KILAVUZU AYNA OLANIN...

Pek çoğumuz sağlıklı olmak ya da sağlıklı kalmak için değil, aynada “ görmemiz gerektiğine ikna edildiğimiz görüntü”yü göremediğimiz için diyet ya da egzersiz yapıyoruz. Gazete, dergi ve televizyon reklâmları bize başarılı ve mutlu insanların nasıl olması gerektiğini söylüyor. Kadın için bu standartlar dik göğüsler, incecik bir bel ve selülitsiz bacaklar olarak tanımlanırken, erkekler için ise düzgün ve gergin bir karın, kaslı bacaklar ve kollar olarak tanımlanıyor. Ve bu tanımlara her gün yenileri ekleniyor. Peki; şimdi size diyorum ki çevrenize bir bakın, sadece 10 kişi üzerinde bir araştırma yapın kaçı acaba bu standartlara uyabiliyor. 10 kişiden belki 1 veya 2, ya geri kalan. Farkında olmadan aynılaşmaya başladık düşüncelerde ve görüntüde. Hepsinin standart formülleri konuluyor önümüze ve biz problemleri bu formüller üzerinden çözmeye çalışıyoruz çıkan sonuçlar ise eksik veya fazla tartışılmıyor bile. Peki, bu aynılaşma ne kadar doğru? , hepimizin problemlerine genel bir yaklaşım tarzı bizi ne kadar doğru sonuca taşıyor. Mesela sağlığımız için bir kullanma kılavuzuna ne dersiniz? Ruhsal sıkıntılar için lütfen 18. sayfa, kilo problemi için lütfen 35. sayfa. Çok üzgünüm işimiz bu kadar basit değil. Ve evet herkesin bir kılavuza ihtiyacı var fakat bu kılavuz komşunuzdan ödünç alınacak bir kılavuz değil. Şu an ben size hayali kılavuzun hayali 35. sayfasından bahsetmek istiyorum ama şunu baştan söyleyeyim sadece başlıklar verebileceğim alt başlık ve açıklamalar için sizi karşımda görmeye ihtiyacım var. İlk başlık; ‘Kilo Probleminin Belirlenmesi’: Kilo problemi; cinsiyete, yaşa, boya, bel ve kalça çevresi oranlarına, deri kıvrım kalınlığınıza, vücudunuzdaki yağ, kas ve su kompozisyonunuza göre değişim göstermektedir. Hemen bir örnek verelim; aynı kiloda, aynı boyda ve aynı cinsiyette iki bireyin ideal kiloları birbirinden farklı olabilir. Bu farkı anlamanın en basit yolu medikal tartılar sayesinde vücudunuzdaki yağ, kas ve su oranın tayin edilmesi yöntemidir. Lütfen bu ölçüm için merkezimizi ziyaret ediniz. 2. başlık; ‘Ne Kadar Zamanda, Ne Kadar Kilo Verebilirim’: burada cevabımız, sizin fizyolojik durumunuz ve sosyal yaşantınızın diyetiniz üzerindeki etkisine göre değişmekte. Diyet programı sırasında geçireceğiniz küçük bir sağlık probleminin bile, kilo verme hızınıza etkisi olduğunu biliyor muydunuz? İllaki grip olmanız ve sonucunda yemek yeme düzeninizin bozulması değil, içinde bulunduğunuz depresyon hatta ufacık bir stres bile sizi etkiler, vücudunuzda kortizol hormonunun salgılanmasına yol açar sonra bir bakmışsınız ki ya buzdolabından içeri bakıyorsunuz ne var diye, ya çoktan bitirmiş olduğunuz tabağınızla ikinci, belki üçüncü kez yemek almak için tencere, tabak ve sizin içinde bulunduğu bermuda şeytan üçgeni gibi bir üçgen çiziyorsunuz. Eğer bu durum o gün için geçerliyse tamam, ertesi gün dengelersiniz. Peki, bu durum stresli olduğunuz için ve fark etmeden yediğiniz için böyle devam ederse size nasıl geri döner? Grip ve depresyon yerine kalp, karaciğer, böbrek hastalıkları, şeker hastalığı hatta kanser gibi sağlık sorunlarıyla hayatınızın geri kalan zamanlarına dâhil olur. Bu sözler, okuyunca size uzak yada yabancı gibi gelse de imkansız olmayacaktır. Bu yüzden hedefinizde belirlediğiniz kiloya değil, idealde olmanız gereken kiloya odaklanıp, bu kiloları sağlıklı bir şekilde nasıl verebilir ve geri almadan koruyabilirim diye düşünün ve biz diyetisyenlerden sihirli çubukla dokunurmuşçasına ayda 10 kilo gibi ütopik istekleri istemeyin. Bırakın etrafınızdakileri ince standartları, o şekli istemek ve diretmek onların parmak izlerine sahip olmak gibi bir şey. Dünya Sağlık Örgütü’nün ayda 2 ila 4 kilo verilmesinin sağlıklı bir ölçüt olduğu bilgisi adınız gibi net bir şekilde aklınızda olsun. Çünkü herkes bir gün kilo sorunu yaşar ve bilinçli veya bilinçsiz olsun bir an önce bu kilolardan kurtulmak ister. Bu da ancak sistemli ve bilinçli bir diyet programı ile geri dönüşü minimum olacak şekilde olur. Gelelim son noktaya; Kilo Koruma Yöntemi: Kilolarınızı verdiniz, hatta bizim istediğimiz ölçüde verdiniz. Her şey bitti mi? Hayatınız diyete başladığınız yerden devam mı edecek? Günde sadece 2 öğün yemeler, davetler ve unutulan ölçüler… Tabiî ki de hayır… Verdiğiniz kiloları geri almak istemiyorsanız, düzenli sağlık kontrolleri ve haftalık düzenli tartımlarınız olmalı. Programlarınız süresince kazandığınız beslenme alışkanlıklarınızın devamlılığını sağlayarak psikolojik ve fizyolojik sağlığınızı korumuş olursunuz. Ama bu demek değil ki her gün kahvaltı da 2 dilim ekmek, 1 dilim peynir yada öğle yemeğinizde 3 köfte, akşamda 4 yemek kaşığı pilav şeklinde program uygulamak olacak, bu düzen an gelir ki sizi sıkar ve yoldan çıkarır. Bizim istediğimiz öğün tüketim sıklığınızı, beslenme düzeninizde olması gereken besinleri ve size anlattığımız pişirme yöntemlerini, kısacası sağlıklı beslenme planını benimsemeniz ve eğer bir gün kaçamak yaparsanız yaptığınız kaçamağı nasıl dengelemeniz gerektiğini bilmenizdir. Unutmayın ki düşünceler plana, planlar hayata, hayatlar da kadere döner ve bu dönüşler eğer olumluysa hayat dolu dolu ve vazgeçilmez olur. Sağlıklı beslenmeniz dostunuz, yaşamınızın da yaşanılası olması dileğiyle…