2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Emniyet Kemeri: Körlükten Korunmanın da Etkin Bir Aracı
MAKALE #4619 © Yazan Prof.Dr.F. Pınar AYDIN ODWYER | Yayın Mart 2010 | 4,894 Okuyucu
Yaralanma olmasa bile bir trafik kazası, ister kişi yaya olsun, ister arabayı süren, ister de arabada yolculuk yapan, herkesi derinden etkileyen bir olaydır. Arabanızı kaldırıma değdirdiğinizi düşünün, ardından birkaç gün kaldırımları geniş dönersiniz. Karşıdan karşıya geçerken hızla gelen bir arabanın size nerdeyse çarpacağı bir durum, sizi yıllarca karşıdan karşıya geçerken yolda tek araba kalmayana kadar beklemeye iter. Arabayı süren sizken, aniden önünüze çıkan bir yaya da sizi yolda tek bir yaya kalmayana kadar bekler hale sokar, her gece rüyanıza giren o yaya da cabası olur.
Ama hele bir de hafif bile olsa bir yaralanma olursa sadece psikolojik etkisi bile yıllarca sürebilir. Buna bir de ağır bir yaralanma eklendiğini ve yaralanmanın etkisinin geçmediği durumu ekleyin. Durum daha da ağırlaşır.
Trafik kazalarında görme kaybı sık karşılaşılan bir durumdur ne yazık ki. Bunun birkaç nedeni vardır:
  • Kaza esnasında göze doğrudan darbe nedeniyle gözün yaralanması:
Gözde hafif veya yüzeysel bir yaralama da olabilir, gözde ufak bir delinme de olabilir, gözün tamamıyla bütünlüğünü bozan bir darbe de olabilir.
Hafif yaralanmalar gözün içinde veya yüzeyinde olabilir. Yüzeyinde olanlar antibiyotik damla ve merhemler ile gözün bir süre kapatılması ile iyileşirler. Gözün içinde yangı olanlar için kortizonlu damlalar ve göz bebeğini dinlendiren damlalar gerekebilir. Bazen de göz içinde yırtık varsa yırtığın lazerle yapıştırılması gerekir. Hepsinin iyileşmesi 1 hafta ila 1 ayı bulabilir.
Ufak delinme durumlarında gözün delik şekilde açık kalması mikropların gözün içini
doldurmasına ve gözün kaybına yol açar, bu nedenle delinmenin olduğu yer ameliyatla kapatılır. Yine antibiyotik ve göz bebeğini dinlendiren damlalar kullanılır. Yara yeri iyileşene kadar göz kapalı tutulur. Buna ek olarak göz içinde yırtık varsa yırtığın lazerle yapıştırılması gerekebilir. Yaranın iyileşmesi 1 ila 3 ayı bulabilir.

Ağır yaralanmalarda göze ciddi müdahaleler ameliyatlar yapılır, bazen tek ameliyat yetmez, kullanılması gereken damlaları ve yapılması gereken lazerleri saymıyorum bile. İyileşmesi en az bir seneyi bulabilen bu ağır yaralanmalardan sonra görme nadiren düzelir, genellikle tam düzelmez hatta göz bütünlüğü bozulur, giderek büzüşür. Bazen de zaten yaralanmanın boyutu o kadar ağırdır ki gözün alınmasından başka çare olmadığı baştan anlaşılır.
  • Kaza sırasında oluşan beyin hasarı nedeniyle görmenin etkilenmesi:
Beyin sert bir kemik kutu (kafatası) içinde olduğu için kimi darbeyle içinde bulunduğu kafatasının iç duvarlarına çarptığı için zedelenir. Kimi kazada ise kafatası da kırılır, beyin darbeye doğrudan maruz kalır. Her iki durumda da kanama ve kanamanın yol açtığı kansızlık beyinde dolaylı hasara neden olur. Hangi mekanizmayla olursa olsun eğer darbenin etkisi doğrudan veya dolaylı olarak beynin görme merkezini etkilerse görme kaybı olur.
Beyin hasarına bağlı görme bozukluğu bazen iki gözle dış yarıları görememe, bazen de sağ yada sol yarıları görememe şeklinde olabilir. Bu tip sorunlar genellikle zaman içinde düzelmezler. Ama beyin de kişi de bunlarla yaşamaya uyum sağlar, öğrenir.

Bazen ise daha ileri hasar durumunda tamamen görme kaybına yakın çevre görme kaybı ya da tamamen kayıp olur. İlginç olarak çok ileri kayıpların bazıları geri dönüşü olan kayıplardır. Kaybın düzelip düzelmeyeceği 1-2 ay içinde belli olur.
  • Göz sinirinin beyinden göze giderken içinde bulunduğu kemik kanalın kırıkları:
En sık görülen sorun budur. Narin göz siniri içinde bulunduğu kemik kanalın cidarlarına çarparak hasar görür. Bu hasarın nedeni çarpma ile sinirin bir bir duvara bir öbür duvara çarpmasından olur. Sadece araba kazalarında değil, basit bisiklet veya paten kazalarından bile olabilir.
Kazadan hemen sonra görme kaybı olur. Eğer kaza büyük ise, kişinin bilinç durumunda da sorun varsa teşhis edilmesi gecikebilir. Oysa en geç ilk 24 saat içinde teşhis edilmesi ve tedavinin yapılması gerekir. Tedavi öncelikle sinirin geçtiği kanalda kırık varsa onun ameliyatla düzeltilmesi, yoksa yüksek doz damardan kortizonlu ilaç verilmesi şeklindedir.

Ne yazık ki genellikle tedavi zamanı geciktiğinden tedavi yararlı olamamaktadır ve daha
sonra görmede geri dönüş olmamaktadır.

Anlattığım bunca kötü durumdan korunmanın başlıca yolları şunlardır:
  • Arabada herkesin kemer takması: Ticari araba şoförleri kendileri için zorunlu olmadığını ileri sürerek kemer takmamak istemektedirler. Oysa yapılan çalışmalar kaza anında arabada kemersiz yolculuk yapan kişinin vücudun diğer kişiler açısından en önemli tehlikelerden biri olduğunu göstermektedir. Kemersiz kişinin vücudu yerinden hareket ederek büyük bir kütle olarak diğer kişilerin üzerine gelebilir ve onları ezebilir. Kazalarda ağır yaralanmaların önemli bir nedeni arabada bulunan kemer takmamış kişilerdir.
  • Arabada çocukların asla ön koltukta bulundurulmaması: İster önden ister arkadan olsun bir çarpma anında ön cama ilk çarpacak olan ön koltukta oturan çocuğun başı ve gözüdür. Bunun ne kadar korkunç sonuçlar doğuracağını sanırım tahmin edebilrsiniz. Ebeveynler çocuğu kucaklarında tuttukları zaman bşirşey olmayacağını düşünürler. Ama ne yazık ki çarpma anında refleks olarak çcouğu tutan kişinin kolları açılır ve çocuk yine cama çarpabilir. İnsan eli ve kolu arabadaki emniyet kemeri gibi değildir. Kemer açılmaz oysa kollar gevşer. Denilebilir ki çocuğum ön koltukta kemer takarak oturuyor, o da mı tehlikeli? Evet, o da tehlikelidir, çünkü araba kemerlerinin takılış açısı çocuklara göre yapılmamıştır. İster önde ister arkada oturan ve çocuk için özel açıda yapılmış kemer takmamış çocuklarda çarpma anında kemerin boyuna baskı yapması mümkündür.
  • Arabada arka koltukta da olsa çocukların ve bebeklerin mutlaka yaşlarına uygun kemer takılı olarak yolculuk yapması: Yaşa uygun derken çocuğun vücut büyüklüğüne uyguna açıda takılan kemer demek istiyorum. Küçük çocuk ve bebeklerde vücutlarının büyüklüğüne uygun özel koltuk olması da şarttır. Yeni trafik kanunu da bu koltukları zorunlu kılıyor artık.
  • Bisiklet veya patene binen çocukların mutlaka kask takması: Çarpmaya bağlı göz sinirinde geri dönülmez hasar ve görmede kayıp en sık bisiklete veya patene binerken kask takmayan ve düşüp kafasını sert zemine çarpan çocuklarda görülmektedir. Ne yazık ki görme kaybı tam bile olabilmektedir.
  • Motosiklete binenlerin mutlaka kask takması: Bisiklet veya patene binen çocukların kask takması gereğiyle aynı sebepten ötürüdür.
BANA OLMAZ veya BEN ŞİMDİYE KADAR HİÇ KAZA YAPMADIM demek ne yazık ki işe yaramamaktadır. Kaza, geliyorum demediği gibi, belli bir süre kaza yapmamış olan bundan sonra yapmayacak diye bağışıklık veya güvence kazanmamaktadır. Trafikte her an emniyetli ve dikkatli olmak zorundayız.
Kısacası trafik kazası ne olursa olsun çok kötü bir şey, bunu hepimiz biliyoruz, hepimiz aynı fikirdeyiz. Ama olduğu anda emniyetli koşullarda bulunabilirsek elimizde olmayan kazaları da en hafif şekliyle atlatabiliriz.
30 yıllık meslek yaşamımda beni en çok üzen hasta gruplarından biri hafif veya ağır trafik kazası nedeniyle görmesini kaybedenler ve özellikle de ebeveynlerinin onlara emniyet sağlamayan tutumu nedeniyle görmesini kaybeden çocuklardır. Bu nedenle sizlerle deneyimlerimi paylaşmak istedim. Umarım bir kişide bile olsa görmeyi kurtarabiliriz.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Emniyet Kemeri: Körlükten Korunmanın da Etkin Bir Aracı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.F. Pınar AYDIN ODWYER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.F. Pınar AYDIN ODWYER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
F. Pınar AYDIN ODWYER Fotoğraf
Prof.Dr.F. Pınar AYDIN ODWYER
Ankara
Doktor "Göz Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.F. Pınar AYDIN ODWYER'in Makaleleri
► Aile İçi Etkin İletişim Dr.Fahriye YAZICIOĞLU
► Sağlıkta Etkin İletişim Dr.Gökhan ÜRKMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Emniyet Kemeri: Körlükten Korunmanın da Etkin Bir Aracı' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:49
Top