2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ruh Sağlığı Alanında Artan İlaç Giderleri Hakkında Tespitler, Öneriler
MAKALE #4632 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Mart 2010 | 5,068 Okuyucu
Bilindiği üzere ülkemizde son dönemde ilaç giderleri çok arttı. 13 yıldır alanda, işin mutfağında çalışan deneyimli bir psikolog olarak yaptığım çalışmaya göre bu giderlerin ruh sağlığı kısmı ile ilgili nedenleri özetle aşağıdadır.

...

Cinnet, cinayet, boşanma, bunalım, intihar, uyuşturucu kullanımı ve dahası… Bireysel, ailevi ve toplumsal nitelikli hangi sorun vardır ki insan psikolojisiyle direkt yahut dolaylı ancak mutlaka bir ilgisi – ilşkisi bulunmasın. İnsanın psikolojisi onun en az yüzde ellisidir. Çünkü insanoğlu biyopsikosoyal bir varlıktır.

Ancak hal böyle olduğu, insan odaklı sorunların ise adeta bir çığ gibi büyüdüğü halde insan psikolojisine henüz gereken önem verilebilmiş değil. Bu durumda “İnsanın ruhu onun dişinden daha mı az önemlidir” diye sormak icabediyor.

Bugün ülkemizde, özellikle de Anadolu’da insanlarımızın tamamına yakınının psikolojik hizmet aldığı adres büyük ölçüde devlet hastaneleridir. Devlet hastanelerindeki ruh sağlığı hizmetleri ise adeta ortopedi yahut dahiliye kliniği gibi işleyen bir mantıkla ve daha çok psikiyatri uzmanı hekimler tekelinde, bunun tabii bir neticesi olarak da salt medikal eksenli, "ilaç” merkezli olarak yürütülmektedir. Bu ise normal ile anormalin hatlarının içiçe olduğu, dolayısı ile çok iyi bir değerlendirmeyi gerektiren böylesi hassas bir alanda hastalık olsun olmasın her soruna ilaç verilmesi gibi vahim bir neticeyi de beraberinde getirebilmektedir.

Oysaki bu kliniklere başvuran her insanımız hasta olmadığı gibi yardım gerektiren her sorun da bir hastalık demek değildir. Ama gelin görünki bahsini ettiğim işleyiş yüzünden çoğu insan ilaç almak durumunda kalıyor.

Salt hekim odaklı ve tekelci ruh sağlığı hizmeti uygulaması yüzünden söz konusu kliniklerde "İlaç dışı ruhsal yardım hizmetleri" büyük ölçüde verilmememesi nedeniyle (hastanemiz bu konuda müstesnadır) ilgili hekimler sadece ilaçla yardıma yönelmek zorunda kalabiliyor. İlaç yazılabilmesi için ise teşhis konulması gerekiyor. Bu ise suni / zorlama teşhisleri beraberinde getirebiliyor.

O yüzden artık neredeyse her insani üzüntüye depresyon, her günlük sıkıntıya anksiyete, her korkuya fobi, her yaramazlık davranışına ise uyum bozukluğu ya da hiperaktivite denilebiliyor, kutu kutu ilaçlar başlanabiliyor.

Böylece hem gereksiz ilaç giderleri korkunç boyutta artıyor hem de psikiyatrik ilaç kullanımı çocuk yaşlara kadar düşerek hızla yaygınlaşıyor. Bu ilaçların büyük çoğunluğunu ise adeta sihirli bir iksir gibi pek çok soruna reçete edilen ancak ciddi bilimsel araştırmalara göre "etkisinin tartışmalı olduğu, hatta plasebolarla aynı oranda etki yaptığı" ortaya konulan antidepresanlar oluşturuyor.

Yine bilindiği üzere insanlarımız diğer kliniklerden farklı olarak buralara sadece tedavi almak için değil; “ruhsal yardım” talep etmek için başvuruyorlar. Rusal yardım ise sadece medikal tedaviden ibaret olmayıp, içinde “psikolojik eğitim, psikolojik danışmanlık, psikolojik destek, psikolojik tedavi” gibi yardım yöntemlerini de barındırıyor. Lakin az zaman ayırmaya, buna karşın çok hasta bakmaya dayalı olarak yürütülen ve dahiliye ya da ortopedi kliniği gibi işleyen mevcut hizmet yapılanmasında söz konusu hizmetler büyük ölçüde ihmal ediliyor.

Beden sağlığı alanında bugün birçok branş varken, öyleki nörolojide ve kardiyolojide bile iki - üç yan dal türemişken koskoca bir ruh sağlığı alanındaki bütün hizmetler (günlük sorunlardan şizofreniye kadar bütün hastalıklar... Birebir verilmesi gereken ve zaman isteyen danışmanlıktan tutun medikal tedaviye kadarki tüm yaklaşımlar) sadece psikiyatri uzmanı hekimler maharetiyle yerine getirilmeye çalışılıyor.

Bu alanda ilaçsız yardım sunmak üzere yetiştirilmiş psikologlarla ilgili yasal bir düzenleme olmadığından çoğu psikolog çalıştıkları kurumlarda öncelik arzetmeyen işlerde (hasta hakları, eğitim komisyonları vs.) değerlendirilerek atıl durumda tutuluyor, işlevleri ilgili hekimlerin kişisel insafına ve insiyatifine terkediyor, böylece son derece verimsiz bir biçimde değerlendiriliyor. (Böylesi trajik sorunların olduğu bir ortamda çok önemli bir bölümü akşama kadar Wisc-R yapıyor.)

Tespit / Öneri: Ruhsal yardım öncesinde, sırasında ve sonrasında mutlaka psikologların devrede olması, öncelikle ilaç dışı psikolojik yardım sunulması yahut ilaca psikolojik yaklaşımların da kesinlikle eşlik etmesi şartı getirilirse -ödeme için bu şart koşulursa- hem gereksiz ilaç giderleri azalacaktır hem de tedavi etkinlikleri artarak iyileşme, dolayısı ile de ilaç kullanım süreleri kısalacaktır. Böylece bu sorunlar büyük ölçüde aşılabilecektir diye düşünüyorum.

Bugün bir pratisyen hekim uzman olmadığı, fakülte mezunu olduğu halde a’dan z’ye bütün tıbbi sorunlarla tek tek ilgilenebiliyor. Hastaya kimyasal müdahale uygulayabiliyor, medikal tedavi yapabiliyor. Ancak aynen bir diş hekimi yahut pratisyen hekim gibi fakülte mezunu olan ve alanın ikinci ruhsal yardım mesleği olarak kabul edilen psikologların bugün danışmanlık da dahil olmak üzere meslekleriyle ilgili olarak özellikle bahsini ettiğim devlet hastanelerinde fazla bir işlevi bulunmuyor.

Dolayısı ile bu konuda acilen yasal / mevzuatsal bir düzenlemeye gidilmelidir. Bunun için ise psikologlara ruh sağlığı alanında, aynen pratisyen hekimlerin beden sağlığı alanındaki işlevlerine benzer bir işlev verilmelidir. Her sorusu ve sorunu olan hemen uzman hekime gitmek, böylece ilaç almak durumunda bırakılmamalıdır. Sorunlar öncelikle psikologlarca, ilaç dışı danışmanlık, eğitim, destek, terapi vb. yöntemlerle çözümlenmeye çalışılmalıdır.

Ayrıca alana özel doğası gereği “savcı – hakim” modeline benzer bir sistem getirilmelidir. Hem halkın tamamının ruhsal yardım aldığı yerler olması hem de öncü ve model teşkil edebilmesi hasebiyle devlet hastanelerinde psikologlar daha aktif kılınmalı, başvuran tüm hastaları evvela test, gözlem, görüşme gibi araçlarla değerlendirilmeleri sağlanmalı, hastalık boyutunda çıkan sorunlar uzman hekim / klinik psikolog ekibine yönlendirilmeli; hastalık olarak değerlendirirlemeyecek ancak kişileri rahgatsız da eden sorunlar için yine ilgili "danışman psikologlarca" psikolojik danışmanlık ve psikolojik destek hizmeti sunulması sağlanmalıdır.

Ayrıca hastanelerde kardiyoloji, nöroloji, nefroloji, jinekoloji gibi psikoloji klinikleri de açılmalıdır. (İnsanın en az yüzde ellisi psikoloji ama halen böyle bir bilim dalıyla ilgili bir klinik yok, düşünsenize!)

Duyarlı, sorumlu bir vatandaş olarak yıllardır takip ettiğim, bundan sonra da sonuna kadar ilgileneceğim bu hayati meseleyi ülkemiz ve geleceğimiz adına sürekli gündemde tutmaya, çeşitli kurum ve kuruluşlarla paylaşamaya, en azından kamuoyu oluşturmaya, farkındalık meydana devam edeceğim.

"Damlayan su taşı bile deler. Taşı delen suyun gücü değil; damlaların sürekliliğidir." (Alıntı)

Psk. İzzet GÜLLÜ
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ruh Sağlığı Alanında Artan İlaç Giderleri Hakkında Tespitler, Öneriler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Ruh Sağlığı Alanında Artan İlaç Giderleri Hakkında Tespitler, Öneriler' başlığıyla benzeşen toplam 52 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:22
Top