2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Teknolojinin Hayatımıza Girmesi : Tehlikenin Farkında Mısınız?
MAKALE #4704 © Yazan Psk.Dnş.Şafak UZUN | Yayın Mart 2010 | 7,364 Okuyucu
Bundan yaklaşık 10 sene önce arkadaşım, cep telefonu mu yoksa bilgisayar mı alayım diye bana sordu. Şimdiki zamana göre soru çok komik gelebilir. Ama o zaman için üstünde durulması hatta kafa yorulması gereken bir soruydu. Haliyle bizde kafa yorduk, sorduk, soruşturduk ve sonunda arkadaşım cep telefonu almaya karar verdi. Yaklaşık 1000 $ vererek bir cep telefonu aldı. Büyük bir telefondu. Değerini hak edecek kadar büyük… Birkaç arkadaş telefon alıncaya kadar ki bu süre yaklaşık 2-3 yıl, ev telefonlarını aradı. Bu arada herkesin ilgisini çekmeyi tabii ki de başardı. Telefonu koyacak yer bulamayarak…
O günden bugüne çok zaman geçti. Geçenlerde, internet arama motoruna; “teknoloji” yazdığımda, 29.200.000, “bilgisayar” yazdığımda, 35.200.000, “telefon” yazdığımda, 233.000.000, “internet” yazdığımda çıkan 1.470.000.000 yaklaşık sonuç beni epeyce şaşırtmıştı. Bir kelime yazdığınızda, nerelerde kullanıldığının sonuçlarını sayısal olarak vermesi daha önce hiç dikkat etmediğim bir konuydu. Bu durum, son zamanlarda bu kelimelerin neden bu kadar çok kullanıldığını ve hayatımızda neden bu kadar yer kapladığını sanırım açıklıyor.
Bir düşünelim hayatımızda bu kavramlar yokken nasıl yaşıyorduk…
Birçok şey “kas” gücüne dayalı olarak yapılıyordu. Bir bilgi araştırılacaksa “Meydan Larousse” açılır, özenle sayfalar okunur ve altına çizgili kâğıt konulan beyaz temiz bir sayfaya dönem ödevi yazılırdı. Eğer evde bu bilgiye ulaşılamıyorsa, kütüphanelere gidilir, kitaplar karıştırılırdı. Öyle oturduğun yerden bilgiye ulaşamazdın. Tüm bunlar birkaç sayfa yazı için yapılırdı. Mutlaka kalkıp bir şeyler yapman gerekiyordu. “kes, kopyala, yapıştır”ın olmadığı zamanlarda, “bilgi, emek ister” diye bilinirdi.
Öyle önceden insanları her istediğin zaman bulamazdın. İnsanlar sadece yanında birileri varsa konuşurdu… Topluma açık yerlerde, cep telefonları çalmazdı. Çünkü cep telefonu yoktu. “Ev telefonu” da çok nadir çalardı. Hatta daha geriye gidersek “ev telefonu” da yoktu. İki insan karşılıklı oturduklarında sohbet ederdi. Başkalarına “mesaj" yazmazdı. Bu örnekleri çoğaltmayı size bırakıyorum.
O zaman mı daha iyiydi yoksa şimdiki zaman mı? Yoksa her zamanın ayrı bir güzelliği mi var? Birçok şey bilinirdi ve söylenirdi ama bilinenler ve söylenilenler zamanla değişiyor. Bu değişime ayak uydurmalı mıyız? Öğrenmeli miyiz? Sorgulamalı mıyız?
Önceleri teknolojiyi takip ederdim. Gelişmelerden beni haberdar eden, piyasaya yeni çıkan ürünleri ve özelliklerini hatta piyasaya çıkmayı bekleyen ürünleri bana anlatan arkadaşlarım vardı. Ama şu an takip etmekte zorlanıyorum. Her yeni çıkan ürün beni daha az şaşırtmaya başladı. Galiba sistematik olarak duyarsızlaştım. İyi mi yoksa kötü mü oldu bilmiyorum…
Çocukların hepsi, her geçen gün yenilenen teknolojiden haberdar… Piyasaya sürülen en yeni ürünleri biliyorlar hatta piyasaya hangi tarihte çıkacağını bile biliyorlar. Hangi marka telefon iyidir. Hangisinin daha yüksek hafıza kartı var? Kamerası kaç piksel? Bluetooth özelliği var mı? Wireless’i varmı? vs… Sünger gibi beyinleri sayesinde her yeni bilgi (ilgisi dahilinde olan tabii ki) öğreniliyor ve daha sonra uygun yerlerde kullanılıyor. Bu bilgilere sahip olmayanları da anlamakta çok zorlanıyorlar.
Genelde yazdığım yazılarda, tehlikenin varlığından haberdar edebilmek adına, bu konulara çok sık değiniyorum, farkındayım. Ancak her geçen gün bana anlatılan veya gazetelerin üçüncü sayfasında gördüğüm-okuduğum olaylar beni çok üzüyor. İstismara çok açık olan çocukların bu olaylar içinde bilmeden, istemeden yer alması çok rahatsız edici. Başınıza kötü bir olay gelmesini beklemeden, önlem almanız, bu tür bir olay yaşama olasılığınızı oldukça düşürecektir. Bu konuda herkesin duyarlı olması gerektiğini düşünerek birkaç pratik öneri vermek istiyorum;
Çocuğunuza aldığınız telefonun özelliklerini bilin,
Cep telefonunu sadece amacı için kullanmaya teşvik edin, Tabii ki buna teşvik ederken sizin de model olmanız gerekecektir,
Bilgisayar, istediğinizde rahatlıkla görebilmeniz için, ulaşılabilir bir yerde olsun,
Bilgisayar kullanmasına sınırlama getirin,
Eğer yeni bir bilgisayar alacaksanız, diz üstü (taşınabilir olduğundan, saklaması da kolay) almanızı öneririm,
Ve belki de en önemlisi kimlerle iletişim kurduğuna dikkat edin…
Aynı dili konuşmayanlar, teknolojiyi takip edemeyenler, bilgisayarı bilmeyenler; elinde cep telefonu ile dolaşan, e-mail atan, bilgileri download edenleri anlamakta zorlanabilirler. Şunu unutmamak gerekir “ancak onların dünyasına girerek tehlikenin farkında olup, önlem alabilirsiniz.”
Yazan
Psk.Dnş.Şafak UZUN
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Teknolojinin Hayatımıza Girmesi : Tehlikenin Farkında Mısınız?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Şafak UZUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Şafak UZUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Dnş.Şafak UZUN
Psikolojik Danışman
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Şafak UZUN'un Yazıları
► Farkında Ebeveynlik Psk.Damla ARDACOŞKUN
► Duyguların Farkında Olma Psk.Dnş.Özkan KENARLI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Teknolojinin Hayatımıza Girmesi : Tehlikenin Farkında Mısınız?' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Küçük İnsanlar Mart 2011
► Duygu ve Ergen Mart 2011
► Girişkenlik Ocak 2011
► Okul Sorunları Ekim 2010
► Akran İstismarı Eylül 2010
► Sınav Kaygısı Eylül 2010
► Yas Süreci Mart 2010
◊ Hayvan Sevgisi Ekim 2009
◊ O Gün Ekim 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:43
Top