2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Hamilelikte Eşini Cezalandıran Kadınlar
MAKALE #5297 © Yazan Psk.Serap DUYGULU | Yayın Ağustos 2010 | 32,284 Okuyucu
Hamilelik pek çok açıdan bir kadın için en özel dönemdir ve hem sağlık olarak hem psikolojik olarak gereken özen ve önem gösterilmelidir. Bu dönem özellikle hormonal açıdan son derece karmaşık süreçler içerir. Hamile kadının bu hormonlara bağlı olarak duygusal durumu da inişli çıkışlı ve değişken bir gidişat gösterir.

Anne adayı, hamilelik süresince kendisine çevresinden özen ve ilgi gösterilmesini bekler ancak asıl ilgiyi öncelikli olarak aynı hayatı paylaştığı eşinden görmek ister. Zaman zaman evliliğin kendi içindeki çatışmalı durumundan, zaman zaman da annenin çalkantılı ruh halinin etkisinden kaynaklanan sebeplerden dolayı eşler arasında sağlıklı bir iletişim kurulamaz. Yine, hamile kadının hormonal faaliyetlerinin etkisiyle zaten gergin olan ruh hali eşini cezalandırmaya kadar gidebilir.


Hamileliğin yarattığı sıkıntıların sebebini eşi olarak mı görür?

Hamileliğin ilerlemesiyle birlikte anne adayının vücudunda gözle görülür değişiklikler ortaya çıkar.
  • Genellikle fazladan alınan kilolar,
  • Büyüyen göğüsler,
  • Büyüyen ve tombullaşan karın bölgesi,
  • Birçok hamilede görülen hamilelik lekeleri,
  • Çatlaklar ve sarkmalar gibi fiziksel değişiklikler kadın için olumsuz değişiklikler olarak görülebilir.
Özellikle doğum sonrası eski formuna kavuşamamak korkusu ve hamilelik süresince çirkinleştiğine dair düşünceleri anne adayını hırçınlaştırabilir, eşine karşı öfke duymasına neden olabilir.

Hamilelik sırasında yaşanan bir takım fiziksel rahatsızlıkların sebebinin de yine eşinden kaynaklandığını düşünerek bazen kontrolsüz tepkiler verebilir. Çünkü, bu sıkıntıları eşi değil, kendisi çekmektedir. Eşinin fiziğinde hiçbir değişiklik olmamaktadır. Üstelik hiçbir eziyete katlanmadan baba oluyorken kendisi doğum dahil bir çok eziyete katlanıp acı çekecektir. Sonuç olarak da eski formuna kavuşup kavuşmayacağı da belirsizdir. Doğum sonrası bebeğin aileye katılması halinde de yine anne olarak,
· En büyük görev kendisine düşecek,
· Uykusuz ve yıpratıcı geceler geçirecek,
· Bebeğinin bakım işlemleri ; emzirmek, alt değiştirmek, uyutmak v.b. gibi işleri annenin yapması gerekecek,
· Çocuğunun bütün sorumluluğu kendisine kalacak,
· Baba ne kadar severse sevsin durumu dışarıdan izleyecek,
· Eğer çalışıyorsa işinden en azından bir süreliğine uzak kalacak ya da tamamen ayrılacak,
· Geleceğiyle ilgili beklentilerini ve kariyer planlarını belki de uzun süre erteleyecek ya da tüm bunlardan tamamen vazgeçmek zorunda kalacak.
İşte bütün bu endişeler ve düşünceler anne adayını çatışmacı bir ruh haline sürükleyebilir. Bütün bunların sorumluluğunu da eşine yükleyerek öfkesini eşinden ve evliliğinden çıkartmak isteyebilir.

Evlilikte çocuk faktörü

Çocuk, bir evliliği tamamlayan ve bir aile olmayı sağlayan belki de en önemli unsurdur. Ancak, özellikle ülkemizde evlilik ve çocuk ilişkisinde farklı bir durum yaşanmaktadır. Bazen çocuk, kötüye giden bir evliliği kurtarmak amacıyla can simidi olarak görülebilmekte ve sağlıksız bir ortamda olacağını bile bile çocuk sahibi olunmaktadır. Bir diğer durum da ise taraflardan birinin istememesine rağmen diğer eşin isteği ve zoruyla çocuk sahibi olunmaktadır. Bu da evlilik ilişkisi sağlıklı ve olumlu olsa bile evliliğin kötüye gitmesine yol açabilmektedir.

Bilindiği gibi çocuk, ebeveynlere ömür boyu sürecek bir sorumluluk ve yük getirmektedir. Kötü giden evlilikte bir çocuk dünyaya getirmek, kötü gidişatı durdurmaz aksine evlilik kurumunun çökmesine ve bitmesine yol açabilir. Evliliğin kendine özgü sorunları çözümlenmeden bir çocuk dünyaya getirmek asla düşünülmemelidir. Oysa bazen kadınlarımız dünyaya getireceği çocuğun eşini eve ve kendisine daha çok bağlayacağını düşünerek böyle bir karar almakta ve durumun daha da kötüye gittiğini görerek büyük bir öfkeye kapılmaktadır. Aynı şekilde, eşlerden birinin ve özellikle kadının çocuk istemediği durumlarda diğer tarafın isteği ve zoruyla çocuk sahibi olmanın durumu daha da çıkmaza sokacağı bilinmelidir.

Her iki halde de kadın, bütün öfkesini bunlara sebep olduğunu düşündüğü eşine yöneltecektir.

Hamile kadın eşine karşı neden hoşgörüsüz olur?

Döneme özgü hormonal faaliyetler kadının psikolojisini zaman zaman olumsuz etkiler. Yaptıklarının ya da davranışlarının yanlış olduğunu bilse bile kendisini eşine ve çevresine karşı hırçın, öfkeli, çatışmacı davranmaktan alıkoyamaz. Çünkü bu dönemde bir kadın eşinden her zamankinden daha fazla ilgi beklemekte, en küçük olayda bile aşırı tepki vererek ilişkilerindeki bütün köprüleri yıkabilmektedir. Ayrıca, yine döneme özgü olarak bir kadının,
· aşırı hassas,
· alıngan,
· kaprisli,
· ağlamaklı,
· hırçın,
· depresif,
· endişeli,
· öfkeli ve
· uzlaşmaktan uzak tavırlar sergileyebildiğini biliyoruz.

Bütün bu olumsuz duygu durumlarıyla beraber eşinin olaya dışarıdan izleyici olarak katılması ve anne adayının çocuğunun geleceğiyle ilgili diğer endişeleri eşiyle arasına mesafeler koymasına ve ona karşı hoşgörüsüz davranmasına yol açabilir.
Ev ve doğacak bebeğiyle ilgili sorumluluklar ve hazırlıklar anne için artık daha yorucu, hatta yıpratıcı olduğundan eşinin de evle ilgili daha katılımcı olmasını bekleyen anne adayı bu beklentisini söylemekten kaçınabilir. Eşinin kendisinin dile getirmesine gerek kalmadan bu beklentilerini anlamasını,yardımcı olmasını ve daha fazla anlayış göstermesini bekleyerek, bazı sorumlulukları almakta isteksiz davranabilir.Eğer erkek, eşindeki bu beklentileri fark etmezse,daha eşine dönük yaklaşımlar ortaya koymazsa kadın genellikle öfkeli bir tavır sergileyecek,hatta her fırsatta kızgınlığını ortaya koyacaktır.

Hamile kadın neden cinsellikten soğur?

Genellikle bütün evliliklerde eşlerin aralarındaki çatışmaları çözemediklerinde birbirlerini cezalandırma yöntemi olarak bildiğimiz birbirinden uzak durma tavrıdır. Bir diğer deyişle, cinsellikten uzaklaşmak ya da cinselliğini kullanarak eşini cezalandırmak belki de bir evlilik için en korkutucu olan davranış türüdür.

Bir de hamilelik gibi özel bir durumda anne adayı hem hormonal faaliyetler nedeniyle hem de karnındaki çocuğunun zarar göreceği endişesiyle cinselliğe karşı ilgisini kaybedebilir ya da tamamen soğuyabilir.
Bunların yanında,
  • erkeğin fiziksel görünümünde herhangi bir değişikliğin olmaması,
  • erkeğin kadına göre daha rahat hareket edebilmesi,
  • kadının erkeğin yanında kendini yetersiz ve ağır hissetmesi,
  • hamileliğin ilerleyen dönemlerinde kadının ağırlaşması,
  • çirkinleştiğini düşünmesi,
  • hareket kabiliyetinin zayıflaması ve azalması,
  • eşinin kendisini eskisi kadar beğenmeyeceği düşüncesine kapılması,
  • yaşadığı sıkıntılara eşinin neden olması ve onun bu sıkıntıların hiçbirini yaşamadığını düşünmesi,
  • çocuğuna iyi bir anne olmaya çalışacağına inanırken eşinin duyguları konusunda endişeye kapılması gibi nedenlerle de anne adayı eşine ve cinselliğe karşı tepkili ve mesafeli davranabilir.
Kadın özellikle erkeklerin eşlerini aldattığını düşündüğü, hatta böyle bir beklentiye girdiği bu dönemde de eşini yine cinsellikten uzak bir tavır sergileyerek cezalandırabilir. Bu davranışın altında yatan düşünce aslında eşinin kendisine daha çok ilgi göstermesini sağlamaktır. Tuhaf bir biçimde evliliklerin sarsıntı yaşadığı, erkeğin dışarıya yöneldiği dönemin hamilelik dönemi olduğu da ilginç bir gerçek olarak ortada duruyor. Yapılan bir çok araştırma sonucuna göre gerçekten de erkekler eşlerinin hamileliklerinde evden uzaklaşabiliyor ve eşler arasında ciddi sorunlar yaşanabiliyor.

Kadınların hamilelik dönemlerinde cinselliğe mesafeli ve ilgisiz davranmalarının bir diğer nedeni,kadın bedeninin dünyaya getirmek için büyük bir çalışma yürüttüğü bebeğin sağlıklı gelişebilmesi için salgıladığı hormonlarla alakalı bir durumdur.Normal şartlarda,normal sınırlarda olan birçok farklı hormon,hamileliğin başlamasıyla beraber oldukça fazla bir şekilde salgılanmaya başlar.Bu hormon karmaşasında annenin önceliği genellikle bebeğin sağlıklı olarak gelişimini tamamlaması ve doğması gibi endişelere doğru yön değiştirir.Artık seks ve eşiyle sürdürdüğü cinsel beraberlik eskisi kadar önemli olmayabilir.Bu duygu durumları ya da duygusal karmaşalar da aslında bir anlamda hoş görülebilir.

Hamilelikte eşinizi cezalandırmayın

Biz kadınlar genellikle ilgi görmek isteriz ama erkeklerin de ilgi görmek istediklerini çok dikkate almayız.Belki farkında bile olmayız.Erkeklerin eşlerinin hamilelik döneminde kendisini ihmal ettiğini düşündüğünü bilen kaç kadın vardır örneğin.Oysa garip ama gerçek denilecek türden bir biçimde erkekler de eşlerinin hamileliklerinde ilgi görememekten ve bütün ilgilerinin daha doğmamış olmasına rağmen bebeklerine yönelmesinden yakınmaktadırlar.anne adayları hamilelikleri boyunca yakın çevresinden beklediği destek ve ilgiyi genellikle görmesine rağmen eş maalesef yalnız bırakılmaktadır.Baba adayı için durum her zaman olumlu olmayabilir. Özellikle kadının bebekle ilgili hazırlıklara eşini dahil etmemesi,hazırlık kısmının kadın arkadaşları ya da yakın çevresiyle tamamlanması gereken bir süreç olduğunu düşünerek davranması erkeğin kendisini bir kenarda bırakılmış,unutulmuş hissetmesine yol açacaktır.Üstelik bir de anne adayı tarafından anlayışsızlıkla ve ilgisiz olmakla suçlanmak, baba adayı için son derece sevimsiz bir durumdur.Hele bir de gerek cinsellikle,gerek psikolojik olarak kadın tarafından cezalandırılan baba elbette ki evine ve eşine mesafeli davranmaya başlayabilir.

Hamileliğin pek çok yönden heyecan verici ama bir o kadar da sıkıntılı ve yorucu bir süreç olduğunu biliyoruz.Bu süreçlerde özellikle eşler arasındaki iletişim son derece önemlidir.Onlar bu bebeğin varoluşunun yegane sebebi olmaları nedeniyle ve ardından bütün bir ömür boyu çocuklarının sorumluluğunu taşıyacak olmaları sebebiyle birbirine sımsıkı kenetlenmesi gereken bireylerdir.Bu durumun bilincinde olarak davranmak evliliğin geleceği açısından da son derece önemlidir.Bütün bunlar göz önünde bulundurularak,cezalandırmak eşler arasında gündeme gelmemesi gereken en önemli konu olarak düşünülmelidir.

Her şeyin ötesinde bazı anne adayları psikolojik olarak çok gergin bir hamilelik dönemi yaşayabilirler.Bu gerginlik durumu sadece hamileliğe özgü olabildiği gibi,bazı durumlarda kadının yapısal olarak psikolojik sorunlara daha yatkın olmasından kaynaklanabilir.Belki kendi halinde bir kadınken,hamilelikle beraber farklı bir süreç içine giren kadın,kendisini ve olaylara ya da durumlara olan tepkisini kontrol etme konusunda ciddi olarak sıkıntılar yaşayabilir.Bunların hepsi aslında normal olarak karşılanabilir ancak eğer anne adayının geçmişinde depresyon,kaygı bozuklukları, özellikle fobiler ve takıntılar gibi kaygı durum bozuklukları türünden sorunlar bulunuyorsa mutlaka bir uzman kontrolüne girmesini öneriyoruz.

Öneriler

Hamilelikte, anne adayının ilgi ve destek beklemesi son derece doğal ve olması gereken bir duygu durumudur. Bununla beraber bu beklentinin tek taraflı olması ve beklentilerin karşılık bulmaması halinde de taraflardan birinin diğerini cezalandırma tavrı içerisinde bulunması ilişkilerde geri dönülmez hasarlara yol açabilir. Durumun farkında olmak ve bilinçli kadın erkek rolleri benimsemek evliliğin hamilelik, doğum, çocukların büyümesi, ekonomik sorunlar v.b. gibi farklı süreçlerinde sorunlarla baş edebilme becerilerini geliştirecektir. Karşılıklı olarak eşlerin birbirlerine olan tavırları ciddi anlamda önemlidir.Ayrıca göz önünde bulundurulması gerekenleri sıralarsak;
  • Anne adayının hamilelikte yaşadığı duygu durumunu anlaması açısından eşi de hazırlıkların içine dahil etmek,
  • Hem hamilelik sürecini hem de doğum sürecini sorunsuz atlatabilmek için psikolojik destek almak,
  • Hamileliğin kişisel çatışmaların dışında tutulması gereken çok önemli bir dönem olduğunun bilincinde davranmak,
  • Kontrol edilemeyen öfke nöbetlerinin önüne geçmek için, uzman desteğine başvurmak,
  • Hamilelik, atlatılması gereken bir hastalık değildir ve eşlerin bu dönemin tadına vararak bu süreci birlikte geçirmeleri için çaba göstermek,
  • Anne adayının hamileliğinde bir çok sıkıntıyla baş başa kalabileceğini bilerek farklı hobilere yönelmesini sağlamak,
  • Özellikle arkadaş çevresinde ya da aile bireyleri arasında yakın olarak görülen kişilerden moral destek almak,
  • Cinselliğin doktorun takibinde kalmak koşuluyla hamilelikte de normal olarak yaşanabileceğini unutmamak.
  • Anne adayı hormonal ve fiziksel anlamda değişiklikler yaşarken aslında erkeğin de ciddi anlamda stres altında olduğunu ve her iki eşin hayatlarının geri dönüşsüz bir biçimde değişeceğinin bilincinde olmak,
  • Maalesef ebeveyn olmanın belirli bir kuralı ya da okulu yoktur.Her iki eşin zaman içinde anne baba olmayı öğrenip keşfedecekleri ve bu yolda birbirlerine destek olmaları gerektiği unutulmamalıdır.
  • Anne adayları yakın çevrelerinden destek görmelerine rağmen genellikle baba adayları kendilerini dışlanmış hissedebilirler.Her tür hazırlıkta ve ortamda babanın da konuya dahil edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Ceza her ne sebeple olursa olsun,ne evlilikte,ne ikili ilişkilerde ne de ebeveyn olacak bireylerde kabul görebilecek bir tutum değildir.Özellikle de ortak olarak dünyaya getirdikleri çocuklarının bakımı ve büyütülmesi gibi çok hayati bir konudan bahsediyorsak,eşlerin birbirlerini bazı şeylerden mahrum ederek cezalandırılmaları düşünülemez bile.Bu bakımdan aradaki saygıyı ve sevgiyi yok edecek her tür tutumdan kaçınmaya dikkat etmek çok önemlidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Hamilelikte Eşini Cezalandıran Kadınlar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Serap DUYGULU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Serap DUYGULU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     9 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Serap DUYGULU'nun Yazıları
► Biz Kadınlar... Psk.Füsun BUDAK
► Kadınlar Ne İster ?... Psk.Cüneyt KAYA
► Kadınlar ve İlişkiler Üzerine Psk.Rüveyda ÇELENK YILMAZ
► Kadınlar Erkeklerden Ne İster? Psk.Serhat DAMAR
► Kadınlar Neden Aldatır Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR
► Kadınlar Şiddeti İstiyor mu ? Psk.Uğur DEMİRBAŞ
► Kadınlar Neden Aldatır? Psk.Serap DUYGULU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Hamilelikte Eşini Cezalandıran Kadınlar' başlığıyla benzeşen toplam 58 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Baba Çocuk İlişkisi Kasım 2016
► Alınganlık Kasım 2016
► Kıskançlık Kasım 2016
► Yılbaşı ve Çocuklar Kasım 2016
◊ Dizi Dizi Hayatlar Ekim 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:10
Top