenmiyorsa her ihlalin büyük - küçük demeden anında ve tavizsiz bir biçimde yaptırımlara uğratılması büyük önem arzetmektedir. Hem böyle bir uygulama kurallara uymanın içselleştirilmesini de mümkün kılacaktır.

Avrupa'da bize göre çok da önemli olmayan bazı kural ihlallerinin bile nasıl fahiş bir yaptırımla karşılık gördüğünü duymuşsunuzdur. Bunlar boşuna olmayıp, temelde insan gerçeğini dikkate almanın getirdiği uygulamalardır. Çünkü onlar her küçük ihlalin (ki ihlalin küçüğü büyüğü olmaz, ihlal ihlaldir) adım adım daha büyük ihlallere götüreceğini çok iyi bilirler. Bunun bizde de böyle olabilmesi için yasa hazırlayıcılarımıza ve bunun takipçisi olan polislerimize, özellikle de trafik polislerimize büyük bir görev düşmektedir diye düşünüyorum.

Bu hatırlatmadan sonra konumuza kaldığımız yerden devam edelim. Bizler millet olarak genellikle çocuklarımızı kuralsız yetiştirerek davranışlarının ardındaki bu ihlal eğilimini güçlendirmekteyiz. Sonra da, zaman zaman mecburen koymak zorunda kaldığımız yasaklar karşısında bile -doğal olarak- güçlü bir dirençle karşılaşmakta, ardından da ne yapacağımızı bilemez bir hale gelmekteyiz. Birnevi zaman içinde gözümüzün önünde oluşan bataklığa göz göre göre müsaade etmekte, sonra da oradan türeyen ve bizi rahatsız eden sineklerle tek tek savaşmak zorunda kalmaktayız. Bu ise hem sinekleri daha çok kızdırıp tahrik etmekte hem de bizi kısa sürede yormakta ve yıpratmaktadır.

Yaşamın her alanı bazı kurallarla ve bu kuralların ihlali durumunda ortaya konulan bir takım yaptırımlarla doludur. Hem bu uygulamayla çocuklar daha ailede başlayan kurallara uyma eğitimiyle hayata da hazırlanmış olmaktadırlar. Böylece ne ailede ne de ileride herhangi bir kuralla karşılaştıklarında bunu olgunlukla kabullenebilmeleri tereyağından kıl çekercesine kolay olmaktadır. O yüzdendir ki oralarda, gecenin bir saatinde dondurma alınmadı diye saatlerce tepinen çocuklar bulmak neredeyse imkansızdır. Annenin küçük bir el işareti çocuk için akan suyun anında durması için fazlasıyla yeterlidir. Çoğu zaman buna dahi gerek yoktur. Böyle bir durumda bizim ailelerimizin çoğunda yaşananın küçük ölçekli bir meydan muharebersi olduğunu söylersem abartmış olur muyum!

DİNİ İNANÇLARDAN İSTİFADE

Oralarda bir çok aile pazar günleri çocuklarını da yanlarına alıp kiliseye giderler. Bu mistik havalı mekanda ailecek ellerini açıp yaratıcıya dua ederler. Oluşan bu metafizik atmosfer çocukları derinden derine etkiler. Böylece, çocuklarının davranışlarını olumlu yönde etkileyecek bir yaratıcı sevgisinin oluşmasına zemin hazırlarlar. Sonra da, yanlış bir davranışta bulunan çocuklarını hemen "Bu davranışın Tanrı’nın hoşuna gitmez, lütfen..." diyerek ikaz ederler. Tanrı sevgisini kazanıp - kazanamama endişesi ve bu sevgiyi kaybetme - yitirme korkusu davranışların ardındaki en önemli pekiştireçler olarak Batı’da bir çok aile tarafından bugün halen titizlikle tatbik edilmektedir. Gerekli ruhsal iklim oluşturulduktan sonra bu güçlü pekiştireçler çikolata alma veya harçlığı kesme gibi somut - maddi pekiştireçlerden daha etkili olabilmektedir.

HATAYI BULMA ÇOCUĞA BIRAKMAK

Bizler, çocuklarımız bir yanlış yaptığında bunu gözünün içine parmağımızı sokarcasına söyleme yanıp tutuşurken onlar genellikle çocuklarına sadece hata yaptığını ikaz ederler. Bu hatanın ne olduğunu bulmayı ise genellikle çocuklarına bırakırlar. Normal bir ses tonuyla ve çok kısa bir cümle ile "Oğlum, yanlış yapıyorsun" derler. Yanlışın ne olduğuna değil, daha ziyade yapılan şeyin yanlış olduğuna vurgu yaparlar. Yanlış olanın ne olduğunu bulmayı ise genellikle çocuğa bırakırlar. Çünkü bilrler ki, insan emek harcayarak bulduğu şeylere daha çok önem verir. Kendi hatasına kısa süreliğine de olsa odaklanan, ne gibi bir hata yaptığını araştırıp bulmaya çalışan, bu uğurda sürekli zihinsel bir çaba harcayan çocuk hatasını değiştirme yönünde zamanla daha güçlü bir motivasyon içersine girer.

Psk. İzzet Güllü





Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çağdaş Batıda Çocuk Yetiştirme İşi (Uzman Ebeveyn Yazıları)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     8 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Çocuk Yetiştirme Tarzları Psk.Bahar ERDEN
► Özgüvenli Çocuk Yetiştirme Psk.Dnş.Fatih FİDAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Çağdaş Batıda Çocuk Yetiştirme İşi (Uzman Ebeveyn Yazıları)' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:36
Top