Baba Çocuk İlişkisinin Önemi
BABALAR ÇOCUKLARINI YAŞAMA HAZIRLAR
Akşam baban gelince…
Bir çoğumuz bu cümlenin gerisini kolaylıkla tamamlayabiliriz. Çünkü duymayanımız yoktur. “BABA “, eve gelince evin koklanan havası bile değişir, bir düzen alınır, bir şeyler yerinden oynatılır. Çünkü evin reisi gelmiştir.
Kimse babalar sormuş mudur acaba, “Korkulan adam, düzen sağlayıcı olmayı istedi mi?” diye. Sanmıyorum. Bu rol onlara verilmiş, onlar da hiç farkında olmadan rollerini oynamışlar.
Biraz düşünün “Baba” deyince ilk aklınıza ne geliyor?
Koruyan, kollayan, otorite, korku, güç, fedakar, yakışıklı…Bu listeyi uzatabiliriz. Ama bizlerin göz ardı ettiği babanın insan rolü, bu rolü unutmamalıyız. Çoğu baba bu yönü göremiyor, gösteremiyor. İdeal baba olmaya çalışırken kendi mutluluğunu , eşi ve çocuğu ile doyum alan bir yaşamı sürdürüyor mu fazla sorgulamıyor. Devamlı gerekenleri yapmak, ilişkilerin sıradan ve rutin bir şekilde yaşanmasına neden oluyor.
Hadi gözlerinizi kapatıp deriiin bir nefes alın …
Tüm bu olan ve olması gerekenleri bir yana bırakıp biraz çocukluğunuza gidelim. Çocukluk yıllarınızı hatırlayın. Babanızın o yıllarda sizi mutlu eden ve en sevdiğiniz yanlarını düşünün. Bu konuda bir anınızı hatırlayın. Doya doya o anı tekrar yaşayın.
Bir de babanızın hoşlanmadığınız bir özelliği ile olan anınızı hatırlayın.
Şimdi de babanızın size öğrettiği, bu gün bile hala onun öğrettiği şekilde yaptığınız bir şeyi düşünün.
Babalarımızın bize kazandırdığı bir çok özellik vardır. Bugün hala, belki hayatta olmasalar bile, onların desteği ile yaşamımızı sürdürürüz. Babalarımız olmasaydı bu özellikleri kazamazdık. Hoşlandığımız ya da hoşlanmadığımız tüm yönleri ile babalarımız, bizlere hayatı öğretti.
Sizin çocuklarınız da tıpkı sizin gibi o da babalık yaşantısını sizinle paylaşıyor. Bazı davranışlarınızdan hoşlanıyor bazılarından hoşlanmıyor.
Ama nasıl olursa olsun onların yaşamlarını şekillendiriyorsunuz. Hatta onların nasıl bir eş, nasıl bir anne, nasıl bir baba, nasıl bir komşu, nasıl bir müdür olacağı sizin ile olan ilişki şekline göre biçimleniyor. Bir insan hayatında böylesi bir yeri olmak!!!
Kız çocuklar
Bir anne düşünün karşıdan onu izliyorsunuz. Çocukları ile ilgili, eşiyle mutlu, yakın çevresi tarafından sevilen biri, başarılı bir iş kadını. Bu annenin şansı ne olmuş biliyor musunuz? Babası! Babası onunla çocukluğunda konuşmuş, kucaklamış, sevmiş, mama yedirmiş, ona önemli olduğunu hissettirmiş, değer vermiş. Yoğun çalışırken bile kısa bir zaman da olsa ona kitap okumuş, parkta oynamış, dersleri ve arkadaşları hakkında konuşmuş okulunu ziyaret etmiş.
Babası ile barışık kız çocukları avantajlarını bir ömür boyu sürdürüyorlar. Özellikle beş yaşına kadar babaları ile iyi bir ilişki içinde olan kız çocuklarının daha az psikolojik bozukluk yaşadıkları araştırmalarla ortaya konulmuştur. Bu kadınlar bağımsız, özgüveni yüksek, başarılı kadınlar olarak yaşamlarını sürdürüyorlar.
Erkek çocuklar
Erkek çocuklar ise tüm bunların yanı sıra erkek cinsiyet rolünü yani bir erkek olarak nasıl davranıp yaşamaları gerektiğini babalarını örnek alarak öğreniyorlar. Eğer doğru davranışları olan ona zaman ayıran bir babası varsa o da iyi bir baba , iyi bir eş ve iyi bir iş yaşamına sahip oluyor.
Özellikle kendilerine zaman ayıran babaları olan kız ve erkek çocuklarının ders başarılarının daha yüksek olduğu ve zorluklarla daha kolay mücadele ettikleri görülüyor.
Baba çocuğun dışarı ile arasında köprü kuran kişidir. Anne şevkat ve koruyuculuk ile yaklaşırken çocuğun dışa açılımını yeterince destekleyemez. Çocuk tanımadığı dünyayı babasının yardımı ile tanır. Duyguları anne ile gerçekleri baba ile öğrenir. Kısacası çocuk baba desteği ile sosyalleşir.
Babalar çocukları için güvenin simgesidir. Sizler çocuklarınızın yaşam antrenörüsünüz.
O halde;
Onlarla eleştirmeden, kızmadan, suçlamadan, öğüt vermeden konuşun, en önemlisi de onları dinleyin. Hepimizin ihtiyacı anlaşılmaktır. Bunu da dinlersek gerçekleştirebiliriz. Susun ve bırakın anlatsın.
Sizler evin sadece maddi kaynağı değilsiniz. Geriye dönüp çocukluğunuzu düşünün dediğimizde kimse babasının parasını hatırlamıyor. Kendi anınızı düşünün. Yorulsanız da çok bunalsanız da uzun saatler değil sadece 15 dakika ona özel zaman ayırın. Kitap okuyun, oyun oynayın, yaptığı resme ortak olun, ödevlerine yardım edin, arkadaşlarını sorun, izlediği filmi anlattırın…
Kardeşi ya da annesi olmadan onunla özel gezilere çıkın. Maç yapın, sinemaya, alış verişe gidin. İş yerinize gidin, ona karar alırken fikrini sorun. Sizin için özel olduğunu hissetsin.
Yaşamınızdaki yerlerini onlara sıklıkla söyleyin. O zaten biliyor demeyin, bunu her fırsatta duymaya ihtiyacı var. Gülüşünü seviyorum. Senin elinden tutmak çok güzel. İyi ki varsın. İşte bu, başaracağını biliyordum. Seni seviyorum. Yapabilirsin, ben sana yardım ederim.
Davranışlarınızla ona örnek olduğunuzu unutmayın. Nasıl davranmasını istiyorsanız ona öyle davranın. Çocuğunuzun eleştirdiğiniz bir davranışını siz yaparsanız, ondan yapmamasını beklemek haksızlık olmaz mı?
Eşinizin hamilelik döneminden itibaren çocuğunuzun her aşamasında ufacık da olsa payınız olsun.
Asla korkuya dayalı bir disiplin uygulamayın. Bu dünyanın en güzel duygusu olan babalık duygusunu engellemekten başka hiçbir işe yaramaz. Çocuğunuzun başına gelen kötü bir olayı başkasından duymak istemezsiniz. Başına kötü bir şey geldiğinde babam duymasın dememeli, babamdan yardım istemeliyim demeli ki yanlışlara düşmesin. Onun büyüyebilmesi için korkuya değil sevgiye ve güvene ihtiyacı vardır.
Şimdi kendi çocuğunuz ile olan ilişkinizi tekrar düşünmenizi istiyorum. Hepimizin çocuk yetiştirmede yanlışları ve eksikleri vardır. Suçluluk duymadan değişim için adım atmalıyız. Bu gün yanlış olduğunu öğrendiğiniz bir davranışı o gün yaparken yanlış olduğunu bilmiyordunuz. Yeryüzünde hiçbir anne baba bilerek çocuğuna zarar vermez. Annelik doğuştan gelir babalık öğrenilir.
Hadi her şeyi bir yana bırakın baba olmanın keyfini çıkarın. Sırada torunlarınız olacak…
Akşam baban gelince…
Bir çoğumuz bu cümlenin gerisini kolaylıkla tamamlayabiliriz. Çünkü duymayanımız yoktur. “BABA “, eve gelince evin koklanan havası bile değişir, bir düzen alınır, bir şeyler yerinden oynatılır. Çünkü evin reisi gelmiştir.
Kimse babalar sormuş mudur acaba, “Korkulan adam, düzen sağlayıcı olmayı istedi mi?” diye. Sanmıyorum. Bu rol onlara verilmiş, onlar da hiç farkında olmadan rollerini oynamışlar.
Biraz düşünün “Baba” deyince ilk aklınıza ne geliyor?
Koruyan, kollayan, otorite, korku, güç, fedakar, yakışıklı…Bu listeyi uzatabiliriz. Ama bizlerin göz ardı ettiği babanın insan rolü, bu rolü unutmamalıyız. Çoğu baba bu yönü göremiyor, gösteremiyor. İdeal baba olmaya çalışırken kendi mutluluğunu , eşi ve çocuğu ile doyum alan bir yaşamı sürdürüyor mu fazla sorgulamıyor. Devamlı gerekenleri yapmak, ilişkilerin sıradan ve rutin bir şekilde yaşanmasına neden oluyor.
Hadi gözlerinizi kapatıp deriiin bir nefes alın …
Tüm bu olan ve olması gerekenleri bir yana bırakıp biraz çocukluğunuza gidelim. Çocukluk yıllarınızı hatırlayın. Babanızın o yıllarda sizi mutlu eden ve en sevdiğiniz yanlarını düşünün. Bu konuda bir anınızı hatırlayın. Doya doya o anı tekrar yaşayın.
Bir de babanızın hoşlanmadığınız bir özelliği ile olan anınızı hatırlayın.
Şimdi de babanızın size öğrettiği, bu gün bile hala onun öğrettiği şekilde yaptığınız bir şeyi düşünün.
Babalarımızın bize kazandırdığı bir çok özellik vardır. Bugün hala, belki hayatta olmasalar bile, onların desteği ile yaşamımızı sürdürürüz. Babalarımız olmasaydı bu özellikleri kazamazdık. Hoşlandığımız ya da hoşlanmadığımız tüm yönleri ile babalarımız, bizlere hayatı öğretti.
Sizin çocuklarınız da tıpkı sizin gibi o da babalık yaşantısını sizinle paylaşıyor. Bazı davranışlarınızdan hoşlanıyor bazılarından hoşlanmıyor.
Ama nasıl olursa olsun onların yaşamlarını şekillendiriyorsunuz. Hatta onların nasıl bir eş, nasıl bir anne, nasıl bir baba, nasıl bir komşu, nasıl bir müdür olacağı sizin ile olan ilişki şekline göre biçimleniyor. Bir insan hayatında böylesi bir yeri olmak!!!
Kız çocuklar
Bir anne düşünün karşıdan onu izliyorsunuz. Çocukları ile ilgili, eşiyle mutlu, yakın çevresi tarafından sevilen biri, başarılı bir iş kadını. Bu annenin şansı ne olmuş biliyor musunuz? Babası! Babası onunla çocukluğunda konuşmuş, kucaklamış, sevmiş, mama yedirmiş, ona önemli olduğunu hissettirmiş, değer vermiş. Yoğun çalışırken bile kısa bir zaman da olsa ona kitap okumuş, parkta oynamış, dersleri ve arkadaşları hakkında konuşmuş okulunu ziyaret etmiş.
Babası ile barışık kız çocukları avantajlarını bir ömür boyu sürdürüyorlar. Özellikle beş yaşına kadar babaları ile iyi bir ilişki içinde olan kız çocuklarının daha az psikolojik bozukluk yaşadıkları araştırmalarla ortaya konulmuştur. Bu kadınlar bağımsız, özgüveni yüksek, başarılı kadınlar olarak yaşamlarını sürdürüyorlar.
Erkek çocuklar
Erkek çocuklar ise tüm bunların yanı sıra erkek cinsiyet rolünü yani bir erkek olarak nasıl davranıp yaşamaları gerektiğini babalarını örnek alarak öğreniyorlar. Eğer doğru davranışları olan ona zaman ayıran bir babası varsa o da iyi bir baba , iyi bir eş ve iyi bir iş yaşamına sahip oluyor.
Özellikle kendilerine zaman ayıran babaları olan kız ve erkek çocuklarının ders başarılarının daha yüksek olduğu ve zorluklarla daha kolay mücadele ettikleri görülüyor.
Baba çocuğun dışarı ile arasında köprü kuran kişidir. Anne şevkat ve koruyuculuk ile yaklaşırken çocuğun dışa açılımını yeterince destekleyemez. Çocuk tanımadığı dünyayı babasının yardımı ile tanır. Duyguları anne ile gerçekleri baba ile öğrenir. Kısacası çocuk baba desteği ile sosyalleşir.
Babalar çocukları için güvenin simgesidir. Sizler çocuklarınızın yaşam antrenörüsünüz.
O halde;
Onlarla eleştirmeden, kızmadan, suçlamadan, öğüt vermeden konuşun, en önemlisi de onları dinleyin. Hepimizin ihtiyacı anlaşılmaktır. Bunu da dinlersek gerçekleştirebiliriz. Susun ve bırakın anlatsın.
Sizler evin sadece maddi kaynağı değilsiniz. Geriye dönüp çocukluğunuzu düşünün dediğimizde kimse babasının parasını hatırlamıyor. Kendi anınızı düşünün. Yorulsanız da çok bunalsanız da uzun saatler değil sadece 15 dakika ona özel zaman ayırın. Kitap okuyun, oyun oynayın, yaptığı resme ortak olun, ödevlerine yardım edin, arkadaşlarını sorun, izlediği filmi anlattırın…
Kardeşi ya da annesi olmadan onunla özel gezilere çıkın. Maç yapın, sinemaya, alış verişe gidin. İş yerinize gidin, ona karar alırken fikrini sorun. Sizin için özel olduğunu hissetsin.
Yaşamınızdaki yerlerini onlara sıklıkla söyleyin. O zaten biliyor demeyin, bunu her fırsatta duymaya ihtiyacı var. Gülüşünü seviyorum. Senin elinden tutmak çok güzel. İyi ki varsın. İşte bu, başaracağını biliyordum. Seni seviyorum. Yapabilirsin, ben sana yardım ederim.
Davranışlarınızla ona örnek olduğunuzu unutmayın. Nasıl davranmasını istiyorsanız ona öyle davranın. Çocuğunuzun eleştirdiğiniz bir davranışını siz yaparsanız, ondan yapmamasını beklemek haksızlık olmaz mı?
Eşinizin hamilelik döneminden itibaren çocuğunuzun her aşamasında ufacık da olsa payınız olsun.
Asla korkuya dayalı bir disiplin uygulamayın. Bu dünyanın en güzel duygusu olan babalık duygusunu engellemekten başka hiçbir işe yaramaz. Çocuğunuzun başına gelen kötü bir olayı başkasından duymak istemezsiniz. Başına kötü bir şey geldiğinde babam duymasın dememeli, babamdan yardım istemeliyim demeli ki yanlışlara düşmesin. Onun büyüyebilmesi için korkuya değil sevgiye ve güvene ihtiyacı vardır.
Şimdi kendi çocuğunuz ile olan ilişkinizi tekrar düşünmenizi istiyorum. Hepimizin çocuk yetiştirmede yanlışları ve eksikleri vardır. Suçluluk duymadan değişim için adım atmalıyız. Bu gün yanlış olduğunu öğrendiğiniz bir davranışı o gün yaparken yanlış olduğunu bilmiyordunuz. Yeryüzünde hiçbir anne baba bilerek çocuğuna zarar vermez. Annelik doğuştan gelir babalık öğrenilir.
Hadi her şeyi bir yana bırakın baba olmanın keyfini çıkarın. Sırada torunlarınız olacak…
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Baba Çocuk İlişkisinin Önemi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Onur AKKOCA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Onur AKKOCA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni 
Yazan Uzman
|
baba çocuk, baba çocuk iletişimi, babanın yaşama hazırlaması, babanın yaşam koçluğu, baba, babanın çocuk üzerindeki etkisi, baba rolü, baba kız çocuk ilişkisi, baba erkek çocuk ilişkisi, baba ile ilişki
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
