Okula Uyum Sürecı Nasıl Olmalı?
Okulun ilk günlerinde, öğrenciler okula gelirken bazı sorunlar yaşayabilirler. Anne ve babalar, böyle bir durumda rehberlik servisi ve sınıf öğretmenleri ile işbirliği yaparak, bu sorunların gerçek nedenini bulma yoluna gitmelidirler. Bu tarz bir yaklaşım sonunda, çocuğun okula uyumu daha da kolaylaşacaktır.
Çocuğun okula başladığı ilk gün, anne-baba ya da ikisinden biri çocuğu okula getirmeli ve okula geliş-gidiş saatleri, kimin getirip götüreceği açıklanmalıdır. Çocuğun ilk gün yaşadığı en önemli kaygısı, sürekli okulda kalacağı ve eve dönmeyeceği ile ilgilidir. Bu tip kaygıların giderilebilmesi için, çocuğa açık-net bilgiler verilmeli ve çocuk bu şekilde rahatlatılmalıdır.
Okulun ilk günlerinde ve takip eden günlerde, anne-babaların sınıfta veya salonda bulunması, çocuğun okula alışmasını güçleştiren bir faktördür. Anne-baba çocuğu öğretmenine teslim ettikten sonra, okuldan ayrılabilirler. Ancak, okula uyumda sorun yaşayan öğrenciler için anne ve babalar, Rehberlik Servisi ile görüşerek uygun davranış modeli geliştirmelidirler.
Çocuğunuz sabah okula gelmeniz konusunda ısrar ediyorsa, ona herkesin bir görevi olduğunu, onun görevinin ise, okula gitmek olduğunu belirtebilirsiniz. Kullanacağınız ifadelerin kısa, net ve kesin olması önem taşır. Ayrıca söz ve davranışlarınızın tutarlı ve kararlı olması da o denli önemlidir.
Uyum problemi yaşayan öğrencilerde;
* Ağlayarak yada sözel olarak ayrılığı protesto etmek,
* Anne ve babasının kucağından inmek istememek,
* Okuldan gitmelerine sarılarak izin vermemek,
* Arkalarından ağlamak,
* Okulda sessizce, gruba katılmadan bir köşede oturmak,
* Sürekli olarak anne-babasının ne zaman geleceğini sormak ve kapıdan ayrılmak istememek, gibi tepkiler izlenebilir.
Ayrıca , bazı psikosomatik belirtiler de kaygı düzeyine bağlı olarak görülmektedir.
Örneğin ; başağrısı, mide bulantısı , kusma, yüksek ateş …vb gibi
Yetişkinlerin de bir olaya üzüldüklerinde veya kaygı duyduklarında bu tarz psikosomatik rahatsızlıklar yaşadıkları bilimsel bir gerçektir. Normal bir uyum sürecinde de yukarıdaki belirtiler gözlemlenebilir. Anne ve babanın, böyle bir durumla karşılaştıklarında telaşa kapılmamaları, okulla birlikte hareket ederek, tutarlı bir şekilde sorunu çözümlemeye çalışmaları uygun bir yaklaşım olur.
Çocuk herhangi bir sağlık şikayeti ile okula gitmek istemediğini belirtiyorsa, anne-baba çocuğu yargılayıp, eleştirmeden dinlemelidir.
Eğer çocuğun rahatsız olmadığı biliniyorsa, çocuğa uygun bir dille ve açıklayıcı bir konuşma yapılarak okula gelmesi konusunda ikna edilmeli, bu olaydan psikolojik danışman ve sınıf öğretmeni haberdar edilerek, gerçek problemin ne olduğu araştırılmalıdır. Okul sistemine yeni uyum sağlayan öğrencilerin, ertesi gün okulda daha verimli olabilmeleri için, yatma ve kalkma saatlerine dikkat edilmelidir.
Okulda uygulanan uygun ve kararlı bir beslenme eğitimi sayesinde, evde beslenme sorunu olan ve yemek seçen öğrencilerin beslenme sorunları zamanla ortadan kalkmaktadır.
Anne-baba bu konu ile ilgili olarak, sınıf öğretmeninden bilgi almalı ve evde sık sık ‘Bugün yemeğini bitirdin mi?’ gibi baskıcı sorular sormaktan kaçınmalıdır.
Bu önerileri dikkate alarak geliştireceğiniz tutum ve davranış sonucunda çocuğunuzun okula uyumu daha da kolaylaşacaktır.
Uyum problemi yaşayan öğrencilerde;
* Ağlayarak yada sözel olarak ayrılığı protesto etmek,
* Anne ve babasının kucağından inmek istememek,
* Okuldan gitmelerine sarılarak izin vermemek,
* Arkalarından ağlamak,
* Okulda sessizce, gruba katılmadan bir köşede oturmak,
* Sürekli olarak anne-babasının ne zaman geleceğini sormak ve kapıdan ayrılmak istememek, gibi tepkiler izlenebilir.
BU BELİRTİLERİ GOSTEREN COCUKLARA DIKKAT EDILMELIDIR!
Çocuğun okula başladığı ilk gün, anne-baba ya da ikisinden biri çocuğu okula getirmeli ve okula geliş-gidiş saatleri, kimin getirip götüreceği açıklanmalıdır. Çocuğun ilk gün yaşadığı en önemli kaygısı, sürekli okulda kalacağı ve eve dönmeyeceği ile ilgilidir. Bu tip kaygıların giderilebilmesi için, çocuğa açık-net bilgiler verilmeli ve çocuk bu şekilde rahatlatılmalıdır.
Okulun ilk günlerinde ve takip eden günlerde, anne-babaların sınıfta veya salonda bulunması, çocuğun okula alışmasını güçleştiren bir faktördür. Anne-baba çocuğu öğretmenine teslim ettikten sonra, okuldan ayrılabilirler. Ancak, okula uyumda sorun yaşayan öğrenciler için anne ve babalar, Rehberlik Servisi ile görüşerek uygun davranış modeli geliştirmelidirler.
Çocuğunuz sabah okula gelmeniz konusunda ısrar ediyorsa, ona herkesin bir görevi olduğunu, onun görevinin ise, okula gitmek olduğunu belirtebilirsiniz. Kullanacağınız ifadelerin kısa, net ve kesin olması önem taşır. Ayrıca söz ve davranışlarınızın tutarlı ve kararlı olması da o denli önemlidir.
Uyum problemi yaşayan öğrencilerde;
* Ağlayarak yada sözel olarak ayrılığı protesto etmek,
* Anne ve babasının kucağından inmek istememek,
* Okuldan gitmelerine sarılarak izin vermemek,
* Arkalarından ağlamak,
* Okulda sessizce, gruba katılmadan bir köşede oturmak,
* Sürekli olarak anne-babasının ne zaman geleceğini sormak ve kapıdan ayrılmak istememek, gibi tepkiler izlenebilir.
Ayrıca , bazı psikosomatik belirtiler de kaygı düzeyine bağlı olarak görülmektedir.
Örneğin ; başağrısı, mide bulantısı , kusma, yüksek ateş …vb gibi
Yetişkinlerin de bir olaya üzüldüklerinde veya kaygı duyduklarında bu tarz psikosomatik rahatsızlıklar yaşadıkları bilimsel bir gerçektir. Normal bir uyum sürecinde de yukarıdaki belirtiler gözlemlenebilir. Anne ve babanın, böyle bir durumla karşılaştıklarında telaşa kapılmamaları, okulla birlikte hareket ederek, tutarlı bir şekilde sorunu çözümlemeye çalışmaları uygun bir yaklaşım olur.
Çocuk herhangi bir sağlık şikayeti ile okula gitmek istemediğini belirtiyorsa, anne-baba çocuğu yargılayıp, eleştirmeden dinlemelidir.
Eğer çocuğun rahatsız olmadığı biliniyorsa, çocuğa uygun bir dille ve açıklayıcı bir konuşma yapılarak okula gelmesi konusunda ikna edilmeli, bu olaydan psikolojik danışman ve sınıf öğretmeni haberdar edilerek, gerçek problemin ne olduğu araştırılmalıdır. Okul sistemine yeni uyum sağlayan öğrencilerin, ertesi gün okulda daha verimli olabilmeleri için, yatma ve kalkma saatlerine dikkat edilmelidir.
Okulda uygulanan uygun ve kararlı bir beslenme eğitimi sayesinde, evde beslenme sorunu olan ve yemek seçen öğrencilerin beslenme sorunları zamanla ortadan kalkmaktadır.
Anne-baba bu konu ile ilgili olarak, sınıf öğretmeninden bilgi almalı ve evde sık sık ‘Bugün yemeğini bitirdin mi?’ gibi baskıcı sorular sormaktan kaçınmalıdır.
Bu önerileri dikkate alarak geliştireceğiniz tutum ve davranış sonucunda çocuğunuzun okula uyumu daha da kolaylaşacaktır.
Uyum problemi yaşayan öğrencilerde;
* Ağlayarak yada sözel olarak ayrılığı protesto etmek,
* Anne ve babasının kucağından inmek istememek,
* Okuldan gitmelerine sarılarak izin vermemek,
* Arkalarından ağlamak,
* Okulda sessizce, gruba katılmadan bir köşede oturmak,
* Sürekli olarak anne-babasının ne zaman geleceğini sormak ve kapıdan ayrılmak istememek, gibi tepkiler izlenebilir.
BU BELİRTİLERİ GOSTEREN COCUKLARA DIKKAT EDILMELIDIR!
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Okula Uyum Sürecı Nasıl Olmalı?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Nilüfer ŞİŞMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Nilüfer ŞİŞMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.