2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Migren Nedir, Nasıl Oluşur, Tedavi Edilebilir mi?
MAKALE #5015 © Yazan Dr.Mehmet Salih ÖZAYTÜRK | Yayın Haziran 2010 | 19,323 Okuyucu
Sıklığı değişken nöbetler halinde gelir. Genellikle başın bir yarısın tutan oldukça şiddetli ve keskin bir baş ağrısıdır. Ağrı krizini ışık, ses, yoğun kokular, aşırı aktivite, üzüntü, uyku düzeninde değişiklik, sigara, alkol, adet dönemi, ya da kan basıncındaki yükselme veya düşme, bazı yiyecekler (tiramin içerikli) gibi uyaranlardan bir ya da birkaçı tetikleyerek başlatabilir.

Şiddetli ağrıya tansiyondaki değişiklikler, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi eşlik edebilir. Ağrı krizi bir günün bir kısmından bir kaç güne kadar uzayabilir. Migren ağrılarında, ağrı kesiciler ağrıyı tümüyle ortadan kaldıracak düzeyde etkili değildirler.

Migren Nasıl oluşur?

Beynimiz vücudumuzdaki diğer organlara oranla hafif sayılabilecek bir organımızdır. Bir erişkinin tüm vücut ağırlığının yaklaşık 40'ta biri beyindir. Yani ortalama 60 kg'lık vücut ağırlığının ancak 1.5 kg'ı beyin ağırlığıdır.
Bu 40'ta birlik orana rağmen beyin, tüm vücudun kullandığı toplam enerjinin yaklaşık 6-7'de birini kullanır. Başka bir ifadeyle, beynimiz vücudumuzun geriye kalan kısmına oranla 6-7 kat daha fazla enerji tüketir. Vücudumuzun diğer hücreleri, hemen her şeyi enerji kaynağı olarak kullanabilirken, beyin hücreleri yağları, proteinleri ya da başka herhangi bir şeyi kullanarak enerji üretemezler. Beyin dokusunda kullanılan enerji biçimi yalnızca glikozdur.

İstirahat halindeyken, hatta uykudayken bile vücudun diğer kısımlarına oranla kat be kat daha fazla kullanılan bu enerji elbette ki sağlam bir kaynak gerektirir. Ayrıca beyin dokusu, kaslarda bol miktarda bulunan yedek depo gıdalardan da yoksundur. Bu durum ise enerji akışının düzenli ve devamlı olmasını gerektirir. Aynı zamanda beynimizin, kullanılan enerjinin ısıya dönüşümüyle pişmekten kurtulabilmesi için, devamlı ve güçlü bir soğutma sisteminin de çalışması gereklidir.

Isıya son derece duyarlı olan, düzgün çalışabilmesi için dengeli ve düzenli şartlara muhtaç olan beynimizin dış ortamla hiç bir teması yoktur. Aksine kemik bir muhafaza kabı içerisindedir. Ayrıca, iki kat kalın kılıfla ve bir kat da ince zarla çevrelenmiştir. Dolayısıyla ihtiyaçlarını dış ortamdan sağlayabilmesi de, güçlü faaliyeti sonucu açığa çıkan ısıyı doğrudan dış ortama atarak uzaklaştırması da neredeyse imkansızdır.

Özellikle aşırı zihin faaliyeti gerektiren durumlarda ya da zihnin bir meselenin etrafında yoğunlaşarak kesintisiz uğraşısında gerek enerji kaynağı olarak kullanılan glikoza, gerekse oksijene daha fazla ihtiyaç duyar ve hassaslaşır. Açığa çıkan ısı ise düşünceyle orantılı olarak defalarca artabilir.

Beynin gerek ihtiyacı olan enerjinin devamlılıkla sağlanması, gerekse soğutulması ancak kanlanmayla, dolayısıyla damar- dolaşım sistemi ile sağlanır. Bu nedenle dolaşım sistemindeki en ufak bir yavaşlama ya da aksama, beynin ihtiyacı olan enerji ve oksijen akışında da yavaşlama anlamına gelecektir. Isının uzaklaştırılması da aynı oranda aksayacaktır.

Beyin dokusundaki ısı artışı damarlarda genişlemeyle sonuçlanır. Aynı zamanda aşırı faaliyet sonucu açığa çıkan bol miktardaki karbondioksit de damar genişlemesini destekler. Damarlardaki bu genişleme başlangıçta kan akışının yavaşlaması ile sonuçlanır. Beyin hücrelerinin beslenmesi ve atık maddelerin uzaklaştırılması aksar. Bu durumda künt ve genelleşen bir ağrı oluşur.

Bu duruma tepki olarak salınan maddeler kılcal damarları daraltır ve özellikle küçük (diyastolik) tansiyonu yükseltir. Sonuç olarak beyine giden kan ve oksijen artmıştır. Bölgede ani olarak yükselen oksijen, genişleyen damarları daraltır. Bu hızlı değişim önceki ağrıya oranla daha keskin, belirgin ve bölgesel ağrıların oluşumuna yol açar.

Gerilim tipi baş ağrılarının tarifi böyledir. Bu durum tekrarlandıkça ağrının oluşumu kolaylaşır. Migren ise, bu tablonun tekrarlandıkça oturduğu ve daha keskin ve sürekli bir hal almaya başladığı dönemin adıdır.

Migren Tedavi edilebilir mi?

Beyin dokusu tıp bilimi için, bir ölçüde çözümlenebilse de büyük ölçüde gizemini korumaktadır. Migren bu gizemli alanın rahatsızlıklarından biri. Bu nedenle modern tıp dahilinde yüz güldürücü sonuçlar alındığını söylemek şimdilik mümkün görünmüyor.

Ancak geleneksel yöntemler içerisinde özellikle akupunkturun yıldızı gün geçtikçe yeniden parlamaya başladı. Akupunktur migren tedavisinde de tama yakın bir başarıyla kullanılıyor. Batılı hekimlerin geleneksel yöntemler üzerinde çalışırken fark edip geliştirdikleri kulak akupunktur yöntemi ise, modern tedavi protokolleri içerisinde migren hastalığı için kolay ve kalıcı tedavi yolu olarak alternatifsiz bir yer edinmeye devam ediyor. Tedavi arada başka bir rahatsızlık olmadığı sürece genellikle 12 seans sürüyor. Haftada iki seanstan altı haftalık bir tedavi yeterli oluyor.

Akupunktur tedavi yöntemiyle vücudun iki farklı makro refleks sistemleri olan sempatik ve parasempatik sistemler** arasındaki denge yeniden kuruluyor ve beynin oksijen ve enerji kullanım yolları rehabilite ediliyor. Kan basıncı rahatlıkla düzenlenebiliyor. Sonuçta, bizim de altına defalarca imza atabileceğimiz kalıcı başarılar elde ediliyor.


Dr. M. Salih Özaytürk



*Migren hakkında daha geniş açıklama için lütfen www.akuterapist.com adresini ziyaret ediniz.
** Sempatik sistem: Vücudu gündüz işlevleri için hazırlayan bir dizi sinir sistemi refleksinin bütününe verilen isimdir. Örneğin, terleme, vücut ısısı düzeni, kalp ritminin düzenlenmesi gibi.
Parasempatik sistem: Gündüz çalışan organlarımızın ihtiyacı olan besinleri hazırlamak ve gündüz açığa çıkan atıkları daha rahat uzaklaştırmak için yapılan bir dizi sinirsel düzenlemedir. Böbreklerin çalışma düzeni, karaciğerin kanda biriken zehirli maddeleri temizlemesi, sindirim işlevinin tamamlanması gibi. Elbette ki vücuttaki temizleme ve besin hazırlama işlevleri —bir şehrin sokaklarının, trafiğin olmadığı gece saatlerinde daha rahat temizlenebilmesi, fırınların ve yemek firmalarının yemek ihtiyacının pek olmadığı erken vakitlerde daha rahat çalışmaları gibi— gece daha rahat yapılabiliyor.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Migren Nedir, Nasıl Oluşur, Tedavi Edilebilir mi?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Mehmet Salih ÖZAYTÜRK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Mehmet Salih ÖZAYTÜRK'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Mehmet Salih ÖZAYTÜRK Fotoğraf
Dr.Mehmet Salih ÖZAYTÜRK
İstanbul
Doktor "Akupunktur"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi63 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Mehmet Salih ÖZAYTÜRK'ün Makaleleri
► Sınav Kaygısı Nedir? Nasıl Oluşur? Dr.Burhan BURHANOĞLU
► Yanık İzleri Tedavi Edilebilir mi? Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ
► Geniz Akıntısı Tedavi Edilebilir mi? Op.Dr.Atilla ŞENGÖR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Migren Nedir, Nasıl Oluşur, Tedavi Edilebilir mi?' başlığıyla benzeşen toplam 61 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Önleyici Tedaviler Nisan 2010
► Akupunktur Nedir? Nisan 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:23
Top