2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Eşler Arası İlşkilerde Sıralı Nedensellik İlkesinin Önemi
MAKALE #4779 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Nisan 2010 | 5,221 Okuyucu
EŞİMİZİ YARGILAMA HAKKINI KENDİMİZDE GÖRMEK

Eşler arasında yaşanılan sorunların önemli bir kısmının altında aslında eşimizi keyfice yargılama tutumumuz yatar. Eşimiz bize birşeyler söyler, biz de hemen bunu kendimize göre yanlış bulmaya başlarız. Bu şekilde eşimize karşı sürekli, "Sen hep yanlış şeyler istiyorsun, hep yanlış düşünüyorsun, sen hiç anlamıyorsun" mesajı göndeririz. Yani eşimizi açıkça ifade edemesek de (ama onlar bunu rahatlıkla anlarlar) sık sık adam yerine koymamış oluruz böylece.

Mesela eşimiz bize, "Annemi çok özledim" der, biz ise dünyanın merkezi olarak kendimizi görür, derhal kendimizi ölçü aleti yapar, bu isteğin yersiz ve saçma olduğunu söylemeye başlarız. Peki bunu yaparken neyi ölçü alırız:

Kendimizi!

Bu talep kime göre yersiz, neye göre saçma?

Bize göre!

Biz kimiz peki?

Dünyanın merkezi olarak kendini gören zavallı ademoğlu!

Evet, çoğu zaman bizim basit gördüğümüz birşeyi eşimizin de basit ve gereksiz görmesini bekleriz. Bunun için elimizden gelen ne varsa onu yaparız. Hatta bu uğurda eşimizi rencide bile ederiz. Ona sanki bir çocukmuş gibi yasaklar koyarız. Sadece düşünsel platformda yargılamakla kalmayız, akabinde cezasını da veririz.

"Aslında insanlarla ilgili çok az yargılama mahkemelerde yapılmaktadır. Çoğu dava insanların iç dünyalarında görülmekte, bir çok ceza inanoğlunun iç dünyasında, kendisini hem kanun hem savcı hem de yargıç gören eller tarafından insafsızca verilmektedir." (İ.G.)

Bugünden sonra bunun tam tersini yapmayı ilke edinin. Eşiniz bir şey diyorsa onu asla eleştirmeyin. İsteği, düşüncesi ve beklentisi her ne ise bu konuda ona hak verin.

Her defasında ve sadece;

1- Tebessüm ederek, gözlerinin içine bakarak eşinizi ilgiyle dinleyin.

2- "Seni anlıyorum hayatım" deyin.

3- Talepleri hakkında onu asla yargılamaya kalkmayın ve hak verin. Eşiniz için önemli olan bir şey sizin için de önemli olsun. Bir işin eşiniz için önemli olması sizin için de önemli sayılmasına artık yetsin, hatta artsın bile!

Evet ilgiyle dinleyin eşinizi... "Anlıyorum seni hayatım" deyin ve hak verin. Tıpkı bir memurun amirine karşı, kendisine çok da mantıklı gelmese bile her seferinde "emredersiniz efendim, haklısınız efendim" demesi gibi.

Tekrar yineliyorum:

Bunu söylemeniz için buna inanmanız gerekmiyor, sadece söylemeniz gerekiyor, bunu sakın unutmayın.

SIRALI NEDENSELLİK İLKESİNİ GÖZ ARDI ETMEK

Doğru soru sorulursa doğru cevap alınabilir. O yüzden eşlerin kendilerine "Bu ilişkide ben nerede ne gibi hatalar yapıyorum" sorusunu sık sık sormaları gerekmektedir.

Çoğu eş psikolojideki "Sıralı nedensellik" ilkesinden habersizdir. Örneğin çocuk gitti köşede sessizce duran kedinin kuyruğuna bastı diyelim. Çocuğun bu davranışın hemen öncesinde ise anne çocuğa dayak atmış olsun. Dolayısı ile çocuğun bu davranışı ile annenin dayağı arasında bir neden / sonuç ilişkisi vardır. Kime sorsanız neden olarak annenin dayağını ileri sürecektir. Aslında olaya sıralı nedensellik zinciri içersinde baktığımızda çocuğun bahsi edilen davranışında babanın işyerindeki patronunun bile rolü bulunabilir.

Şöyle ki:

Patron babaya kızmış, baba tepkisini anneye vermiş, anne de hıncını çocuktan almış olabilir mesela. Bu çerçevede olayı irdelediğimizde eşlerin sadece son nedene baktıkları, meseleyi sıralı nedensellik zinciri içersinde etraflıca ele almadıkları, genellikle "sen şunu yaptın…" gibi ifadelerle konuyu salt bir nedene, genelde de en son nedene indirgedikleri görülmektedir. Oysaki eşimizin bize karşı sergilediği hatanın bir öncesindeki neden yine bizim farkında olmadan ortaya koyduğumuz bir hatamız olabilir. Bu hatamız ise ancak yukarıda bahsettiğim soruyu kendimize çok sık olarak sormakla fark edilebilir.

Kulakları çınlasın, bir çift vardı. Boşanma sürecinde yardım almak için gelmişlerdi. Önce hanımefendiyi tek olarak görüşmeye aldım. Hanımefendi ısrarla şu noktayı ifade ediyordu. "Hocam, eşim beni durduk yere azarlıyordu. Durup dururken beni dövüyordu." Hanımefendi dönüp dolaşıp aynı kelimeye vurgu yapıyordu:

"Durduk yere..."

"Durduk yere..." tabiri gerçekten durduk yere (kendisi hiçbir şey yapmıyorken) birşeylerin ortaya çıkmasını ifa eder oysa. Yani hanımefendinin ifadelerinden şu anlam çıkıyordu: Kendisi durup dururken, mesela mutfakta yemek yaparken eşi aniden içeri dalıyor, ortada hiç bir sebep yokken (kelimenin tam anlamıyla durduk yere) birden kendisine saldırmaya başlıyordu. "Böyle mi oluyor peki" diye sorduğumda, "Hayır canım, o kadar da değil elbet" dedi. "Ama anlattığınızdan bu çıkıyor, durduk yere demek bu anlama gelir."
...

İyice incelediğimde eşinin kendisine karşı olan saldırganlığının hemen öncesinde hanımefendinin bazı tehditkar, pasif agresif tavırlarının olduğunu ama kendisinin bunları basit sebepler olarak gördüğünü, bu yüzden anlatmaya bile değer bulmadığını farkettim. Yani hanımefendi kendisi için basit ve önemsiz olan bir sözü veya tavrı eşi için de basit ve önemsiz görme hatasına düşüyordu. Bu nedenle de, "Eşim bana neden bunu yapıyor" demeden önce, "Acaba ben onun bu davranışına neden olabilecek hangi hatayı ya da hataları yapıyor olabilirim" (benim için çok basit olan bir davranış eşim için çok anlamlı olabilir ) diye düşünmüyordu. Evet, yeri geldiği halde doğru soruyu sormuyor, bilerek yahut bilmeyerek bunu ihmal ediyor, sürekli atlayıp geçiyordu.

Bu doğru soru kazmayı doğru yere vurmak gibidir. Kazmayı doğru yere vurmazsanız ne kadar sık ve ne kadar şiddetli vurursanız vurun yine de istediğiniz hazineyi, mutluluk gömüsünü çıkaramazsınız!

O halde, benzer bütün sorun durumlarında, bahsi edilen soruları kendimize ısrarla sormakta ve bu nedenler zincirini çok daha gerilere götürmekte büyük fayda vardır. Aksitakdirde ilişkinin eşlerin sürekli birbirlerini suçladıkları bir kör dövüşüne dönmesi kaçınılmaz olacaktır.

Psk. İzzet Güllü
("Sağlıklı Aile" Adlı Kitabından)
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Eşler Arası İlşkilerde Sıralı Nedensellik İlkesinin Önemi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Eşler Arası İletişim Psk.Namık ACAR
► Eşler Arası İletişim Psk.Dnş.Onur AKKOCA
► Evlilikte Eşler Arası Uyum Psk.Namık ACAR
► Eşler Arası Problemlerin Nedenleri Psk.Zeynep BOZKURT
► Eşler Arası Sorunlar ve Etkileri Psk.Dnş.Fatma KIRIMLI TAŞKIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Eşler Arası İlşkilerde Sıralı Nedensellik İlkesinin Önemi' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:55
Top