2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aids (Hıv): Korunun, Geleceğinizi Koruyun
MAKALE #5287 © Yazan Doç.Dr.Tuncay TAŞ | Yayın Ağustos 2010 | 17,765 Okuyucu
AIDS nedir?

AIDS, HIV virüsünün sebep olduğu sonu ölümle biten, ağır hastalık tablosuna verilen addır. HIV kapan insanlar, beraberinde gelişen AIDS tablosunun ardından virüsün sebep olduğu ölümcül enfeksiyonlar ve kanser gibi diğer ağır hastalıklar nedeniyle kaybedilir.
AIDS ırk, cinsiyet, yaş gözetmeksizin “salgın” halinde yayılan önemli toplum sağlığı sorunudur. İlk kez 1981’de bildirilmiştir ve iki yıl sonra, 1983 yılında hastalığın etkeni HIV virüsü saptanmıştır. 1980'li yıllarda, ABD ve Avrupa’da HIV enfeksiyonu ve AIDS esas olarak, rastgele cinsel ilişkide bulunan homoseksüel erkekler, damar içi uyuşturucu bağımlıları ve hemofili (kan kullanmak zorunda oldukları için) hastalarında görülmüştür.” Tıbbi Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Warren Levinson, Ernest Jawetz Sayfa 324

Ülkemizde ilk AIDS vakası 1985'te bildirilmiştir, bugüne kadar toplam 2254 vaka bildirilmiş, bunların %68,6'sı erkek % 31,4 kadındır. Türkiye’de erkelerin daha yaygın olmasının sebebi seks işçileriyle kurulan korunmasız seksüel aktivitedir.

Bir anı:
Üniversite de Dermatoloji stajı:
Tıbbiyede 4. sınıf stajyerler Zührevi hastalıklar hastanesinin bahçesinde toplandık, hocalarımızın bizi almalarını bekliyorduk…
Hocalarımız tarafından, hastanenin işlerliği çalışma prensipleri bize anlatıldı. Sayısız şey öğrendik ama günün sonunda bir ömür unutmadığım en önemli şey, kan örnekleri alınan aralarında yabancı uyruklularında bulunduğu 30’a yakın hayat kadının 6'sında Anti HIV + olmasıydı. Çok şaşırmıştım hastalığın sıklığının çarpıcılığı beni bu konular hakkında duyarlı olmaya itmişti bile…

Sadece 10 kişiden biri hasta olduğunu biliyor

Sanılanın aksine AIDS sadece yetişkinlerin hastalığı değildir. Bugün dünyada AİDS'li insanların yarıdan fazlası 25 yaş altındaki insanlardır. Dünyada 40 milyon kişi HIV'li olarak yaşamını sürdürmektedir. 2006 yılında 4,3 milyon yeni enfeksiyon görülmüş olup bunların 2,9 milyonu AIDS den ölmüştür. Dünya üzerinde HIV'le enfekte olan insanların sadece 10’undan biri hastalığını biliyor. Maalesef, yalnızca 5 kişiden biri tedavi olabiliyor.

AIDS homoseksüellerin hastalığı değildir.

1992 yılına kadar rapor edilen AIDS hastalarının %86’sı erkekti sadece %14 kadındı. Başlangıçta homoseksüel ilişki ile bulaştığı düşünülürken, daha sonraları heteroseksüel ile ilişkide de risklerin aynı olduğu öğrenilmiştir. Başlangıçtaki bu düşünce AIDS’in homoseksüel hastalığı olduğu yanlış inanışını içselleştirmemizi sebep olmuştur. Bugün ise durum farklıdır heteroseksüel ilişki ve homoseksüel ilişkiler arasında yaygınlık neredeyse aynıdır. Afrika’da HIV’in temel bulaşma şekli heteroseksüel ilişki ile olmaktadır. Dünyada HIV’le enfekte yetişkinlerin %53 erkek, %47 si kadındır. Heteroseksüel ilişki nedeniyle bulaşma oranı %56, homoseksüel ilişki ile bulaşma oranı %44 dür. Gender and HIV/AIDS Karen Rosen. Diğer bir veri de 2005 yılı itibariyle dünyada HIV ile enfekte insanların dağılımını %49 erkek, %45 kadın % 6 çocuk olarak bildirmiştir. UNAIDS, 2006 Report on the Global AIDS Epidemic, 2006

HIV’in seksüel temasla bulaşma yolları:

HIV seksüel temas sırasında semen, vajinal sekresyon, kan ile bulaşmaktadır.
· Vajinal seks,
· Anal seks,
· Oral seks,
· Cinsel birleşme yerlerini okşamak ve birleşme yerlerine masaj yapmak.
· Ağzın anüse, vajinaya dayanması,
· Derin ve ıslak öpüşme ile HIV bulaşmaktadır.

Seksüel temas olmadan HIV’in bulaşması olmakta mıdır?

Evet, olmaktadır hatta bazı Afrika ülkelerinde anneden çocuğuna bulaştırması çok yaygındır. HIV’in bulaşması enfekte anneden yeni doğan çocuğuna anne karnında olmaktadır. Enfekte annelerin emzirmesi sonucunda da bebeğine bulaştırdığı bilinmektedir. Sağlık personelleri de hastalarla sürekli temas halinde olmaları, iğne batması kazaları nedenleri ile HIV kapabilmektedir. HIV’in sağlık personeli tarafından hastalara bulaştırması enderdir fakat örnekleri de yok değildir yurt dışında “1990’da bir diş hekiminin beş hastasını enfekte ettiği bildirilmiştir”

Uyuşturucu bağımlıları damarlarına zerk ettiği iğneleri defalarca kullanmakta ayrıca arkadaşının iğnesini kullanmakta çekinmemektedir, uyuşturucu bağımlısı olanlarda AIDS sıklığının sebebi bu yöndedir.

Kan alımı ile bulaşmaktadır, kan bağışlanması sırasında mutlaka HIV testi yapılmaktadır. HIV, organ ve dokulardan da bulaşacağından HIV’li insanların organları başkalarına nakil edilmez.

Bir anı:
Bir tatil köyünde
Sevdiğim bir arkadaşım, AIDS’li insanların yüzme havuzlarını kullanabileceklerinden dolayı yüzme havuzlarını kullanmıyordu, HIV kapacağını düşünüyordu.
İkna etmem kolay olmadı, arkadaşımın düşüncesi yersizdi AIDS yüzme havuzlarıyla bulaşmamaktadır. Ardından diğer sorular geldi…
— Peki, onların elinden yemek yiyebilir miyiz?
Evet, hatta gıda sektöründe çalışmalarında sakınca yoktur.
Ooo yani tokalaşabiliriz
Evet, tokalaşabilirsin, sarılabilirsin, dans edebilirsin
Beraber gülümsedik, ardından:
Sen şimdi onlarla aynı tuvaleti banyoyu kullanmamızda da sakınca yoktur dersin.
Evet, ayrıca onlarla sohbet etmek, konuşmakla da HIV bulaşmaz
Uzunca kahkaha attık
Yukarıda bahsettiğim hiçbir fiilde kanıtlanmış HIV bulaşma olasılığı yoktur.
Yolculuk yapma, deniz, yüzme havuzu,sauna, hamam gibi yerlerin ortak kullanımı, beraber çalışma, aynı tuvaleti, banyoyu, havluyu kullanma, elbiselerini kullanma ile virüs bulaşmamaktadır. Ellerinden yemek yeme; tokalaşma, sarılma, öksürme, aksırma ile de bulaşmamaktadır.

AIDS den korunmak için,

  • Tek eşli yaşayın, karşılıklı sadakate dayalı birliktelik kurun.
  • Cinsel eş seçiminde dikkatli olun
  • Prezervatif kullanın

Eğer HIV'li materyale (kan,cinsel organlardan salgılanan sıvılar) temas ettiğinizi düşünürseniz o an yapmanız gerekenler nelerdir.
· Bulaşma yerini su ve sabun ile en az 30 saniye yıkayın.
· Ardından deriyi alkol ile temizleyin.
· Fırçalayarak temizlik yapmayın, derinizin kolay zedelenebileceğini unutmayın.
· Eğer yaralanma durumu varsa doktora başvurmadan önce tentürdiyot gibi bir antiseptik ile temizleyin.
Bir anı:
Aynı tatil köyünde

Sabah serinliği bana her zaman yaşama sevinci vermiştir. Buna güneş, deniz, sevdikleriniz ve kahvaltı da eklenirse doyumsuz anlardır artık. Arkadaşlarla yapılan kahvaltılarında yeri ayrıdır, aileyle yapılan kahvaltılar kadar güzeldir benim için. Sabah kahvaltısında, bir önceki günden kalan yüzme havuzu ve HIV virüsü hakkındaki sohbetimize diğer arkadaşlarda katıldı.

—Ya sabah sabah sorup midenizi alt üst etmek istemem ama meni dışarıya çıktıktan sonra içinde bulunan HIV virüsü ne kadar yaşar ki?
Diğer arkadaşlar hep bir ağızdan mırıldanıp gülümseyerek, soracak başka zaman yok muydu? dediler. Aslına bakarsanız şakayla karışık sitemlerine rağmen kimsenin iştahı azalmamıştı.
—Gerek meni gerekse de vajinadan gelen sıvıdaki virüsler eğer bulunduğu yer ıslak ise bir, iki saat ama kuru bir yerse yarım saatte ölür.
Arkadaşın konuyu açmasına şakayla karışık sitem eden arkadaşlardan biri:
—Eğer kan, kullandığımız yüzeylere bulaşmışsa, kandaki HIV ne kadar zamanda ölür?
—Biraz daha kısa zamanda ölür.
—Eee hemen öldürmenin bir yolu yok mu?
—Var. Annelerimizin temizlik taktiği işe yarar, bildiğimiz kaliteli bir çamaşır suyunu on kez sulandırarak bulaşan zeminleri silebiliriz, çok daha kısa sürede ölür.
—Eğer HIV’li olduğunu düşündüğümüz sıvılar vücudumuza temas ederse ne yapalım?
—Bulaşan yeri su ve sabunla en az 30 saniye yıkayıp varsa alkol ile temizlemek gerekli.

Tanı nasıl konur?

Enfekte olduğunu düşünen insanların donanımlı hastaneler başvurması yeterlidir. HIV ile enfekte olunup olunmadığı insanların kanında bakılan Anti-HIV esti ile anlaşılmaktadır. Daha sonra Western blot adlı diğer testle tanı doğrulanmaktadır.

HIV kaptığını düşünen biri nasıl bir yol izlemeli?

HIV’ le temas ettiğinizi düşünürseniz, çekinmeden doktorunuzdan randevu almalısınız. Doğrudan test yapmaya gitmek doğru bir tutum değildir, danışmanlık hizmeti almanız gerektiğini unutmamalısınız. Doktorların tecrübeleri HIV kaptığını düşünen insanların şüphelerinde çoğunlukla haksız olduğu, durumu hiç önemsemeyen kontrolsüz cinsel ilişkide bulunan, bilinçsiz insanların ise hastalıkla bir fiil habersiz yaşadığı yönündedir. Şüpheli cinsel ilişki sonrası kişiler mutlaka doktorundan randevu talebinde bulunmalıdır. Doktorlar hastaneye başka şikâyetlerle gelen hastalar da olsa HIV den ya da cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklardan şüpheleniyorsa rutin tetkiklerini istemekte ya da diğer birimlere yönlendirmektedir.

Doktorunuz, HIV’le temas ettiğinizi düşünürse size, testlerden önce ve sonra mutlaka danışmanlık hizmeti verecektir. Doktorunuzun yapılacak testler açısından izleyeceği yol basitleştirilmiş haliyle şöyledir.

Kana bulaşan HIV’e karşı savaşmak için vücudun oluşturduğu antikorların varlığı dolaylı olarak HIV’le bulaşmayı göstereceğinden Anti-HIV testi yapacaktır.
Ancak bu antikorlar ölçülebilecek düzeye 3 ay sonra ulaşmaktadır. Bu nedenle testi, bulaşma olduktan 3 ay sonra yapacaktır.

Anti-HIV testi pozitif ise başka bir test olan Western Blot doğrulama testini yapacaktır.

Hastalık yayılıyor mu?

“'AIDS ile savaş kaybediliyor' Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'un AIDS konusundaki en üst düzey bilimsel danışmanı, dünyanın bu hastalıkla yürüttüğü savaşı kaybetmekte olduğunu söyledi. Doktor Fauci, gelişmekte olan ülkelerde hastalıktan etkilenen milyonlarca insana yardım edilmesi konusunda ilerleme sağlandığını söyledi. Ancak rakamlara bakıldığı zaman durumun iyi olmadığını belirtti. Fauci, "Tedavi altına aldığımız her bir kişiye karşılık, altı yeni kişi hastalığa yakalanıyor" diye konuştu.”
BBCTurkish.com , 23 Temmuz, 2007
Medyadan toplumumuza yansıyan bu haber doğrudur. AIDS'in salgın halinde yayılmaya devam etmesi, bilimsel çevrelerin kaygısını oluşturmaya devam etmektedir.
“Dünya çapında tahminler, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan enfekte kişilerin artan bir oranda olacağı şeklindedir ayrıca yayılmanın (salgın) büyümeye devam edeceği düşünülmektedir.” Plot P, Merson MH: Global perspective on HIV infection and AIDS In Mandell G, Bennet J, Dolin R(eds) Mandell, Douglas and Bennett’s Principles and Practice of Infectious Diseases, vol 1, 4th ed. New York, Churchill Livingstone , 1995.
Ülkemize baktığımızda durum farklılık arz etmemektedir. Türkiye, daha doksanlı yıllarda yapılan bilimsel bildirilerde riskli ülkeler arasında sayılmıştır. Çetin ET, 1 Aralık 1993’te Türkiye’de AIDS. AIDS Savaşım Bülteni, 1993

Aşısı var mı?

HIV enfeksiyonunu önlemek adına, onlarca aşı deney aşamasındadır. Bu konu tıp çevresinin ilgisini çeken bir çalışma alanıdır. Şu an kullanılan bir aşı piyasada yoktur.
Aşının olmaması insanlarımıza bilinç aşılamamızın önemini daha da artırmaktadır. Bilinçsiz davranışların ortadan kaldırılmasını amaçlayan eğitim şimdilik en önemli aşıdır. Konuyla ilgili verilmesi gereken eğitimin ilköğretim 5. sınıftan sonra başlanması gerektiğine birçok bilimsel bildiride, makalede değinilmektedir. 1,2 Hekimlerin bildirileri kulak arkası edilmemeli, şimdilik tek aşı olan eğitim tam anlamıyla kullanmalıdır.

1-Technical and policy documents. Training, Teaching and Learning Materials - HIV/AIDS, UNICEF

2-Dünya Çocuklarının Durumu: AIDS, çocuk trajedisi, Oxford University Press, 1995

Türkiye’deki gençlerin ve öğretmenlerin AIDS ile ilgili bilgi ve düşüncelerini sorgulayan onlarca araştırma vardır. Bu araştırmaların çarpıcı bir sonucuyla metnimizi bitirelim.
“Öğrencilerin yaklaşık %70’i HIV/AİDS’li kişilerin işine ve okuluna devam edebileceğini belirmiştir.”
Peşken Y, Dadak Ş: Gençlerin eğitim öncesi ve sonrası AIDS konusundaki bilgi düzeyleri. Yeni Tıp Dergisi,1994
“Öğrencilerin yaklaşık yarısı HIV/AİDS’li kişilerin işine ve okuluna devam edebileceğini belirmiştir.”
Sevim Savaser R.N., Ph.D (2003) Knowledge and Attitudes of High School Students about AIDS: A Turkish Perspective
Public Health Nursing 20 (1) , 71–79 doi:10.1046/j.1525-1446.2003


Ayrıca bunu doğrulayan daha birçok ulusal bildiri mevcuttur. Takdir edersiniz ki öğrencilerin çoğunluğunun bu doğru yaklaşımı uzmanları sevindirmiştir.
Akbulut A ve arkadaşlarının bir çalışmasında öğretmenlerin bilgi ve düşüncelerini sorgulanmış. Öğretmenlerin sadece %37,82’si HIV/AİDS’li kişilerin işine ve okuluna devam edebileceğini belirmiştir.” Bu durum uzmanları şaşırtmış ve verilecek eğitimde karşılaşacak ilk aksaklığın ne olduğunu gözler önüne sermiştir.
Akbulut A, Kalkan A, Felek S, Papila S. Kılıç S.S. Ögretmenlerin AIDS ile ilgili bilgi düşünce ve davranislarinin arastirilmasi. AIDS Savaşım Günleri 94 Kongre Kitabı. AIDS Savaşım Derneği Yayını, İstanbul 1994

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aids (Hıv): Korunun, Geleceğinizi Koruyun" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doç.Dr.Tuncay TAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Doç.Dr.Tuncay TAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Tuncay TAŞ Fotoğraf
Doç.Dr.Tuncay TAŞ
İstanbul
Doktor "Üroloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi9 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Doç.Dr.Tuncay TAŞ'ın Yazıları
► Doğurganlığınızı Koruyun Prof.Dr.Alparslan BAKSU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Aids (Hıv): Korunun, Geleceğinizi Koruyun' başlığıyla benzeşen toplam 6 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Cinsel Bitkisel Ürünler Mayıs 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:31
Top